WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Hukuk Dairesi'nin 12/04/2016 tarih ve 2016/3568-6425 Esas ve Karar sayılı kararı uyarınca, davalı ile dava dışı ... arasında borçlu Nadir Saldı aleyhine kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlatılan icra takibinde gönderilen İİK 89/3 haciz ihbarnamesi üzerine açılan menfi tespit davasında Asliye Hukuk Mahkemesi'nin vermiş olduğu görevsizlik kararını; "İİK 89/3 haciz ihbarnamesi üzerine açılan menfi tespit davalarında görevli Mahkeme Genel Mahkemelerdir, mahkemece bu husus gözetilerek işin esasına girilmesi gerekirken Asliye Ticaret Mahkemesi'ne görevsizlik kararı verilmesi hatalı bulunarak bozma" nedeni yapılması sebebiyle, İİK 89/3 haciz ihbarnamesi üzerine 3. şahıs tarafından açılan menfi tespit davasında tarafların tacir olmasının veya temel ilişkinin ticari nitelikte bulunmasının veya borcun temelini oluşturan senedin kambiyo senedi niteliğinde olmasının görevin belirlenmesinde bir etkisi bulunmadığından, HMK'nın 2. maddesi uyarınca görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesinin...

    Bu açıdan ihtiyati tedbir, yargılama ile elde edilmesi amaçlanan hakka kavuşmanın yarattığı sakıncaların giderilmesi açısından alınacak en önemli geçici hukuki koruma tedbiri olarak karşımıza çıkmaktadır. 1965 yılına kadar, maddi hukuk bakımından gerçekten borçlu olmadığını iddia eden borçlunun sadece takip konusu borcu icra dairesine ödedikten sonra istirdat davası açma hakkı varken 1965 yılında 538 sayılı Kanunla İcra ve İflas Kanunu'nun 72. Maddesinde yapılan değişiklikle menfi tespit davası açma hakkı ve bu davaya bakan mahkemeye icra takibinin durdurulması hakkında ihtiyati tedbir kararı verme yetkisi tanınmıştır (Prof. Dr. Baki Kuru, İcra ve İflas Hukukunda Menfi Tespit Davası ve İstirdat Davası, önsöz, Yetkin Yayınları, Ankara, 2003). 1965 yılında yapılan yasal düzenleme ile hukukumuza giren menfi tespit davası, İİK 72/2. Maddesinde takipten önce açılan ve İİK 72/3. Maddesinde de takipten sonra açılan olmak üzere iki şekilde düzenlenmiştir....

      Mağaza adresine şirket yetkililerine ulaşmayacağını bilerek kasten gönderilen İİK 89 madde haciz ihbarnamelerinin kötü niyetli olarak gönderildiğinin göz önünde bulundurularak icra takibi miktarının %20 oranında kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini saygılarımızla arz ve talep ederiz" şeklinde ıslah talebinde bulunulmuş ise de; İİK 72. madde düzenlemesinin maddi anlamda takip borçlularını kapsadığı, davacının maddi hukuk bakımından takip borçlusu sıfatına sahip olmadığı, davanın 2004 Sayılı İcra ve İflas Kanununun 72. maddesine göre açılmış bir menfi tespit olamayacağı, zira ortada davacı aleyhine başlatılan bir icra takibi olmadığı, davacının İİK 72'e göre dava açma hakkı bulunmadığı, İİK 72'inci maddesinde tanımlanan menfi tespit davasının bu nedenle şartlarının oluşmadığı, İİK 72. maddenin takipteki tüm şahıslar yönünden düzenlendiğinin kabul edilmesi halinde, 3....

        Menfi Tespit ve İstirdat Davaları 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun Menfi tesbit ve istirdat davaları başlıklı 72/1. maddesi “Borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tesbit davası açabilir.” hükmünü, 72/6. maddesi “Borçlu, menfi tesbit davası zımmında tedbir kararı almamış ve borç da ödenmiş olursa, davaya istirdat davası olarak devam edilir.” hükmünü; 72/7. maddesi "Takibe itiraz etmemiş veya itirazının kaldırılmış olması yüzünden borçlu olmadığı bir parayı tamamen ödemek mecburiyetinde kalan şahıs, ödediği tarihten itibaren bir sene içinde, umumi hükümler dairesinde mahkemeye başvurarak paranın geriye alınmasını istiyebilir." hükmünü içermektedir. Alıntılanan madde metninden de anlaşılacağı üzere, menfi tespit davaları icra takibinden önce ve sonra açılan davalar olarak iki ayrıma tabi tutulmuştur....

