Mahkememizce Davacının iddiası, davalının savunması, icra dosyası ve tüm dosya kapsamına göre, davacının davalıdan kar payı alacağının olup olmadığı, 2013 yılı itibariyle davalının kar edip etmediği, ettiyse ne kadar kar ettiği, şirket ortaklarına kar payı dağıtımı yapılıp yapılmadığı, davalının davacıya ödeme yapıp yapmadığı, yaptıysa ne kadar yaptığı, ayrıca davalının dosyaya sunmuş olduğu dekontlar da dikkate alınarak tarafların birbirine alacak veya borçlarının olup olmadığı var ise ne kadar olduğu, davalı şirketin davacıya borçlu olup olmadığı mahkememiz ... esas sayılı dosyası da incelemeye esas alınark davacının davalıdan alacaklı ise ne miktarda alacaklı olduğunun tespiti, işlemiş faiz miktarının da tespiti için dosyanın bilirkişiye tevdi edilerek; gerekçeli, denetime elverişli rapor düzenlenmesinin istenmesine karar verilmiş, bilirkişi Dr Öğretim Üyesi ..., Mali Müşavir ... ve Sigorta Uzmanı ...'...
yılından bakiye ve 2012-2013 yılı kar payı alacaklarından şimdilik 20.000,00 TL'nin davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir....
TL olduğunu, kaydileştirmenin de 2012 yılında buna göre yapıldığını, bir yanlışlık olmadığını, davacıya kar payı karşılıklarının eksiksiz olarak ödendiğini, herhangi bir kar payı alacağı bulunmadığını, ispat külfetinin tamamen davacıya düştüğünü, a grubu pay sahiplerine kar payı hususunda bir imtiyaz tanınmadığını, davalı şirket nezdinde kurucu üyeliğe dayalı da herhangi bir pay grubu oluşturulmadığını savunarak davanın usulden, zamanaşımından ve esastan reddini istemiştir....
C.Başsavcılığının ....... soruşturma sayılı dosya örneği celbedilmiş, davacı tanıkları dinlenmiş, muhasebe uzmanı ....., mali işler yöneticisi .......imzalı 25/12/2019 havale tarihli bilirkişiler kök raporu ve 16/06/2020 havale tarihli ek rapor, muhasebe uzmanı ......., mimar .......ve makine mühendisi .......... imzalı 22/09/2020 havale tarihli bilirkişiler kök raporu ve 16/12/2020 havale tarihli ek rapor, ........ ve sınai haklar uzmanı ........ imzalı 16/03/2021 havale tarihli rapor alınmıştır. Dava, TTK'nun 638 vd.maddeleri uyarınca şirket ortaklığından haklı nedenle çıkma, çıkma payı alacağının ve kar payı alacağının tahsili, olmadığı taktirde şirketin fesih ve tasfiyesi istemlerine ilişkindir....
Uyuşmazlık, taraflar arasında feribot işletmesine ilişkin adi ortaklığın tasfiyesinin gerekip gerekmediği, davacının kar payı alacağı olup olmadığı, feribotun satılması nedeniyle feribotun değerinin tespiti ile davalıdan tahsili talebine ilişkindir. Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; her ne kadar... 1. Asliye Hukuk Mahkemesince uyuşmazlığın TTK'nın 1352. maddesi uyarınca deniz alacağı niteliğinde olduğu, davalı adına kayıtlı olan geminin aslında davacı ve davalıya (ortak) ait olduğu ve bu nedenle gemi satışından elde edilen bedelin davacıya ödenmesi gerektiğine ilişkin talebi yönünden mülkiyete ilişkin de uyuşmazlık bulunduğu gerekçesi ile Asliye Ticaret mahkemesine görevsizlik kararı verilmiş ise de; 6102 sayılı TTK'nın 1352....
