"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Şikayet Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire'ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: KARAR Şikayet eden vekili, 03.12.2004 tarihinde ... plakalı aracın müvekkili şirket adına Noter sözleşmesi ile satın alındığını, aracın çalıntı ve hurda işlemlerini yaptırmak istediklerinde araç üzerinde ... 24 İcra Müdürlüğü'nün ... sayılı dosyasından haciz konulduğunu öğrendiklerini, haczin kaldırılmasına ilişkin taleplerinin İcra Dairesi tarafından reddedildiğini, müvekkili şirkete ait olan ... plakalı araca ilişkin haczin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....
Abdullah Şen, T2 ve Esma Tekin'e ait vekaletname bulunduğu, 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 32.maddesine göre, tebligat usulsüz olsa bile, muhatabın tebligatı öğrendiği takdirde tebligatın geçerli hale geleceği gerekçesiyle davacının usulsüz tebligat şikayetinin reddine, diğer taleplerin süre yönünden reddine karar vermiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; daha önce de mahkeme kararının istinaf edildiğini ve bozulduğunu, mahkemenin bozmaya uymadığını ve davacı ve davalının iddia ve savunması dışındaki vakıalarla davanın reddine karar verdiğini öne sürerek kararın kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir. Davaya konu takip dosyasında iki borçlunun bulunduğu, bunlardan birinin YRM İstinye İnşaat San. ve Tic....
Maddesi gereğince çıkarılan haciz ihbarnamelerinin usulsüz ve haksız olduğuna dair olup, İİK'nun 16. Maddesi gereğince 7 günlük süreye tabi olduğu, süresiz şikayete konu olmadığı, Borçlunun 02/05/2019 ve 27/06/2019 tarihinde, haciz ihbarnamelerine karşı icra dairesine ulaşan beyanın olduğu, haciz ihbarnamelerinin tebliğ tarihlerinin incelenmesinde, 3. Haciz ihbarnamesinin davacıya 20/05/2019 tarihinde tebliğ edildiği, tebligatların usulüne uygun olmadığı kabul edilse bile, davacının 02/05/2019 ve 27/06/2019 tarihinde bulunduğu beyanla tebligat ve konusu haczi ihbarnamelerinden ıttıla ettiği, bu halde TK'nun 39....
Taşınmaz üzerine konulan haczin kaldırılması istemi, icra memurunun işlemine yönelik şikayet mahiyetinde olduğundan, şikayet prosedürüne göre çözümlenmesi gerekir(HGK'nun 24.09.1997 tarih 1997/15-461 E. 1997/729 K.; HGK'nun 13.06.2001 tarih ve 2001/12-461 E. 20011516 K.; HGK'nun 31.03.2004 tarih ve 2004/12-198 E. 2004/183 K. sayılı kararları). Bu nedenle, haciz tarihinde takipte taraf olmayan 3. kişi ... adına tapuda kayıtlı olan taşınmaz üzerine konan haczin kaldırılması istemi, şikayet niteliğinde olup, işin niteliği gereği bu şikayet süreye tâbi değildir. HGK'nun 07.04.2004 tarih ve 2004/12-210 E. 2004/208 K. sayılı kararında da açıklandığı üzere, taşınmazın borçlunun borcu nedeniyle haczedilebilmesi için, haciz tarihinde borçlunun adına kayıtlı olması zorunludur. Bir başka deyişle; haciz tarihinde takipte taraf olmayan 3. kişi adına kayıtlı olan taşınmazın, borçlunun borcu için haczi mümkün bulunmamaktadır....
Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; ödeme emrinin şikayet eden borçluya “İncilipınar Mah. 1236/1 Sokak No:4/2 Merkez ...” adresinde Tebligat Kanunu’nun 21/2. maddesi uyarınca 06.03.2021 tarihinde tebliğ edildiği, şikayet edenin adres kayıt sistemindeki adresinin 03.04.2009 tarihinden beri “İncilipınar Mah. 1236/1 Sokak No:6/2 Merkez ...” adresi olduğu görülmekle ödeme emri tebliğ edilen adresin, borçlunun adres kayıt sistemindeki adresi olmayıp tebliğ işleminin usulsüz olduğu, şikayet eden borçlunun ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğunu ileri sürmesi yeterli olup ödeme emri tebliğ edilen adresin borçlunun adres kayıt sisteminde kayıtlı olan adres olmadığının ayrıca ileri sürülmesi gerekmediği, şikayetçinin bildirdiği öğrenme tarihinin aksi karşı tarafça yazılı belge ile ispatlanamadığından şikayetin süresinde olduğu anlaşılmakla, şikayet eden borçlu takibin durdurulmasını ve hacizlerin kaldırılmasını talep etmiş ise de, takip...