          İnceleme, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun(HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Dava, 2004 Sayılı İİK'nın 72. maddesine göre açılan menfi tespit davası olup, istinaf incelemesine tabi uyuşmazlık konusu ise ihtiyati tedbir talebinin reddine ilişkin ilk derece mahkemesi kararıdır....

          Şeklindedir.2004 Sayılı İİK'nın 72. maddesinin konuyla ilgili kısmı ise; "Borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tespit davası açabilir. İcra takibinden önce açılan menfi tespit davasına bakan mahkeme, talep üzerine alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere gösterilecek teminat mukabilinde, icra takibinin durdurulması hakkında ihtiyati tedbir kararı verebilir. İcra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez. Ancak, borçlu gecikmeden doğan zararları karşılamak ve alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere göstereceği teminat karşılığında, mahkemeden ihtiyati tedbir yoluyla icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesini isteyebilir...." hükmüne yer verilmiştir.6100 Sayılı HMK'nın 209. maddesinde de imza inkarına konu senedin herhangi bir işleme esas alınamayacağı belirtilmiştir....

            İİK m.72 ''Borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tespit davası açabilir. .. İcra takibinden önce açılan menfi tespit davasına bakan mahkeme, talep üzerine alacağın yüzde on beşinden aşağı olmamak üzere gösterilecek teminat mukabilinde, icra takibinin durdurulması hakkında ihtiyati tedbir kararı verebilir. ... İcra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez. Ancak, borçlu gecikmeden doğan zararları karşılamak ve alacağın yüzde on beşinden aşağı olmamak üzere göstereceği teminat karşılığında, mahkemeden ihtiyati tedbir yoluyla icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesini isteyebilir. ... '' hükmünü haizdir....

            İİK m.72 ''Borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tespit davası açabilir. .. İcra takibinden önce açılan menfi tespit davasına bakan mahkeme, talep üzerine alacağın yüzde on beşinden aşağı olmamak üzere gösterilecek teminat mukabilinde, icra takibinin durdurulması hakkında ihtiyati tedbir kararı verebilir. ... İcra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez. Ancak, borçlu gecikmeden doğan zararları karşılamak ve alacağın yüzde on beşinden aşağı olmamak üzere göstereceği teminat karşılığında, mahkemeden ihtiyati tedbir yoluyla icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesini isteyebilir. ... '' hükmünü haizdir....

              yapılan iceleme sonunda: Dava, 2004 sayılı İİK'nin 89/4'üncü maddesi uyarınca açılan menfi tespit istemine ilişkindir.Dava dilekçesinde, müvekkiline İİK'nin 89'uncu maddesi uyarınca 1'inci ve 2'inci haciz ihbarnamelerinin gönderildiğini, üçüncü haciz ihbarnamesinin ise 22/11/2016 günü tebliğ edildiğini ileri süren davacı vekilinin İİK'nin 89/3'üncü maddesinde öngörülen 15 günlük süre içinde 07/12/2016 günü eldeki menfi tespit davasını açmıştır....

                İcra iflas hukukunun en önemli kaynağı İcra Ve İflas Kanunu olup, bu Kanun, icra ve iflas takibinden, tahsile kadar uygulanması gereken usul hükümlerini düzenlemektedir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu, İcra ve İflas Kanunu'nda bir hüküm olmayan hallerde, ancak İcra ve İflas Kanunu'nda açıkça gönderme olması (İİK 50, 68/a-4 gibi) veya bu kanunun özel veya genel hükümlerine aykırı olmaması (zorunlu dava arkadaşlığı) hallerinde uygulanabilir. Bu ilkeler ışığında HMK'nun 209/1. maddesinin ilamsız icra takiplerine etkisi değerlendirilmelidir. Bu maddeye göre “adi bir senetteki yazı veya imza inkar edildiğinde, bu konuda bir karar verilinceye kadar, o senet herhangi bir işleme esas alınamaz.” Bu maddenin icra takiplerinde uygulanması gerektiğine ilişkin olarak İcra ve İflas Kanununda bir hüküm bulunmamaktadır....

                  UYAP Entegrasyonu