Anafartalar Mahallesi, 3217 ada, 1 parsel sayılı taşınmazın Şehzadeler Belediye Başkanlığı'nın 3194 Sayılı İmar Kanunu'nun 18. maddesi gereğince yapmış olduğu imar uygulaması neticesinde 3217 ada, 2 ve 3 numaralı parsellere gittiği, imar öncesi 1 parsel sayılı taşınmazdaki Hazine paylarının imar sonrası 3 parsel sayılı taşınmazda toplandığı, vatandaşlar adına kayıtlı olan 2 parsel sayılı taşınmazda davacılar hissesinin bulunmadığı, davacılar vekilince imar öncesi 3217 ada 1 parseldeki davacılar paylarının mahkemece verilen ilk karar üzerine Hazine’ye devredildiğinin beyan edildiği anlaşıldığından, 1- Davacıların dava konusu 3217 ada, 1 parsel taşınmazdaki hisselerinin Hazine’ye devrine ilişkin kayıt ve belgelerin (resmi akit tablosu vs. dahil olmak üzere) ilgili Tapu Sicil Müdürlüğünden getirtilmesinden, 2- Davalı idare ile davacılar arasında taşınmazın devrine ilişkin varsa uzlaşma belgeleri, protokol veya sulh sözleşmesi ve eklerinin taraflardan istenilmesinden, Sonra birlikte gönderilmek...
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasında görülen davada Kayseri Asliye Ticaret ve Kayseri 4. Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, taraflar arasında yapılan taksim sözleşmesi uyarınca tapu iptali ve tescil, limited şirkette hisse devri ve bir kısım aracın trafikte tescili istemine ilişkindir. Asliye Ticaret Mahkemesince; mirasçılar arasında taşınır veya taşınmaz mal veya hakkın paylaştırılması ve ortaklığın giderilmesine ilişkin davaların Sulh Hukuk Mahkemesinin görevine girdiği davaya konu şirket hissesinin de bulunmasının bu durumu etkilemeyeceği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir....
, öncelikle şirketin tüm mal varlığının tespiti ile şirket bünyesindeki aktif mal varlığının muhafazası ve pasif mal varlığının müvekkilin zararına olacak şekilde arttırılmasının engellenmesi amacıyla üçüncü kişiler lehine temlik ve sınırlayıcı hakların kurulmasını engelleyici ihtiyati tedbir kararı verilmesini, yönetim kurulu başkanı ..........
ya devrederek ortaklıktan ayrıldığını, mezkur pay devri sözleşmesi uyarınca ..., sözleşmeyi davalı şirkete ibraz ederek ticaret sicili müdürlüğünde ve ilgili diğer kurumlarda kayıt ve tescil ettirmeyi sağlayacağını kabul ve beyan ettiğini ,ancak gerekli başvuruyu yapmadığından davacının halen şirket ortağı ve 3.000-TL pay sahibi olarak gözüktüğünü, davalı şirketteki hissesini devrederek ortaklıktan çıktığının tespiti ile bu hususun ticaret sicilinde tescil ve ilan ettirilmesi talep ve dava etmiştir. CEVAP: Davalı davaya cevap vermemiştir. İLK DERECE MAHKEME KARARI: Mahkemece, davalı şirketin ana sözleşmesinde devri kısıtlayıcı bir hüküm ve TTK 595. maddeye aykırı bir hüküm bulunmadığı, her ne kadar pay devir sözleşmesinde devralanın bu sözleşmeyi şirkete sunup, ticaret siciline tescilini sağlamak konusunda yetkili ve sorumlu olduğu kararlaştırılmış ise de; TTK 595....
dan 23.05.2000 tarihinde 10.000.000.000 TL kıymetindeki şirket sermayesinde sahip olduğu 1.250 adet ve 1.250.000.000 TL nominal bedelli % 12,5 hissesini satın aldığını, davalı S.. I..'ın da kendisine ait 50.000.000.000 TL kıymetinde sermayesine sahip olduğu 6.250 adet ve 6.250.000.000 TL nominal bedelli % 12,5 hissesini 30.10.2003 tarihinde müvekkili şirkete satarak bedelini aldığını, ihtarnamelere rağmen toplam % 25 pay devrinin şirket pay defterine yazılmadığını ileri sürerek, davacının mevcut şirket sermayesine göre % 25 oranında hissedar olduğunun tespiti ile şirket pay defterine tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalılar vekilleri, davanın reddini istemişlerdir. Mahkemece bozma ilamına uyularak, davacı tarafından davalı A.. K..'...
