Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2020/298 Esas KARAR NO : 2022/215 DAVA : Ticari Şirket (Şirket Ortaklık Payı Alacağının Tahsili Kaynaklı) DAVA TARİHİ : 26/06/2020 KARAR TARİHİ : 22/03/2022 Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Şirket Ortaklık Payı Alacağının Tahsili Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, DAVA: Davacı vekili, Mahkememize verdiği dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin dondurularak kurutulmuş meyveler iş kolunda faaliyet konusu üretim şeklini Türkiye'de ilk kez gündeme getiren ve hayata geçiren kişi olduğunu, davalı ... Holding A.Ş nin yönetim kurulu üyeleri ... ve .......'nun öneri ve işbirliği teklifi ile sahip olduğu bilgi beceri deneyim ve know-howunu davalı şirketlere aktarılarak çalışmalarını ...... Holding bünyesinde sürdürme hususunun konuşulduğunu, kuruluş aşamasında olan ......

    olarak görev yapmakla birlikte marka ve patent vekilliğinden kaynaklı ücret alacağının bulunmadığı, davalı/karşı davacının şirket ortağı olması sebebiyle kar payı alacağı bulunup bulunmadığının uzmanlık alanı dışında olduğu bildirilmiştir....

      KARAR Davacı, davalı şirket ile 18.01.1995 tarihli sözleşme ile ortaklık kurduklarını, sözleşme uyarınca 1.600.00.TL' yı sermaye olarak ortaklığa nakit olarak verdiğini, davalı şirketin sattığı malzemelerden elde ettiği kardan hissesine düşen payı vermesi gerekirken hiçbir ödeme yapılmadığını, 45.000.ABD alacağının tahsili için davalıya karşı icra takibi başlattığını, davalının takibe haksız olarak itiraz ettiğini ileri sürerek itirazın iptaline ve %40 icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı, davacının ortaklık sermaye payını ödememesi nedeniyle sözleşmenin hiçbir zaman hayata geçirilemediğini, davacıya borçlu olmadığını savunarak davanın reddini dilemiştir....

        Bilişi Ortaklık Payı Ödemesi 1" açıklamasıyla davalının ... Bankasında bulunan hesabına 20.000-TL'nin gönderildiği, 29/07/2015'te de "... Bilişi Ortaklık Payı Ödemesi Son Ödeme" açıklamasıyla 20.000-TL daha gönderildiği görülmüştür. Somut olayda, davalı taraf işbu dava kapsamında yapılan 40.000-TL ödemenin İsviçre'deki şirket için mi yoksa Türkiye'deki şirket için mi ödenip ödenmediğinin belirli olmadığını savuşmuş ise de, ödemeye ilişkin her iki dekontta da ödemenin Türkiye'deki şirketin hisse devir bedeli olarak ödendiği yazıyor olmasına ve davalı tarafından bu hususun kabul edilmemesine rağmen, parayı davacıya veya parayı gönderen dava dışı şirkete iade etmediği; davalı tarafından dava dosyasına her iki şirketten dolayı kendisine kar payı ödeneceğine dair bir delil sunmadığı, istinaf dilekçesi ekinde sunduğu e-posta yazışmalarında da davacının davalıya bir kar payı ödeyeceği yönünde bir ifade bulunmadığı; dava dışı ... Ltd. Şti.'nin hisse devri için Bakırköy 3....

          İnşaatları işi için kurulduğu tespit edilmiştir. / İş Ortaklığı (1)'de; ortaklık sermayesi 5.000,00 TL, davacı payı % 30, davalı payı % 70 oranındadır. / İş Ortaklığı(2)'de; ortaklık sermayesi 1.000,00 TL, davacı payı % 30, davalı payı % 70 oranındadır. / Davacı, birleşen dosya davalısı vekili, 05.03.2010 tarihli dilekçesinde iş ortaklığı (2) nin tasfiyesini kabul ettiklerini, tarafların mutakabatı itibariyle iş ortaklığı 2'nin fesih ve tasfiyesinin gerektiği; asıl davaya konu iş ortaklığı 1'in kurulmasına esas amacın gerçekleştiği asıl dava ile ilgili adi ortaklığın konusu işin bitirildiği anlaşıldığından asıl dava ile ilgili iş ortaklığı 1'inde fesih ve tasfiyesinin de gerektiği belirtilerek bilirkişi kurulundan rapor alınmış ve bilirkişi raporuna itibar edilerek hüküm kurulmuş ise de; bilirkişi raporu ... denetimine uygun olmadığı gibi, tarafların itirazını karşılar nitelikte değildir. / Öyle ise mahkemece; 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6098 sayılı ... 620 ve devamı maddelerinde...

