Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Tapu Kaydının Mahkeme Kararı İle İptal Edilmesi Nedeniyle Uğranılan Zararın TMK'nin 1007 Mad. Uyarınca Tazminat Talebi K A R A R Taraflar arasındaki uyuşmazlık, tapu kaydının mahkeme kararı ile iptal edilmesi nedeniyle uğranılan zararın TMK'nin 1007 maddesi uyarınca tazminat istemine ilişkin olup, Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun 02.07.2021 tarihli ve 211 sayılı kararı ile hazırlanan, 09.07.2021 tarihli ve 31536 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Hukuk Dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (5.) Hukuk Dairesinin görevi cümlesinden bulunmakla, dosyanın anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 20.09.2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi....
TMK’nun 1007. maddesine dayalı tazminat davalarında, davacı her ne kadar alacağın tamamının ne kadar olacağını dava açarken bilmiyor ve taşınmazın tam değeri toplanacak delillere ve keşif sonucu düzenlenecek raporlara göre belirli hale gelecekse de, davacının dava açarken alacak miktarını belirleyebilme imkanı ve bu belirlediği değere göre kısmi dava açma imkanı bulunduğundan, belirsiz alacak davası şeklinde tazminat isteminde bulunamayacağı gerekçesi ile hukuki yarar yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmiş ise de; TMK'nun 1007. maddesi gereğince açılan tazminat davalarında, dava açıldığı tarihte tazminat miktarının davacı tarafça tam ve kesin olarak belirlenmesinin mümkün olmadığı, zarar miktarını belirleyebilmesinin davacıdan beklenmediği, zararın ancak tahkikat sonucunda belirlenebilir hale geldiği bir dava türü olduğundan, 6100 sayılı HMK hükümleri gereğince, davacının iddianın genişletilmesi yasağına tabi olmaksızın, davanın başında belirtmiş olduğu alacak talebini...
Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme Uyuşmazlık, 4721 sayılı Kanun’un 1007 nci maddesi uyarınca tazminat istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 1. 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 2. 4721 sayılı Kanun’un “Sorumluluk” başlıklı 1007 nci maddesinin birinci fıkrası şöyledir: “Tapu sicilinin tutulmasından doğan bütün zararlardan Devlet sorumludur.” 3....
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARAR ÖZETİ: Mahkemece yapılan yargılama neticesinde, A- Asıl dava yönünden; 1- Davacıların TAPU İPTAL VE TESCİL TALEBİNİN REDDİ ile davacıların terditli talebi olan TMK m.1007 uyarınca TAZMİNAT TALEBİNİN KABULÜ İLE 912.645,50- TL tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı Arnavutköy Tapu ve Kadastro Müdürlüğüne izafeten Hazine'den tahsili ile asıl dava davacılarına verilmesine, B-Birleşen Gaziosmanpaşa 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2018/22 Esas sayılı davası yönünden; 1- Davacıların davalı T17 ve dahili davalı T9 aleyhine açtıkları davanın hem tapu iptal ve tescil hem de terditli talep olan tazminat istemi yönünden ESASTAN REDDİNE, 2- Davalı Arnavutköy Tapu ve Kadastro Müdürlüğüne açılan davanın ise HMK madde 114/1- ı bendi gereği DAVA ŞARTI EKSİKLİĞİ NEDENİYLE USULDEN REDDİNE, C-Birleşen Gaziosmanapaşa 3....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ: Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle, davanın TMK'nun 1007. maddesi uyarınca tapu sicilinin düzgün tutulmamasından kaynaklandığından bahisle davanın kabulüne karar verilmiş ise de tapu müdürlüğü işleminin, tamamıyla belediyenin yapmış olduğu imar düzenlemesinden kaynaklı olduğunu, tapu müdürlüğünün belediyece yapılan ıslah çalışmasını aynen tescil etmek zorunda olduğunu, mahkemece imar düzenlemesi yapan belediyenin ihmal ve kusurunun dikkate alınmadığını ileri sürerek, istinaf başvurusunun kabulü ile mahkemece verilen kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep ettiği görülmüştür. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE; Dava TMK'nun 1007. maddesi uyarınca tazminat istemine ilişkindir. 4721 sayılı TMK'nun 1007. maddesi uyarınca tapu sicilinin tutulmasından doğan bütün zararlardan devlet kusursuz olarak sorumludur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL-TAZMİNAT Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil, tazminat davası sonunda, yerel mahkemece davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar ile 21.04.2016 tarihli ek karar, davalı tarafından adli yardım ve yasal süre içerisinde duruşma istekli ve davacılar vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 14.11.2019 Perşembe günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden asil davalı ... ile diğer temyiz eden davacılar vekili Avukat ... geldiler, duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekilin ve asilin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı....
