Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Noterliğinden 16497 yevmiye no'lu genel kurul kararıyla pay devrinin yapıldığı, ancak bu işlemin geçersiz olduğu, hem usulen hem de esasen geçersiz olan bu işlem sonucu davacının, şirketin hissedarı olduğunun tespiti gerektiği, belirtilerek, geçersiz olarak yapılan pay devrinin geçersizliğinin tespiti ile davacının tekrar aynı pay oranında şirket ortağı olduğunun tespiti, aksi kanaat halinde pay devrinin geçerli kabul edilmesi halinde davacıya ödenmeyen pay bedelinin pay devir tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte hesaplanarak fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.000 TL'nin davalılardan tahsiline karar verilmesi için eldeki davanın açıldığı, ilk derece mahkemesince açılan davanın reddine karar verildiği, verilen karara karşı davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulduğu anlaşılmıştır. İlk derece mahkemesince davanın reddine karar verilmiş ise de eksik inceleme ile karar verilemez....

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, davacının, ortağı olduğu şirketin ödenmeyen amme borçlarından hissesi oranında sorumlu olduğu, alacağın öncelikle şirketten tahsili yoluna gidildiği ancak amme alacağını karşılayacak mal varlığının bulunmadığının tespiti üzerine amme alacağının tahsili için 6183 sayılı Kanun'un 35. maddesi uyarınca davacı adına şirket ortağı sıfatıyla ödeme emri düzenlendiği ileri sürülmektedir. KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davacı tarafından savunma verilmemiştir. DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'İN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir....

    nin vadesi geldiği halde ödenmeyen vergi borçlarının tahsili amacıyla şirket ortağı sıfatıyla düzenlenen ... tarih ve ... sayılı ödeme emrinin iptali istenilmiştir....

      ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2023/681 Esas KARAR NO : 2023/780 DAVA : Şirket Ortağı Olmadığının Tespiti DAVA TARİHİ : 17/10/2023 KARAR TARİHİ : 23/10/2023 Mahkememizde görülmekte olan Şirket Ortağı Olmadığının Tespiti" davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Dava: Davacı dava dilekçesinde özetle; ... sicil numaralı ... Şirketi'nin 750,00 TL ortaklık payı ile hissedarı olduğunu, ... Tarih ve ......

        Davalı vekili, davacının şirket ortağı ve şirket müdürü olduğunu, davacıya ücret ödeneceğine dair ortaklar kurulu kararı olmadığını, davacıya şirket ortağı olması nedeniyle yıl sonunda kar payı adı altında ödeme yapıldığını, kağıt üzerinde davacıya ücret ödeniyormuş gibi gösterildiğini ve usulen maaş bordrosu düzenlendiğini, bu durumun davacı tarafından da bilindiğini savunarak davanın reddini istemiştir....

          , kesinleşen söz konusu amme alacaklarının tahsili amacıyla, davacının halen ortağı bulunduğu ......

            tahsili amacıyla, davacının halen ortağı bulunduğu ......

              Şu halde açıklanan yasal hükümler gereğince, miras bırakanın; “Ortağı” ve “Temsilcisi” olduğu limitet şirketin, şirketin mal varlığından tahsil edilemeyen veya tahsil edilemeyeceği anlaşılan vergi borcundan, şirket ortağı olarak “Koyduğu sermaye hissesi oranında” doğrudan doğruya; “Temsilcisi” olarak da şahsi sorumluğu söz konusudur. Miras bırakanın yasal mirasçısı olan davacılar hakkında, amme alacaklısı tarafından henüz takibe geçilmemiş olması, yasal mirasçıların borç tehdidi altında olmadıkları anlamına gelmez....

                O halde bu hususta uzman bilirkişiler eliyle; murisin, “ortağı” olduğu limited şirketin defter, kayıt ve belgeleri üzerinde inceleme yaptırılarak şirketin aktif ve pasifinin saptanması, ayrıca şirketin bilançosu incelenerek murisin ölüm tarihinde şirketin piyasa rayiç değeri uzman bilirkişiler aracılığıyla tespit edilmesi bu suretle murisin şirketteki payı oranında öncelikle murisin aktif mal varlığının belirlenmesi ve murisin şirketin kamu borcundan dolayı sermaye hissesi oranında şahsen sorumlu olacağı miktarın bu suretle belirlenmesi; amme alacağının şirketin mal varlığından tamamen tahsili mümkün ise; bu halde davacıların borca batıklığın tespiti istemekte hukuki yararlarının bulunmayacağı gözetilerek isteğin reddedilmesi, murisin ölüm tarihi itibarıyla tespit edilen terekesi aktifinin, borcu karşılamaya yeterli olmaması halinde isteğin kabulüne karar verilmesi gerekir gerekçesiyle" hükmün bozulmasına karar verilmiştir....

                  İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Yerel Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulü, kısmen reddine, davacı Yalçın Cingöz'ün T.T.K.638/2.maddesi uyarınca haklı neden ile davalı şirket ortaklığından çıkarılmasına, davalı şirket rayiç hisse değerinin 3.177.987,00 TL olduğunun tespiti ile, davacının 4500 hissesine karşılık gelen rayiç hisse değerinin 953.396,10 TL olduğunun ve şirkete olan borcunun ise 143.805,00 TL olduğunun toplamda net ödenecek tutarın 809.591,10 TL olduğunun tespitine, bilirkişi raporuna göre davalı şirketin zararının karından fazla olduğunun belirtildiği görülmekle, davacının davalı şirketten kar payı alacağı bulunmadığından 5.000 TL'lik talebin reddine karar verildiği görülmüştür....

                  UYAP Entegrasyonu