Türk Medeni Kanununun 194/1.maddesi eşlerden birinin diğer eşin açık rızası bulunmadıkça, aile konutunu devredemeyeceği veya aile konutu üzerindeki hakları sınırlayamayacağını öngörmektedir. Uyuşmazlığı ilgilendiren 194.maddeyi de içeren 4721 Sayılı Türk Medeni Kanunu 01.01.2002 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Dava konusu bağımsız bölümün tapu kaydında, davalı banka lehine 22.12.2004 tarihinde ipotek tesis edilmiş olduğu görülmektedir. İpotek akit tablosunda davacının açık rızasını gösteren bir beyan ve imzası bulunmamaktadır. Davalı banka ipotek sözleşmesinin tarafı olup, üçüncü kişi konumunda değildir. İşlemin tarafı olan banka bu nedenle Türk Medeni Kanununun 1023.maddesindeki iyiniyet karinesine dayanamaz. Türk Medeni Kanununun 194.maddesi işlemin geçerliği için açıkça açık rızanın mevcudiyetini aramıştır. Açık rızanın var veya var sayılması gerektiğini ileri süren bunu kanıtlamalıdır....
ya tebliğ edilerek temyiz süresinin beklenilmesi, 2-) Davacı şirketin, ....Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/1151 E.sayılı dosyası üzerinden 14.07.2016 tarihinde iflasına karar verildiği, iflas kararının verildiği 14.07.2016 tarihi itibariyle (aynı zamanda iş bu davada verilen kararın temyiz edildiği tarihi itibariyle) davacı vekilinin vekilliği sona erdiği, İİK.nun 194.maddesi uyarınca da müflisin davacı ... davalı olduğu hukuk davalarının duracağı ve davaya ikinci alacaklılar toplanmasından 10 gün sonra devam olunacağı hüküm altına alındığı, .....İcra Dairesinin 2016/29 İflas sayılı dosyası üzerinden gönderilen 27.01.2017 tarihli yazıda, "13.07.2017 tarihinde 2.alacaklılar toplantısı yapılacağı, devam eden davaların takibine ilişkin olarak müflis şirketin eski vekilinin dosyaların takibi için yetki talebinde bulunduğu, bu hususun 2.alacaklılar toplantısında karar verileceği" de bildirildiğinden, ilgili yazının da akıbeti araştırılarak, İİK 194. maddesine göre işlem yapılması, Temyiz...
Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2014/617 Esas – 2014/319 Karar sayılı ilamıyla 13.11.2019 gün saat 15.08 itibariyle iflasına karar verildiği ve iflasın açıldığı anlaşılmaktadır.İİK 194. maddesinde, acele haller dışında müflisin davacı ve davalı olduğu hukuk davalarının duracağı ve alacaklıların 2. toplanmasından 10 gün sonra yargılamaya devam olunacağı hükmü getirilmiştir. Eldeki davada az yukarıda açıklandığı gibi dava ve karardan sonra mahkemece davacı-karşı davalı şirketin iflasına karar verilmiş olduğundan, İİK 194. maddesi gereğince işlem yapılması zorunludur.Bu durumda, mahkemece davacı-karşı davalı ... İnş. Tic. İthalat İhracat Ltd....
Türk Medeni Kanunu'nun 194. maddesi hükmüne göre, eşlerden biri, diğer eşin açık rızası bulunmadıkça aile konutu üzerinde hakkını sınırlayamaz ise de; bu kurala aykırı davranış durumunda malik olmayan eş aile konutu üzerindeki haklarını sınırlandırılmasına sebep olan işlemin iptali için dava açabilir. Kanunun malik olmayan eşe tanıdığı bu hak, ayni bir hak olmayıp, şahsi bir haktır. Dava, malik olmayan eş tarafından açılmış Türk Medeni Kanunu'nun 194. maddesine dayalı ipoteğin kaldırılması davası olup, bu davalarda yetkili mahkeme davalının ikametgahı mahkemesi olup, genel yetki kuralı uygulanır. Bu durumda ilk derece mahkemesince verilen yetkisizlik kararı ve yetkisizlik kararı ile ilgili bölge adliye mahkemesi gerekçesi hatalıdır. Dava konusu taşınmazın cebri icra yolu ile satıldığı gerekçesi ile davanın konusu kalmadığından karar verilmesine yer olmadığı şeklinde karar verme yetkisi de; davaya bakmaya yetkili ve görevli ilk derece mahkemesine aittir....
