Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

tarafından kullanıldığı, şifresini kimlerin bildiği, anılan tarihlerde web sitesinin yöneticisinin kim olduğu hususları tespit edilip, sanık savunmasında adı geçen ... ve ... isimli kişi ile tanık ...’in beyanlarında adı geçen ... isimli kişinin tanık sıfatıyla beyanları alındıktan ve eylemler nedeniyle mağdur hakkında adli ya da idari soruşturma başlatılıp başlatılmadığı tespit edildikten sonra, sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekirken eksik araştırma ile yazılı şekilde karar verilmesi, Yasaya aykırı, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nun 321.maddesi gereğince BOZULMASINA, 05.07.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    Elbette davacının şirketin haklı nedenle feshini isteyebilmesi, iddia ettiği gibi şirket gerçek dışı borçlandırılmışsa menfi tespit davası açabilmesi, şirket yöneticisinin ------ sorumluluğuna dair tazminat davası açabilmesi; yeni yönetimin seçilebilmesi için -----toplantısı talep edebilmesi, bu talebi şirketçe kabul edilmezse mahkemeden toplantıya çağrı için izin isteyebilmesi mümkün olup ancak bunlar ---- şirkette yönetici azlini isteyemeyeceği gerekçesiyle aşağıdaki hüküm tesis olunmuştur....

      ortağı yapılmasının mümkün bulunmadığını, şirket yönetim kurulu üyelerinin yürütülen bu faaliyetler nedeniyle mahkum edildiklerini, yapılan bu yargılamalar neticesinde şirket defterlerinde bulunan kayıtların gerçeği yansıtmadığının tespit edildiğini, TTK'nun 336. maddesi uyarınca davalı ...'...

        Hukuk Dairesi'nce verilen 03/10/2019 tarih ve 2018/1499 E- 2019/1139 K. sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davalılar vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: Davacı vekili, davalı şirketin % 50 hissesinin müvekkiline, % 50 hissesinin ise davalı ...’e ait olduğunu, şirket yöneticisinin ... olduğunu, şirket ortağı ve yetkilisinin ... olmasına rağmen şirketin hiçbir faaliyetine katılmadığını, onun adına bütün işlerin ... tarafından yürütüldüğünü, şirkette yönetim boşluğu oluştuğunu, şirkette tüm yetkileri elinde bulunduran ...'...

          in davalı şirketin tek başına ve keyfi olarak yönettiğini, kaynaklarını suistimal ettiğini, ticari defter ve belgelerin tutulmasında usulsüzlük yaptığını, münferit temsil yetkisini kötüye kullanarak şahsi menfaat temin ettiğini, davalı şirketin her geçen gün borçlandırıp sermayesini erittiğini beyan ederek, davalı şirkete ait taşınmazların, taşıtların ve diğer malvarlığı değerlerinin satılıp elden çıkartılmasına gerek olup olmadığı, bunlardan hangisinin şirket ortaklarının lehine ve aleyhine olduğu ve davalı yönetici ...'in şirket yönetiminde suistimalde bulunup bulunmadığı konularındaki taraflar arasındaki muarazanın menine (çekişmenin giderilmesine) ve suistimalde bulunan davalı ...'in şirket yöneticiliğinden azline (şirketin diğer yöneticisinin tek başına şirketi temsil yetkisi olduğundan kayyım tayinine yer ve gerek olmadığına) karar verilmesini dava ve talep etmiştir....

            A.Ş. isimli firmaya, bu şirket tarafından 01.03.2009’da ... A.Ş. isimli firmaya onun tarafından da 02.03.2009’da davacı şirkete satıldığı, bedelin ödendiği, haczin 08.07.2010’da yapıldığı, ... ve ... isimli şirketler arasında organik bağ bulunduğu, davacı şirket yöneticisinin ... firmasının eski çalışanı olduğu, istihkak iddiasının iyi niyetli olarak ileri sürüldüğünün kabul edilemeyeceği“ gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı üçüncü kişi vekili ve davalı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

              Öte yandan, davacı şirketin 20 ortaklı Anonim şirket olduğu ve çift imza ile temsil ve ilzam olunacağının anlaşılması karşısında bir şirket ortağı ve yöneticisinin yazdığı mektup davacı şirketi bağlamaz. Böyle olunca, davacının karar düzeltme itirazlarının kabulü ile hükmün onanması düşüncesinde olduğumuzdan, sayın çoğunluk kararına katılamıyoruz....

                Mahkemece, uyulan bozma ilamı ve tüm dosya kapsamına göre, bozma ilamına uyulmakla usuli kazanılmış hak oluşması karşısında taraflar arasında hukuki sonuç doğuracak biçimde sahih bir ortaklık ilişkisi bulunmadığı, somut olayda para toplama amacı güdüldüğü, davalıların bu durumu bilip birlikte hareket ettikleri, davacının zararından davalı şirketin ve şirket yöneticisinin haksız fiil hükümleri uyarınca müştereken ve müteselsilen sorumlu oldukları gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile davacıyla davalı şirket arasında geçerli bir ortaklık ilişkisi bulunmadığının tespitine, 32.433,80 TL'nin dava tarihinden itibaren avans faiziyle davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsililen karar verilmiştir. Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir. Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, taraf vekillerinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir....

                  Şti.’nin ortakları olduğunu, davalı Mehmet Gümüşçü şirketi temsile yetkili müdürü olduğunu, davalı müdür ortak Mehmet Gümüşçü'nün şirket yönetiminde usulsüzlükler yaptığını, tahsilatları şirket kayıtlarına intikal ettirmediğini, şirket alacaklarını tahsil etmiş olmasına rağmen bunları şirket kayıt ve hesaplarına geçirmediğini ve şirket bilançosu hakkında müvekkiline bilgi vermediğini, davacının ortaklığa girdiği tarihten bugüne kadar şirketin iş ve işleyişiyle ilgili diğer ortaktan bilgi alamadığı gibi, kar dağıtımı yapılmadığını, şirket bilançolarının kendisine gösterilmediğini, müvekkilinin maddi ve manevi varlığı ile şirket için canla başla çalışırken ve tüm maddi varlığı ile şirkete katkı sağlarken, şirket yöneticisi olan ortağın hizmet verdiği Aker Elektrik firmasının ödemeleri geciktirdiği yönündeki beyanlarına güvendiğini, ancak sürecin uzaması ile kuşkuya kapıldığını ve davalı ortağın – Aker Elektrik ödemeleri bugün – yarın gelecek, bir kaç güne kadar çek verecekler v.s - gibi...

                  Profesyonel sendika yöneticiliği kadrosunun açık olması, sendika yöneticisinin kendiliğinden...kadroya atanmış sayılacağı sonucunu doğurmaz. Sendika yöneticisinin... profesyonel sendika yöneticiliğini talep etmesi gerekir. ... başka ifadeyle profesyonel sendika yöneticiliği, sendika yöneticisinin tercihine bağlı ... pozisyondur. Yöneticinin, özellikle sendikanın sağlayacağı maddi menfaatlerle, çalışması durumunda elde edeceği menfaatleri... profesyonel yöneticilik sebebiyle üzerine aldığı risk gibi hususları birlikte değerlendirmesi neticesinde amatör sendika yöneticiliğini tercih etmesi mümkündür. Bunun sonucu olarak sendika yöneticisinin talebi yoksa profesyonel sendika yöneticiliği kadrosu açık olsa bile sendikanın yöneticinin profesyonel sendika yöneticisi olarak değerlendirme yükümlülüğünden ... edilemez....

                    UYAP Entegrasyonu