Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Daha önce yapılan kadastro tespitleri sırasında fiili kullanıcı tespiti yapılan taşınmazlarda güncelleme çalışmaları sırasında değişiklik yapılabilmesi için sonraki zilyetlerin, bu zilyetliklerini tapu kaydında yazılı fiili kullanıcıdan yasal bir yolla (akdi ya da irsi) devraldıklarını kanıtlamaları zorunludur. Somut olayda, 1989 yılında yapılan kadastro sonucu çekişmeli taşınmaz, fiili kullanıcısının ... olduğu şerhi ile tespit edilmiş ve tespitin 22.01.1990 tarihinde kesinleşmesi ile tapuya tescil edilmiştir. 2009 yılında yapılan kullanıcı güncelleme çalışması sonucunda ise kullanıcı ...'ın öldüğü ve mirasçılarının kullanıcı olduğu yani kullanıcının değişmediği belirlenmiştir. Davacı ..., çekişmeli taşınmazın fiili kullanımını 1989 yılından sonra lehine şerh verilen ... veya mirasçılarından devraldığını iddia etmediğine göre, yukarıda açıklanan yasal düzenlemeler ve ilkeler karşısında davanın reddine karar verilmesi gerekirken kabulüne karar verilmesi isabetsiz olmuştur....

    Davacı, çekişme konusu taşınmazın komşu parsellerle beraber bir bütün halinde kullandığını öne sürerek, kendi adına kullanıcı şerhi verilmesi istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davaların kabulü ile çekişme konusu 105 ada 98 nolu 2/B parselinin beyanlar hanesindeki davalı ...'ın kullanımında olduğuna ilişkin şerhin iptali ile beyanlar hanesinde davacı ...'ın kullanıcı olduğunun şerh düşülmesine karar verilmiş, hükmün davalı Hazine vekili ve davalı ... vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, ... Bölge Adliye Mahkemesi .... Hukuk Dairesince istinaf başvurularının esastan reddine, davalı Hazine harçtan muaf olduğu halde davalı Hazineye harç yükletilmesi usul ve yasaya aykırı olduğundan kamu düzeni gereğince salt harç yönünden düzeltme yaparak ... Kadastro Mahkemesinin kararının kaldırılmasına, davanın kabulü ile çekişme konusu 105 ada 98 nolu 2/B parselinin beyanlar hanesindeki davalı ...'...

      O halde, kullanım kadastrosuna itiraz davalarında davacı tarafın Hazineye ve varsa kullanıcılarına karşı ispat yükümlülüğü nedeniyle husumetin, tespit maliki Hazine ile birlikte varsa tutanağın beyanlar hanesinde lehine kullanıcı şerhi verilen kişi ya da kişilere yöneltilmesi zorunlu olup, özen gösterilmediği takdirde hak sahipliğinin değişikliği sonucunu doğuracak bu tür davaların çekişmesiz yargı işi olduğundan söz edilemez. Somut olayda, tapu kaydının beyanlar hanesinde zilyetlik şerhi bulunmadığı halde davacı taraf lehine kullanıcı şerhin verilmesi istemiyle askı ilan süresinden sonra Asliye Hukuk Mahkemesinde eldeki davayı açılmıştır....

        Mahkemece lehine zilyetlik / kullanıcı şerhi verilen asli müdahil ..., kullanım kadastrosunun kesinleşmesinden sonraki tarihte verilen (07.08.2015 tarihli) muvafakatnameye dayanarak talepte bulunmuş olup, kullanım kadastrosunun yapıldığı tarihte taşınmazlarda fiili kullanıcı olmadığı sabittir. Hal böyle olunca; Mahkemece, açıklanan hususlar gözetilerek, asli müdahil ...’ in asıl ve birleşen davanın konusu olan taşınmazlar hakkındaki şerhe yönelik davasının reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde kabul karar verilmesi doğru görülmemiş ve bu nedenle hükmün bozulmasına karar verilmiştir. SONUÇ: Yukarıda (2) ve (3) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle, davalı ... vekilinin ve dahili davalılar ... ve ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile usul ve yasaya aykırı olan hükmün 6100 sayılı HMK'nin Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA; (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacı ... İdaresi vekilinin tüm, davalı ......

