WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece tüm dosya kapsamına göre; davanın kısmen kabul kısmen reddi ile; dava konusu Halk Bankası.....Şubesi'nden verilme, keşidecis....olan,...... nolu 31/03/2014 keşide tarihli¨3.000 TL bedelli çekin iptaline; dava konusu Fibaban......Şubesi'nden verilme, keşidecisi ....... ve..... olan...... nolu 20/02/2014 keşide tarihli 1.565,49 TL bedelli çek için açılan davada verilen süre içinde istirdat davası açılmadığından esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına, bu çekle ilgili olarak istirdat davası açılmadığından çek üzerindeki ödeme yasağının kaldırılmasına; dava konusu Vakıflar Bankas..... Şubesi'nden verilme, keşidecisi ..... olan, .... nolu 07/05/2014 keşide tarihli 10.000,00 TL bedelli çek için açılan davada esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına, bu çekle ilgili olarak istirdat davası açıldığı anlaşıldığından çek üzerindeki ödeme yasağının devamına, iyiniyetli 3. şahışların hak ve menfaatlerinin saklı tutulmasına karar verilmiştir....

    Üçüncü kişi davacı vekilinin dava dilekçesinde, borçlusu olmadığı icra dosyasından iki ayrı adresine hacze gelinerek, haciz ve muhafaza tehdidi altında protokol ve senet imzaladıklarını, 450.000 TL bedelli senedin takibe konulduğunu, 540.000 TL ödeme yaptıklarını beyanla, ödedikleri paranın istirdadını talep ettiği anlaşılmakla, dava İİK'nun 72.maddesine dayalı olarak açılmış istirdat davası niteliğinde olmayıp, üçüncü şahıs tarafından açılan istirdat davası olup, mahkemece davanın davacı sıfatı bulunmadığından bahisle reddine karar verilmesi yerinde değildir. ....İcra Müdürlüğü'nün ......

      Tüm dosya kapsamı yukarıdaki açıklamalar ışığında değerlendirildiğinde davacı zayi nedeniyle çek iptali istemi ile dava açmış, dava konusu çeklerin elinde bulunduran şahıs mahkememize başvurması üzerine davacı vekiline çeki elinde bulundurana karşı menfi tespit/istirdat davası açması için süre verilmiş, davacı vekili ise dava açmadıklarını belirtmiştir. 6102 sayılı TTK'nın 818/1-s maddesinin yollamasıyla çeklerde de uygulanması gereken 758 ve devamı maddeleri uyarınca; çek iptali talebiyle açılan ve hasımsız görülen yapılan yargılama sırasında çek hamilinin ortaya çıkması durumunda, çek iptali davasını açan davacıya, mevcut çek hamiline karşı çek istirdadı/menfi tespit davası açması konusunda süre verilmesinin gerekmesi, davanın açılmaması halinde ise çek iptali davasının reddi karar verilmesinin gerekmesi nedeniyle davanın reddine karar verilerek aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur....

        Her ne kadar davacı tarafça eldeki davanın istirdat davası niteliğinde olmadığı, sebepsiz zenginleşme hükümleri gereğince açıldığı ileri sürülmüş ise de; yerleşik Yargıtay uygulaması gereğince, istirdat davasının koşullarının oluştuğu durumlarda davaların sebepsiz zenginleşme davası olarak nitelendirilmesi doğru görülmemekte ve davaya istirdat davası olarak bakılması gerektiği kabul edilmektedir. (Yargıtay 19....

          İİK'nın 89/5. fıkrasına göre her halde üçüncü şahıs, boçlu ile kötü niyetli alacaklıya karşı dava açarak ödemek zorunda kaldığı paranın veya teslim ettiği malın iadesini isteyebilir. Dosya kapsamından, davacının dava dilekçesinde açık bir şekilde 3. haciz ihbarnamesini 25/03/2011 tarihinde tebliğ aldıklarını ve davalının kötü niyetli olduğunu belirterek %40 oranında inkar tazminatı istediği, davanın da 03/09/2013 tarihinde açıldığı ve takip borcunun davacı tarafından icra dosyasına ödendiği gözetildiğinde, eldeki davanın İİK'nın 89/3 fıkrasına dayanılarak açılan menfi tespit davası olmadığı, İİK'nın 89/5 maddesi uyarınca açılmış istirdat davasına dönüşmüş olduğunun kabulü gerekmektedir. Bu nedenle davanın esasının incelenmesi gerekirken hak düşürücü süre nedeni ile reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir....

            Bu aşamada istirdat davası hakkında şu genel açıklamaların yapılmasında fayda görülmüştür. Kendisine karşı ilamsız icra takibi yapılmış olan borçlu, ödeme emrine itiraz etmemiş veya itiraz etmiş olup da, itirazının icra mahkemesince kaldırılmış olması nedeniyle kesinleşen icra takibi ile ve menfi tespit davası da açmaması nedeniyle, gerçekte borçlu olmadığı bir parayı ödemek zorunda kalırsa, ödemiş olduğu paranın kendisine geri verilmesi için alacaklıya karşı istirdat davası açabilir. (İİK.m.72/VII). Öte yandan, borçlunun menfi tespit davası açmış olması halinde, bu dava sırasında ihtiyati tedbir kararı verilmemiş olması nedeniyle borç alacaklıya ödenmiş olursa, artık menfi tespit davasına istirdat davası olarak devam edilir. (İİK.m.72/VI)....

