Fakat bu halde borçlu kiracı icra dairesine ödemiş olduğu paranın kiralayana ödenmesine muvafakat etmediğinden ve böylece temerrüde düşmüş olacağından icra mahkemesi itirazın kaldırılmasına ve tahliyeye karar verir. Borçlu kiracının ilamsız tahliye talebinden sonra menfi tespit davası açması icra mahkemesinin İİK 269/c maddesi hükmüne göre alacaklı kiralayanın tahliye talebini incelemesine ve tahliye kararı vermesine engel değildir. Ancak menfi tespit davasına bakan mahkeme, borçlu kiracının talebi üzerine ve teminat karşılığında, tahliye kararının icrasının durdurulması için ihtiyati tedbir kararı verebilir. Kaldı ki borçlu kiracı icra mahkemesinin tahliye kararının kesinleşmesinden sonra da menfi tespit davası açabilir zira icra mahkemesi kararları maddi anlamda kesin hüküm teşkil etmez. İİK'nun 72/V.maddesi gereğince menfi tespit davası borçlu kiracı lehine hükme bağlanırsa ilamsız tahliye takibi derhal durur. Bundan sonra artık icra mahkemesi tahliye kararı veremez....
Dava, kaçak elektrik faturalarının tahsili talebiyle başlatılan takip nedeniyle menfi tespit ve takibin ihtiyati tedbir yoluyla durdurulması talebine ilişkindir. İstinaf gelen uyuşmazlık ise, takipten sonra açılan menfi tespit davasında ihtiyati tedbir yoluyla takibin durdurulup durdurulamayacağı noktasında toplanmaktadır. 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun 72. maddesi; "Borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tesbit davası açabilir. İcra takibinden önce açılan menfi tesbit davasına bakan mahkeme, talep üzerine alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere gösterilecek teminat mukabilinde, icra takibinin durdurulması hakkında ihtiyati tedbir kararı verebilir. İcra takibinden sonra açılan menfi tesbit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez....
HUMK 74. maddesi uyarınca; olayların açıklanması taraflara, hukuki nitelendirme ise hakime ait bir görevdir. Somut olayda, davacı takip öncesinde borçlarını ödediğini ileri sürerek borçlu bulunmadığının tespitini istemiştir. Davacının elinde iddiasını ispata yarar İcra İflas Kanununun 33/a maddesinde aranan belgeler bulunmadığından bu davayı açmıştır, o halde, dava niteliği itibariyle menfi tespit davasıdır. Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usulüne Dair Kanunun 4.maddesi uyarınca 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun ikinci kitabı ile (3.kısım hariç) 4722 sayılı Türk Medeni Kanununun yürürlüğü ve ve uygulama şekli hakkında kanun kapsamındaki aile hukukundan doğan dava ve işler aile mahkemesinde görülür. İ.İ.K'nunun 72. maddesi uyarınca açılan menfi tespit ve istirdat davaları genel hükümlere tabidir. İcra ve iflas kanununda göreve ilişkin özel bir hüküm öngörülmemiştir....
Bunlardan ikincisi, yalnız bir ticari işletme ile ilgili olan davalar olup TTK' nın 4(1-son) cümle uyarınca 2. Grup ticari davalar olup, bir tarafın ticari işletmesinde ilgili olması yeterli görülmüştür. Üçüncü grup ise nispi ticari davalar olup, her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan ve iki tarafı da tacir olan hukuk davaları ticari dava sayılır. Doktrinde 2004 sayılı İİK 89/3 maddesine göre açılan menfi tespit davaları için görevli Mahkemenin 6100 sayılı HMK' nın 2. Maddesi uyarınca Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu ifade edilmiştir. (Baki KURU İcra İflas Hukuku El Kitabı 2. Basım 2013 sayfa 476). İİK' da 89/3. Maddesine dayalı açılacak davalarda görevli mahkeme yönünden bir düzenleme yapılmamıştır. 2004 sayılı İİK' nın 89/3 hükmü uyarınca açılan menfi tespit davasında davacılar ile takip alacaklısı arasında doğrudan ticari ilişki bulunmadığından ve kanunda görevli Mahkeme konusunda özel bir düzenleme bulunmadığından, TTK' nın 4....
