Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacılar ..., ... ve ... vekili, taşınmazın 2014 yılına kadar babaları ... ... zilyetliğinde olduğu halde kullanıcı şerhi bulunmadan Hazine adına tespit edilmesinin hatalı olduğunu belirterek, kadastro işleminin iptali ile müvekkilleri olan davacıların kullanıcı olduğunun tespiti ve tapu kütüğünün beyanlar hanesine tesciline karar verilmesi istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş, hükmün davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş ve iş bu karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

    Hukuk Dairesi'nin 2016/13995 E. ve 2019/6690 K. Sayılı kararında ve emsal Yargıtay kararlarında vurgulandığı üzere; taşınmazların tapu kayıtlarına kullanıcı şerhi verilmesi ancak yasalarda özel düzenleme yapılması ile mümkündür. Somut olayda, 6831 sayılı Kanunun 2/B maddesi ve 3402 sayılı yasanın Ek-4 maddesi uyarınca yapılan kullanım kadastrosu söz konusu olmayıp, yapılan işlem tescil harici kalan taşınmazların 3402 sayılı Kanun'un Geçici 8. maddesi uyarınca mülkiyetinin belirlenmesine ilişkin kadastro çalışmasıdır. Bu tür kadastro çalışmalarında ancak 3402 sayılı Kanun'un 19. maddesi uyarınca taşınmaz üzerinde muhdesat bulunması halinde bunun beyanlar hanesinde gösterilmesi mümkündür. Edinme sebebi sütunundaki bilgiler açıklama niteliğinde olup, adına tespit yapılan kişiler haricindeki şahıslar bakımından bir hak doğurması söz konusu değildir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki 2/B sahasında kalan tapu kaydının iptali ve tescil davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı Hazine, dahili davalı ... Yönetimi ve davalı ... vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı Hazine vekili, Bektaşağa Köyü 215 parsel sayılı 26.218 m2 yüzölçümlü taşınmazın, tapuda orman niteliğiyle Hazine adına kayıtlı olduğunu, 27.07.2006 - 27.01.2007 tarihleri arasında ilan edilerek kesinleşen orman kadastrosu ve 2B uygulaması sırasında taşınmazın 2B maddesi uyarınca Hazine adına orman sınırları dışına çıkarıldığını belirterek tapunun iptalini ve 2B niteliği ile Hazine adına tescilini istemiştir....

      Uz' un kullanımında olduğu şerhi verilerek, tarla niteliği ile Hazine adına tespit edilmiştir. Davacı ..., taşınmazdaki kullanımının 1500 m2 olduğunu, eksik yazılan kısmın komşu 125 ada 17 ve dava konusu 125 ada 15 parselde lehine kullanıcı şerhi verilen diğer kişilerden kaynaklandığını öne sürerek, 1500 m2'lik kısımda lehine kullanıcı şerhi verilmesi istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine, çekişmeli 125 ada 15 ve 17 parsel sayılı taşınmazların tespit gibi beyanlar haneleri korunmak suretiyle Hazine adına tapuya tesciline karar verilmiş, hükme karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine Bölge Adliye Mahkemesince, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş ve iş bu karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

        olarak fiilen asli zilyet olarak kullananın davacı olduğu anlaşılmakla davacının lehine kullanıcı şerhi verilmesi istemli davasının kabulüne, öte yandan, terditli olarak açılan davalarda ilk talebin reddine bağlı olarak ikinci talebin kabulüne karar verilmesi durumunda iki ayrı dava için iki ayrı harç ve yargılama giderine hükmedilmeyeceği, ikinci talep hakkında verilen karara göre harç, vekalet ücreti ve yargılama giderleri hakkında hüküm kurulması gerektiği gözetilerek dava dilekçesinde iddianın ileri sürülüş şekline göre, kabulüne karar verilen terditli talep olan taşınmazın beyanlar hanesine fiili kullanım şerhi verilmesi iddiası ile açılan davaların maktu harca ve maktu vekalet ücretine tabii olduğu (Yargıtay 16....

