Mevkii çalışma alanında bulunan, tapuda davacı-birleşen dosya davalısı ... adına kayıtlı bulunan eski 549 parsel sayılı 5.750,00 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, 194 ada 203 parsel numarası 6.851,34 m2 yüzölçümlü olarak, eski 550 parsel sayılı 6.375,00 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, 194 ada 204 parsel numarası 5.573,88 m2 yüzölçümlü olarak, tapuda dahili davalılar-birleşen dosya davacıları ... ve ... adına kayıtlı bulunan eski 541 parsel sayılı 12.625,00 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, 194 ada 180 parsel numarası 12.954,62 m2 yüzölçümlü olarak, tapuda dahili davalı ... adına kayıtlı bulunan eski 548 parsel sayılı 13.937,50 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, 194 ada 202 parsel numarası 13.947,32 m2 yüzölçümlü olarak tesbit edilmiştir....
Dava konusu 194 ada 33 parsel sayılı taşınmazın 213,91 m2'lik kısmının, 194 ada 36 parsel sayılı taşınmazın ise tamamının kamulaştırıldığı fen bilirkişi raporundan anlaşılmaktadır....
Türk Medeni Kanunu’nun 194. maddesi yetkili eşin izni için bir geçerlilik şekli öngörmemiştir. Bu nedenle söz konusu izin bir şekle tabi olmadan, sözlü olarak da verilebilir. Ancak maddenin ifadesinden de anlaşılacağı üzere, iznin "Açık" olması gerekir. TMK’nın 194. maddesinde öngörülen sınırlandırma, taşınmazın tapu kaydına aile konutu şerhi konulduğu için değil, konut aile konutu vasfı taşıdığı için getirilmiştir. Bu sebeple taşınmazın tapu kaydında aile konutu şerhi bulunmasa bile o konut aile konutu özelliğini taşır. Türk hukuk sisteminde tapu kayıtlarının oluşumunda “illilik”, diğer bir anlatımla “hukuki sebebe bağlılık” prensibi esas alınmış olup, bu prensip uyarınca tescilin geçerli ve haklı bir sebebe dayanması zorunluluğu bulunmaktadır. Hukuki sebebe dayanmayan işlemler geçerli değildir. TMK’nın 1024. maddesi bu tescili yolsuz tescil olarak ifade eder....
Mahkemece, dava konusu taşınmazların 194 ada 1 parsel sayılı 12409.69 m2 yüzölçümünde belgesizden ... ..., 194 ada 2 parsel sayılı 12507.17 m2 yüzölçümünde belgesizden ..., 194 ada 3 parsel sayılı 35548.13 m2 yüzölçümünde belgesizden ...- ... ve ... , 194 ada 4 parsel sayılı 11553.92 m2 yüzölçümünde belgesizden Bahri Akbulut, 194 ada 5 parsel sayılı 10209.29 m2 yüzölçümünde belgesizden ... , 194 ada 13 parsel sayılı 7340.63 m2 yüzölçümünde belgesizden ... altında tarla niteliği ile tespit tutanağının düzenlendiği belirlenmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda davanın Hazine ve köy tüzelkişiliği hasım gösterilmek suretiyle açıldığı, oysa yukarıda adı geçen kişiler adına tespitin yapıldığı belirtilmek suretiyle Orman Yönetiminin davasının husumet nedeniyle reddine, çekişmeli taşınmazların tespit gibi tescillerine karar verilmiş, hüküm Orman Yönetimi tarafından temyiz edilmiştir. Dava, kadastro tespitine itiraz niteliğindedir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu iptali ve tescil K A R A R Davacı vekili, dava konusu taşınmazın TMK.nun 194. maddesine göre aile konutu olduğunu ve vekil edeninin haberi ve rızası olmadan gerçek dışı satımlarla tapuda devirler yapıldığını açıklayarak davalılardan ... adına olan tapu kaydının iptali ile vekil edeninin ölü eşi ... adına tapuya tesciline, 20.02.2007 tarihinden itibaren ... adına kayıtlı olduğunun tespitine ve tescille birlikte taşınmaza aile konutu şerhi konmasına karar verilmesini istemiştir....
