Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 19/10/2021 NUMARASI : 2021/482 ESAS - 2021/660 KARAR DAVA KONUSU : Şikayet (İcra Memur Muamelesi) KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının istinaf yolu ile incelenmesi talep edilmiş olup, dosya yerel mahkemece Dairemize gönderilmiş olmakla, üye hakim tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosyadaki tüm belgeler okunup incelendikten sonra gereği görüşülüp, düşünüldü....

Somut olayda; hükme esas alınan 26.02.2016 havale tarihli ek bilirkişi raporunda, talep doğrultusunda bakiye borç hesabı yönünde hesap yapılması isabetli görülmüş ise de, borçlu tarafından 14/05/2015 tarihli bakiye borç muhtırasının iptali talep edilmesine rağmen mahkemece buna ilişkin değerlendirme yapılmaması ve talep olmadığı halde 09/06/2015 tarihli dosya kapak hesabı yönünden hüküm kurulması yerinde görülmemiştir. O halde, mahkemece, hükme esas alınan bilirkişi raporu dikkate alınarak, gerektiğinde hüküm kurmaya elverişli ve yeterli ek rapor aldırılmak suretiyle 14/05/2015 tarihli bakiye borç muhtırasının iptali talebine ilişkin olarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, HMK'nun 26. maddesine aykırı olarak borçlunun talebini aşar şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....

    Maddesi uyarınca toplam 7.902,01 TL nin yasal kesinti (stopaj) yapılarak 67.375,47 TL nin ödendiğini, ancak bu ödemeden sonra 28/03/2019 tarihinde alacaklı yanca tanzim edilmiş dosya hesabı esas alınarak 19.079,99 TL daha bakiye olduğuna dair borç muhtırası gönderildiğini, 14/03/2019 tarihli dosya hesabında belirtilen tutarın ödendiğinden bahisle muhtıranın iptali için Müdürlüğe başvurulduğunu, 08/04/2019 tarihli talebin sonuçsuz kaldığını beyanla, davanın kabulü ile 28/03/2019 tarihli bakiye borç muhtırasının iptali ile icra dosyasının infazen işlemden kaldırılmasını istemiştir....

    Ancak, itirazın iptali kararının fer'isi niteliğinde olan tazminat, harç, vekalet ücreti ve yargılama gideri ilama dayandığından, borçluya aynı dosya üzerinden icra emri düzenlenerek tebliğ edilmesi gerekmekte olup, icra emri gönderilmeden alacaklının talebi ile bakiye borç hesabı yapılmak sureti ile itirazın iptali ilamının fer'isi niteliğindeki tazminat, harç, vekalet ücreti ve yargılama giderinin talep edilmesi mümkün değildir. Somut durumda şikayete konu muhtıranın düzenlenmesine esas dosya hesabında Karşıyaka 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2020/349 E. - 2020/84 K. Sayılı itirazın iptali kararı ile hükmedilen inkar tazminatı, yargılama gideri ve vekalet ücreti alacaklarının da hesaba dahil edildiği ancak bu alacak kalemleri yönünden düzenlenmiş bir icra emri bulunmadığı anlaşılmaktadır....

    Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; şikayet dilekçesindeki beyanları tekrar etmekle birlikte, İİK'nın 40. maddesi hükmüne göre alacaklının hiç veya o kadar borcu olmadığının kesin bir ilamla tahakkuk etmesi gerektiğini, oysa olayda görevsizlik kararı verildiğini ve bu kararın borçlunun borçlu olmadığını göstermeyeceğini, kurum tarafından taşınmaza el atılmaya devam edildiği gibi kamulaştırma cihetine de gidilmediğini, davanın görüleceği yargı yeri bakımından belirsizlik olduğundan davanın açılamadığını, yönetmelik iptali davasının ise devam ettiğini, dolayısıyla iadeye ilişkin muhtıranın dayanağının bulunmadığını, muhtıranın iptali gerekirken davanın reddine ilişkin kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmişler, ek istinaf dilekçesinde ise İstanbul Bam. 22. H.D.nin 18.12.2020 tarih, 2020/664 Esas, 2020/2923 Karar sayılı ilamına dayanmışlardır....

    İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle ,icra dosyasına fazla ödeme yapıldığına dair davacı tarafından ileri sürülen beyanların tümüne itiraz etmekle beraber İcra Müdürlüğü’nün dosya hesabını yanlış yapmasından kaynaklı bir hata var ise bu husumetin doğrudan işlemi yapan İcra Memuruna ve karar alınan İcra Müdürüne yöneltilmesi gerektiğini ,bu bakımdan müvekkili davalıya husumet yöneltilmesinin yerinde olmadığını ,.İcra Hukukunda ‘şikayet’ düzenlemesi incelendiğinde; icra ve iflas dairesinin işleminin “yasaya aykırı olduğu” ya da “olaya uygun bulunmadığı” veya “bir hakkı yerine getirmediği” ya da “sebepsiz yere sürüncemede bıraktığı” ileri sürüldüğünden şikayet konusu işlemi yapan icra müdürlüğünün zorunlu olarak “şikayet olunan taraf” olarak dilekçede gösterilmesi gerektiğini ,şikayet dilekçesinin icra müdürüne gönderilmesi ve kendisinin buna yazılı olarak cevap vermesi ya da duruşmaya gelip cevabını duruşma tutanağına geçirtmesinin istenmesi gerektiğini...

    Kararı şikayet olunan vekili temyiz etmiştir. ...-... ve İflas Kanunu'nun 142/... maddesinde itiraz alacağın esas ve miktarına taallük etmeyip yalnız sıraya dairse şikayet yoluyla ... mahkemesine talepte bulunulabileceği hükmünü amirdir. Aynı maddenin .... fıkrasında ise genel mahkemede itiraz davası açılabileceği belirlenmiştir. Somut olayda uyuşmazlık bedeli paylaşıma konu aracın muhafaza ücretinin MTV'den önce ödenip ödenmeyeceği ve yediemin ücretinin miktarına ilişkindir. Motorlu Taşıtlar Vergisinin muhafaza masraflarından önce ödenip ödenmeyeceği hususu ... mahkemesinde şikayet yoluyla çözülebilir ise de yediemin ücretinin miktarı yani yediemine ödenen ücretin sıra cetveline yazılan kadar olup olmadığı iddiası genel mahkemelerde yapılacak yargılama sırasında çözümlenebilir....

      İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 02/06/2022 NUMARASI : 2019/592ESAS- 2022/555 KARAR DAVA KONUSU : ŞİKAYET (MUHTIRANIN İPTALİ) KARAR : DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Davacı borçlu vekili dava dilekçesinde özetle; İstanbul 28.İcra Müdürlüğünün 2019/20926 E.(Eski 2015/33242 E.) sayılı dosyası ile icra müdürlüğünce düzenlenen 28/05/2019 tarihli bakiye borç muhtırasının iptaline karar verilmesini talep etmiş, Mahkemece 02/06/2022 tarih 2019/592Esas- 2022/555 Karar sayılı ilamı ile "(I). Şikâyetin REDDİNE, " karar verilmiştir. Davacının şikayetine konu ettiği 28/05/2019 tarihli bakiye borç muhtırasında belirtilen miktar 17.111,53 TL'dir. İİK'nun 363.maddesi ve Ek1.madde hükümleri nazara alındığında davacının istinafına konu ettiği miktar istinaf kanun yoluna müracaat sınırı olan 18.710,00 TL 'yi aşmayıp miktar itibarı ile kesin nitelikte olduğundan davacı yanın istinaf başvurusunun usulden reddi gerekmiştir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından başlatılan ilamlı takibe karşı borçlunun, 03/02/2010 tarihli bakiye borç muhtırasının iptali istemi ile icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, şikayetin kabulüne karar verilerek muhtıranın iptaline karar verildiği anlaşılmaktadır. Dosyanın incelenmesinde; Borçlunun şikayet dilekçesinde, bozma sonrası verilen dayanak ilama göre faiz hesabının 17.087,67 TL olması gerekirken 31.808,70 TL talep edildiğini, fazla talep edilen 14.721,00 TL bakımından muhtıranın iptalinin gerektiğinin belirtildiği görülmektedir....

        Bu doğrultuda borçlu tarafa muhtıra çıkarılması borcun sona ermiş olması nedeniyle yerinde olmayıp bakiye borç muhtırasının iptali gerekmektedir. Fazladan ödenen bedelin iadesi noktasında yapılan değerlendirmede ise; söz konusu bedelin reddiyatları yapılarak alacaklı uhdesine geçmiş olması nedeniyle genel mahkemelerde istirdat davasının konusu olacağından iadesi talebinin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur..." şeklinde açıklanan gerekçeleriyle; Şikayetin KISMEN KABUL KISMEN REDDİ ile; Şikayetin KABULÜ ile; İstanbul 5.İcra Dairesinin 2015/2277 Esas sayılı dosyasından gönderilen 05.07.2017 tarihli borç muhtırasının İPTALİNE, Fazladan ödenen bedelin genel mahkemelerde açılacak bir dava neticesinde alınması mümkün olduğundan bakiye bedelin iadesi talebinin REDDİNE, " karar verildiği görülmüştür....

        UYAP Entegrasyonu