Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bu kararın davalı yüklenici şirket vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesince, davacı site yönetimi ile davalı yüklenici şirket arasında eser veya satıma ilişkin bir akdi ilişki bulunmadığı gerekçesiyle, davalı şirket vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile, davanın aktif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararının taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay 15....

    Aleyhine açılan kayyımlık ve şirket yöneticisinin azline ilişkin davanın pasif husumet yokluğundan reddine karar verildiği anlaşılmıştır. ... Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2020/... Esas, 2021/... Karar sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı ... tarafından davalı ... aleyhine davalı şirket yetkilisinin özen ve sadakat yükümlülüğüne aykırı eylemlerinden dolayı şirketin uğradığı zarara yönelik açılan tazminat davası neticesinde Davacının davasının ıslah dilekçesi doğrultusunda kabulü ile, 432.344,28 TL'nin davalıdan tahsili ile dava dışı ...nün ... sicil numarasında sicile kayıtlı ... Limited Şirketi'ne verilmesine karar verildiği, karar istinaf edildiğinden dosyanın istinaf incelemesinde olduğu anlaşılmıştır....

      Sitesinin birden fazla parsel üzerine kurulduğunu, sitenin 21 blok yöneticisinden oluşan site genel kurulunun iptali talep edilen 19/01/2013 tarihli genel kurulu toplantısının 16 blok yöneticisinin iştiraki ile davacının 3 blok yöneticisinin yetkisiz olduğu iddiası kabul edilmiş olması halinde dahi 13 blok yöneticisinin iştiraki ile gerçekleşmiş olup, iştirak edenlerin oy birliği ile alınan kararların 21 olan blok yönetici sayısının oy çokluğu ile alınmış, yasanın emredici hükümlerine ve yönetim planına aykırı olmayan kararlar olduğunu” bildirmiş olması esas alınarak davanın reddine karar verilmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasal gerektirici nedenlere ve özellikle kanıtların takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre sair temyiz itirazları yerinde değildir....

        . - 2021/346 K. sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: Davacı vekili, müvekkilinin dava dışı Al-Ka İnşaat ve Tur.Ltd.Şti’nin % 40 hissedarı olduğunu, şirket yetkilisi davalı ...'un şirket adına kayıtlı Büyükçekmece ilçesi, Türkoba köyü 137 ada 2 parsel sayılı taşınmazı 29/09/2015 tarihinde muvazaalı bir şekilde şirket sermayesini azaltıcı ve ortaklarından mal kaçırmaya yönelik gerçek rayiç değerinin çok altında 1.070.000,00 TL bedelle davalı Harman İnşaat Tic. San. A.Ş'ne sattığını, şirket malvarlığının haksız ve fahiş bir şekilde eksilmesine sebebiyet verdiğini, taşınmazın satış tarihi itibariyle rayiç değerinin 10.000.000....

          in atandığı, bugüne kadar başkaca müdür ataması ile ilgili tescil talebinde bulunulmadığı, şirketin 25943 ticaret sicil numarası ile ortak sayısı birden fazla limited şirket olduğu, Çekirge Vergi Dairesinin ... vergi numarası ile kayıtlı olduğu, sermayesinin 30.000,00.-TL olduğu, ortaklarının ... 1196 paya karşılık 29.900,00.-TL sermayesinin olduğu, ...'in 4 paya karşılık 100,00.-TL paya sahip olduğu, şirketin merkez adresinin Bağlarbaşı Mahallesi Akdağ Sokak N:13/A K:2 Osmangazi/Bursa olduğunun bildirildiği anlaşılmıştır. Davalı şirket ortakları ... ile ...'in birlikte verdikleri 09/02/2023 tarihli dilekçeleri ile adlarına kayıtlı ... Sanayi Orman Ürünleri Ltd.Şti'nin %5 ...'e , %95 oranında da ...'e ait olan ortaklığın feshini talep ettikleri anlaşılmıştır. Davalı şirket ortağı ...'...

