Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dava, hayat sigortası sözleşmesine dayalı prim ve nema alacağı istemine ilişkindir. Mahkemece bilirkişi raporunda hesaplanan davacı tarafından yatırılmış olan tüm prim tutarı ile bu prim tutarından istihsal ve idare masrafları düşüldükten sonra belirlenen kar payına esas birimlere tahsis edilen birikim primi ve tahakkuk eden kar payı toplamı bakımından davanın kabulüne karar verilmiştir. Ancak bilirkişi raporunda da belirtildiği üzere mahkemece davacı tarafından yatırılan 4.560,00 USD tüm prim tutarından istihsal ve idare masrafları düşüldükten sonra belirlenen kar payına esas 2.707,59 USD birikim primi ve tahakkuk eden 525,67 USD kar payı toplamı olan kar paylı toplam birikim tutarı 3.233,26 USD'nin tahsiline karar verilmesi gerekirken davacı tarafından yatırılan 4.560,00 USD tüm prim tutarının da ayrıca tahsiline karar verilmesi doğru görülmemiş, kararın davalı yararına bozulmasını gerektirmiştir....

    Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hükmün, davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemizce, davacının dava dışı kardeşine verdiği vekaletnamede, davacı adına para tahsil etme yetkisi bulunmadığı, bu nedenle dava dışı kardeşe yapılan ödemenin davacıya yapılmış sayılamayacağı, hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacının adi ortaklıktan alacağı olup olmadığı konusunda ortaklığa ait kayıtlar incelenerek yapılan bir değerlendirme olmadığı, bu durumda mahkemece idareci ortak olan davalıdan adi ortaklığa ait defter ve hesapları istenip tarafların anlaşıp anlaşamadığı yönler üzerinde durularak, anlaşamadıkları hallerde B.K. 538 ve sonraki maddeleri gözetilerek mahkemece ortaklığın bizzat tasfiyesi yoluna gidilmesi gerektiği gerekçesiyle bozulmasına karar verilmesi üzerine yapılan yargılama sonunda, bilirkişi raporu ile davacının adi ortaklık nedeniyle 711.166,67 YTL kar payı alacağı olduğunun belirlendiği, davacının kar payı dışındaki taleplerinden vazgeçmesi nedeniyle davanın...

      DAVA : Ticari Şirket ( Kar Payı Alacağının Tespit ve Tahsili) DAVA TARİHİ : 21/06/2021 KARAR TARİHİ : 18/05/2022 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 24/05/2022 Mahkememizde açılan Ticari Şirket ( Kar Payı Alacağının Tespit ve Tahsili) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, DAVA: Davacılar vekili dava dilekçesiyle ; davacı murisleri ...'...

        Mahkememizin ... esas sayılı dosyasının ... tarihli celsesinde; davacının davalılara yönelik açtığı kar payı ve zarar tahsili alacağı davasının tefrikine karar verilmiş, iş bu dava mahkememizin ... esas sırasına kaydedilmiştir. Dava, dava dışı ... Şirketinin ortağı olan davacı tarafından diğer şirket ortakları ve yetkilisi aleyhine açılmış ...-TL kar payı alacağı ve ...-TL'de şirkete verdikleri zararların tahsili talebi ile açılmış toplam ...-TL bedelli belirsiz alacak davasıdır. Mahkememizce yapılan değerlendirmede: TTK'nın 5/A maddesi gereğince Ticaret kanunun 4. maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır....

          DELİLLER :Davalı şirketin ticaret sicil kayıtları, davalı şirketin 28.03.2017 tarihli olağanüstü genel kurul toplantı tutanağı ve 28.05.2018 tarihli olağan genel kurul toplantı tutanağı, şirket esas sözleşmesi, davalı şirkete ait ticari defter ve kayıtlar, 24.12.2019 tarihli bilirkişi raporu, 06.08.2020 tarihli bilirkişi kurulu raporu ile tüm dosya kapsamı. GEREKÇE :Dava, davacı hissesine düşen kar payı alacağı istemine ilişkindir....