            Bu nedenle, 6183 sayılı Kanunun 35. maddesinden doğan ve limited şirket ortaklarını, şirketten tahsiline olanak bulunmayan kamu alacaklarının ödenmesinden doğrudan doğruya ve payları oranında sorumlu tutan kural karşısında, tahsili gereken kamu alacağını yaratan vergilendirmenin ait olduğu dönemde şirketin paylarına sahip ortakların, bu dönemden sonra paylarını devretmiş olsalar da ortaklık sıfatının sürdüğü dönemlere ilişkin şirketin kamu borçlarından sorumluluklarının devam ettiği açıktır. Dava dosyasının incelenmesinden; asıl borçlu ... Kumaş Tekstil Dış Tic. Ltd. Şti.'...

              Davalı şirket defterlerine ulaşılamadığından davacının davalı şirketten kar payı, ortaklık payı ve benzeri isimler altında bir ödeme alıp almadığı ile davacının adi şirket ortağı kabul edilmesi halinde ne kadar kar payı alabileceğinin hesaplanması mümkün olmamıştır. Nihai takdir ve değerlendirme sayın mahkemenize aittir ..." şeklinde rapor sunulduğu görülmüştür....

                ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO: 2020/111 Esas KARAR NO: 2022/611 DAVA: Ticari Şirket (Şirket Ortaklık Payı Alacağının Tahsili Kaynaklı) DAVA TARİHİ : 19/03/2020 KARAR TARİHİ: 13/10/2022 Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Şirket Ortaklık Payı Alacağının Tahsili Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA :Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin dava dışı ------- değere haiz payın----- hisselerini davalıya devrettiğini; ---- ilişkin müvekkiline herhangi bir ödeme yapılmadığını, hisse devrinden doğan alacağını müvekkilinin aradan geçen zamana rağmen tahsil edemediğini, alacağı tahsil amacıyla arabuluculuk yoluna başvurulmuşsa da anlaşma sağlanamadığını, sermaye şirketlerinde hisse değerlerini gösteren miktarların itibari değere ilişkin olduğunu, o paya isabet eden gerçek bedeli göstermediğini, pay değerinin saptanması için şirketin o tarihteki serbest piyasadaki gerçek değerinin belirlenmesinin gerektiğini, ödemeye ilişkin ispat yükünün...

                  Bu payların kaydileştirilmemiş olması ortaklık haklarına halel getirmeyeceği gibi ortaklık ilişkisinin kurulmadığı da iddia edilemez. Birinci fıkra kapsamında kurulmuş olan ortaklık ilişkileri hakkında; geçerli bir ortaklık ilişkisi bulunmadığı veya primli pay satışı yapıldığı ileri sürülerek sebepsiz zenginleşme, haksız fiil, sözleşme öncesi görüşmelere aykırılık veya sözleşmeye aykırılık nedenlerine dayalı olarak açılan ve kanun yolu incelemesindekiler dahil görülmekte olan menfi tespit, tazminat veya alacak davalarında, karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilir ve yargılama gideri ile maktu vekalet ücreti ortaklık üzerinde bırakılır.” hükmü düzenlenmiş, aynı Kanun'un 52/1- h maddesinde de işbu hükmün yayımı tarihinde yürürlüğe gireceği hükme bağlanmıştır....

                  Nitekim az yukarda da değinildiği gibi, ortaklık sözleşmesinde hüküm bulunduğu takdirde tasfiyenin öncelikle sözleşmedeki hükümlere göre yapılması asıldır. Davacı da vermiş olduğu ıslah dilekçesi ile, bu hususu dile getirerek, tasfiye payı olarak 15.000 2011/5368-16993 TL’nin tahsilini talep etmişse de, mahkemece ortaklığın tasfiyesine ilişkin taraflarca öngörülen söz konusu bu özel düzenleme de göz ardı edilerek, ortaklık mallarının yandığından bahisle tasfiye payı alacağının reddine karar verişmiş olması isabetsizdir. O halde açıklanan nedenlerle, mahkemece tasfiyeye ilişkin ortaklık sözleşmesinin 5. maddesinde öngörülen özel düzenleme de göz önünde bulundurulup değerlendirilmek suretiyle, Borçlar Kanununun 538. maddesi ve devamı hükümlerine göre ortaklığın tasfiyesine karar verilmesi gerekirken, ortaklığın tasfiye edilecek herhangi bir malvarlığının kalmadığından bahisle yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir....

                    UYAP Entegrasyonu