Asliye Hukuk Mahkemesine şirketin fesih ve tasfiyesi için dava açtığını, davanın derdest olduğunu ileri sürerek müvekkilinin haksız yere şirket ortaklığından çıkarılma kararının iptaline karar verilmesini dava ve talep etmiştir. İşbu dosya ile birleşin mahkemenin 2008/707 Esas sayılı dosyada davacılar vekili, ... Toprak San. Adi Kom. Şti. ...-... ve ortakları isimli şirketin ortaklarının davalı gerçek kişiler olduğunu, şirketin mevzuunun dışına çıkılması, çekilen ihtarlara rağmen şirketin mevzuuna dönülmemesi, şirketin amacının kalmadığını gösterdiğini ileri sürerek şirketin feshine karar verilmesini dava ve talep etmiştir. İşbu dosya ile birleşen mahkemenin 2009/453 Esas sayılı dosyada davacılar vekili, ortaklıktan çıkarılma kararının iptalini diğer tüm ortaklara yöneltmiştir. Davalı vekili, davacının ... 2....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; "...Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; dava konusu şirketin iki ortaklı anonim şirket olduğu, şirket ortaklarından feri müdahil ZİYA İNAN'ın şirket çalışanı olan Z.O isimli şahısla girmiş olduğu gönül ilişkisi sonucunda şirket ortaklarının ihtilafa düştüğü, feri müdahilin tutum ve davranışları sonucunda bir kısım şirket çalışanlarının şirketten ayrılması suretiyle şirketin gayri faal duruma düştüğü, şirket ortakları arasında haksız rekabete ilişkin mahkememizin 2021/468 esas sayılı dosyasının mevcut olduğu, iki ortaklı şirkette ortaklar arasında meydana gelen ihtilaf ve güvensizlik sonucunda şirketin faaliyetini sürdürme imkan ve ihtimali kalmadığı; TTK 531/1 maddesi kapsamında şirketin fesih ve tasfiyesi dışında duruma uygun düşen ve kabul edilebilir diğer alternatif bir çözüm yolu da bulunmadığı değerlendirilerek davalı şirketin fesih ve tasfiyesine karar vermek gerektiği..."...
ın şirket çalışanı olan ... isimli şahısla girmiş olduğu gönül ilişkisi sonucunda şirket ortaklarının ihtilafa düştüğü, feri müdahilin tutum ve davranışları sonucunda bir kısım şirket çalışanlarının şirketten ayrılması suretiyle şirketin gayri faal duruma düştüğü, şirket ortakları arasında haksız rekabete ilişkin mahkememizin 2021/468 esas sayılı dosyasının mevcut olduğu, iki ortaklı şirkette ortaklar arasında meydana gelen ihtilaf ve güvensizlik sonucunda şirketin faaliyetini sürdürme imkan ve ihtimali kalmadığı; TTK 531/1 maddesi kapsamında şirketin fesih ve tasfiyesi dışında duruma uygun düşen ve kabul edilebilir diğer alternatif bir çözüm yolu da bulunmadığı değerlendirilerek davalı şirketin fesih ve tasfiyesine karar vermek gerektiği..." gerekçesiyle, davacı tarafın şirket ortaklarının ortaklıktan çıkartılması yönündeki isteminin REDDİNE; terditli talep olan şirketin fesih ve tasfiyesi isteminin kabulüne, İstanbul Ticaret Sicil Memurluğunun ... sicil numarasında kayıtlı ...'...
Bendi uyarınca feshine ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı tarafından ödenmesine, karar verilmesini talep ve dava etmiştir. SAVUNMA; Davalı şirkete usulüne uygun olarak dava dilekçesi tebliğine rağmen,davalı şirket davaya cevap vermediği gibi duruşmalara da katılmamıştır. DELİLLER ve GEREKÇE: Dava, davalı şirketin TTK'nın 636/2.maddesi uyarınca fesih-tasfiyesi istemine ilişkindir. Davacı şirketin sicil kayıtları celp edilmiş incelenmesinde; davacı şirketin merkez adresi itibariyle Mahkememizin kesin yetkili olduğu, davacı şirketin 30/04/2013tarihinde İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü'ne tescil edildiği, şirketin tescilli sermayesinin 20.000,00 TL olup, şirket yetkililerinin ...,.... ve ... oldukları ve görev sürelerinin 01/06/2016 tarihinde dolduğu görülmüştür....
Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, şirketin faaliyetine devam etmesi için gerekli olan güven ilişkisinin ortaklar arasında tamamen ortadan kalktığı, esasen 2 ortaklı limited şirkette davalı ortağında şirketin fesih ve tasfiyesini talep ederek bu yöndeki iradesini ortaya koyduğu, her ne kadar davalı cevap dilekçesi ile, şirketin fesih ve tasfiyesi ile birlikte davalıya ödenmeyen kâr paylarının ve tasfiye payının ödenmesi talebinde bulunmuşsa da kâr payının ödenmesi yönünde bir karşı davanın bulunmadığı, tasfiye payının da zaten şirketin fesih ve tasfiyesine karar verilmiş olmakla, tasfiye sırasında resen yapılacak olması gözönünde tutularak, davacının bu talepleri yönünden herhangi bir karar verilmeyeceği, gerekçesiyle davanın kabulüne, İstanbul Ticaret Sicil Memurluğunun 449671 sicil nosunda kayıtlı Seray Dış Ticaret ve Nakliyat Limited Şirketi'nin fesih ve tasfiyesine, tasfiye memuru olarak Mali Müşavir Nurettin Yalçınkaya'nın tayın edilmesine, tasfiye memuru için...
Y. tarafından yönetildiğini, müdürlerin şirketi zarara uğratan ve kişisel çıkar sağlayan işlemlerinin bulunduğunu, müvekkilinin kuruluşundan bu yana hiç bir şekilde genel kurula çağrılmadığını, şirket işleriyle ilgili bilgilendirilmediğini, şirketin devamlı kâr ettiğini ama müvekkiline bundan pay verilmediğini, şirketin feshi ve tasfiyesi gündemli genel kurul talep edildiği halde sonuç alınamadığını, müdürlerin şirket hesaplarından kendilerine para çektiklerini, başka şirket çalışanlarının ücretlerini davalının ödediğini, rekabet etmeme yasağına da aykırı davranıldığını, ayrıca müdür A. K.'ın ortağı olduğu BKS İnternational S. Gmbh şirketine naylon faturalarla ve gerçeğe aykırı belgelerle para aktarıldığını ileri sürerek davalı şirketin fesih ve tasfiyesini talep ve dava etmiştir....
Şirketin fesih ve tasfiyesi yerine davacı ortağın ortaklıktan çıkartılması ihtimaline binaen çıkma payının belirlenmesi için dosya bilirkişi heyeti ... ve arkadaşlarına tevdi edilmiş, bilirkişi heyeti düzenlemiş olduğu 04/04/2023 tarihli raporlarında davacı ortağın ortaklıktan ayrılması halinde çıkma payının 2.956.844-TL olduğunu teknik kanaatleri olarak belirtmişlerdir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi(Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla) Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu'nun 19.01.2015 tarih ve 8 sayılı Kararı'nın dayanağı olan 2797 sayılı Yargıtay Yasası'nın 6545 sayılı Kanun'un 31. maddesi ile değişik 14/2-a bendinde, daireler arasındaki iş bölümünün belirlenmesinde mahkeme kararındaki nitelendirme de gözetilerek temyizin kapsamının esas alınacağı öngörülmüştür. Mahkemenin nitelendirmesi ve temyiz kapsamına göre, uyuşmazlık; davalı limited şirketin fesih ve tasfiyesi istemine ilişkin olup, hükmün temyiz incelemesi Yüksek 11. Hukuk Dairesi'nin görevi kapsamındadır. Bu durumda, 11.04.2015 tarihinde yürürlüğe giren Yargıtay Kanunu ile Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nda değişiklik yapılması hakkındaki 6644 sayılı Kanun gereğince dosyanın Hukuk İşbölümü İnceleme Kurulu'na gönderilmesi gerekmektedir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ Dava, davacı ... davalı şirketler arasındaki adi ortaklığın fesih ve tasfiyesi istemiyle açılmış, davanın yargılaması sırasında davalı şirketin (Karar düzeltme aşamasından geçerek 24.11.2011 tarihinde kesinleşen ... 7. Asliye Ticaret Mahkemesinin 30.12.2010 günlü ve 2008/449 E. 2010/713 sayılı ilamı ile) iflasına karar verilmesi üzerine mahkemece dava iflas idaresine bildirilmiş, asli müdahil şirket tarafından 22.02.2013 tarihinde davaya müdahale talebinde bulunulmuş, sonrasında davacı şirketin de (... ... 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/1591 E. 2014/1539 K. sayılı ilamı ile) iflasına karar verilmesi ve asıl davanın takip edilmemesi nedeniyle, mahkemece asıl davanın açılmamış sayılmasına, asli müdahale davasının reddine karar verilmiş, hüküm, asli müdahil şirket tarafından temyiz edilmiştir. Davanın, bu niteliğine göre; temyiz inceleme görevi Yüksek Yargıtay 23. Hukuk Dairesinindir....
Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 04/05/2016 tarih ve 2014/1038-2016/527 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: Davacılar vekili, müvekkillerinin diğer davalı ile davalı şirketin ortağı olduklarını, davalı şirketin bilinmeyen bir adrese taşındığını, davalı ...'nin şirketin faaliyet ve çalışmaları hakkında bilgi vermediğini, şüpheli faturalar ile şirketin gelirini azalttığını, usulüne uygun olmayan bir takım giderlerin şirket giderine kaydedildiğini, vergi dairesi ve SGK’ya olan borçların ödenmediğini ileri sürerek, şirketin fesih ve tasfiyesini, davalı şirketin pasiflerinin dava tarihi itibarı ile tespitini, davalı ...'...