          İlk derece mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonucunda; 6292 sayılı 6. maddesi gereği, 6831 sayılı Yasa’nın 2/B maddesi uyarınca orman sınırları dışına çıkarılan taşınmazlarda, lehine kullanıcı şerhi verilenlerin belirtilen süreler içinde idareye müracaat etmeleri ve belirtilen şartları yerine getirmeleri halinde söz konusu taşınmazlar şerh sahiplerine satış suretiyle tapuda devredilebilecek olduğundan ve davalı yan bu koşulları yerine getirmiş olduğundan davalı adına yapılan tescil işleminin mevzuata uygun olduğundan yapılan tescilin yolsuz olduğundan bahsedilemeyeceğinden, davanın reddine, yönelik karar verilmiştir. HUKUKİ SEBEPLER ve GEREKÇE: Taraflar arasındaki dava, 2/B vasfı ile Hazine adına tescil edilen ve davalıya satılan Çamdere Mahallesi 193 ada 11 parsel sayılı taşınmazın tapusunun iptali ile davacı adına tescili istemine ilişkindir. Hakimler ve Savcılar Kurulu Birinci Dairesi'nin 01/09/2021 tarihinden itibaren geçerli 431 sayılı İş Bölümü Kararı gereği, 4....

          göre yapılan orman tahdidi içine alındığının, tahdit dışında kalan kesiminin 2/B madde uygulamasına tabi tutulduğunun belirlenmesi halinde 2/B uygulamasının iptaline karar verilmesi gerekirken mahkemece bu yönlerde inceleme ve araştırma yapılmadan eksik inceleme ve araştırma sonucu yazılı şekilde karar verilmesi usûl ve kanuna aykırıdır....

            Ancak bu taşınmazı fiilen kullanan var ise taşınmazın beyanlar hanesine bu kişiler kullanıcı olarak şerh verilmektedir. burada asıl olan taşınmazı fiilen kullanan kişi adına kullanıcı şerhi verilmesidir. Öncelikle belirtmek gerekir ki, davacı taraf dava konusu ettiği taşınmazı hiçbir zaman kullanmamış ve bu taşınmazda zilyet olmamıştır. Buna karşılık davalı müvekkil bu taşınmazda 30 yılı aşkın zamandan bu yana zilyet olarak bulunmaktadırlar ve halen de bu zilyetliği devam etmektedir. Nitekim bu taşınmaz üzerindeki fındıkların dikilmesi, bu güne kadar kullanılması ve tüm buna ilişkin masrafları müvekkiller tarafından yapılmıştır ve yapılmaktadır. Dava konusu taşınmazdaki fındıkları müvekkil 1983 yılında dikmiştir. Bundan sonra tarafların murisi olan Niyazi Turunç bu taşınmazı müvekkile bırakmıştır. Zira müvekkilin bu taşınmazdaki çalışması ve emeğine karşılık muris Niyazi Turunç taşınmazın kullanımını müvekkile terk etmiştir....

            Somut olayda, davacının dava dilekçesinde asıl talebi olan tapu iptali ve davacı adına tescil istemi yanında ayrıca terditli olarak tapu iptali ve tescil istemi kabul edilmediği takdirde çekişmeli taşınmaz bölümünün 2/B maddesi gereği Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılması ve davacı adına zilyetlik şerhi verilmesi (kullanıcı belirtmesi) istemi ile dava açtığı anlaşılmasına rağmen mahkemece davacının terditli olarak ileri sürdüğü çekişmeli taşınmaz bölümünün 2/B maddesi gereği Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılması ve davacı adına zilyetlik şerhi verilmesi (kullanıcı belirtmesi) istemi yönüyle olumlu veya olumsuz bir karar verilmemiştir....

            Dava 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun Geçici madde 8. maddesi uyarınca yapılan kadastro tespitine itiraz niteliğindedir. Bu tür kadastro tespitlerinde ancak 3402 sayılı Kanun'un 19. maddesi uyarınca, muhdesatın beyanlar hanesinde gösterilmesi mümkündür. Zira özel mülkiyete konu taşınmazlarda kullanım kadastrosu yapılmamış ise zilyetlik şerhi verilmesi mümkün bulunmamaktadır. Hal böyle olunca; 3402 sayılı Yasa'nın 19. maddesindeki koşullar oluşmadığına göre mahkemece çekişmeli taşınmazın beyanlar hanesine kullanıcı şerhi verilmesi isabetsiz olup, davalı ... vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 25.04.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              Köyünde 2B kullanım kadastrosu çalışmaları yapılarak 18.05.2012 tarihinde ilana çıkarıldığını, Eyüpalanı mevkiinde bulunan 1678 parsel sayılı 16.784,23 metrekare yüzölçümündeki taşınmazın öncesinde babası ... ... kullanımında iken babasının 1988 yılında vefat etmesinden sonra, kardeşi ile aralarında yaptıkları rızai anlaşma sonucunda bu yerin kendisine düştüğünü ve bu tarihten sonra da taşınmazı kendisinin kullanmakta olduğunu, ancak yapılan 2B kullanım kadastrosu çalışmalarında bu yerin yanlışlıkla davalı ...' nun kullanımında olduğunun tespit edildiğini ileri sürerek, kadastro tespitinin düzeltilmesi ile taşınmazda kendisinin kullanıcı gösterilmesine karar verilmesi istemiyle dava açmıştır. Davalı ..., dava konusu taşınmazın öncesinde ... ... tarafından ...'ya devredildiğini, bu kişiden de 6 sene önce el senediyle kendisinin aldığını belirterek, davanın reddini savunmuştur....

                UYAP Entegrasyonu