ERZURUM BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 3. HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2022/1075 KARAR NO : 2024/899 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : ERZURUM ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TARİHİ 17/03/2022 (Karar) NUMARASI : 2020/372 Esas, 2022/201 Karar DAVA : İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan) Taraflar arasında görülen istirdat davasına ilişkin olarak yapılan açık yargılama sonucunda verilen karara karşı, yasal süresi içerisinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine HMK 353. madde uyarınca dosya üzerinden inceleme yapıldı. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin lehdarı ve hamili olduğu ... ve ... seri numaralı çeklere ciro işlemi yaparak ...isimli kargo şirketine 14/07/2020 tarihinde ... ...Teknolojileri A.Ş'nin ... Mah. ... Bulvarı ... Sk....
Borçluyu menfi tespit davası açmaya zorlayan takibin haksız ve kötü niyetli olduğu anlaşılırsa, talebi üzerine, borçlunun dava sebebi ile uğradığı zararın da alacaklıdan tahsiline karar verilir. Takdir edilecek zarar, haksızlığı anlaşılan takip konusu alacağın (Değişik ibare:02/07/2012-6352 S.K./15.md.) yüzde yirmisinden aşağı olamaz. Borçlu, menfi tesbit davası zımmında tedbir kararı almamış ve borç da ödenmiş olursa, davaya istirdat davası olarak devam edilir. Takibe itiraz etmemiş veya itirazının kaldırılmış olması yüzünden borçlu olmadığı bir parayı tamamen ödemek mecburiyetinde kalan şahıs, ödediği tarihten itibaren bir sene içinde, umumi hükümler dairesinde mahkemeye başvurarak paranın geriye alınmasını istiyebilir. Menfi tesbit ve istirdat davaları, takibi yapan icra dairesinin bulunduğu yer mahkemesinde de açılabilir. Davacı istirdat davasında yalnız paranın verilmesi lazım gelmediğini ispata mecburdur." hükümlerini haizdir....
Borçluyu menfi tespit davası açmaya zorlayan takibin haksız ve kötü niyetli olduğu anlaşılırsa, talebi üzerine, borçlunun dava sebebi ile uğradığı zararın da alacaklıdan tahsiline karar verilir. Takdir edilecek zarar, haksızlığı anlaşılan takip konusu alacağın (Değişik ibare:02/07/2012-6352 S.K./15.md.) yüzde yirmisinden aşağı olamaz. Borçlu, menfi tesbit davası zımmında tedbir kararı almamış ve borç da ödenmiş olursa, davaya istirdat davası olarak devam edilir. Takibe itiraz etmemiş veya itirazının kaldırılmış olması yüzünden borçlu olmadığı bir parayı tamamen ödemek mecburiyetinde kalan şahıs, ödediği tarihten itibaren bir sene içinde, umumi hükümler dairesinde mahkemeye başvurarak paranın geriye alınmasını istiyebilir. Menfi tesbit ve istirdat davaları, takibi yapan icra dairesinin bulunduğu yer mahkemesinde de açılabilir. Davacı istirdat davasında yalnız paranın verilmesi lazım gelmediğini ispata mecburdur." hükümlerini haizdir....
Borçluyu menfi tespit davası açmaya zorlayan takibin haksız ve kötü niyetli olduğu anlaşılırsa, talebi üzerine, borçlunun dava sebebi ile uğradığı zararın da alacaklıdan tahsiline karar verilir. Takdir edilecek zarar, haksızlığı anlaşılan takip konusu alacağın (Değişik ibare:02/07/2012-6352 S.K./15.md.) yüzde yirmisinden aşağı olamaz. Borçlu, menfi tesbit davası zımmında tedbir kararı almamış ve borç da ödenmiş olursa, davaya istirdat davası olarak devam edilir. Takibe itiraz etmemiş veya itirazının kaldırılmış olması yüzünden borçlu olmadığı bir parayı tamamen ödemek mecburiyetinde kalan şahıs, ödediği tarihten itibaren bir sene içinde, umumi hükümler dairesinde mahkemeye başvurarak paranın geriye alınmasını istiyebilir. Menfi tesbit ve istirdat davaları, takibi yapan icra dairesinin bulunduğu yer mahkemesinde de açılabilir. Davacı istirdat davasında yalnız paranın verilmesi lazım gelmediğini ispata mecburdur." hükümlerini haizdir....