            DELİLLER :Davalı şirketin ticaret sicil kayıtları, davalı şirketin 28.03.2017 tarihli olağanüstü genel kurul toplantı tutanağı ve 28.05.2018 tarihli olağan genel kurul toplantı tutanağı, şirket esas sözleşmesi, davalı şirkete ait ticari defter ve kayıtlar, 24.12.2019 tarihli bilirkişi raporu, 06.08.2020 tarihli bilirkişi kurulu raporu ile tüm dosya kapsamı. GEREKÇE :Dava, davacı hissesine düşen kar payı alacağı istemine ilişkindir. Davalı ......

              davacının marka ve patent vekilliğinden kaynaklı ücret alacağı talebinin yerinde olmadığı, TTKnın 6161/e maddesinde, "Yılsonu finansal tablolarının ve yıllık faaliyet raporunun onaylanması, kâr payı hakkında karar verilmesi, kazanç paylarının belirlenmesi.", şirket genel kurulunun devredilmez yetkileri arasında sayılmış olup, somut olayda şirket karının dağıtımınına ilişkin genel kurul karan bulunmadığından karşı davacının kar payı alacağı talebinin de yerinde olmadığı kanaatine varıldığından karşı davanın reddine karar verilmiştir....

                Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 26.09.2014 gün ve 2014/1000-2014/506 sayılı kararı bozan Daire’nin 01.06.2015 gün ve 2015/2450-2015/7345 sayılı kararı aleyhinde davalı vekili tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya için düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı vekili, davalı şirket ortağı olan müvekkilinin davalı şirketi temsil etmek üzere yetkilendirildiğini, ancak müvekkilinin katılmadığı 30.06.2011 tarihli genel kurulda alınan kararla şirket müdürlüğünden azledildiğini, bunun üzerine müvekkilinin ortaklıktan çıkmaya izin ile ayrılma payı ve kar payı taleplerini içeren ... .....

                  Paz.A.Ş. ve ... aleyhine şirket ortaklığından kaynaklı kar payı istemi ile açtığı davada ,davacının hisselerini devrederek pay sahipliği sıfatını yitirdiği, bu sıfatın yitirilmesiyle kar payı hakkı gibi ortaklığa bağlı haklarında yitirildiği, davacının ortak olduğu döneme ilişkin kar payı talep etmesinin mümkün olduğu ancak TTK'nun 469/2 maddesi uyarınca şirket genel kurulu tarafından kar payı dağıtılmasına ilişkin karar alınmadığı, bu sebeple davacının dava tarihi itibariyle geçmişe dönük kar payı talep etmesinin Türk Medeni kanunun 2.maddesine aykırılık teşkil edeceği kanaatiyle davanın reddine ilişkin kararın Yargıtay 11.Hukuk Dairesi tarafından onandığı, karar düzeltme isteminin reddi ile kararın kesinleştiği ,davanın dayanağı olarak ileri sürülen 01/09/1991 tarihli protokolün bir tarafında ......

                    Kar payı dağıtımına yönelik talep yönünden yapılan incelemede, davacının daha önce ortağı bulunduğu davalı şirketten kar payının tahsilini istediği, davacının dava tarihinden önce davalı şirketin ortağı olduğu, ancak 27.03.2015 pay devri sözleşmesi ile payını şirketin aktifine ve pasifine ilişkin tüm hak ve borçlarıyla birlikte devrettiği sabittir. Davacının davalı şirketteki hak ve borçların kaynağı hisse payı olup payını devreden kimsenin şirkete karşı hak iddia etmesinin mümkün olmadığından dava tarihi itibariyle davalı şirkete ortak olmayan bir başka ifade ile pay sahipliği sıfatı bulunmayan davacının davalı şirketten kar payı talep hakkı olmadığının kabulü gerekir. Ayrıca pay devir sözleşmesinde devir tarihinden önceki hak ve yükümlülüklerin saklı tutulduğu yer almamaktadır (Yargıtay 11. HD'nin 22.06.2016 tarih ve 2016/142 E. - 2016/6921 K., 18.06.2014 tarih ve 2014/ 3519 E. - 2014/1745 K, 19/02/2018 tarih ve 2016/8018 E. - 2018/1205 K....

                    UYAP Entegrasyonu