Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Yerel mahkeme 4721 sayılı Türk Medenî Kanunu'nun m. 194 hükmünde yer alan şerhin bir "kurucu şerh" olduğunu ifade etmekte ve direnme karanna da bu olguyu dayanak yapmaktadır. Bilindiği üzere İsviçre'de, aile konutunun şerhine ilişkin 4721 sayılı Türk Medenî Kanunu'nun m. 194 f. III hükmü yer almamaktadır. 4721 sayılı Türk Medenî Kanunu'nun m. 194 gerekçesinde de şerhin niteliği konusunda bir açıklama yoktur. Yerel mahkeme gibi 4721 sayılı Türk Medenî Kanunu'nun m. 194 hükmünde yer alan şerhin bir "kurucu şerh" olduğu kabul edilecek olursa tasarruf yetkisine ilişkin sınırlamanın "şerhin konulması ile" başlayacağı başka bir anlatımla "şerh konulmadığı sürece" bir tasarruf yetkisi sınırlamasından söz edilemeyeceğinden kocanın 4721 sayılı Türk Medenî Kanunu'nun m. 193 hükmünde yer alan hukuki işlem özgürlüğünün aile konutunu da içerdiği ve 4721 sayılı Türk Medenî Kanunu'nun m, 194 f....

    Davacı ... 26.07.2010 tarihli dava dilekçesi ile ... köyü 194 ada 1 sayılı parselin bir kısmı içinde, kendisi tarafından 36 yıl önce dikilen zeytin ağaçlarının olduğunu belirterek, kullanıcı olarak kendi adının da yazılması istemiyle dava açmış, 13.12.2010 tarihli cevaba cevap dilekçesi ile ... köyü 194 ada 1 sayılı parsel ile 125, 126 ve 127 nolu tapulama parsellerinin ortak kesiştikleri köşede 11637 ... sınır noktası bulunduğu ve bu durumda adına tapulu 127 sayılı parselin, 2/B alanı dışında kaldığı halde, kullanım kadastrosu sırasında, 11637 ... sınır noktasının yanlış yere konularak, taşınmazının bir kımının 2/B alanında bırakıldığını belirterek, bu kısmın iptali ile adına tescilini istemiş, 28.11.2011 tarihli keşif zaptındaki imzalı beyanı ile de bu isteğini yinelemiştir. Mahkemece, davanın reddine, davalı ... köyü 194 ada 1 parsel sayılı taşınmazın tespit gibi tesciline karar verilmiş, hüküm davacı ... tarafından temyiz edilmiş, Yargıtay 20....

      Sulh Ceza Mahkemesi'nin Mahkemesinin 02/07/2014 tarihli ve 2010/612 esas, 2010/194 sayılı ek kararının kanun yararına bozulması istenilmiştir. C-)Konunun Değerlendirilmesi ve Karar : Sanık ...’ın, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan Beyoğlu 4. Sulh Ceza Mahkemesinin 02/11/2010 tarihli ve 2010/612 esas, 2010/194 sayılı kararı ile 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/1 ve 62. maddeleri gereğince 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, aynı kanunun 191/2. maddesi uyarınca tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine tabi tutulmasına karar verildiği, kararın infazını takiben İstanbul 11. Sulh Ceza Mahkemesi'nin 02/07/2014 tarihli ve 2010/612 esas, 2010/194 sayılı ek kararı ile, sanığın tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin gereklerine uygun davrandığı gerekçesiyle 5237 sayılı Kanun’un 191/5. maddesi gereğince kamu davasının düşürülmesine karar verildiği anlaşılmaktadır....

        İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece yapılan yargılama sonunda; keşifte dinlenen tanık ve mahalli bilirkişilerin 194 ada 4 parsel sayılı taşınmazın yarısının davacının babası Halil İbrahim Öztürk'e, diğer yarısının ise davalıların babası Üzeyir Öztürk'e ait olduğunu, dava konusu 194 ada 7 parsel sayılı taşınmazın ise tamamının davacının babasına ait olduğunu beyan ettikleri, dava konusu 175 ada 7 parsel sayılı taşınmasın kime ait olduğu noktasında ise tanık ve mahalli bilirkişilerin birbirleriyle çelişen beyanlarda bulundukları, hal böyle olunca davacının 194 ada 4 ve 7 parsel sayılı taşınmazlara yönelik taleplerinde haklı, 175 ada 7 parsele yönelik talebinde ise haksız olduğu anlaşılmakla, davanın kabulüne, dava konusu 194 ada 4 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptali ile 1/2 payının davacı adına tapuya tesciline; 194 ada 7 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptali ile tamamının davacı adına tapuya tesciline, 175 ada 7 parsel sayılı taşınmaz hakkında açılan davanın...