Maddesi gereği tedbir talebinin reddedildiğini, ancak dava dilekçesinde de mahkemenin belirleyeceği bir teminat karşılığı tedbir talebinde bulunduklarını ve haksız olarak bu taleplerinin de reddedildiğini, bu nedenlerle mahkeme kararının kaldırılarak ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir. GEREKÇE:Dava;kambiyo senedi nedeniyle davalıya borç bulunmadığı ileri sürülerek icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasına ilişkindir. İİK 72/3.maddesi "İcra takibinden sonra açılan menfi tesbit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez. Ancak,... göstereceği teminat karşılığında, mahkemeden icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesini isteyebilir." Somut olayda davacılar vekilinin talebi icra takibinin durdurulmasına ilişkindir. İİK 72/3 maddesi uyarınca icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında teminatlı veya teminatsız takibin durdurulmasına karar verilemez....
Şahıs Tarafından Açılan Menfi Tespit DAVA TARİHİ : 15/04/2024 KARAR TARİHİ : 11/06/2024 Mahkememize tevzi edilen dava dilekçesi mahkememiz esasının yukarıda belirtilen sırasına kaydedilip incelendi GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA: Davacı vekili dilekçesinde özetle; Dava açılmadan önce 6102 Sayılı Yasa'ya göre arabulucuya başvurulmuş olup, taraflar arasında uzlaşma sağlanamadığı, davalı tarafından yukarıda esas sayılı dosyadan müvekkile karşı İcra ve İflas Kanunun 89. Vd. Maddeleri çerçevesinde işlem yapmış ancak müvekkilce süresi içerisinde itiraz edilmemiştir....
Kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile yapılan takipte, takibe konu kambiyo senedi altındaki imzaya itiraz, İİK'nun 170. maddesinde özel olarak düzenlendiğinden, imza inkarı nedenine dayalı sahtelik iddiası hakkında, sonraki genel kanun olan HMK'nun 209. maddesi uygulanamaz. İmza itirazı, İİK'nun 170/1. maddesi uyarınca satıştan başka icra takip muamelelerini durdurmaz. Ancak icra mahkemesi itirazla ilgili kararına kadar takibin geçici olarak durdurulmasına karar verebilir (İİK. M. 170/2). Borçlunun sahtelik nedenine dayalı olarak açtığı menfi tespit davası, İİK'nun 72. maddesi kapsamında bir dava olup, anılan maddedeki usule göre mahkemeden alınacak ihtiyati tedbir kararı ile icra takibi durdurulabilir. Sahtelik nedeniyle açılan menfi tespit davası, Cumhuriyet Savcılığı'na aynı nedenle yapılan şikayet ve ceza mahkemesinde açılan davada kendiliğinden icra takibini durdurmaz ve bekletici mesele yapılamaz....
İstinaf incelemesi, HMK 355. maddesi gereğince, ileri sürülen istinaf sebepleri ve kamu düzenine aykırılık yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. İcra ve İflas Kanununun 72/2. maddesine göre, icra takibinin durdurulması hakkında ihtiyati tedbir sadece icra takibinden önce açılan bir menfi tespit davası olması halinde verilebilecek bir tedbir olup, icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında takibin durdurulması yönünde tedbir kararı verilemez. Menfi tespit davasının icra takibinden sonra açılması durumunda ise ancak İİK72/3. maddesi uyarınca icra veznesindeki paranın alacaklıya ödenmemesine ilişkin tedbir verilebilir....
Ancak, borçlu gecikmeden doğan zararları karşılamak ve alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere göstereceği teminat karşılığında, mahkemeden ihtiyati tedbir yoluyle icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesini istiyebilir'' hükmü düzenlenmiş olup anılan madde uyarınca icra rakibinden sonra açılan menfi tespit davasında, ihtiyati tedbir kararı ile takibin durdurulmasına karar verilemeyecektir. Sahtelik sebebiyle açılan menfi tespit davası gibi, Cumhuriyet Savcılığına aynı sebeple yapılan şikayet ve ceza mahkemesinde açılan dava da kendiliğinden icra takibini durdurmaz....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; çeke dayalı olarak başlatılan icra takibinden sonra açılan menfi tespit istemine ilişkindir. Talep; icra takibinin durdurulması istemine ilişkindir....