Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Borçluyu menfi tespit davası açmaya zorlayan takibin haksız ve kötü niyetli olduğu anlaşılırsa, talebi üzerine, borçlunun dava sebebi ile uğradığı zararın da alacaklıdan tahsiline karar verilir. Takdir edilecek zarar, haksızlığı anlaşılan takip konusu alacağın (Değişik ibare:02/07/2012-6352 S.K./15.md.) yüzde yirmisinden aşağı olamaz. Borçlu, menfi tesbit davası zımmında tedbir kararı almamış ve borç da ödenmiş olursa, davaya istirdat davası olarak devam edilir. Takibe itiraz etmemiş veya itirazının kaldırılmış olması yüzünden borçlu olmadığı bir parayı tamamen ödemek mecburiyetinde kalan şahıs, ödediği tarihten itibaren bir sene içinde, umumi hükümler dairesinde mahkemeye başvurarak paranın geriye alınmasını istiyebilir. Menfi tesbit ve istirdat davaları, takibi yapan icra dairesinin bulunduğu yer mahkemesinde de açılabilir. Davacı istirdat davasında yalnız paranın verilmesi lazım gelmediğini ispata mecburdur." hükümlerini haizdir....

    Borçluyu menfi tespit davası açmaya zorlayan takibin haksız ve kötü niyetli olduğu anlaşılırsa, talebi üzerine, borçlunun dava sebebi ile uğradığı zararın da alacaklıdan tahsiline karar verilir. Takdir edilecek zarar, haksızlığı anlaşılan takip konusu alacağın (Değişik ibare:02/07/2012-6352 S.K./15.md.) yüzde yirmisinden aşağı olamaz. Borçlu, menfi tesbit davası zımmında tedbir kararı almamış ve borç da ödenmiş olursa, davaya istirdat davası olarak devam edilir. Takibe itiraz etmemiş veya itirazının kaldırılmış olması yüzünden borçlu olmadığı bir parayı tamamen ödemek mecburiyetinde kalan şahıs, ödediği tarihten itibaren bir sene içinde, umumi hükümler dairesinde mahkemeye başvurarak paranın geriye alınmasını istiyebilir. Menfi tesbit ve istirdat davaları, takibi yapan icra dairesinin bulunduğu yer mahkemesinde de açılabilir. Davacı istirdat davasında yalnız paranın verilmesi lazım gelmediğini ispata mecburdur." hükümlerini haizdir....

      Borçluyu menfi tespit davası açmaya zorlayan takibin haksız ve kötü niyetli olduğu anlaşılırsa, talebi üzerine, borçlunun dava sebebi ile uğradığı zararın da alacaklıdan tahsiline karar verilir. Takdir edilecek zarar, haksızlığı anlaşılan takip konusu alacağın (Değişik ibare:02/07/2012-6352 S.K./15.md.) yüzde yirmisinden aşağı olamaz. Borçlu, menfi tesbit davası zımmında tedbir kararı almamış ve borç da ödenmiş olursa, davaya istirdat davası olarak devam edilir. Takibe itiraz etmemiş veya itirazının kaldırılmış olması yüzünden borçlu olmadığı bir parayı tamamen ödemek mecburiyetinde kalan şahıs, ödediği tarihten itibaren bir sene içinde, umumi hükümler dairesinde mahkemeye başvurarak paranın geriye alınmasını istiyebilir. Menfi tesbit ve istirdat davaları, takibi yapan icra dairesinin bulunduğu yer mahkemesinde de açılabilir. Davacı istirdat davasında yalnız paranın verilmesi lazım gelmediğini ispata mecburdur." hükümlerini haizdir....

        Çekin kimde olduğu biliniyor ise çekin iadesi istirdat davası açılması gerekir. Somut olayda ise, iptali talep edilen dava konusu çekin kimde olduğunun davacı şirket yetkilisi tarafından bilindiği, verilen süre içindede istirdat davası açılmamış olduğundan, buna göre çekin zayi olmadığı anlaşılmakla davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir....

          Kararın davacı vekili tarafından temyizi üzerine Dairenin 27.10.2014 tarihli, 2014/9437 Esas ve 2014/13930 Karar sayılı ilamı ile dosya kapsamından, davanın genel hükümlere göre açılmış menfi tespit istemli dava olduğu, dava dilekçesindeki açıklamalar ve davanın dayandırıldığı vakıaların da davacının isteminin bu yönde olduğunu gösterdiği, mahkemece davanın, İİK’nın 89/3. maddesi gereğince açılan menfi tespit davası olarak nitelendirilmesi ve hak düşürücü sürede açılmadığından bahisle reddine karar verilmesinin doğru olmadığı, bu nedenle işin esası incelenerek varılacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulmasının usul ve yasaya uygun düşmediği gerekçesiyle kararın bozulmasına karar verilmiştir. 3. Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda 28.05.2015 tarihli 2015/88 Esas ve 2015/126 Karar sayılı kararı ile uyulan bozma ilamı sonrasında, davalı alacaklı ... ... vekili tarafından ... İnş. San. Ltd....

