WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Hukuk Dairesi tarafından istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş; davacı vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuş, Daire'nin 12.10.2022 tarihli ve 2021/17294 Esas, 2022/7973 Karar sayılı ilamı ile, ''..Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararında yazılı gerekçelere, hukuki ilişkinin nitelendirmesine ve kadastro tespitinin kesinleştiği tarih ile dava tarihi arasında 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun (3402 sayılı Kanun) 12/3 üncü maddesinde yazılı 10 yıllık hak düşürücü süre geçmiş bulunduğuna göre, davacı vekilinin tapu iptali ve tescil talebi hakkında verilen karara yönelik temyiz itirazları yerinde değildir. Ne var ki; davacı, tapu iptali ve tescil mümkün olmadığı takdirde tazminat isteminde bulunarak terditli dava açmış olup, davacıların tapu iptali ve tescil talebi reddedildiğine göre, tazminat istemlerinin değerlendirilmesi gerekir....

    Asliye Hukuk Mahkemesinin 1998/128 esas, 2004/605 karar sayılı kararının infazının 28/10/2010 tarihinde gerçekleştiğinden ve davacının bu yargılamanın giderlerini ve vekalet ücretini Zonguldak Muhasebe Müdürlüğüne 16/12/2005 ve 24/01/2006 tarihinde ödediğinden zamanaşımı nedeniyle işbu davanın görülemeyeceğini, davacının taşınmazı 20/01/1998 tarihinde tapu üzerine konulan 11/12/1996 tarihli orman takyit şerhini bilerek ve görerek satın aldığını 2/B kapsamına giren tapusunun iptal edilebileceğini bilerek satın aldığından iyi niyet iddiası ile tazminat talebinde bulunamayacığını taşınmazın evveliyatı incelendiğinde orman toprağı olarak Devlet ormanı vasfıyla Maliye Hazinesi adına kayıtlıyken yeşil alan ve park olarak korumak ve kullanmak üzere Dilovası Belediyesine devredildiğini 20/01/1998 tarih ve 339 yevmiye nolu resmi senette de bu hususun açıkça ifade edildiğini, bu nedenlerle davacının tazminat istemesinin hukuken mümkün olmadığını, durumunu bilerek satın aldığı taşınmazın tapu kaydının...

    SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Torbalı ilçesi,Dağkızılca Mahallesinde dava konusu 114 Ada ,88 Parseli de (Eski 872 Parsel) kapsar şekilde 3402 Sayılı Kadastro Kanunu'nun 22/a maddesi ve Kadastro Haritalarının Yeniden düzenlenmesi ve Tapu Sicilinde gerekli düzeltmelerin yapılmasında Uyulacak Usul ve Esaslara ilişkin Yönetmelik gereğince yenileme çalışmaları tamamlanarak 30 günlük kesin askı sürecinin tamamlandığını, ilanın süresi içinde açılmış bir dava bulunmadığından kadastro tutanaklarına ait sınırlandırma ve tespitlerin kesinleştiğini, davacının bu tutanaklarda belirtilen sınırlandırmaya ilişkin kesinleşmiş tutanaklara itiraz /dava açma hakkı bulunmakla TMK 1007 .maddesi kapsamında tazminat isteme koşullarının oluşmadığını, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı Hazine; davanın reddini savunmuştur....

    DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, TMK'nın 1007. maddesine dayalı olarak açılan tazminat davasıdır. Mahkemece davanın davalı T3 yönünden husumet yokluğu nedeniyle reddine, davalı Maliye Hazinesi yönünden kabulüne karar verilmiş, karar davacı vekili ve davalı Hazine vekili tarafından istinaf edilmiştir. Davalı Hazine vekilinin davanın kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğu ve dava ön şartının gerçekleşmediği yönündeki istinaf talebi yönünden yapılan incelemede; Davalı vekili her ne kadar mülkiyeti zaten Hazine'ye ait sayılan orman arazileri için tazminat kararı verilemeyeceğini ileri sürmüş is ede, 4721 sayılı Türk Medenî Kanununun “Sorumluluk” kenar başlığını taşıyan 1007. maddesi; “Tapu sicilinin tutulmasından doğan bütün zararlardan Devlet sorumludur. Devlet, zararın doğmasında kusuru bulunan görevlilere rücu eder. Devletin sorumluluğuna ilişkin davalar, tapu sicilinin bulunduğu yer mahkemesinde görülür.” hükmünü içermektedir....

    Asliye Hukuk Mahkemesinin 2016/215 Esas ve 2017/204 Karar sayılı ilamının incelenmesinde; Dosyada bulunan bilgi ve belgelere, kararın dayandığı gerekçelere göre; dava konusu taşınmazın da içinde bulunduğu alanın Şubat 1949 tarih Cilt,51 Sahife 29'da Sarnıç Devlet Ormanı adı ile tapu siciline 2874 hektar olarak Hazine adına tescil edildiği önceki malikler tarafından 1956 yılında yayınlanan 6831 sayılı Yasa'nın geçici 3. maddesindeki 3 aylık sürede dava açılmadığı, önceki malikler tarafından idari başvuru yoluyla 160 hektarlık bölümün özel orman olarak sınırlandırılması talebinin idarece kabul edildiği ancak Orman Genel Müdürlüğü tarafından 160 hektar yerine sehven 2874 hektarlık taşınmazın tapusunun kapatıldığı, bilahare hatalı işlemden dönülerek 01.12.1995 tarih ve 1 sıra numarası ile Hazine adına tapunun yeniden oluşturulduğu, davacılar tarafından İzmir Kadastro Mahkemesinin 1992/147 Esas sayılı dosyasında açılan aplikasyon ve 2/B uygulamasına itiraz davasının reddedildiği ve kararın...