.”; “3. maddenin 8. fıkrasındaki yasaklara aykırı hareket edenler, 5237 sayılı TCK'nın 194. maddesi hükmüne göre cezalandırılır.” hükümlerine yer verilmiş olup, eylem ve hüküm tarihlerinde yürürlükte bulunan 26/11/1996 tarihli 4207 sayılı Kanun'un 3. maddesinin 2. fıkrasında, “Onsekiz yaşından küçüklere tütün ve tütün mamulleri satışı yapılamaz.” düzenlemesi bulunmakla birlikte, bu yasağın ihlali halinde cezai yaptırım öngörülmediği, dolayısı ile eylemin, işlendiği tarih itibari ile “suç” olarak tanımlanmadığı ve TCK'nın 194. maddesinde tanımlanan suçun unsurlarının oluşmadığı anlaşılmakla; sanığın CMK'nın 223/2-a maddesi uyarınca beraati yerine, yazılı şekilde mahkûmiyetine karar verilmesi, Kanuna aykırı, sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan hükmün BOZULMASINA, 31/03/2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
.”; “3. maddenin 8. fıkrasındaki yasaklara aykırı hareket edenler, 5237 sayılı TCK'nın 194. maddesi hükmüne göre cezalandırılır.” hükümlerine yer verilmiş olup, eylem tarihinde yürürlükte bulunan 26/11/1996 tarihli 4207 sayılı Kanun'un 3. maddesinin 2. fıkrasında, “Onsekiz yaşından küçüklere tütün ve tütün mamulleri satışı yapılamaz.” düzenlemesi bulunmakla birlikte, bu yasağın ihlali halinde cezai yaptırım öngörülmediği, dolayısı ile eylemin, işlendiği tarih itibariyle “suç” olarak tanımlanmadığı ve TCK'nın 194. maddesinde tanımlanan suçun unsurlarının oluşmadığı anlaşılmakla; sanığın CMK'nın 223/2-a maddesi uyarınca beraati yerine, yazılı şekilde mahkûmiyetine karar verilmesi, Kanuna aykırı, sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan hükmün BOZULMASINA, 31/03/2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
Köyü çalışma alanında bulunan 194 ada 1 ve 193 ada 1 parsel sayılı sırasıyla 4444.01 ve 22178.63 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle 4/24'er hisse ile davalılar, 3/24'er hisse ile davacılar adına tespit edilmiştir. Davacı ... ve müşterekleri, tapu kaydı ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak, davalılar ... ve müşterekleri adına tespit edilen paylara yönelik olarak dava açmışlardır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne, çekişmeli 194 ada 1 ve 193 ada 1 parsel sayılı taşınmazların kadastro tespitlerinin iptali ile davacıların dayanağı tapu kaydında yazılı hisseler itibariyle taraflar adına tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı ... ve müşterekleri tarafından temyiz edilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Karşılıksız yararlanma, mühür bozma HÜKÜM : Mühür bozma;2702/2012 tarihli beraat Karşılıksız yararlanma; 6352 sayııl yasanın geçiçci 2/2 maddesi gereğince ceza verilmesine yer olmadığına Dosya incelenerek gereği düşünüldü; Mahkemece elektrik enerjisi hırsızlığı ve mühür bozma suçlarından verilen 27/02/2012 tarih ve 2011/504 Esas – 2012/194 Karar sayılı beraat kararının katılan vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca 6352 sayılı Yasanın Geçici 2. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dosyanın mahkemesine iadesine karar verildiği, iade kararının yalnızca elektrik enerjisi hırsızlığı suçundan kurulan hükümle ilgili olduğu, daha önce mühür bozma suçundan kurulan hüküm ile bu hükme karşı yapılan temyiz başvurularının geçerli olması nedeniyle, mühür bozma suçundan verilen 27/02/2012 tarih ve 2011/504 Esas – 2012/194 Karar sayılı beraat kararı ile elektrik enerjisi hırsızlığı suçundan verilen...
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TARİHİ : 03/06/2014 NUMARASI : 2011/104-2014/194 Taraflar arasındaki davadan dolayı İstanbul (Kapatılan) 50. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 03/06/2014 gün ve 2011/104-2014/194 sayılı hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: Mahkemece verilen karara karşı davacı vekilince temyiz isteminde bulunulmuş ise de; dosyanın yapılan incelemesinde davacı asilin dava tarihinden sonra ve hüküm tarihinden önce 04/08/2010 tarihinde vefat ettiği dosya kapsamında bulunan veraset ilamından anlaşılmıştır. Bu nedenle Avukatlık Kanunu hükümleri uyarınca davacı vekilinin artık vekillik görevi sona ermiş olup, bundan sonra yapılacak olan tebligatların davacının mirasçılarına yapılması gerekmektedir....