ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO:2022/448 KARAR NO :2023/27 DAVA:Ticari Şirket Yöneticisinin Azli DAVA TARİHİ:07/04/2022 KARAR TARİHİ:19/01/2023 Mahkememizde görülmekte olan ticari şirket yöneticisinin azli davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesi ile; müvekkili ile davalı tarafından birlikte iş ve işlemlerini yürütmek ve işletmek amacıyla ...Şirketi(Ticaret Sicil No: ...-5)'nin kurulduğunu, davalı tarafından ... firmasına birtakım vaadler ve sermaye taahhüdü verildiğini, ancak bunlar yerine getirilmek bir yana işletmeyle hiç ilgilenilmediğini, şirket sermayesine bugüne kadar hiçbir katkı sağlanmadığını, tüm sermaye ve şirket kuruluşunun tüm giderlerinin davacı tarafından yapıldığını, davalının işletmeye fayda sağlamadığı gibi müvekkilinden sürekli şahsi olarak nakit borç istediğini, müvekkilnin de kredi dahi çekerek kendisine borç verdiğini, bu süreçte şahsi olarak verdiği borçtan ayrı olarak şirketle ilgili tüm masrafları...
Mahkemece, borçlu şirketin haciz adresinden nakil aldığı iddia edilen tarihten sonraki tarihleri taşıyan belgelerin haciz adresinde bulunması, işyerinin önce borçlu şirket yöneticisinin kayınpederine daha sonra da davacıya devrinin alacaklılardan mal kaçırma amacına yönelik danışıklı işlemler olduğu, kaldı ki işyeri devrinin İİK’nun 44.maddesine uygun yapılmadığı gibi BK’nun 179.maddesi gereğince de devir alan davalının sorumluluğu bulunduğundan bahisle, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı 3.kişi vekili tarafından temyiz edilmiştir. ../... -2- 2009/4157 2009/7392 Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı 3.kişi vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanunun uygun bulunan hükmün ONANMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 1.086.00....
'e tapuda satış olarak gösterdiğini, hemen akabinde 20.06.2004 tarihinde alınan ortaklar kurulu kararı ile şirket hisselerini devrettiğini belirterek davalı ... 'e yapılan satış dolayısıyla tapu kaydının iptali ile taşınmazların şirket adına tesciline, bunun mümkün olmaması halinde taşınmazların tespit edilecek değerinin faiziyle birlikte iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı ... vekili, davanın zamanaşımına uğradığını, taşınmazın bedeli karşılığında devredildiğini, muvazaanın söz konusu olmadığını, diğer şirket ortağının satıştan haberdar olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir. Davalı ... kendisine usulüne uygun tebligat yapılmış olmasına rağmen davaya cevap vermemiştir. Mahkemece tüm dosya kapsamına göre; bozma ilamına uyularak davacının muvazaa iddiasını ispatlayamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir....
GEREKÇE: İhtiyati tedbir talebi, davalı hakkında şirket yöneticisinin sorumluluğuna dayalı tazminat ve TTKnın 630/2.maddesi uyarınca açılan, haklı sebeplerle limited şirket müdürünün azli davasında davalınınn müdürlükden azli ve tedbiren davalı şirkete kayyum atanması istemine ilişkindir. nın 625. ve 626. maddelerine göre, müdürler görevlerini tüm özeni göstererek yerine getirmek ve şirketin menfaatlerini dürüstlük kuralı çerçevesinde gözetmekle yükümlüdürler. TTK 630. maddesinde, geçici hukuki koruma konusunda özel bir hüküm bulunmadığından, genel hüküm olan HMK 389 vd.maddeleri uygulanmalıdır. 6100 Sayılı HMK nın 390 Maddesi "Tedbir talep eden taraf dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır." hükmünü içermektedir. Şirket yönetiminin genel kurulca seçilmiş yöneticilerle yapılması, mahkemelerce zorunluluk olmadıkça şirket yönetimine müdahale edilmemesi esastır....
Zira borcun doğumundan sonra yeni kurulan davacı şirket üzerinden faaliyete devam edildiği için mahcuzların borçlu şirket ile irtibatı kurulması mümkün görülmediği yahut mahcuzların davacı şirket kayıtlarında mevcut olduğunun tespit edilmesi muhtemeldir. Ancak izah edildiği üzere muvazaa vakıası, bu tespitin önüne geçmiştir. Tüm bunlardan dolayı davanın reddine" dair karar verildiği görülmüştür....