        Ayrıca davacı dava dilekçesinde çekişmeli taşınmazların kendi zilyetliklerinde olduğunu belirtmesine ve dosya içerisinde yer alan 10/10/2018 tarihli Kızılırmak Milli Emlak Müdürlüğü'ne 112 ada 34 parselin kullanıcı olduğu ve 2/B kapsamında tarafına satışının yapılmasına dair dilekçesi de nazara alınarak davacının talebinin ayrıca çekişmeli taşınmazda kullanım kadastrosu sırasında kullanıcı şerhi verilmesine yönelik olup olmadığı hususunun açıklatılmaması dahi isabetli olmamıştır....

        Bu itibarla öncelikle mahallinde yeniden fen bilirkişisi marifetiyle keşif yapılması, taşınmazın tespit tarihi, öncesi ve sonrasına ait hava fotoğrafları temin tespit tarihi itibarıyla davacının taşınmazı ekonomik amacına uygun olarak fiilen zilyet olarak kullanıp kullanmadığının araştırılması, fiili kullanıcı ise fiili kullanım durumunun ve şeklinin belirlenmesi, Kıyı Kanunu gereği kullanıcı şerhi verilmesinin mümkün olup olmadığı hususları araştırılarak tüm hususlar birlikte değerlendirilerek, sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde eksik incelemeyle hüküm kurulması isabetli olmamıştır. Kabule göre de, kayıt maliki olan Hazine'nin yasal hasım konumunda olduğu eldeki kullanıcı tespitine itiraz davasında, yargılama giderlerinden sorumlu olmayacağı gözetilmeksizin, yargılama giderlerinden sorumlu tutulması da doğru olmamıştır....

        Ek-4. madde ve bu maddeye istinaden çıkarılan genelgeler çerçevesinde güncelleme işlemleriyle fiili kullanım şerhi sahipleri hakkında değişiklik yapılabilmesi için; ... adına orman sınırları dışına çıkarılan alanlarda daha önce kullanım kadastrosu yapılmış ve beyanlar hanesinde lehine kullanıcı veya muhdesat şerhi verilmiş bulunan kişiler varsa ancak bu kişilerden taşınmazın kullanımını devraldığını ispatlayabilen ve güncelleme sırasında taşınmazı fiilen kullanan kişiler lehine tapu kaydının beyanlar hanesindeki şerh güncellenerek değiştirilebilecektir. Daha önce yapılan kullanım kadastrosu sırasında beyanlar hanesinde ya da edinme sebebi bölümünde fiili kullanıcı ya da muhdesat sahibi olduğu yazılı bulunmayan taşınmazların güncelleme çalışmaları sırasında fiili kullanıcılarının bulunduğunun anlaşılması halinde güncelleme işlemiyle bu kişiler lehine fiili kullanım şerhi verilemez....

          Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne çekişmeli 4293 ve 4295 parsel sayılı taşınmazların adına tesciline, taşınmazların beyanlar hanesine davacı ...'ın kullanıcı olduğunun şerh düşülmesine karar verilmiş; hüküm, vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava konusu taşınmazların kadastro tutanaklarının beyanlar hanesinde kullanıcı şerhi bulunmamaktadır. Esasen 3402 sayılı Yasa'nın Ek 4. maddesi kapsamı dışında tespiti yapılan taşınmazlarda beyanlar hanesinde kullanıma ilişkin şerh verilmesinin de yasal dayanağı bulunmamaktadır. Bu nedenle mahkemece taşınmazların beyanlar hanesine davacının kullanıcı olduğu şerhi verilmesi isabetsizdir....

            Asliye Hukuk Mahkemesi ve ... 4 .Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: Dava, 6831 S.Y.'nın 2/B maddesi kapsamında hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan taşınmazda, davalı gerçek kişi adına olan zilyetlik şerhinin iptali ile davacının adına zilyetlik şerhi verilmesi istemine ilişkindir. Asliye Hukuk Mahkemesince, uyuşmazlığın taşınmaz üzerindeki salt zilyetliğin korunmasına ilişkin olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Sulh Hukuk Mahkemesi ise, davanın, 30 günlük askı süresi geçtikten sonra 3402 sayılı yasanın 12/3 maddesinde düzenlenen 10 yıllık hak düşürücü süre içinde açılan kadastro tespitine itiraz davası niteliğinde olduğu, çekişmesiz yargı işi olmadığı ve uyuşmazlığın sulh hukuk mahkemesinin görev alanına girmediği gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur....

              UYAP Entegrasyonu