      Asliye Hukuk Mahkemesinin 2016/215 Esas ve 2017/204 Karar sayılı ilamının incelenmesinde; Dosyada bulunan bilgi ve belgelere, kararın dayandığı gerekçelere göre; dava konusu taşınmazın da içinde bulunduğu alanın Şubat 1949 tarih Cilt,51 Sahife 29'da Sarnıç Devlet Ormanı adı ile tapu siciline 2874 hektar olarak Hazine adına tescil edildiği önceki malikler tarafından 1956 yılında yayınlanan 6831 sayılı Yasa'nın geçici 3. maddesindeki 3 aylık sürede dava açılmadığı, önceki malikler tarafından idari başvuru yoluyla 160 hektarlık bölümün özel orman olarak sınırlandırılması talebinin idarece kabul edildiği ancak Orman Genel Müdürlüğü tarafından 160 hektar yerine sehven 2874 hektarlık taşınmazın tapusunun kapatıldığı, bilahare hatalı işlemden dönülerek 01.12.1995 tarih ve 1 sıra numarası ile Hazine adına tapunun yeniden oluşturulduğu, davacılar tarafından İzmir Kadastro Mahkemesinin 1992/147 Esas sayılı dosyasında açılan aplikasyon ve 2/B uygulamasına itiraz davasının reddedildiği ve kararın...

        KARŞI OY YAZISI Davacı seçimlik hakkını başlangıçta kullanmamış davasını terditli olarak açmıştır. Bu bakımdan semen indirimine karar veren yerel mahkemece talebin reddedilen kısmı yönünden davalılar lehine vekalet ücreti takdirinde kural olarak bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak dava tüketici mahkemesinde harç yatırılmadan açılmış ve bu mahkemenin görevsizlik kararıyla dava dosyası ticaret mahkemesine intikal ettikten sonra harç tamamlatılmamıştır. Bu itibarla harçlandırılmayan dava kısmının reddi nedeniyle vekalet ücreti verilmesi doğru olmamıştır. Saygıdeğer çoğunluğun görüşüne bu farklı gerekçeyle katılıyorum. 12.04.2016...

          Kadastro Mahkemesinin zaman bakımından görevini düzenleyen 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 26/B maddesi uyarınca, kadastro mahkemeleri, askı ilân süresi içinde ve kadastrodan önceki nedenlere dayalı olarak açılan kadastro tespitine itiraz davalarını inceleyip karara bağlamakla görevlidir. Yapılan açıklama kapsamında somut olayda; davacının dava dilekçesinde terditli talebinin bulunduğu, davacının mülkiyet iddiasına dayalı tapu iptali ve tescile yönelik ilk talebinin Asliye Hukuk Mahkemesinin görev alanında, terditli olarak ve ikinci kademede ileri sürdüğü talebinin ise Kadastro Mahkemesi görev alanında kaldığı anlaşılmıştır. Hal böyle olunca mahkemece davacının tapu iptal ve tescil talebi yönünden davanın tefriki ile istemin Asliye Hukuk Mahkemesinin görev alanında olduğu gözetilerek görevsizlik kararı verilmesi ve 2/B kapsamına alınmasına ilişkin istemin ise yargılama sonucuna göre eldeki dava yönünden karar verilmesi gerektiği anlaşılmıştır....

          e ait iken, yörede yapılan kadastro çalışmaları sırasında lakabını nufüs ve tapu kayıtlarında hile ve sahtecilik yolu ile ekleterek ... oğlu ... ... olarak senetsizden taşınmazın, ... oğlu ... ... mirasçıları adına hatalı ve usulsüz olarak tespit görüp, tapuya tescil edildiğini belirtilerek tazminat talebinde bulundukları anlaşılmıştır. TMK'nın 1007. maddesinden kaynaklanan tazminat davalarında, mülkiyet kaybının kesinleştiği tarihten itibaren TBK 125. md. (eski 146. md.) göre 10 yıllık genel zamanaşımı süresi içinde dava açılması gerekmektedir....

            Kadastro Mahkemesinin 05/06/2003 gün ve 2002/146 Esas– 2003/76 sayılı kararı ile 2521 ada 5 sayılı parselin tamamının orman tahdidi içine alınmasına ve parselin orman olarak Hazine adına tapuya tesciline karar verilmiş ve bu karar Yargıtay denetiminden geçerek 09/02/2004 tarihinde kesinleşmiştir. Mahkemece verilen karar usul ve kanuna aykırıdır. Şöyle ki; eldeki dava 30.000,00-TL tazminat isteği ile açılmış ve niteliği itibariyle nisbi harca tabi olmasına rağmen, davacılar vekili tarafından 24,30 TL maktu harç yatırılmıştır. 492 sayılı Harçlar Kanunu'nun 32. maddesinin birinci cümlesinde “Yargı işlemlerinden alınacak harçlar ödenmedikçe müteakip işlemler yapılmaz” hükmü yer almaktadır....

              UYAP Entegrasyonu