SAVUNMA: Davalı Maliye Hazinesi vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının tapusunun Orman Genel Müdürlüğü tarafından iptal ettirilmiş olduğundan bahisle, Maliye Hazinesine husumet yöneltilemeyeceğini, husumet yönünden itiraz ettiklerini, davaya konu taşınmaza ilişkin ilk orman tahdidinin 1948 yılında, genel arazi kadastrosunun ise 1964 yılında yapıldığını ve itirazsız kesinleştiğini, davaya konu parselin orman vasfında olduğunun kadastro tespiti yapılırken belirlenmiş olup, yasanın aradığı hak düşümü ve zamanaşımı süreleri geçtikten sonra açılmış olup, davaya süre yönünden de itiraz ettiklerini, davacının 1007....
TMK'nın 1007. maddesinden kaynaklanan tazminat davalarında, mülkiyet kaybının kesinleştiği tarihten itibaren TBK'nın 125. maddesine (eski 146.madde) göre 10 yıllık genel zamanaşımı süresi içinde dava açılması gerekmektedir. Anayasa Mahkemesinin 2014/6673 başvuru nolu 25.07.2017 tarihli, 29.09.2017 tarihli Resmî Gazete'de yayımlanan... kararı ve Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 18.11.2009 tarihli ve 2009/4-383 Esas, 2009/517 Karar sayılı kararı nazara alındığında; Hukuk Genel Kurulu kararı ile TMK'nın 1007. maddesi ile düzenlenen tazminat için hukuk yolu etkili hale gelmiştir. Hukuk Genel Kurulu karar tarihi olan 18.11.2009 tarihinden önce zamanaşımı süresi dolanlar açısından dava açılmasını mümkün kılacak makul süre içinde TMK'nın 1007. maddesine dayanarak dava açılmalıdır....
Köyü, 1064 (92) parsel sayılı kadastro parselinin ihyasına ve dava terditli olarak açılmış olup tazminat talebi konusunda karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş; davacı vekili, davalı .... ... Belediyesi vekili ve davalı ... İlçe Belediye Başkanlığı vekilinin temyizi üzerine hüküm Dairece hükme esas alınan bilirkişi raporunda dava konusu taşınmazın kısmen orman sınırları içinde kaldığı belirtildiği halde usûlünce orman araştırması yapılmadığı gerekçesiyle usûlüne uygun tahdit uygulaması yapılıp sonucuna karar verilmesi gereğine değinilerek bozulmuştur. Davacı vekili, bu kez; Daire kararının düzeltilmesini istemiştir. Dava, imar işleminin iptali nedeniyle kök parselin ihyası suretiyle adına tescili, mümkün olmaz ise tazminat isteğine ilişkindir. Dosya içeriği ve toplanan delillerden; çekişme konusu taşınmazın bulunduğu alanda .... Belediyesinin 37 nolu imar düzenlemesi yaptığı, daha sonra aynı bölgede .... .......
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, 4721 sayılı TMK'nın 1007. maddesine dayalı tazminat isteğine ilişkindir. İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının davacılara yükletilmesine 27/06/2019 gününde oy birliği ile karar verildi....