            Üçüncü kişi davacı vekilinin dava dilekçesinde, borçlusu olmadığı icra dosyasından iki ayrı adresine hacze gelinerek, haciz ve muhafaza tehdidi altında protokol ve senet imzaladıklarını, 450.000 TL bedelli senedin takibe konulduğunu, 540.000 TL ödeme yaptıklarını beyanla, ödedikleri paranın istirdadını talep ettiği anlaşılmakla, dava İİK'nun 72.maddesine dayalı olarak açılmış istirdat davası niteliğinde olmayıp, üçüncü şahıs tarafından açılan istirdat davası olup, mahkemece davanın davacı sıfatı bulunmadığından bahisle reddine karar verilmesi yerinde değildir. ....İcra Müdürlüğü'nün ......

              Bu aşamada istirdat davası hakkında şu genel açıklamaların yapılmasında fayda görülmüştür. Kendisine karşı ilamsız icra takibi yapılmış olan borçlu, ödeme emrine itiraz etmemiş veya itiraz etmiş olup da, itirazının icra mahkemesince kaldırılmış olması nedeniyle kesinleşen icra takibi ile ve menfi tespit davası da açmaması nedeniyle, gerçekte borçlu olmadığı bir parayı ödemek zorunda kalırsa, ödemiş olduğu paranın kendisine geri verilmesi için alacaklıya karşı istirdat davası açabilir. (İİK.m.72/VII). Öte yandan, borçlunun menfi tespit davası açmış olması halinde, bu dava sırasında ihtiyati tedbir kararı verilmemiş olması nedeniyle borç alacaklıya ödenmiş olursa, artık menfi tespit davasına istirdat davası olarak devam edilir. (İİK.m.72/VI)....

                Bu aşamada istirdat davası hakkında şu genel açıklamaların yapılmasında fayda görülmüştür. Kendisine karşı ilamsız icra takibi yapılmış olan borçlu, ödeme emrine itiraz etmemiş veya itiraz etmiş olup da, itirazının icra mahkemesince kaldırılmış olması nedeniyle kesinleşen icra takibi ile ve menfi tespit davası da açmaması nedeniyle, gerçekte borçlu olmadığı bir parayı ödemek zorunda kalırsa, ödemiş olduğu paranın kendisine geri verilmesi için alacaklıya karşı istirdat davası açabilir. (İİK.m.72/VII). Öte yandan, borçlunun menfi tespit davası açmış olması halinde, bu dava sırasında ihtiyati tedbir kararı verilmemiş olması nedeniyle borç alacaklıya ödenmiş olursa, artık menfi tespit davasına istirdat davası olarak devam edilir. (İİK.m.72/VI)....

                  Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;Dava dilekçesinde de açıkça belirtildiği gibi açılan dava TTK 792 (eski 704) maddesine göre açılan istirdat davası olup, menfi tespit davası olmadığını, davacı şirketin imzasının sahte olması, müvekkili olsa olsa kusurlu hale getirdiğini, istirdat davasının , menfi tespit davasını içermesi de mümkün olmadığını, zira İİK72. Maddesinde düzenlenen istirdat davası, bir menfi tespit davasını içeriyor olsa da TTK792. Maddesinde düzenlenen istirdat davası ise farklı hukuki nedenlere dayandığından, bu tür davalar menfi tespit talebini içermediğini, çekin ibraz şerhinde ödeme yasağı var ise de bu ödeme yasağı çekin iktisap tarihinde bulunmadığından, müvekkilinin iyiniyetli olduğunu, açıklanan ve mahkemece resen nazara alınacak sair sebeplere göre tedbirin kaldırılmasına, davanın reddine, mahkeme masrafı ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesini talep etmiştir....

                    Tüm dosya kapsamı yukarıdaki açıklamalar ışığında değerlendirildiğinde davacı zayi nedeniyle çek iptali istemi ile dava açmış, dava konusu çeklerin elinde bulunduran şahıs mahkememize başvurması üzerine davacı vekiline çeki elinde bulundurana karşı menfi tespit/istirdat davası açması için süre verilmiş, davacı vekili ise dava açmadıklarını belirtmiştir. 6102 sayılı TTK'nın 818/1-s maddesinin yollamasıyla çeklerde de uygulanması gereken 758 ve devamı maddeleri uyarınca; çek iptali talebiyle açılan ve hasımsız görülen yapılan yargılama sırasında çek hamilinin ortaya çıkması durumunda, çek iptali davasını açan davacıya, mevcut çek hamiline karşı çek istirdadı/menfi tespit davası açması konusunda süre verilmesinin gerekmesi, davanın açılmaması halinde ise çek iptali davasının reddi karar verilmesinin gerekmesi nedeniyle davanın reddine karar verilerek aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur....

                      UYAP Entegrasyonu