WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İcra Müdürlüğü'nün ...E sayılı icra dosyası ile ilamlı icra takibi başlatıldığını ve takibin kesinleştiğini, takip bedelinin dava tarihi itibari ile 40.196,00-TL olduğunu, müvekkilinin haksız şekilde işten çıkartılarak mağdur edildiğini, davalının hataları doğrultusunda mal varlığında azalma olduğunu, müvekkilinin alacaklarına kavuşmasının zorlaştığını, şirket adına kayıtlı taşınır ve taşınmaz malların elden çıkarıldığını, şirketin bütün mal varlıklarının yok edildiğini, bu aşamaya kadar müvekkilinin alacaklarının ödenmediğini belirterek davanın kabulü ile davalı şirket yöneticilerinin basiretli tacir gibi davranmamasının ve şirket malvarlığını azaltmaları sonucunda doğmuş olan 10.000,00-TL maddi zararın şirket tüzel kişilik perdesinin aralanması yolu ile şirket ortaklarının ve yöneticilerinin sorumluluğuna gidilerek belirsiz alacağın dava tarihinden işleyecek en yüksek banka mevduat faizi ile tazminine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

    Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama ve tüm dosya kapsamına göre, taraflar arasında hukuki sonuç doğuracak biçimde sahih bir ortaklık ilişkisinin mevcut olmadığı, somut olayda para toplama amacı güdüldüğü, davalıların bu durumu bilip birlikte hareket ettikleri anlaşıldığından davacının zararından davalı şirket ve şirket yöneticisinin de haksız fiil hükümleri uyarınca müştereken ve müteselsilen sorumlulukları bulunduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile, davacıyla davalı şirket arasında geçerli bir ortaklık ilişkisi bulunmadığının tespitine, 33.011,12.TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, fazlaya ilişkin istemlerin reddine karar verilmiştir. Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir....

      A.Ş'ne sermaye olarak koyduğunu, şirketin tek malvarlığının bu taşınmazlar olduğunu, davalı şirket yöneticisinin bu taşınmazları diğer davalı şirkete sattığını ileri sürerek taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile şirket adına tesciline, mümkün olmaması halinde zararın davalı şirket yöneticisinden tahsiline karar verilmesini istemiştir. Mahkemece yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmişse de, şirketin ana sözleşmesinde yazılı faaliyet mevzuu ile ilgili tüm varlıklarının satılması, 6762 sayılı TTK'nın 441 vd. maddelerinde düzenlenen şirketin tasfiyesi hukuki sonucunu doğuracağından bu hususta alınmış genel kurul kararını gerektirir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki 6183 sayılı Yasa’ya dayalı olarak açılan tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı Hazine vekili, davalı borçlu şirketin kamu alacağının tahsilini imkansız hale getirmek amacıyla adına kayıtlı taşınmazın şirket müdürü ... ’in eşi ... ’a 11.02.2009 tarihinde sattığını belirterek davalılar arasındaki tasarrufun iptalini talep etmiştir. Davalı borçlu şirket vekili, müvekkilinin mal kaçırma amacının olmadığını, borçlarını ödeme amacı ile taşınmazını sattığını belirterek, haksız açılan davanın reddini savunmuştur. Davalı ..., cevap dilekçesi sunmamıştır....

          Mahkemece, Dairemizin bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda tüm dosya kapsamına göre, bozma kararına uyulmakla usulü kazanılmış hak oluşması karşısında taraflar arasında hukuki sonuç doğuracak biçimde sahih bir ortaklık ilişkisinin mevcut olmadığı, somut olayda para toplama amacının güdüldüğü, davalıların bu durumu bilip birlikte hareket ettikleri, davacının zararından davalı şirketler ve şirket yöneticisinin de haksız fiil hükümleri uyarınca müştereken ve müteselsilen sorumluluklarının bulunduğu gerekçesi ile davanın kısmen kabulü ile, davacıyla davalı şirket ... ... İhtiyaç Maddeleri Pazarlama ve Ticaret A.Ş. arasında geçerli bir ortaklık ilişkisi bulunmadığının tespitine, bu nedenle 53.608,95 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemlerin reddine karar verilmiştir. Kararı taraf vekilleri temyiz etmiştir....