Somut olayda davacı vekili, müvekkilinin ayni sermaye koyma taahhüdünde bulunmamasına rağmen usule ve kanuna aykırı şekilde gerçekleştirilen genel kurul toplantısında bu yönde karar alındığını, davalı şirketin ayni sermayenin tespiti için açtığı davanın devam ettiğini, davalı şirket yönetim kurulunun müvekkilinin ayni sermaye koyma taahhüdünü yerine getirmediği gerekçesiyle müvekkilinin ortaklıktan ıskatına karar verdiğini, ayni sermaye koyma prosedürüne ve ıskat prosedürüne uyulmadığını ileri sürerek ıskata ilişkin yönetim kurulu kararının batıl olduğunun tespiti istemli açtığı davada, ihtiyati tedbir yoluyla ilgili yönetim kurulu kararının uygulanmasının kararın kesinleşmesine kadar durdurulması ile müvekkiline ait hisselerin davalı ve/veya 3. kişilere devir ve üzerinde başkaca tasarruf yapılmasının önlenmesi bakımından ihtiyati tedbir kararı verilmesini istemiştir....
ün dava açılmadan önce 08.01.2009 tarihinde davacı idareyle anlaşarak hisselerini Maliye Hazinesine devrettikleri, sonuç olarak dava konusu taşınmazın 1/5 hissesinin ..., 1/5 hissesinin ..., 3/5 hissesinin de Maliye Hazinesi adına kayıtlı olduğu, ...'ün dosya içerisinde bulunan nüfus kaydına göre 13.01.2006 tarihinde öldüğü mirasçı olarak çocukları ... (...), ..., ... ve ...'ü bıraktığı, mahkemece dava konusu taşınmazın kamulaştırılan 7351,38 m²'lik kısmın tamamı için bilirkişi raporunda belirlenen 15.879 TL'nin tespitine ve bu bedelin tapu malikleri ..., ... ve ...'a ödenmesine hükmedildiği anlaşılmaktadır. Buna göre; 1-Tapu maliklerinden ...'...
ait taşınmazdaki hissesinin alacaklıyı zarara uğratmak amacıyla muvazaalı olarak devredildiğinin iddia edilmesi karşısında; devre konu olan taşınmaz hissesinin tasarruf tarihindeki gerçek değeri ile satış değeri arasında fahiş fark olup olmadığı, taşınmazın satıldığı 3. şahsın aynı zamanda borçlu sanık hakkında başka bir icra dosyasından daha önceden takip yaptığı ve bu hisse üzerine haciz koyduğu da nazara alındığında, söz konusu takip dosyasındaki borcun hesaplanıp, taşınmazın gerçek değeri üzerinden satılması halinde borcun karşılanıp karşılanamayacağı ve bu dosya için para kalıp kalmayacağı ve şikayete konu icra takip dosyasında sanığa ait olan diğer taşınmazlardaki hisselerinin borcu karşılayıp karşılamadığı da araştırılarak oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken eksik kovuşturmayla yazılı şekilde beraat kararı verilmesi, Kanuna aykırı ve şikayetçi vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden tebliğnameye uygun olarak HÜKMÜN, 5320...
Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, limited şirket hisse devir sözleşmesiyle şirket hissesinin devredildiğinin tespiti, sicile tescil ve ilanı istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 370 ve 371 inci maddeleri, 6102 sayılı Kanun'un 595 inci maddesi. 3. Değerlendirme 1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür. 2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir. VI....
DAVA TÜRÜ : ŞİRKET HİSSESİNİN İPTALİ, TESCİLİ / TENKİS - TAPU İPTALİ VE TESCİL - BEDEL - TENKİS Taraflar arasında görülen şirket hissesinin iptali/tenkis istekli asıl dava ile tapu iptali ve tescil/bedel/tenkis istekli birleştirilen dava sonunda Konya 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 30/12/2020 tarihli, 2016/284 Esas, 2020/637 Karar sayılı kararı ile asıl ve birleştirilen davanın kabulüne dair verilen kararın asıl ve birleştirilen davada davalılar vekilleri tarafından istinafı üzerine Konya Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesinin 13/09/2021 tarihli, 2021/949 Esas, 2021/1055 Karar sayılı kararı ile istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin olarak verilen karar yasal süre içerisinde asıl ve birleştirilen davada davalılar vekili tarafından temyiz edilmiş olmakla; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya incelenip gereği düşünüldü: I. DAVA Davacı, asıl davada, mirasbırakan babası ...’in vekil kıldığı oğlu ... (birleştirilen davada davalı) aracılığıyla davalı ......