Davacı tarafça vekile yapılan tebligatın usule aykırı olduğu da ileri sürülmediğine göre bu aşamada vekile yapılan satış ilanı tebligatının kesinleştiği anlaşılmış olup Sadık Şıklı'ya yapılan satış ilanı tebliğinin usulsüz olduğu gerekçesiyle ihalenin feshi istenemez. (benzer mahiyette Yargıtay 12.HD’ nin 15/10/2020 tarih ve 2020/6645 E. - 2020/8736 K. sayılı kararı) Ayrıca kamu düzenine ilişkin hususlarda re’sen yapılan incelemede de kamu düzenine aykırı olan ve davacı Sadık Şıklı yönünden ihalenin feshini gerektiren bir hususa rastlanılmamıştır. Bu durum karşısında ihalenin feshi istemiyle açılan bu davada davacı şirket yönünden yapılan ihalenin feshine, davacı Sadık Şıklı yönünden ise istemin reddine karar verilmesi gerekmektedir. Diğer taraftan İİK'nun 134/2. maddesi uyarınca ihalenin feshi talebinin reddine karar verilmesi halinde, mahkeme şikayetçiyi, feshi istenilen ihale bedelinin yüzde onu oranında para cezasına mahkum eder....
Davalı vekili, şirket yöneticilerinin eylemlerinden kaynaklı olarak TTK'nın 434. maddesi gereğince şirketin feshi ve tasfiyesinin istenilemeyeceğini, şirketin kötü yönetilmesi ve zarara uğratılmasına dair iddiaların yersiz olduğunu, şirketin maddi durumunun iyi olduğunu, mevcut varlıklarla şirket amacının gerçekleştirilmesinin mümkün olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir....
Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, şirketin feshi için haklı sebebin varlığına kanaat getirilmediği, davacının kendi annesini lehtar göstererek şirketi borca sokan senet imzaladığı ve bu sebeple dolandırıcılık suçundan hakkında ceza davası açıldığı, davacının annesinin şirket kuruluşu ve sonrasında şirkete borç verdiğini, bu senedin o borcun tasfiyesine yönelik olduğuna dair savunması doğru kabul .../... -2- edilse dahi şirketin mali durumuna göre bu miktarda bir ödemenin şirketi zora sokacağını düşünmeden keşide edilen senet ve bu senede dayalı olarak ihtiyati haciz kararı alınması, bu senedin keşide edildiği tarihte davacının tek yetkili müdür olmasına rağmen senedi defterlere borç olarak kaydettirmemesi durumuna göre davacının şirketin feshini istemekte iyi niyetli olarak kabul edilemeyeceği sonucuna varılarak, TTK'nın 549. maddesindeki şirketin feshi sebepleri gerçekleşmediğinden şirketin feshi talebinin reddine, davacı diğer ortakların...
ye kiralanarak kira bedelinin ödenmemesi sebebiyle şirket ortağı olan davacı ve dahili davalı aileler arasında husumet doğduğu, şirketin ana faaliyet konusu olan inşaat alanında herhangi bir faaliyetinin bulunmadığı gibi şirketin atıl kaldığı, dolayısıyla şirket ortakları arasındaki güven ilişkisinin sarsıldığı iddiaları ileri sürülerek limited şirketin haklı nedenle feshi istemiyle açılan dava kapsamında, şirkete kayyım tayin edilmesine dair ihtiyati tedbir isteminde bulunulmuştur. Gerçekten de dosya kapsamında davacı şirket ortağı ... ... tarafından davalı ....... karşı 04.01.2021 tarihinde davalı .... mülkiyeti ait bulunan taşınmazın davalı şirkete kiraya verilmesine ilişkin 23/12/2019 tarihli kiralama ve devir sözleşmesinin feshi, tahliye ve kira alacağı istemleriyle açılan davanın Eskişehir 3. Sulh Hukuk Mahkemesi'nin .......
Karşı dava yönünden davacının şirketin feshi, terditli olarak çıkmaya izin verilmesi talebiyle dava açtığı, TTK 636/3 maddesine göre haklı sebeplerin varlığında, her ortağın mahkemeden şirketin feshini isteyebileceği, limited şirket sermaye şirketi olsa da şahıs unsurunun ön planda olduğu, zira pay devrinin ortaklar kurulu kararına tabi tutulduğu, bu nedenle ortaklar arasındaki güven ilişkisinin şirket faaliyetlerinin devamı için önem arz ettiği, şirket ortağı olan taraflar arasında ciddi anlaşmazlıklar bulunduğu, karşılıklı Cumhuriyet Savcılığına şikayetler yapıldığı, ayrıca taraflar arasında ... nde açılmış dava bulunduğu, şirket ortakları arasındaki güven ilişkisinin temelinden sarsıldığı, taraflar arasındaki uyuşmazlıklar kapsamında mevcut ortak yapısıyla şirketin faaliyetine devam etmesinin güç olduğu, bu durumun TTK 636/3 maddesi kapsamında şirketin feshi için farklı sebep teşkil ettiği kanaatine varılmıştır....
Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe : Dava sözleşmenin feshi ve alacak istemine ilişkindir Dava dışı Kenan Duman tarafından tüketici hakem heyetine başvurulmuş davacı şirket tarafından da hakem heyeti tarafından verilen karar sonrası eldeki dava açılmıştır. Hakem heyetince sözleşmenin eldeki dosyanın davacısı şirket tarafından imzalandığı uyuşmazlığın ticari davaya konu olabileceği gerekçesiyle görev yönünden talebi reddetmiştir. Davacı şirket sözleşmenin feshi ve ödenen organizasyon bedellerinin iadesini istemiştir. Hakem heyeti ve kurulu uyuşmazlık bedeli 1,00 TL olup hakem heyetine başvurucu Kenan Duman'dır. Sözleşme davacı şirket tarafından akdedilmiş olup eldeki davada davacı sözleşmenin sonlandığını ve ödenen organizasyon bedellerinin iadesi için 64.000,00 TL talepte bulunmuştur. Hakem heyetinin kararının kaldırılması istemlerinde Tüketici Mahkemeleri görevlidir ancak eldeki dava davacı şirket tarafından açılan sözleşmenin feshi nedeniyle bedel iadesidir....
Tic Ltd Şti'nin şirket hissedarları davalıların şirket hisselerini müvekkiline devrine ilişkin 07/12/2020 tarihli şirket hisse devrinin iptaline karar verilerek mahkeme masrafları ve vekalet ücretinin davalı üzerine bırakılmasını talep ve dava etmiştir....
Tic Ltd Şti'nin şirket hissedarları davalıların şirket hisselerini müvekkiline devrine ilişkin 07/12/2020 tarihli şirket hisse devrinin iptaline karar verilerek mahkeme masrafları ve vekalet ücretinin davalı üzerine bırakılmasını talep ve dava etmiştir....
Limited şirket ve anonim şirketlerde; şirketin haklı sebeplerle feshi ve şirket ortaklığından çıkma için haklı sebep teşkil edecek nedenlerin hangi haller olduğu hususu Türk Ticaret Kanununda sayılmamış olup, doktrinde ve Yargıtay 11.Hukuk Dairesinin emsal içtihatlarında "şirketin kötü yönetilmesi ve ortaklar arasında ciddi anlaşmazlıklar bulunması," "şirketin kuruluş gayesini gerçekleştirmesinin imkansız olması," "şirket varlıklarının yanlış kullanılması veya israf edilmesi," "azınlığa karşı fiili veya manevi güç baskı uygulanması," "azınlığın meşru taleplerinin devamlı olarak reddedilmesi" ve pay sahiplerinin şirketteki hareket kabiliyetinin ortadan kalkması şirketin feshi açısından haklı sebep olarak örnek olarak sayılmıştır. Mahkeme, sebepleri haklı bulsa bile fesih kararı vermek zorunda değildir. Mahkemenin feshe karar verebilmesi için, ileri sürülen sebeplerin şirketin feshini gerektirecek nitelikte olması da gerekir....
İİK'nun 308/e maddesi "Kendisine karşı konkordato projesi uyarınca ifada bulunulmayan her alacaklı konkordato uyarınca kazanmış olduğu yeni hakları muhafaza etmekle birlikte konkordatoyu tasdik eden mahkemeye başvurarak kendisi hakkında konkordatoyu feshettirebilir" şeklinde düzenlenmiş olup, konkordatonun kısmen feshi bakımından görevli mahkeme konkordatoyu tasdik eden mahkemedir. Davalı şirket hakkındaki konkordato tasdik kararının Bakırköy ....Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından verildiği ve konkordatonun kısmen feshi bakımından görevli mahkemenin Bakırköy ....Asliye Ticaret Mahkemesi olduğu, esasen davacı vekilinin de davayı Bakırköy ...Asliye Ticaret Mahkemesi'ne hitaben açmış olduğu anlaşılmakla mahkememiz esası kapatılarak dosyanın Bakırköy ...Asliye Ticaret Mahkemesi'ne gönderilmesine karar verilmiş ve aşağıda yazılı olduğu biçimde hüküm kurulmuştur....