Mahkemece, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre, davanın limited şirket ve şirket ortağından kar payı ve şirket yöneticisinin sorumluluğuna dayalı alacak istemine ilişkin olduğu, davacının davalı şirket ortağıyken 285 payını 10/02/2015 tarihli pay devri sözleşmesiyle davalı ...'ye devrettiği, davalı şirketin yöneticilerinin davalılar ... ve ...'den oluştuğu, davalı şirketteki payını tüm hak ve borçlarıyla birlikte devredip ortaklığını sona erdiren davacının davalı şirket ile ... ve ...'den kar payı alacağı talep edemeyeceği, TTK m. 553 gereği limited şirket yöneticisi aleyhine sorumluluk davası açabilecek kişilerin şirket, pay sahipleri ve şirket alacaklıları olarak belirlendiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir....
e gönderilen 17/12/2019 tarihli, şirket sermaye arttırımına iştirak konulu ihtarname ile 29/03/2019 tarihli ortaklar kurulu toplantısında kendisine davalı şirket uhdesinde tutulduğu bildirilen ve Eylül 2018 tarihinden itibaren davacıya ödenmeyen maaş ve kar payı alacağının, 30.000,00-TL sermaye borcuna mahsup edilerek davalı şirket hesabına yatırılmasının ve sermaye attırımına iştirakinin sağlanmasının ihtar edildiği, dava dışı ...'...
ın sözleşmesel sorumluluğu olduğunu ve borcu ödedikten sonra dosyanın kapatılması gerekmesine rağmen davalının alacağı temlik aldığını ileri sürerek temlikin geçersiz olduğunun tespiti ve icra takibinin iptali ile bakiye hak ediş alacağı ve kar payı alacağının tahsilini talep etmiştir. II. CEVAP Davalı vekili cevap dilekçesinde; iptali istenen sözleşme, bono, icra takibi ve temlik işleminin tarafının davalı ... olduğunu, bu hukuki işlemlerle ilgili taleplerin davalı şirkete yöneltilemeyeceğini, icra takibi yapılmasının ikrah olarak kabul edilemeyeceğini, sözleşmede açıkça hisse devir bedelinin tamamen ödendiği ve bu bedelden ayrı olarak davacının davalı ...'a 1.000.000,00 Amerikan doları borcu olduğu hususuna yer verildiğini, yıllık kardan %15, hasta başına net kardan %50 hakediş uygulamasının 07.11.2006 tarihli sözleşmenin imzalanması ile ortadan kalktığını savunarak davanın reddini istemiştir. III....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, davacının şirket hissesini devrettiği ve ortaklık tarihinden bu devir tarihine kadar olan kar paylarının kendisine ödenmesini istediği, kar payı isteme hakkı bireysel, mali ve şarta bağlı bir pay sahipliği hakkı olup, kar payı istenebilmesi için genel kurulca bir karar alınması şart olduğu, paya bağlı bir hak olması hasebi ile kar payı isteyecek kişinin hissedar olması gerektiği, davacının talep ettiği kar payı alacağı şirket hissesinin devrinden önceki dönemi kapsadığından ve dava tarihi itibariyle hisse sahibi olmadığı gibi, hissedar olduğu dönemi kapsar nitelikte kar payı dağıtılmasına yönelik bir genel kurul kararı da bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Bu karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur....
Dosya incelendi, gereği görüşüldü: Dava, adi otaklık ilişkisinin varlığının tespiti ile kar payının tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece 13.Hukuk Dairesi'nin bozma ilamı üzerine yeniden yapılan yargılama sonunda istemin kısmen kabulüne karar verilmiştir. Karar, davalı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, davalı ile aralarında düzenledikleri 24 Ocak 2003 günlü ve "Akitname" başlıklı sözleşmeye dayanarak, bu sözleşmede açıkça belirtmemişlerse de aralarında bir taşınmazın alım satımı konusunda adi ortaklık kurduklarını, davacının sermaye olarak emeğini, davalının da parasını koyduğunu bildirerek aralarındaki ilişkinin adi ortaklık olduğunun tespitini ve hissesine düşen kar payı ile sözleşmede ayrıca kendisine ödeneceği belirtilen 10.000 USD'nin tahsilini istemiştir....