Çek hamili tarafından mahkememize müracaat edilmesi üzerine, davacı tarafa çek hamiline karşı istirdat davası açması için süre verilmiş, davacı taraf Bakırköy ... Asliye Ticaret Mahkemesinin .... Esas sayılı dava dosyasıyla istirdat davası açtığı anlaşılmıştır. Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; zayii nedeniyle iptali istenen çekle ilgili davacı tarafından çek hamiline karşı istirdat davası açıldığı, bu bağlamda açılan dava yönünden karar verilmesine yer olmadığına, mahkememizce verilen ödeme yasağı tedbir kararı halen devam ettiğinden, davacı tarafın teminatın iadesi yönündeki isteminin reddine karar vermek gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur....
ve 31/10/2016 tarihli kararında "Temyize konu çekişmesiz yargı işinde; çeki elinde bulunduran kişi aleyhine süresinde istirdat davası açılmış olmasına rağmen mahkemece aksi yönde tespite yer verilerek hüküm oluşturulmuştur. Bu durumda, gerekçe ile hüküm fıkrası arasında çelişki yaratıldığı gibi, süresinde istirdat davası açıldığına göre, yasa gereği ödeme yasağı kararının kaldırılmaması gerekirken, aksi yönde karar verilmesi de doğru görülmemiş, kararın bu nedenlerle bozulması gerekmiştir" görüşüne yer verilmiştir. Somut olayda 3. Kişi ... tarafından iptali istenen çekin ilgili bankaya ibraz edildiği, davacının verilen süre içerisinde istirdat davası açtığı ve davanın konusuz kaldığı anlaşıldığından karar verilmesine yer olmadığına, deme yasağı hakkında verilen kararın süresi içerisinde istirdat davası açıldığı anlaşıldığından TTK 758/2 maddesi gereğince ödeme yasağının devamına, dair karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
Borçlu, menfi tespit davası açmamış ve borcu cebri icra tehdidi altında ödemiş ise, ödemiş olduğu paranın kendisine geri verilmesi için alacaklıya karşı İİK'nın 72. maddesinin 7. fıkrasına göre istirdat davası açabilir. Borçlu, istirdat davası sonucunda (lehine) almış olduğu ilamı hemen icraya koyabilir (m. 32). Bunun için, ilamın kesinleşmesi şart değildir; çünkü, ilamın konusu bir para alacağıdır (HUMK m. 443/1; İİK m. 36). İİK 72/7'inci bendinde ”Takibe itiraz etmemiş veya itirazının kaldırılmış olması yüzünden borçlu olmadığı bir parayı tamamen ödemek mecburiyetinde kalan şahıs, ödediği tarihten itibaren bir sene içinde, umumi hükümler dairesinde mahkemeye başvurarak paranın geriye alınmasını isteyebilir” hükmü düzenlenmiştir. İstirdat davasının biri maddi hukuka diğeri takip hukukuna ilişkin olmak üzere iki koşulu bulunmaktadır....
Mahkemece, iddia ve tüm dosya kapsamı uyarınca davaya müdahil olan ... vekilinin dava konusu Halk Bank Diyarbakır Şubesi'ne ait... çek nolu 14/10/2011 ödeme tarihli 43.500,00 TL bedelli çekin müvekkilinde bulunduğunu, müvekkilinin meşru ve yetki hamil olduğunu belirttiği, davacı tarafın istirdat davası açtığı gerekçesiyle konusu kalmayan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. Dava, zayi nedeniyle çek iptaline ilişkin olup, davacı 2 adet çekini zayi ettiğini ileri sürerek dava açmıştır. Çeklerden Halk Bankası Diyarbakır Şubesi... nolu 14.10.2011 ödeme tarihli 43.500,00 TL bedelli olan 3. şahıs tarafından ibraz edilmiş olduğundan istirdat davası açılmak üzere mehil verilmiş ve dava açılmış bulunduğundan mahkeme yazılı olduğu şekilde karar verilmiştir....
Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2013/255 esas sayılı dosyasından davalar görüldüğünü, bahsi geçen davaların eldeki dava açısından kesin hüküm teşkil etmediğini, çünkü bahsi geçen davaların İİK’nın 89/3-c.4’teki özel olumsuz tespit davası kapsamında görüldüğünü, oysaki iş bu davanın İİK’nın 72/3 maddesi, TBK ve TTK kapsamında genel anlamda olumsuz tespit davası olarak görüldüğünü, davalılardan ...’ın davacıdan hiçbir nam altında alacağı bulunmadığını, davacı ile de hiçbir ilişkisinin olmadığını iddia ederek borçlu olmadıklarının tespitine, icraya ödeme yaptıkları için uğradıkları zararlar nedeniyle % 20 oranında tazminata karar verilmesini, huzurdaki dava derdest iken icra dosyasına yatırdıkları paranın davalı alacaklıya ödenmesi durumunda davanın istirdat davası olarak devam etmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı ..., davaya cevap vermemiştir. Davalı ... vekili, davacının aynı meblağ için Bafra 2....
(T.C....... )'nın ibraz ettiği anlaşılmış, çek ile ilgili davacı tarafından Bakırköy ..... Asliye Ticaret Mahkemesinin ..... Esas sayılı dosyası ile istirdat davası açıldığı anlaşılmıştır. Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; davacı tarafından mahkememizde açılan zayi nedeniyle iptal davasına konu çekin ibraz edilmiş olması ve çek hamiline karşı da istirdat davası açıldığı dikkate alınarak konusu kalmayan dava yönünden karar verilmesine yer olmadığı şeklinde aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir....
Bankası'na yazılan müzekkereye verilen cevapta; iptali istenilen çekin dava dışı ...... tarafından bankaya ibraz edildiğinin bildirildiği görülmüştür. Dava konusu çekin ibraz edilmiş olması nedeniyle davacı vekiline 27/09/2021 tarihli oturumda çek hamiline karşı istirdat davası açmak üzere iki haftalık kesin süre verildiği, ancak son oturumdaki beyanında istirdat davası açmadıkları görülmüştür. Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; zayi nedeniyle iptaline karar verilmesi istenen dava konusu çekin ilgili bankaya ibraz edildiği, davacı tarafın çeki ibraz eden son hamile karşı istirdat davası açmaması üzerine açılan davanın reddine karar verilmesi gerektiği (Yargıtay 11.HD 2015/11662 Esas, 2016/8538 Karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere) kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur....
Borçluyu menfi tespit davası açmaya zorlayan takibin haksız ve kötü niyetli olduğu anlaşılırsa, talebi üzerine, borçlunun dava sebebi ile uğradığı zararın da alacaklıdan tahsiline karar verilir. Takdir edilecek zarar, haksızlığı anlaşılan takip konusu alacağın (Değişik ibare:02/07/2012-6352 S.K./15.md.) yüzde yirmisinden aşağı olamaz. Borçlu, menfi tesbit davası zımmında tedbir kararı almamış ve borç da ödenmiş olursa, davaya istirdat davası olarak devam edilir. Takibe itiraz etmemiş veya itirazının kaldırılmış olması yüzünden borçlu olmadığı bir parayı tamamen ödemek mecburiyetinde kalan şahıs, ödediği tarihten itibaren bir sene içinde, umumi hükümler dairesinde mahkemeye başvurarak paranın geriye alınmasını istiyebilir. Menfi tesbit ve istirdat davaları, takibi yapan icra dairesinin bulunduğu yer mahkemesinde açılabileceği gibi, davalının yerleşim yeri mahkemesinde de açılabilir....
Borçluyu menfi tespit davası açmaya zorlayan takibin haksız ve kötü niyetli olduğu anlaşılırşa, talebi üzerine, borçlunun dava sebebi ile uğradığı zararın da alacaklıdan tahsiline karar verilir. Takdir edilecek zarar, haksızlığı anlaşılan takip konusu alacağın yüzde yirmisinden aşağı olamaz. (1) Borçlu, menfi tesbit davası zımmında tedbir kararı almamış ve borç da ödenmiş olursa, davaya istirdat davası olarak devam edilir. Takibe itiraz etmemiş veya itirazının kaldırılmış olması yüzünden borçlu olmadığı bir parayı tamamen ödemek mecburiyetinde kalan şahıs, ödediği tarihten itibaren bir sene içinde, umumi hükümler dairesinde mahkemeye başvurarak paranın geriye alınmasını istiyebilir. Menfi tesbit ve istirdat davaları, takibi yapan icra dairesinin bulunduğu yer mahkemesinde açılabileceği gibi, davalının yerleşim yeri mahkemesinde de açılabilir. Davacı istirdat davasında yalnız paranın verilmesi lazımgelmediğini ispata mecburdur." hükümlerini haizdir....