Aile konutunun, hak sahibi eş tarafından devri ve konut üzerindeki hakların sınırlandırılması, diğer eşin açık rızasına bağlıdır (TMK m. 194). Bu rıza alınmadan konutla ilgili yapılan tasarruf işlemi geçersizdir. Bu geçersizliği, rızası gereken eş konutun bu vasfını devam ettirmesi koşuluyla evlilik birliği süresince ileri sürebilir. Evlilik, davacı eşin ölümü, boşanma yahut iptal kararıyla sona ermiş ise, Türk Medeni Kanunu'nun 194. maddesinin "Aile konutuna" sağladığı koruma da sona erer. Davacı eş 5.06.2017 tarihinde ölmüştür. Aile konutuyla ilgili tasarruf işlemine rızası gereken eş öldüğüne göre dava konusuz kalmıştır. Türk Medeni Kanunu'nun 194. maddesinin rızası gereken eşe sağladığı hak, şahsa bağlı olup, bu eşin ölümü halinde mirasçılarına intikali mümkün değildir. Böyle bir durumda, aile konutuyla ilgili işleme rızası gereken eşin ölümüyle davanın esası konusuz kalır ve işlem yapıldığı andan itibaren geçerlilik kazanır....
Somut olaya gelince; 593 ada 194 parsel sayılı taşınmazda kat irtifakı tesis edilmiş olup anılan parselde zemin, ara kat, 4 No'lu bağımsız bölümün taraflar adına kayıtlı olduğu halde 593 ada 194 parsel sayılı taşınmazın tamamının satışına karar verilmesi doğru görülmemiş ise de bu husus kararın bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden HUMK'nun 438/7. maddesi gereğince hüküm sonucunun aşağıdaki şekilde düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir....
Asliye Ceza Mahkemesinin, 03.11.2015 tarihli ve 2014/194 Esas, 2015/492 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında özel belgede sahtecilik suçundan, 5271 sayılı Kanun'un 223 üncü maddesi uyarınca beraat kararı verilmiştir. II. TEMYİZ SEBEPLERİ Cumhuriyet savcısının temyiz isteği, sanık ...'nın özel belgede sahtecilik suçundan mahkumiyetine yeterli kesin inandırıcı delil bulunduğu halde tanık ... dinlenmeden beraatine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğuna ilişkindir III. GEREKÇE 1....
Köyü Mevkii 194 ada 1-2 nolu parseller ile ilgili yapılan tesbitin iptaline; 194 ada 1 parsel nolu (1028,76 m²) taşınmazın tarla vasfı ile 1/4'er hisse ile ... oğlu ..., ... oğlu ..., .... oğlu ..., ..... oğlu ... adlarına tapuya kayıt ve tesciline, 194 ada 2 parsel nolu (9106,88 m²) taşınmazın tarla vasfı ile 1/5 hissesinin .... kızı Şehri Çatal, 2/5 hisesinin .... oğlu ..., 2/5 hissesinin ...... oğlu ... adlarına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, hüküm davacı ... Yönetimi tarafından temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kadastro tesbitine itiraza ilişkindir. Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yörede 3402 sayılı Kanunun 5304 sayılı Kanun ile değişik 4. maddesi gereğince yapılan orman kadastrosu vardır....
Köyü 194 ada 31 parsel sayılı 2819,66 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, belgesizden kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanılarak tarla vasfıyla davacı adına, 192 ada 16 parsel sayılı 1339,65 m2 yüzölçümündeki taşınmaz hali arazı vasfıyla Hazine adına tesbit edilmiştir. Davacı, 194 ada 31 sayılı parselin tarla vasfıyla tespit edildiğini, üzerindeki ahır, ev ve köşkün tapuda kayıtlı olmadığını, taşınmazın ahır, ev ve köşk olarak tapuya tesciline, 192 ada 16 parsel sayılı taşınmazın haritada kayıtlı olmasına rağmen, tapu kayıtlarının olmadığını, söz konusu taşınmazın adına tapu kaydının yapılmasını talebiyle hasımsız dava açmıştır. Yargılama sırasında Hazine davaya dahil edilmiştir....
Mahkemece; köy tüzelkişiliği ve Hazine adına açılan davanın sıfat yokluğu nedeniyle reddine, davanın kısmen kabulü ile bilirkişilerin 14.07.2007 tarihli krokili raporlarında 195 parselin tamamı, 194 parselin (A)=1178,45 m²'lik bölümü ile 196 parselin (A)=676,26 m²'lik bölümlerinin orman niteliği ile Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline, 194 parselin (B)=1391,12 m² bölümünün ... adına, 196 parselin (B)=2447,73 m²'lik bölümünün ... Muslu mirasçıları adına payları oranında tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, hüküm davacı ... Yönetimi ve davalı Hazine tarafından ret edilen bölüme yönelik olarak temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, orman kadastrosuna ve kadastro tespitine itiraz niteliğindedir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde orman kadastrosu 3402 Sayılı Yasanın 5304 Sayılı Yasa ile değişik 4. maddesi hükümlerine göre yapılmıştır....