III hükmü yer almamaktadır. 4721 sayılı Türk Medenî Kanunu’nun m. 194 gerekçesinde de şerhin niteliği konusunda bir açıklama yoktur. 4721 sayılı Türk Medenî Kanunu’nun m. 194 hükmünde yer alan şerhin bir “kurucu şerh” olduğu kabul edilecek olursa tasarruf yetkisine ilişkin sınırlamanın “şerhin konulması ile” başlayacağı başka bir anlatımla “şerh konulmadığı sürece” bir tasarruf yetkisi sınırlamasından söz edilemeyeceğinden malik olan eşin 4721 sayılı Türk Medenî Kanunu’nun m. 193 hükmünde yer alan hukuki işlem özgürlüğünün aile konutunu da içerdiği ve 4721 sayılı Türk Medenî Kanunu’nun m. 194 f. I hükmünün “yokluğu” gibi bir sonuca ulaşılır ki bu düşünce 4721 sayılı Türk Medenî Kanunu sistematik düşüncesine “açık bir aykırılığı” ifade eder. 4721 sayılı Türk Medenî Kanunu’nun m. 194 hükmünde yer alan şerhin “açıklayıcı şerh” olduğu konusunda bir duraksama olamaz. (DURAL/ÖĞÜZ/GÜMÜŞ, s. 216, ŞIPKA, s. 160, GENÇCAN-Boşanma-2, s. 567) 4721 sayılı Türk Medenî Kanunu m. 194 f....
III hükmü yer almamaktadır. 4721 sayılı Türk Medenî Kanunu’nun m. 194 gerekçesinde de şerhin niteliği konusunda bir açıklama yoktur. 4721 sayılı Türk Medenî Kanunu’nun m. 194 hükmünde yer alan şerhin bir “kurucu şerh” olduğu kabul edilecek olursa tasarruf yetkisine ilişkin sınırlamanın “şerhin konulması ile” başlayacağı başka bir anlatımla “şerh konulmadığı sürece” bir tasarruf yetkisi sınırlamasından söz edilemeyeceğinden malik olan eşin 4721 sayılı Türk Medenî Kanunu’nun m. 193 hükmünde yer alan hukuki işlem özgürlüğünün aile konutunu da içerdiği ve 4721 sayılı Türk Medenî Kanunu’nun m. 194 f. I hükmünün “yokluğu” gibi bir sonuca ulaşılır ki bu düşünce 4721 sayılı Türk Medenî Kanunu sistematik düşüncesine “açık bir aykırılığı” ifade eder. 4721 sayılı Türk Medenî Kanunu’nun m. 194 hükmünde yer alan şerhin “açıklayıcı şerh” olduğu konusunda bir duraksama olamaz. (DURAL/ÖĞÜZ/GÜMÜŞ, s. 216, ŞIPKA, s. 160, GENÇCAN-Boşanma-2, s. 567) 4721 sayılı Türk Medenî Kanunu m. 194 f....
(DURAL/ÖĞÜZ/GÜMÜŞ, s. 216, ŞIPKA, s. 160, GENÇCAN-Boşanma-2, s. 567) 4721 sayılı Türk Medenî Kanunu m. 194 f. I hükmü ile eşlerin “fiil ehliyetinin sınırlandırılmış” olduğu gerçeği, varlığını asla “şerhin konulmasına ya da konulmamasına” bağlamış değildir. Başka bir anlatımla aile konutu şerhi konulmuş olsa da olmasa da 4721 sayılı Türk Medenî Kanunu m. 194 f. I hükmü ile eşlerin “fiil ehliyetinin sınırlandırılmış” olduğu inkar edilemez hukuki bir gerçekliktir. Eş bir deyişle 4721 sayılı Türk Medenî Kanunu m. 194 f. III hükmü ile getirilen “Aile konutu olarak özgülenen taşınmaz malın maliki olmayan eş, tapu kütüğüne konutla ilgili gerekli şerhin verilmesini isteyebilir.” düzenlemesinin 4721 sayılı Türk Medenî Kanunu m. 194 f. I hükmü ile var olan “sınırlandırmaya” bir etkisi yoktur/olamaz. O kadar ki 4721 sayılı Türk Medenî Kanunu m. 194 f....
.; miras ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği hukuksal nedenlerine dayanarak dava konusu 105 ada 48 ve 101 ada 194 parsellerin tapu kayıtlarının iptali ile tamamının kendi adına tesciline karar verilmesini istemiştir. Davalı ..., parsel numarası belirtmeden dava konusu parsellerin bir kısmında hakkının olduğunu, diğerinde hakkının bulunmadığını bildirmiş, diğer davalılar ise yargılama oturumlarına katılmadıkları gibi davaya cevapta vermemişlerdir. Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile 105 ada 48 parselin davalıların yakın miras bırakanları ...adına kayıtlı ½ payının iptali ile davacı adına tesciline, 101 ada 194 parsel hakkındaki davanın ise reddine karar verilmesi üzerine; hükmün 101 ada 194 parsele ilişkin bölümü davacı tarafından temyiz edilmiştir....
Ancak, her ne kadar Mahkemece yapılan keşifte dinlenen yerel bilirkişi ... beyanında çekişmeli 194 ada 19 parsel sayılı taşınmaz bölümünün davacı tarafından açılarak kendi tarlasına dahil edilmek suretiyle birlikte kullanıldığını beyan etmiş ise de; davacının, çekişmeli taşınmaza komşu ve 2004 yılında tespit ve tescil edilen 194 ada 13 parsel sayılı taşınmazın 16/160 payını kadastro tespitinden sonra çapa dayalı olarak 05.10.2006 tarihinde satın aldığı anlaşıldığına göre, davacının satın aldığı payın kadastrodan önceki sebebe dayanarak dava konusu 194 ada 19 parsel sayılı taşınmazın (B) bölümü hakkında kadastroca oluşan tapu kaydının iptali ve adına tesciline yönelik olarak açtığı davanın dinlenme olanağı bulunmamaktadır....
Dosyada mevcut tapu kaydına göre,İstanbul İli, Kadıköy İlçesi, Merdivenköy Mah. 194 Pafta, 764Ada 65 Parsel, İstanbul İli, Kadıköy İlçesi, Merdivenköy Mah. 194 Pafta, 1175 Ada, 103 Parsel, İstanbul İli, Kadıköy İlçesi, Merdivenköy Mah. 194 Pafta, 1175Ada, 104 Parsel, İstanbul İli, Kadıköy İlçesi, Tuğlacıbaşı Mah. 194 Pafta, 1193 Ada, 31 Parsel, İstanbul İli, Kadıköy İlçesi, Tuğlacıbaşı Mah. 194 Pafta, 1193 Ada, 33/A Parsel, İstanbul İli, Kadıköy İlçesi, Tuğlacıbaşı Mah. 194 Pafta, 1193 Ada, 33/B Parsel,İstanbul İli, Kadıköy İlçesi, Tuğlacıbaşı Mah. 194 Pafta, 1193 Ada, 34 Parsel,İstanbul İli, Kadıköy İlçesi, Tuğlacıbaşı Mah. 194 Pafta, 1193 Ada, 37/A Parsel,İstanbul İli, Kadıköy İlçesi, Tuğlacıbaşı Mah. 194 Pafta, 1193 Ada, 37/B Parsel sayılı taşınmazların maliki Osman Fuat(Fuad)'ın (Mehmet Selahaddin oğlu, kardeşleri Ahmet Nihat, Rukiye Abdulmecit, Behiye Sultan, Adile Sultan ve Emine Atiye Hami) olduğu görülmüştür....
Tavzih talebine konu hüküm incelendiğinde; Kırklareli Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 24.03.2011 tarih 2009/778 Esas 2011/271 Karar sayılı kesinleşen hükmünde, Hazine adına tapuda kayıtlı 157 ada 24 parselin 194 m2'lik kısmına ait tapu kaydının iptali ile davacı Süleyman adına tesciline karar verilmekle birlikte hükümde kararın infazına yönelik teknik bilirkişi raporuna (krokisine) işaret edilmediği, ancak Daire'nin 17.01.2012 tarihli onama ilamında teknik bilirkişisinin 14.01.2010 günlü kroki ve raporu dikkate alınarak 194 m2'lik bölümün Hazine tapusundan iptaline karar verilmiş olduğunun yazılı bulunduğu görülmektedir. Ne var ki, işaret edilen bilirkişi raporunda 194 m2'lik kısmın infaza yönelik olarak işaretlenmediği ve davacının kullanımındaki taşınmazın tümünün 639,29 m2 olarak gösterildiği, bu hali ile 194 m2'lik bölümle ilgili hükmün infazının mümkün olmayacağı anlaşılmaktadır. Nitekim, davacı da bu hususu infaz engeli olarak gösterip tavzih isteğinde bulunmuştur....
Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne ve fen bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen kırmızı renkle boyalı 111,23 m2'lik taşınmazın 194 ada 9 parsel sayılı taşınmaza eklenmek suretiyle davacı ... adına tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı ... temsilcisi tarafından temyiz edilmiştir. Mahkemece, fen bilirkişi rapor ve krokisinde (A) harfi ile gösterilen bölümün tarım arazisi olduğu, bu bölüm üzerinde davacı yararına zilyetlikle iktisap şartlarının gerçekleştiği kabul edilmek suretiyle hüküm kurulmuş ise de; varılan sonuç dosya kapsamına uygun düşmemektedir. Davacı adına tapuda kayıtlı komşu 194 ada 9 parsel sayılı taşınmaz kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle ... adına tespit görmüş, ... tespiti itiraz edilmeksizin 20.7.2007 tarihinde kesinleşmiş, 194 ada 9 parsel sayılı taşınmaz 27.9.2011 tarihinde çapa dayalı olarak davacıya satılmıştır....
III hükmü yer almamaktadır. 4721 sayılı Türk Medenî Kanunu’nun m. 194 gerekçesinde de şerhin niteliği konusunda bir açıklama yoktur. 4721 sayılı Türk Medenî Kanunu’nun m. 194 hükmünde yer alan şerhin bir “kurucu şerh” olduğu kabul edilecek olursa tasarruf yetkisine ilişkin sınırlamanın “şerhin konulması ile” başlayacağı başka bir anlatımla “şerh konulmadığı sürece” bir tasarruf yetkisi sınırlamasından söz edilemeyeceğinden malik olan eşin 4721 sayılı Türk Medenî Kanunu’nun m. 193 hükmünde yer alan hukuki işlem özgürlüğünün aile konutunu da içerdiği ve 4721 sayılı Türk Medenî Kanunu’nun m. 194 f. I hükmünün “yokluğu” gibi bir sonuca ulaşılır ki bu düşünce 4721 sayılı Türk Medenî Kanunu sistematik düşüncesine “açık bir aykırılığı” ifade eder. 4721 sayılı Türk Medenî Kanunu’nun m. 194 hükmünde yer alan şerhin “açıklayıcı şerh” olduğu konusunda bir duraksama olamaz. (DURAL/ÖĞÜZ/GÜMÜŞ, s. 216, ŞIPKA, s. 160, GENÇCAN-Boşanma-2, s. 567) 4721 sayılı Türk Medenî Kanunu m. 194 f....
Somut olayda, çekişmeli 194 ada 1 parsel sayılı taşınmaz üzerinde bodrum, zemin ve iki kattan oluşan binanın davalıya ait olduğu anlaşılmıştır. Ne var ki; Mahkemece, çekişmeli 194 ada 1 parsel sayılı taşınmaz üzerinde bulunan binanın kadastro tespit tarihinden önce mi yoksa sonra mı yaptırıldığı hususunda anılan madde kapsamında inceleme ve değerlendirme yapılmamıştır....