ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TARİHİ: 13/11/2023 ESAS NO: 2022/820 KARAR NO: 2023/1007 DAVANIN KONUSU: Sıra Cetveline İtiraz (İflas Tasfiyesinde Düzenlenen SıraCetveline Yönelik Kayıt Kabul Ve Terkin Talebi (İİK 235)) İSTİNAF KARAR TARİHİ:30/01/2024 İSTİNAF KARAR YAZIM TARİHİ:12/02/2024 Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 13/11/2023 tarih ve 2022/820 Esas 2023/1007 Karar sayılı ilamına karşı ,davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya dairemize gelmekle dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile müflis kooperatif arasında Kayseri 8. Noterliği'nde kat karşılığı inşaat sözleşmesi imzalandığını, müvekkile ait ... İli, ......
Hal böyle olunca ana dosyadaki tapu iptal ve tescil talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekirken mahkemece taşınmazın iki kez orman vasfı ile tesciline yönelik hüküm kurulması isabetsizdir. Öte yandan davalı ormana yönelik orman kadastrosuna itiraz davasının reddine karar verildiğine, Orman idaresinin 1007 tazminat talebi yönünde taraf sıfatı bulunmadığına göre yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına ve davalı Orman lehine AAÜT'e göre vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken Orman İdaresinin yargılama giderlerinden sorumlu tutularak lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi isabetsizdir. Ayrıca TMK'nun 1007....
İcra Müdürlüğü’nün 2008/16853 esas sayılı dosyasında dava dışı ...’in borcundan dolayı isim benzerliğine bağlı olarak dava dışı dosya alacaklısına ihale edildiğini ve akabinde tapu memurlarının kusuruna dayalı adına haksız şekilde tescil edildiğini beyan ederek, İİK 5. maddesine ve TMK 1007. maddesine dayalı olarak şimdilik 30.000,00 TL maddi ve 5.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan tahsilini talep etmiş; ıslah ile maddi tazminat talebini 133.074,00 TL’ye yükseltmiştir Davalı vekili, davanın reddi gerektiğini savunmuştur....
nin maliki olduğu 1697 ada 9 parsel sayılı taşınmazın imar uygulamasına tabi tutulduğunu, 392 m2'lik kısmının ise kayden mevcut olmasına rağmen, fiili olarak bulunmadığını, bu miktarın 276 m2'sinin diğer ada olarak işlenmesine karşın hangi adalar olduğunun tespit edilemediğini, 116 m2'sinin de çocuk bahçesi olarak hisselendirilmesi gerekirken bunun da yapılmadığını, mevcut durum itibariyle TMK'nın 1007. maddesi uyarınca devletin kusursuz sorumluluğunun söz konusu olduğunu ileri sürerek tazminat talep etmiştir. Davalı Hazine vekili, davanın reddini savunmuştur....
Bu durumda, açılan davanın, 2577 sayılı Kanun'un 2. birinci fıkrasının (a) ve (b) bentlerinde belirtildiği üzere; “İdari işlemler hakkında yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı iptalleri için menfaatleri ihlal edilenler tarafından açılan iptal davaları” ve “İdari eylem ve işlemlerden dolayı kişisel hakları doğrudan muhtel olanlar tarafından açılan tam yargı davaları” kapsamında, idari yargı yerince çözümlenmesi gerektiği sonucuna varılmıştır. Nitekim Uyuşmazlık Mahkemesinin 25.02.2019 tarihli ve 2018/820 Esas, 2019/117 Karar ve 28.05.2020 tarihli ve 2020/56 Esas, 2020/309 Karar sayılı kararları da bu doğrultudadır. Buna göre; davacının, ilk talebi olan tapu iptal ve tescil talebi bakımından dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmesi gerekirken davanın tapu iptal ve tescil talebi hiç yokmuş gibi tazminat talebi ile ilgili karar verilmesi doğru görülmemiştir....
Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasında görülen davanın yapılan yargılaması sonucunda; ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf incelemesi üzerine bölge adliye mahkemesinin yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmünün Yargıtayca incelenmesi davalı Hazine vekilince istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R - Dava, terditli olarak dava konusu taşınmazın kıyı kenar çizgisi içerisinden çıkarılması, olmadığında 4721 sayılı TMK'nın 1007. maddesi uyarınca tazminat istemine ilişkindir. İlk Derece Mahkemesince kıyı kenar çizgisi içerisinden çıkarılmaya ve tazminata ilişkin davaların reddine ilişkin olarak verilen karara karşı, davacı vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun Adana Bölge Adliye Mahkemesi 3....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 10/02/2022 NUMARASI : 2015/152 2022/100 DAVA KONUSU : Tazminat (Rücuen Tazminat) KARAR : Taraflar arasında görülmekte olan Tazminat (Rücuen Tazminat) istemine ilişkin açılan dava hakkında kurulan hükmün istinaf incelenmesi başvurucu davalı vekili tarafından istenilmekle dosya incelendi; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı vekili dava dilekçesinde özet olarak; Antalya ili, Döşemealtı ilçesi, Çığlık mahallesi, 482 parsel İfraz edilirken Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan bir kısım yer de dâhil edilerek, 3194 sayılı imar kanunun 18. uygulaması ile parselasyon işlemi sonucu, 1911 ada 1 ve 2 nolu parseller ile 1912 ada 1 nolu parseli oluşturarak, 27.01.1999 tarih ve 458 yevmiye nolu işlem ile tescil ettiğini, 1912 ada, 1 nolu parseli ise daha sonra ifraz işlemine tabi tutarak 264 ile 268 adaları oluşturulduğunu, bu işlemler yapılır iken, Antalya 4.Asliye Hukuk Hâkimliğinin 1998/458 Esas, 1999/509 karar sayılı ilamı gereğince 11.508 metrekare...
Mahallesi, 1774 ada 3, 4, 5 parsel, 1733 ada 1 parsel, 1736 ada 18 parsel sayılı taşınmazların orman olduğu gerekçesiyle tapu kayıtlarının iptal edilmesi nedeniyle tazminat talebinde bulunmuş, mahkemece eksik inceleme ile usul ve yasaya aykırı olarak hüküm kurulmuştur. Dosyada bulunan kanıt ve belgelere, kararın dayandığı gerekçelere göre, tapu kaydı mahkeme kararı ile iptal edilen arsa niteliğindeki taşınmazlara emsal karşılaştırması yapılarak tazminata hükmolunmasında yöntem itibarı ile bir isabetsizlik görülmemiştir....
İdaresi çekişmeli taşınmazın orman sayılan yerlerden olduğu iddiasına dayalı olarak tapu iptali ve tescil, davalı-karşı davacılar ... ve arkadaşları ise TMK'nin 1007 maddesine dayalı tazminat davası açılmış olup, Mahkemece taşınmazın tapu kaydının iptali ile orman vasfıyla Hazine adına tesciline, davalı-karşı davacılar lehine 1007. maddesi gereğince tazminata hükmedildiğine, hüküm, davalı Hazine tarafından TMK'nin 1007. maddesi gereğince verilen tazminata yönelik olarak temyiz edildiğine göre, Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun 02.07.2021 tarihli ve 211 sayılı kararı ile hazırlanan, 09.07.2021 tarihli ve 31536 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Hukuk Dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (5.) Hukuk Dairesinin görevi cümlesinden bulunmakla, dosyanın anılan Dairesi Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 29.11.2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....
Davacılar vekilinin talepleri incelendiğinde; öncelikle muhacir komisyonu tarafından verilen tapunun zeminde yerinin tespiti, bu talebin karşılanmaması halinde Devletin tapu sicilinin tutulmasından ötürü sorumluluğu (TMK 1007 md.) nedeniyle tazminat talepleri olduğu tespit edilecektir. Bu husus 6100 sayılı HMK'da 111. Maddede düzenlenen terditli dava hallerindendir. Davacının asli talebi olan tapu senedinin zeminde tespiti, tapusuna karşılık yer verilmediği takdirde artık Devletin tapu sicilinin tutulmasından ötürü sorumluluğu gereği (TMK 1007 md.) tazminat talebidir. HMK 297/2 maddesinde açıkça taleplerden her biri hakkında hüküm verileceği düzenlenmiştir. Oysa mahkeme kararı incelendiğinde sadece tapu senedine ilişkin yer gösterilmesi ile ilgili karar olup, tazminat istemi ile ilgili hiçbir gerekçe olmadığı gibi hüküm de yoktur. Ayrıca kabule göre de daha önce verilen ve kesinleşen Yalova 1....