Dava konusu çek ile ilgili banka şube müdürlüğüne yazılan müzekkereye verilen cevapda, söz konusu çekin üçüncü kişi tarafından ibraz edildiğinin bildirilmesi üzerine, davacı tarafa çek hamiline karşı istirdat davası açmak üzere süre verilmiş, verilen süreye rağmen davacı tarafın istirdat davası açmadığı anlaşılmıştır. Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; davacı tarafından dava konusu yapılan ve zayi nedeniyle iptali istenen çekin üçüncü kişiler tarafından ilgili banka şubesine ibraz edildiği, ibraz edilen çek ile ilgili davacı tarafa istirdat davası açmak üzere süre verildiği, verilen süreye rağmen davacı tarafından istirdat davası açılmadığından sübuta ermeyen davanın reddine karar verilmesi gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki gibi hüküm tesis edilmiştir....
Davacı vekili tarafından 05/06/2023 tarihinde istirdat davası açıldığı anlaşılmakla dava konusu çek ile ilgili karar verilmesine yer olmadığına ilişkin aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir. H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-Davacı tarafından açılan zayi nedeniyle çek iptali davasında dava konusu çek ile ilgili istirdat davası açılmış olmakla KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA, 2- Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerlerinde bırakılmasına 3- Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken harç peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına 4- HMK 'nun 333....
İcra ve İflâs Kanunu’nun 72/6. maddesi uyarınca “Borçlu, menfi tesbit davası zımmında tedbir kararı almamış ve borç da ödenmiş olursa, davaya istirdat davası olarak devam edilir”. 18. Anılan madde uyarınca menfi tespit davası icra takibinden önce sonuçlanmaz ve ihtiyati tedbir kararı verilmemiş olması yahut ihtiyati tedbir kararının kaldırılması nedeniyle, dava sırasında borç alacaklıya (davalıya) ödenmiş olursa, menfi tespit davası kanunun açık hükmü gereği (kendiliğinden) istirdat davasına dönüşür. Bu hâlde mahkeme menfi tespit davasına istirdat davası olarak devam eder, davacının talep sonucunu değiştirmesi için ıslah yoluna başvurmasına ya da karşı tarafın (alacaklının) muvafakati gerekmez. 19. Somut olayda da davacı hakkında Samsun 4....
Kararın davacı vekili tarafından temyizi üzerine Dairenin 27.10.2014 tarihli, 2014/9437 Esas ve 2014/13930 Karar sayılı ilamı ile dosya kapsamından, davanın genel hükümlere göre açılmış menfi tespit istemli dava olduğu, dava dilekçesindeki açıklamalar ve davanın dayandırıldığı vakıaların da davacının isteminin bu yönde olduğunu gösterdiği, mahkemece davanın, İİK’nın 89/3. maddesi gereğince açılan menfi tespit davası olarak nitelendirilmesi ve hak düşürücü sürede açılmadığından bahisle reddine karar verilmesinin doğru olmadığı, bu nedenle işin esası incelenerek varılacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulmasının usul ve yasaya uygun düşmediği gerekçesiyle kararın bozulmasına karar verilmiştir. 3. Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda 28.05.2015 tarihli 2015/88 Esas ve 2015/126 Karar sayılı kararı ile uyulan bozma ilamı sonrasında, davalı alacaklı ... ... vekili tarafından ... İnş. San. Ltd....
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;Dava dilekçesinde de açıkça belirtildiği gibi açılan dava TTK 792 (eski 704) maddesine göre açılan istirdat davası olup, menfi tespit davası olmadığını, davacı şirketin imzasının sahte olması, müvekkili olsa olsa kusurlu hale getirdiğini, istirdat davasının , menfi tespit davasını içermesi de mümkün olmadığını, zira İİK72. Maddesinde düzenlenen istirdat davası, bir menfi tespit davasını içeriyor olsa da TTK792. Maddesinde düzenlenen istirdat davası ise farklı hukuki nedenlere dayandığından, bu tür davalar menfi tespit talebini içermediğini, çekin ibraz şerhinde ödeme yasağı var ise de bu ödeme yasağı çekin iktisap tarihinde bulunmadığından, müvekkilinin iyiniyetli olduğunu, açıklanan ve mahkemece resen nazara alınacak sair sebeplere göre tedbirin kaldırılmasına, davanın reddine, mahkeme masrafı ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesini talep etmiştir....
Çekin kimde olduğu biliniyor ise çekin iadesi istirdat davası açılması gerekir. Somut olayda ise, iptali talep edilen dava konusu çekin kimde olduğunun davacı şirket yetkilisi tarafından bilindiği, verilen süre içindede istirdat davası açılmamış olduğundan, buna göre çekin zayi olmadığı anlaşılmakla davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir....