Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bu çerçevede davacının çıkma payı alacağı yönünden bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş davalı şirket kayıtları ve davalı şirket malvarlığı değerlenmesine yönelik inceleme yapılmış, 13/05/2020 tarihli heyet bilirkişi raporu ile önceki raporlar ve taraf itirazları değerlendirilmiş olmakla yapılan tespitlere mahkememizce de iştirak olunarak ve davacının talebi ile bağlı kalınarak 5.000 TL harçlandırılmış dava değeri üzerinden davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir. ..." gerekçesiyle, davanın kabulü ile TTK'nın 638/2. maddesi gereğince davacının davalı şirket ortalığından çıkmasına, 5.000,00 TL çıkma payı alacağının davalı şirketten tahsili ile davacıya verilmesine, karar verilmiştir. Bu karara karşı, davalı vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur....

UETS DAVA : Ticari Şirket (Şirket Ortaklık Payı Alacağının Tahsili Kaynaklı) DAVA TARİHİ : 27/04/2022 KARAR TARİHİ : 26/04/2023 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 11/05/2023 Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Şirket Ortaklık Payı Alacağının Tahsili Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı ... Pres Otomotiv Sanayi Ticaret Anonim Şirketi kapsamında müvekkil ... %40, diğer ortak ... ise % 60 oranında hisseye sahibi olup davalı şirketin iki ortaklı olduğunu, ... Pres Otomotiv Sanayi Ticaret Anonim Şirket’nin sermayesi 3.600.000,00-TL olup her biri 1,00-TL kıymetinde 3600000 paya ayrılmış ve her bir pay senedinin nama yazılmış olduğunu, şirketin sermaye dağılımının ... (1.440.000 paya karşılık gelen 1.440.000,00-TL) ...(2.160.000 paya karşılık gelen 2.160.000,00-TL) olduğunu, davalı ......

    Ancak, ortaklık sözleşmesinde, ortaklardan biri tarafından kendi adına ve ortaklık hesabına belirli bazı işlemlerin yapılması öngörülmüşse, bu ortak, ortaklığın sona ermesinden sonra da o işlemleri tek başına yapmak ve diğerlerine hesap vermekle yükümlüdür." ve aynı kanunun kazanç ve zarara katılma başlıklı 623. maddesinin de; "Sözleşmede aksi kararlaştırılmamışsa, her ortağın kazanç ve zarardaki payı, katılım payının değerine ve niteliğine bakılmaksızın eşittir. Sözleşmede ortakların kazanç veya zarara katılım paylarından biri belirlenmişse bu belirleme, diğerindeki payı da ifade eder....

    Ancak, ortaklık sözleşmesinde, ortaklardan biri tarafından kendi adına ve ortaklık hesabına belirli bazı işlemlerin yapılması öngörülmüşse, bu ortak, ortaklığın sona ermesinden sonra da o işlemleri tek başına yapmak ve diğerlerine hesap vermekle yükümlüdür." ve aynı kanunun kazanç ve zarara katılma başlıklı 623. maddesinin de; "Sözleşmede aksi kararlaştırılmamışsa, her ortağın kazanç ve zarardaki payı, katılım payının değerine ve niteliğine bakılmaksızın eşittir. Sözleşmede ortakların kazanç veya zarara katılım paylarından biri belirlenmişse bu belirleme, diğerindeki payı da ifade eder....

    ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO:2021/726 Esas KARAR NO:2022/3 DAVA:Ticari Şirket (Şirket Ortaklık Payı Alacağının Tahsili Kaynaklı) DAVA TARİHİ: 22/11/2021 KARAR TARİHİ:10/01/2022 Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; müvekkili tarafından 25/02/1995 yılında o dönem ... A.Ş. Olan 07/01/2009 tarihinde ......

      ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2019/377 Esas KARAR NO : 2022/1044 DAVA : Ticari Şirket (Şirket Ortaklık Payı Alacağının Tahsili Kaynaklı) DAVA TARİHİ : 13/09/2013 KARAR TARİHİ : 22/11/2022 Davacı tarafından davalı aleyhine açılan Ticari Şirket (Şirket Ortaklık Payı Alacağının Tahsili Kaynaklı) davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda, tüm dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili, Mahkememize verdiği 13/09/2013 tarihli dilekçesinde; müvekkili ve davalı ...' nın dava dışı ortak ... ile birlikte İzmir 20....

        Davacı... ortağı olduğu davalı şirkete karşı, ortaklık payı karşılığı çıkma alacağının tahsili için tespit davasını açmıştır. Açılan dava ortaklık ilişkisinden kaynaklanmakta olup HMK 14/2 gereğince davalı şirket merkezinin bulunduğu Bakırköy Adliyesi kesin yetkilidir. Bu nedenle mahkememizin yetkisizliğine, davanın HMK 14/2, 114/1-ç ve 115/2 maddeleri gereğince dava şartı yokluğundan usulen reddine, yetkili mahkemenin Bakırköy Asliye Ticaret Mahkemesi olduğunun tespitine karar vermek gerekmiştir....

          davacının marka ve patent vekilliğinden kaynaklı ücret alacağı talebinin yerinde olmadığı, TTKnın 6161/e maddesinde, "Yılsonu finansal tablolarının ve yıllık faaliyet raporunun onaylanması, kâr payı hakkında karar verilmesi, kazanç paylarının belirlenmesi.", şirket genel kurulunun devredilmez yetkileri arasında sayılmış olup, somut olayda şirket karının dağıtımınına ilişkin genel kurul karan bulunmadığından karşı davacının kar payı alacağı talebinin de yerinde olmadığı kanaatine varıldığından karşı davanın reddine karar verilmiştir....

            Bu düzenleme uyarınca limited şirket ortakları hakkında takibe geçilebilmesi için, 6183 sayılı Kanunun 54. ve müteakip maddelerine göre şirket hakkında yapılan takip muamelelerinin sonuçsuz kalması, amme alacağının şirketten tahsil imkanının bulunmaması gerekmekteydi. Öncelikle şirketten tahsili kabil olmayan kamu alacağının "ait olduğu dönemde ve ödeme zamanında" şirket ortaklarının kimler olduğu ve bu ortakların sermaye hisseleri; şirket ana sözleşmesi, ana sözleşme değişikliği veya pay defterindeki kayıtlardan tespit edilmekteydi. O dönemde bazı yargı kararlarında "limited şirket ortaklarının, ortaklık paylarını devretmeleri halinde şirketin borçlarından dolayı sorumlulukları kalmayacağından, davacının bu tarihten önceki şirket borçları için, 6183 sayılı Kanunun limited şirketlerin kamu borçları dolayısıyla ortakların sorumluluğunu düzenleyen 35''inci maddesi uyarınca takibi olanaklı olmadığı" belirtilmişti....

              Bu düzenleme uyarınca limited şirket ortakları hakkında takibe geçilebilmesi için, 6183 sayılı Kanunun 54. ve müteakip maddelerine göre şirket hakkında yapılan takip muamelelerinin sonuçsuz kalması, amme alacağının şirketten tahsil imkanının bulunmaması gerekmekteydi. Öncelikle şirketten tahsili kabil olmayan kamu alacağının "ait olduğu dönemde ve ödeme zamanında" şirket ortaklarının kimler olduğu ve bu ortakların sermaye hisseleri; şirket ana sözleşmesi, ana sözleşme değişikliği veya pay defterindeki kayıtlardan tespit edilmekteydi. O dönemde bazı yargı kararlarında "limited şirket ortaklarının, ortaklık paylarını devretmeleri halinde şirketin borçlarından dolayı sorumlulukları kalmayacağından, davacının bu tarihten önceki şirket borçları için, 6183 sayılı Kanunun limited şirketlerin kamu borçları dolayısıyla ortakların sorumluluğunu düzenleyen 35''inci maddesi uyarınca takibi olanaklı olmadığı" belirtilmişti....

                UYAP Entegrasyonu