              Bu aşamada istirdat davası hakkında şu genel açıklamaların yapılmasında fayda görülmüştür. Kendisine karşı ilamsız icra takibi yapılmış olan borçlu, ödeme emrine itiraz etmemiş veya itiraz etmiş olup da, itirazının icra mahkemesince kaldırılmış olması nedeniyle kesinleşen icra takibi ile ve menfi tespit davası da açmaması nedeniyle, gerçekte borçlu olmadığı bir parayı ödemek zorunda kalırsa, ödemiş olduğu paranın kendisine geri verilmesi için alacaklıya karşı istirdat davası açabilir. (İİK.m.72/VII). Öte yandan, borçlunun menfi tespit davası açmış olması halinde, bu dava sırasında ihtiyati tedbir kararı verilmemiş olması nedeniyle borç alacaklıya ödenmiş olursa, artık menfi tespit davasına istirdat davası olarak devam edilir. (İİK.m.72/VI)....

                -Kıymetli evrakın zayine ilişkin davalar özelliği itibari ile hasımsız açılan davalardandır. TTK düzenlemesine göre; yargılama sırasında çek hamilinin ortaya çıkması durumunda, çek iptali davasını açan davacıya, mevcut çek hamiline karşı çek istirdadı davası açması konusunda süre verilmelidir. İstirdat davasının açılması halinde, çek iptali davası TTK düzenlemesine göre konusuz kalacaktır. -Mahkememizce çıkartılan ihtarat ile davacı vekiline TTK'nun 763. maddesi uyarınca çek istirdatı davası açmak için süre verilmiş olup, davacı tarafın dava konusu çekleri ibraz edene karşı İstanbul ....... Asliye Ticaret Mahkemesi ...... Esas sayılı dosyası ile istirdat davası açtığına ilişkin beyan dilekçesi sunduğu anlaşılmıştır. -Davacı tarafından dava konusu çeklere ilişkin olarak istirdat davası açıldığı anlaşılmakla konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığı şeklinde aşağıdaki şekilde hüküm verilmiştir. HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere: 1-Keşidecisi ..... İnş. San....

                  Asliye Ticaret Mahkemesi'nde dava açılmamış sayılmasına karar verilmesiyle birlikte, davacının zamanaşımı süresinin dolduğunu, İstirdat davası için öngörülen 1 ve 10 yıllık hak düşürücü sürelerin geçtiğini, sürenin tespiti için 818 sayılı Borçlar Kanunu hükümlerinin dikkate alınması gerektiğini, menfi tespit ve istirdat davası olarak açılan işbu davanın bir yıl içinde açılmış olması gerektiğini, sürenin paranın ödenmesiyle işlemeye başlayacağını ve bir yıl sonra sona ereceğini, ödeme tarihinin 02.10.2007 olduğunu, davacı hazinenin mirasçılık sıfatını kazandığı tarihin 12.03.2015', işbu davanın açıldığı tarihin 05/11/2018 olduğunu ve bu tarih itibariyle davanın 1 yıllık süre içinde açılmadığını, Menfi tespit davası açılmasında davacının hukuki yararının bulunmadığını, icra takibinin ölü kişiye karşı yapıldığını, takibin davacıya yöneltilmediğini ve 2008 yılında işlemden kaldırıldığını; mirasbırakan Araksi Nevar Hüneryan 05.06.2007 tarihinde öldüğünü, icra takibinin ise ölümünden sonra...

                  Asliye Ticaret Mahkemesi'nde dava açılmamış sayılmasına karar verilmesiyle birlikte, davacının zamanaşımı süresinin dolduğunu, İstirdat davası için öngörülen 1 ve 10 yıllık hak düşürücü sürelerin geçtiğini, sürenin tespiti için 818 sayılı Borçlar Kanunu hükümlerinin dikkate alınması gerektiğini, menfi tespit ve istirdat davası olarak açılan işbu davanın bir yıl içinde açılmış olması gerektiğini, sürenin paranın ödenmesiyle işlemeye başlayacağını ve bir yıl sonra sona ereceğini, ödeme tarihinin 02.10.2007 olduğunu, davacı hazinenin mirasçılık sıfatını kazandığı tarihin 12.03.2015', işbu davanın açıldığı tarihin 05/11/2018 olduğunu ve bu tarih itibariyle davanın 1 yıllık süre içinde açılmadığını, Menfi tespit davası açılmasında davacının hukuki yararının bulunmadığını, icra takibinin ölü kişiye karşı yapıldığını, takibin davacıya yöneltilmediğini ve 2008 yılında işlemden kaldırıldığını; mirasbırakan ... 05.06.2007 tarihinde öldüğünü, icra takibinin ise ölümünden sonra 02.07.2007 tarihinde...

                    UYAP Entegrasyonu