            in uhdesinde kaldığını, şirket ortağı davalının yetkisini aşarak şirketin tek malvarlığını satması ve bunu muvazaalı olarak gerçekleştirmesi, satış nedeniyle de 08/02/2021 tarihi ile iş bu davanın ikame tarihine kadar vincin kiralanmasından elde edilmiş veya edilmesi gereken gelirlerin şirket hesaplarına aktarılmadığı ve kendisinin tasarruf ettiği göz önüne alındığında, davalının TTK.nın 369. Maddesine aykırı davranışı ile dava dışı şirketi ve dolayısıyla müvekkili zarara uğrattığını belirterek, şirket müdürünün kusuruyla dava dışı şirketi uğratmış/uğratacak olduğu zararların karar tarihine en yakın zamana kadar hesaplanması ve şirket kasasına ödenmesini talep ve dava etmiştir. Dava, şirket yöneticisinin sorumluluğundan kaynaklanan zararın tanzimi istemine ilişkindir....

              Sanayi ve Ticaret A.Ş. adlı şirketteki bir kısım hisselerini satın aldığı, ancak şirket muhasebe kayıtlarında davacının söz konusu şirkete para ödediğine ilişkin açık bir kayda rastlanılmadığı, taraflar arasında hukuki sonuç doğuracak biçimde sahih bir ortaklık ilişkisinin mevcut olmadığı, somut olayda para toplama amacının güdüldüğü, davacının zararından davalı şirket ve şirket yöneticisinin de haksız fiil hükümleri uyarınca müştereken ve müteselsilen sorumluluklarının bulunduğu gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile, davacıyla davalı ... San. Tic. A.Ş. arasında geçerli bir ortaklık ilişkisi bulunmadığının tespitine, 31.176,02 Euronun 3095 sayılı yasanın 4-a maddesi uyarınca tahsil tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir. Kararı, davalılar vekili temyiz etmiştir....

                ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2022/138 Esas KARAR NO : 2022/162 DAVA : Ticari Şirket (Olağanüstü Genel Kurul İstemli) DAVA TARİHİ : 04/03/2022 KARAR TARİHİ : 07/03/2022 Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Olağanüstü Genel Kurul İstemli) davasının dosya üzerinde yapılan incelemesi sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesi ile; Davalı ... A.Ş'nin tek ortağı ve Yönetim Kurulu Başkanı ...'...

                  ortağı yapılmasının mümkün bulunmadığını, şirket yönetim kurulu üyelerinin yürütülen bu faaliyetler nedeniyle defalarca yargılandıklarını ve mahkum edildiklerini, yapılan bu yargılamalar neticesinde şirket defterlerinde bulunan kayıtların gerçeği yansıtmadığının tespit edildiğini, TTK'nın 336. maddesi uyarınca davalı ...'...

                    Dava dilekçesinde her ne kadar TTK'nun 410/2 maddesi uyarınca yönetim kurulunun devamlı olarak toplanamadığı da ifade edilerek çağrı izni verilmesi talep edilmiş ise de, dava tarihinden iki ay önce yapılmış bir genel kurul olduğu ve bu genel kurulda şirket yetkilisi seçiminin yapıldığı, davacının dava tarihinden önce açmış bulunduğu şirketin feshi ve ortaklıktan çıkma davasında şirket yöneticisinin kötü yönetimi iddialarının da dile getirildiği, kötü yönetim iddialarının hali hazırda dava konusu olduğu, gelinen noktada şirket yöneticisinin kötü yönetimi sebebiyle tekrardan genel kurul toplantısı istenilmesinde hukuki yararın bulunmadığı vicdani kanısına varılmakla, davacının TTK'nun 410/2 maddesi kapsamındaki talep ve iddiaları yönünden de davanın reddinin gerektiği anlaşılmıştır. HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-DAVANIN DAVALILAR ... VE ......

                      UYAP Entegrasyonu