Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece iddia, savuma ve tüm kanıtlara göre, davalı şirketin limited şirket olması nedeniyle, ortaklar kurulu karar almadıkça kar payı alınamayacağı, şirket hesaplarının eksi bakiye vermiş olması nedeniyle ortaklık payı ve kar payı talebinin reddi gerektiği, davacının çıkma sebebi olarak ileri sürdüğü toplantıya çağrılmadığı iddiasına karşısında incelenen karar defterine göre iki toplantı yapıldığı ve davacının bu iki toplantıya katıldığının anlaşıldığı, ayrıca şirketin işleri hakkında bilgi verilmediği yönündeki ve taraflar arasında güven kalmadığı ve aralarında anlaşmazlık olduğu iddiasını ise ispatlayamadığı, kar payının verilmemesinin ortaklıktan çıkma için haklı neden olamayacağı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir....

    - K A R A R – Dava, imar uygulaması sırasında 3194 sayılı İmar Kanununun 18. maddesi uyarınca fazla alınan düzenleme ortaklık payı karşılığının tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı idare vekilince temyiz edilmiştir. Bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. Arsa niteliğineki taşınmaza emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilmesinde ve alınan rapor uyarınca yasal orandan fazla kesilen Düzenleme Ortaklık Payı miktarının bedeline hükmedilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir....

      - K A R A R – Dava, imar uygulaması sırasında 3194 sayılı İmar Kanununun 18. maddesi uyarınca fazla alınan düzenleme ortaklık payı karşılığının tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı idare vekilince temyiz edilmiştir. Bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. Arsa niteliğineki taşınmaza emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilmesinde ve alınan rapor uyarınca yasal orandan fazla kesilen Düzenleme Ortaklık Payı miktarının bedeline hükmedilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir....

        Mahkemece, davanın reddine dair verilen ilk karar, davacı vekilinin temyiz istemi üzerine, Dairemizin 20.09.2011 tarih ve 921 E., 491 K. sayılı ilamıyla, zımni üyelik ilişkisinin oluşup oluşmadığı, üyelik ilişkisi oluşmuş ise, bunun sabit ödemeli mi yoksa normal statü de üyelik mi olduğunun araştırılması ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği belirtilerek bozulmuş, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda, taraflar arasındaki sözleşmede iş avansı karşılığı davacıya iki adet daire verilmesinin kararlaştırıldığı, daha sonra davacı şirket yetkilisi kooperatif üyesi yapıldığı, ancak üyelikten ihraç edilen adı geçen kişinin, çıkma payı alacağının tahsili amacıyla başlattığı icra takibine karşı, davalı kooperatifçe,değil, davacı.....kooperatif üyesi olduğu yönünde itirazda bulunulduğu, bu durumda, zımni üyelik ilişkisinin oluştuğu ve davacı şirketin davalı kooperatifin üyesi olduğunun kabulü gerektiği, ihraç edilmedikçe üyeliğinin devam edeceği gerekçesiyle, davanın kabulü...

          tutarında faturaya dayalı alacağının bulunduğu mütalaa edilmiştir....

            Kararı, davacı vekili ve katılma yoluyla davalı şirket vekili temyiz etmiştir. Dava, geçerli şekilde ortaklık ilişkisinin kurulmadığının tespiti ve bu amaçla verilen paranın tahsili istemine ilişkindir. Dosyada mubrez bilirkişi kurulu raporunda, ... İnşaat Tarım ve San. İşletmeleri Tic. A.Ş'nin açılış tasdiki bulunan ancak kapanış tasdiki bulunmayan ortaklar pay defterine göre davacının toplam ....280 TL nominal değeri olan 380 adet hissenin sahibi bulunduğu, davacı tarafça sunulan 02.03.2000 tarihli ortaklık durum belgesinde ise 380 adet hisseye karşılık 29.735 DM değer yazılı olduğu, ortaklık durum belgesine itibar edilmesi halinde ortaklık ilişkisinin kurulmuş sayılabileceği, davacının alacak iddiasını ortaklık durum belgesi adlı belgeye istinaden ispatlayamayacağı, bu belgenin ancak ortaklık ilişkisinin varlığına karine teşkil edeceği ve paranın ortaklık dışında bir amaçla verildiği kanıtlanmadığından ...'...

              ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TARİHİ : 24/01/2020 NUMARASI : 2018/833 ESAS 2020/126 KARAR DAVA KONUSU : Ticari Şirket (Şirket Ortaklık Payı Alacağının Tahsili Kaynaklı) KARAR : Davacı tarafından davalı aleyhine Konya Asliye 3....

              LİMİTED ŞİRKET' indeki % 5' lik payının, davalı ortak ...'a aidiyetine ve davalı ...'...

                Dava konusu hisse devir sözleşmesi üzerinde yapılan imza incelemesinde imzanın davacıya ait olduğu anlaşıldığı gibi esasen davacının da imza inkarında bulunmayıp içeriğe itiraz ettiği, TTK'nın 595. maddesinde(mülga TTK 521.m)yazılı diğer şartlar yerine getirilmediği için davacının halen şirket ortağı olduğu, davacının şirket hisse devri şeklinde hazırlanan belgedeki imzanın şirketten olan alacağının tahsili için düzenlendiğini kanıtlayamadığı, şirket ortağı olarak bilgi almak üzere şirkete başvurduğuna dair delil sunulmadığı, şirket aleyhine kar payı alacağı davasının derdest olduğu, karar defterindeki davacı adına atfen atılan imzaların diğer ortaklara ait olduğunun ispatlanmadığı, bu kişilerin beraat ettiği, böylelikle davacı tarafça şirket ortaklığından çıkmak için haklı nedenlerin bulunduğu hususunun kanıtlanamadığı kanaatine varılmakla davacı vekilinin tüm istinaf itirazları reddedilmiştir....

                  Yerel Mahkemece, asıl davada davacı ...’in ortaklık sözleşmesinin tarafı olmadığı, asıl davanın davacı ... yönünden sıfat yokluğu nedeniyle reddine, davacı şirket yönünden davanın kısmen kabulüyle ortaklığın 12.07.2002 tarihi itibariyle geleceğe etkili olarak ortadan kalkmış olduğu anlaşılmakla feshi ile davacı şirket yönünden davanın kısmen kabulüne, karar tarihi itibari ile gündecellenen sabit tesis bedeli 426.914,80 TL’nin; feshin gerçekleştiği 12.07.2002 tarihi itibari ile ...’ın ortaklıktan petrol ürünleri alımından dolayı 6.195,79 TL banka hesabına aktarılan paradan 13.000,00 TL olmak üzere ve davacı şirket tarafından yatırılan 40.000,00 TL toplam 59.195,79 TL’nin yarısı olan 29.597,89 TL’nin; Davacı ......

                    UYAP Entegrasyonu