        Asliye Ceza Mahkemesi'nin 12.05.2010 tarih 2009/293 esas ve 2010/194 sayılı hükmüne yönelik sanıkların temyiz istemleri hakkında Dairemizin 17.01.2013 tarih 2011/28095 esas ve 2013/823 karar sayılı kararıyla sanık ...'in temyiz yasa yoluna başvuru hakkı saklı olduğu halde kararda itiraz yolunun açık olduğu belirtilerek usulüne uygun açıklamada bulunulmadığından, mahkemesince sanık ...'e, ... 1. Asliye Ceza Mahkemesi'nin 12.05.2010 tarihli 2009/293 esas ve 2010/194 sayılı kararı ile hırsızlık ve işyeri dokunulmazlığı ihlal suçlarından hakkında kurulan hükümlere yönelik temyiz hakkının bulunduğu açıklanarak tebligat yapılması ve temyiz talebi var ise dosyasına eklenip Dairemize gönderilmesi ile ayrıca sanık ...'ın, hakkında kurulan 12.05.2010 tarihli 2009/293 esas ve 2010/194 sayılı ... 1....

          Çekişmeli taşınmazın üzerinde ya da sınırında bulunduğu 194 ada 286 parsel sayılı taşınmaz orman parseli olarak Hazine adına tapuda kayıtlıdır. Aynı yerde 194 ada 64 parsel sayılı taşınmaz ise kumluk niteliği ile Hazine adına tapuda kayıtlıdır. 6 ve 7 OS numaralı orman tahdit hattının, 194 ada 286 sayılı orman parseli ile 194 ada 64 sayılı kumluk parselinin kesiştiği kadastro sınırı üzerinden geçmediği güneye kaydırıldığı haritasından anlaşılmaktadır. Mahkemece, hükme dayanak alınan fen bilirkişi ...tarafından düzenlenen 10/11/2012 tarihli ve .... Mühendisi .... tarafından düzenlenen 16/11/2012 tarihli ve ......

            Çekişmeli taşınmazın üzerinde ya da sınırında bulunduğu 194 ada 286 parsel sayılı taşınmaz orman parseli olarak Hazine adına tapuda kayıtlıdır. Aynı yerde 194 ada 64 parsel sayılı taşınmaz ise kumluk niteliği ile Hazine adına tapuda kayıtlıdır. 6 ve 7 OS numaralı orman tahdit hattının, 194 ada 286 sayılı orman parseli ile 194 ada 64 sayılı kumluk parselinin kesiştiği kadastro sınırı üzerinden geçmediği güneye kaydırıldığı haritasından anlaşılmaktadır....

              İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman bilirkişi tarafından eski tarihli ... fotoğrafları ve memleket haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırmada çekişmeli 194 ada 5 ve 202 ada 2 parsel sayılı taşınmazların devletin hüküm ve tasarrufu altında olmayan ve orman sayılmayan yerlerden olduğu anlaşıldığına ve 194 ada 5, 15 ve 202 ada 2 parsel sayılı taşınmazlar yönünden adına tescil kararı verilen kişiler yararına 3402 sayılı Yasanın 14. maddesinde ... kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının oluştuğu belirlenerek ... biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, Harçlar Yasasının değişik 13/j maddesi uyarınca harç alınmasına yer olmadığına 12/12/2011 günü oybirliği ile karar verildi....

                Köyü çalışma alanında bulunan 106 ada 134, 116 ada 67, 74, 183 ve 194 parsel sayılı sırasıyla 10.308.48, 17.750, 4.630.68, 20.064.98 ve 51.043,85 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar tapu kaydı nedeniyle davalı Hazine adına tespit edilmiştir. Davacı ..., kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak 106 ada 134 ve 116 ada 74; davacı ... kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak 106 ada 134, 116 ada 67, 183, 194 ve davacı ... tapu kaydı ve miras yoluyla gelen hakka dayanarak 116 ada 194 parsel sayılı taşınmazların tespitinin iptali ve adlarına tescili istemiyle ayrı ayrı dava açmışlardır....

                  Somut olayda, Mahkemece kararın eki sayılan 11.05.2015 tarihli bilirkişi kurulu raporunda dava konusu 194 nolu parselin 202,93 m2'sinin kıyı kenar çizgisi içerisinde kaldığı, aynı şekilde kararın eki sayılan 24.04.2015 tarihli fen bilirkişisinin krokili raporunda da, dava konusu parselin kıyı kenar çizgisi içerisinde kalan kısmının 202,93 m2 olduğu bildirilmiştir. Kararın eki sayılan bilirkişi raporlarında, Mahkemece, hakkında kabul kararı verilen 177,93 m2'lik taşınmaz bölümünden bahsedilmediği görülmektedir. Anılan yasal düzenleme gözetilmeksizin dava konusu 194 parsel sayılı taşınmaza ilişkin olarak hüküm fıkrasında kabule karar verilen kısımla örtüşmeyen bilirkişi raporları ve rapor ekindeki krokilere atıf yapılmak suretiyle infazda tereddüt oluşturacak şekilde hüküm kurulması doğru olmamıştır....

                    UYAP Entegrasyonu