            alacaklıları zarara sokmak kastı ile borcu ödememesi” suçunun oluşması için, takibin kesinleştiği tarih itibariyle şirketin borcu ödeme gücüne sahip olması ve şirketin hukuken veya fiilen yönetim yetkisine sahip olan şirket yetkilisinin alacaklıyı zarara uğratmak kastıyla şirket borcunu ödememesi gerekmekte olup, takibin kesinleştiği tarih olan 25.12.2009 tarihi itibariyle şirketin borcu ödeme gücüne sahip olup olmadığının tespiti için borçlu şirket defter ve belgeleri ile banka hesapları üzerinde karşılaştırılmalı olarak bilirkişi marifeti ile inceleme yaptırılıp, sonucuna göre sanığın hukuki durumlarının takdiri gerekirken, takibin kesinleştiği tarih itibariyle şirketin ödeme gücünü belirlemekten uzak ve yetersiz bilirkişi raporu dayanak yapılarak yazılı şekilde sanığın mahkumiyetine karar verilmesi, 3- Dava ve cezanın İİK'nın 354. maddesi gereğince borcun ödenmesi halinde de düşeceğinin karar yerinde gösterilmemesi, Kanuna aykırı ve şikayetçi vekili ve sanık müdafiinin temyiz nedenleri...

              Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; 1)Sanığa isnat edilen “ticari işletme yöneticisinin alacaklıları zarara sokmak kastı ile borcu ödememesi” suçunun oluşması için, takibin kesinleştiği tarih itibariyle şirketin borcu ödeme gücüne sahip olması ve şirketin hukuken veya fiilen yönetim yetkisine sahip olan şirket yetkilisinin alacaklıyı zarara uğratmak kastıyla şirket borcunu ödememesi gerekmekte olup, takibin kesinleştiği 17.06.2010 tarihi itibariyle şirketin borcu ödeme gücüne sahip olup olmadığının tespiti için borçlu şirket defter ve belgeleri ile banka hesapları üzerinde karşılaştırılmalı olarak bilirkişi marifeti ile inceleme yaptırılıp, sonucuna göre sanığın hukuki durumlarının takdiri gerekirken, takibin kesinleştiği tarih itibariyle şirketin ödeme gücünü belirlemekten uzak ve yetersiz bilirkişi raporu dayanak yapılarak ve bilirkişi raporunda da borçlu şirketin ödeme gücü bulunmadığının bildirilmesine...

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Dava dilekçesinde, vakıf yöneticisinin görevden alınması istenilmiştir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Dava, 5737 sayılı Vakıflar Yasası 10. ve Türk Medeni Yasası Hükümlerine Göre Kurulan Vakıflar Hakkında Tüzük'ün 23. vd. maddelerine göre, davalı vakıf yöneticisinin vakfın amacına ve yürürlükteki mevzuata aykırı davrandığı ve kusurlu hareketiyle vakfa zarar verdiği iddiasıyla yöneticinin görevden alınması istemine ilişkindir....

                  Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede, -Sanığın üzerine atılı Ticari İşletme Yöneticisinin Kasten Alacaklıyı Zarara Uğratması, Alacaklıyı zarara uğratmak için mevcudu azaltmak ve Ticareti usulüne aykırı terk etmek suçları ile ilgili ... 5. İcra Ceza Mahkemesi'nin 2018/712 Esas-2020/181 Karar sayılı dosyası yönünden yapılan değerlendirme; Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;eyleme ve yükletilen suça yönelik şikayetçi vekilinin temyiz nedenleri yerinde görülmediğinden tebliğnameye uygun olarak, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKÜMLERİN ONANMASINA, -Sanığın üzerine atılı Ticari İşletme Yöneticisinin Kasten Alacaklıyı Zarara Uğratması, Alacaklıyı zarara uğratmak için mevcudu azaltmak ve Ticareti usulüne aykırı terk etmek suçları ile ilgili Birleşen ... 5....

                    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede, Sanığın yetkilisi olduğu borçlu şirket hakkındaki icra takibine ihtiyati haciz kararı ile başlandığı ve bu karar uyarınca yapılan haciz işlemleri sırasında, şirket yetkilisi sanığın işleyecek sürelerden feragat ettiği ve takibin kesinleştirilmesini istediği ancak bu aşamaya kadar henüz ödeme emrinin tebliğ edilmediğinin anlaşılması karşısında, İİK'nın 20. maddesi uyarınca sanığın anılan beyanının hüküm ifade etmeyeceği ve dolayısıyla şirket hakkındaki takibin kesinleşmemesi nedeniyle sanık hakkında beraat kararı verilmesi gerekirken yazılı şekilde mahkumiyet kararı verilmesi, Kabule göre de, 1- Sanığa isnat edilen İİK’nın 333/a maddesinde düzenlenen “ticari işletme yöneticisinin alacaklıları zarara sokmak kastı ile borcu ödememesi” suçunun oluşması için, takibin kesinleştiği tarih itibariyle şirketin borcu ödeme gücüne sahip olması ve şirketin hukuken veya fiilen yönetim...

                      UYAP Entegrasyonu