Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İcra Mahkemesi KARAR TARİHİ :5.11.2009 ÜÇÜNCÜ ŞAHIS : Dava kiracı ve 3.kişi tarafından açılmış, mükerrer icra takibinin iptali, borçlu olmadığının tespiti ve inkar tazminatı istemine ilişkindir. Bu durumda temyiz inceleme görevi Dairemize ait olmayıp 12.Hukuk Dairesine aittir. Adı geçen Daire Başkanlığı'da görevsizlik kararı verdiğinden görev uyuşmazlığının çözümü için dosyanın Yargıtay 1.Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE 24.6.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi KARAR TARİHİ :23.10.2009 ÜÇÜNCÜ ŞAHIS : Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı paydaşlığın giderilmesi davasına dair karar davalılardan ... tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dosya kapsamına, toplanan delillere, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verilmiş olmasına ve takdirde de bir isabetsizlik bulunmamasına ve taşınmazın değerinin satış aşamasında yeniden tespit edilebileceğinin anlaşılmasına göre yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA ve taşınmaz malın satış bedelinden payına düşecek paranın %09.9 oranında hesaplanacak onama harcından peşin alınan 17.15.-TL’nın mahsubu ile bakiyesinin temyiz edenden alınmasına, 30.06.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

      tespit davasında kabul edilen ve reddedilen miktarlar yönünden nispi vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği halde bu hususlara uyulmadan karar verildiği anlaşılmıştır....

      Maddesine göre, tespit davası yoluyla, mahkemeden, bir hakkın veya hukuki ilişkinin varlığının ya da yokluğunun yahut bir belgenin sahte olup olmadığının belirlenmesi talep edilir. Tespit davası açanın, kanunlarda belirtilen istisnai durumlar dışında, bu davayı açmakta hukuken korunmaya değer güncel bir yararı bulunmalıdır. Maddi vakıalar, tek başlarına tespit davasının konusunu oluşturamaz. Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 106. maddesinde düzenlenen tespit davasının özel bir şekli olan menfi tespit davası, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat davası olarak nitelendirilemez. Bu dava sonucunda, borçlunun borçlu olmadığının anlaşılması halinde borçlu olunmayan kısım belirtilmek suretiyle olumsuz tespit hükmü kurulmaktadır. Menfi tespit davasının istirdat davasına dönüştüğü hâllerde dahi olumsuz tespit hükmü kurulması gerekmektedir....

      Dosya bilirkişiye tevdi edilmiş olup bilirkişi raporunda özetle; davacı şirketin 42.433,52 TL faturanın 1.118,22 TL'sinden sorumlu tutulabileceğini, bu fatura yönünden 41.315,30 TL menfi tespit talebinin olabileceğini, davacı şirketin 74.520,41 TL fatura bakımından ise menfi tespit talebinin olamayacağını, davacı şirketin toplamda 41.315,30 TL menfi tespit talebinin olabileceğini bildirmiştir....

        BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2021/1104 Esas KARAR NO : 2022/675 DAVA : 3. Şahıs Tarafından Açılan Menfi Tespit DAVA TARİHİ : 24/12/2021 KARAR TARİHİ : 21/06/2022 K.YAZIM TARİHİ : 09/08/2022 Mahkememizde görülmekte olan 3....

          borcunu icra dosysına ödemeyi kabul ve taahhüt etmekte olduğunu, bu nedenle işbu açılan dava her ne kadar menfi tespit davası niteliğine haiz değilsede 101.158,80 TL değerindeki alacağa ilişkin gönderilen 3.Haciz İhbarnamesinin iptali için İİK madde 89/3 gereği bu davayı menfi tespit davası olarak açmak zorunda kaldıklarını iddia ederek davalı tarafın haksız ve kötüniyetli olarak davacıya 3.Haciz İhbarnamesi göndermiş olması sebebiyle 89.158,80 TL'nin %20 si üzerinden kötüniyet tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir. B-) Cevap ve Karşı Talepler: Davalı vekili cevap dilekçesinde; açılan menfi tespit davasının icra dairesinin bulunduğu yer mahkemesi olan Çanakkale ......

            Menfi tespit davalarının ticari bir dava olduğu için TTK’nun 5/A maddesi kapsamına alınması ve böyle bir davayı açmak isteyen kişinin önce arabulucuya başvurmaya zorlanması, kanuna aykırı olduğu gibi sayısız hukuki sakıncalara da neden olacaktır. Bu itibarla kanun hükmünde öngörülen açık ifadelere rağmen dava şartı arabuluculuğun uygulama alanının genişletilmesi doğru değildir. HMK’nın 106. maddesinde düzenlenen tespit davasının özel bir şekli olan menfi tespit davası, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat davası olarak nitelendirilemez. Bu dava sonucunda, borçlunun borçlu olmadığının anlaşılması halinde borçlu olunmayan kısım belirtilmek suretiyle olumsuz tespit hükmü kurulmaktadır. Menfi tespit davasının istirdat davasına dönüştüğü hâllerde dahi olumsuz tespit hükmü kurulması gerekmektedir....

            İcra dosyaları derdest olup, kapatılmadığından davacı yanın menfi tespit talep etmelerinde hukuki yararları mevcuttur. Zaten menfi tespit hükmü ile ilgili bir istinaf da bulunmamaktadır. Her iki icra dosyasının takip çıkışı toplamı 49.651,78 TL olup, tarafların haricen anlaştıkları ve davacıların ödediği miktar da 30.505,00 TL olmakla menfi tespit davasındaki dava asıl alacağının 22.955 TL olarak ve takip çıkış miktarının da 25.964,47 TL olarak hesaplanması gerektiği ibraz edilen kapak hesabından anlaşılmaktadır. Davalının istinafı kötüniyet tazminatı koşullarının oluşmadığı ve verilecekse de sadece fazladan talep edilen kısım için verilebileceğidir. Bu açıdan inceleme yapıldığında; davalı yanın alacaklı olmadığı miktar için takip yaptığı açık ve net olup, fazladan yapılan takip ve ferilerinin toplamı olan 25.964,47....

            HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2022/3185 KARAR NO : 2022/2749 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : İSKENDERUN 3. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 08/06/2022 (Ara Karar) NUMARASI : 2022/9 ESAS (DERDEST) DAVA KONUSU : MENFİ TESPİT KARAR : İskenderun 3....

            UYAP Entegrasyonu