Asliye Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki limited şirket yöneticisinin sorumluluğuna dayalı tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir. Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; yapılan ön inceleme sonucunda gereği düşünüldü: Miktar veya değeri kesinlik sınırını geçmeyen davalara ilişkin nihai kararlar, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 362 nci maddesi uyarınca temyiz edilemez. Temyize konu edilen miktarın kesinlik sınırının altında kalması hâlinde anılan Kanun’un 366 ncı maddesi atfıyla aynı Kanun’un 352 nci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekir....
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre, Sanığa isnat edilen “ticari işletme yöneticisinin alacaklıları zarara sokmak kastı ile borcu ödememesi” suçunun oluşması için, takibin kesinleştiği tarih itibariyle şirketin borcu ödeme gücüne sahip olmasına rağmen şirketi hukuken veya fiilen yönetim yetkisine sahip olan şirket yetkilisinin alacaklıyı zarara uğratmak kastiyle şirket borcunu ödememesi, ayrıca bu eylemin başka bir suçu oluşturmaması gerekmekte olup, takibin kesinleştiği 23.11.2011 tarihi itibariyle şirketin borcu ödeme gücüne sahip olup olmadığının tespiti için defter ve belgeleri ile banka hesapları üzerinde karşılaştırmalı bilirkişi incelemesi yaptırılıp sonucuna göre hukuki durumun takdir edilmesi gerekirken, eksik kovuşturma ile yetersiz bilirkişi raporuna göre yazılı şekilde mahkumiyet kararı verilmesi, Kabule göre de; 1-02.12.2016 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun'un 34. maddesiyle...
İNCELEME VE GEREKÇE Dava, TTK'nın 553.maddesi uyarınca şirket yöneticisinin sorumluluğu iddiasına dayalı tazminat istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiş; bu karara karşı, davacı vekilince, yasal süresi içinde istinaf başvurusunda bulunulmuştur. İstinaf incelemesi, HMK'nın 355. maddesi uyarınca, ileri sürülmüş olan istinaf nedenleriyle ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. Davacı, davalının, şirket ortağı ve yöneticisi olduğu dönemde şirketi zararlandırıcı bir takım usulsüzlükler yaptığını, şirkete zarar verdiğini iddia ederek maddi tazminat talebinde bulunmuştur. Davalı taraf ise öncelikle diğer savunmalarla birlikte zamanaşımı definde bulunmuştur. Uyuşmazlık, davacının iddia etmiş olduğu zararlarının ve maddi tazminat taleplerinin zamanaşımına uğrayıp uğramadığına ilişkindir. Dava tarihi 31.05.2022 'dir....
Asliye Ticaret Mahkemesi TARİHİ: 10.06.2024 NUMARASI: 2024/538 Esas DAVA: Şirket Ortaklığından Çıkma Taraflar arasındaki şirket ortaklığından çıkma davasının ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sırasında davacı vekilinin ihtiyati tedbir talebinin reddine dair verilen ara karara karşı, davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine Dairemize gönderilmiş olan dava dosyası incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; şirket ortaklığından çıkma talebiyle esas hakkında açmış oldukları dava sonuna kadar geçerli olmak üzere, şirket mal varlığına ait tüm taşınır, taşınmaz ve gayri maddi tüm malvarlıklarına ihtiyati tedbir konulması, dava sonuna kadar geçerli olmak üzere davacının şirket ortağı olması nedeniyle yasaların yüklediği hukuki ve cezai sorumlulukların doğmaması yönünde borç ve yükümlülüklerin dondurulması yönünde tedbir kararı verilmesini talep etmiştir....
Apartmanı B ve C Blok yöneticisinin tespiti istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne, birleştirilen davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili ile davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz istemlerinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde; Antalya 2.Asliye Ticaret Mahkemesinde 2008/308 Esas sayılı görülmekte olan itirazın iptali davasında müvekkiline mahkemece verilen yetki gereğince iş bu davanın açıldığını belirterek dava tarihinde ... Apartmanının B ve C Bloklarının yöneticisinin kim olduğunun tespitini istemiş, mahkemece ...'un yönetici olduğunun tespitine karar verilmiştir. Dosya içindeki bilgi ve belgelerin incelenmesinde; anataşınmazın tapuda yönetim planının bulunmadığı anlaşılmakta olup buna göre yönetiminde Kat Mülkiyeti Yasası hükümlerinin uygulanması gerekir....