Mahkemece iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; İcra takibinin ihtiyati haciz alınmak sureti ile başlatıldığı, dava dışı borçluya ait ... ili, ...İlçesi, ...Mahallesi, 4 ada, 15 parselde kayıtlı bulunan taşınmaza 12.09.2013 tarihinde ihtiyati haciz tatbik edildiği, 18.09.2013 tarihinde haczin kesinleştiği, şikayetçinin tebligat usulsüzlüğü yönünde bir iddia ile sıra cetveline itiraz hakkının bulunmadığı, Tebligat Kanunu'nun 32. maddesine göre tarafların tebligatlardan haberdar olduğu ( usulsüz tebligat olmasına rağmen borçlunun tebligattan haberdar olduğu, şikayet ve itirazda bulunmadığı buna bağlı olarak tebligatın usulsüzlüğü takibin tarafı olmayan diğer şahıs şikayetçi tarafından ileri sürülemeyeceği ) gerekçesiyle, şikayetin reddine karar verilmiştir. Kararı, şikayetçi vekili temyiz etmiştir....
K A R A R Şikayetçi vekili, şikayet olunanın icra dosyasının usulüne uygun kesinleşmediğini, çıkarılan ödeme emri tebligat parçasının dosyaya dönmeden borçlunun üçüncü kişilerdeki hak ve alacaklarının tahsili için ... Türk Bankasına 89/1 haciz ihbarnamesi gönderildiğini, banka tarafından hesap bakiyesinin sıfır olduğunun bildirildiğini, daha sonra haciz ihbarnamesi kapsamında hesaba gelen paranın haczedilerek icra dosyasına aktarıldığını, 89/1 haciz müzekkeresinin tebliğ tarihi itibari ile cevabın verildiğini, bundan sonra haczin usulsüz yapıldığını, İcra Müdürlüğünün bunu resen gözetmesi gerektiğini, gönderilen para ile dosyada sıra cetveli düzenlendiğini ileri sürerek 04.09.2014 tarihli sıra cetvelinin iptaline karar verilmesini talep etmiştir. Şikayet olunan vekili şikayetin reddini istemiştir....
Şikayetçi-Borçlu taraf 02.10.2017 tarihli memurluk işleminin kaldırılması talebiyle şikayet yoluna gelmiş ise de; İlamsız takipte kendisine ödeme emri tebliğ işleminin usulüne uygun olmadığını iddia eden tarafın öğrenme tarihi olarak beyan etttiği tarihten itibaren ödeme emrinde gösterilen itiraz süresinde itirazlarını İcra Müdürlüğüne bildirmesi ve aynı süre içinde İcra Hukuk Mahkemesinde usulsüz tebligata ilişkin şikayetini ileri sürmesi gerekli ve yeterlidir. "Usulüne aykırı tebliğin hükmü başlığını taşıyan Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi uyarınca; tebliğ, usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatabı tebliğe muttali olmuş ise muteber sayılır. Muhatabın beyan ettiği tarih, tebliğ tarihi kabul edilir. Bu hükme göre, usulsüz bir tebligat, mutlaka geçersiz olmayıp, Usulsüz tebligatı muhatabının öğrenmesi halinde, bu öğrenme tarihi itibarı ile hüküm doğurur. Anılan maddeden kaynaklanan usulsüz tebligat şikayetinde bulunmak hakkı ise tebligatın muhatabına aittir....
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 82/1- 4,12. maddelerine dayalı haczedilmezlik şikayetine ilişkindir. İİK'nın 82/1. maddesine dayalı olarak haczedilmezlik şikayetinde bulunulabilmesi için, şikayet tarihi itibariyle hukuken geçerli bir haczin varlığı şarttır. Şikayet tarihinden önce haczin düştüğünün veya haczin kaldırıldığının belirlenmesi halinde, şikayetin konusu olmayacağından, başvurunun fuzuli yapıldığı kabul edilmelidir. Somut olayda, borçlu davacı veya vekiline icra emri tebliğ edilmeden, davacı adına kayıtlı taşınmazlar üzerine 17/05/2019 tarihinde haciz konulduğu, davalılar vekilinin talebi üzerine 27/09/2021 tarihli karar ile borçlu davacıya veya vekiline tebligat çıkartılmadığına karar verildiği ve davalılar vekilinin 28/09/2021 tarihinde hacizlerin kaldırılmasını istediği anlaşılmaktadır. Şikayet tarihi olan 27/09/2019 tarihi itibari ile kesinleşen bir takip bulunmadığından, geçerli bir haczin varlığından söz edilemez....
Makemece, taşınmaz üzerindeki haczin kalkması nedeniyle davanın konusuz kaldığı gerekçesi ile karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş, davalı alacaklı aleyhine 12.350 TL nispi vekalet ücreti ile yargılama giderine karar verilmiştir. Hüküm, davalı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiştir. İİK’nin 96 ve bunu izleyen maddelerinde düzenlenen istihkak iddiasına ilişkin koşullar menkul mallar için uygulanmaktadır. Taşınmaz üzerine konulan haczin kaldırılması istemi icra memurunun işlemine yönelik şikayet mahiyetinde olduğundan, şikayet koşulları doğrultusunda çözümlenmesi gerekir (HGK’nun 24.09.1997 tarihli ve 1997/15-461 E. 1997/729 K.; HGK’nun 13.06.2001 tarihli ve 2001/12-461 E. 2001/516 K.; HGK’nun 31.03.2004 tarihli ve 2004/12-198 E. 2004/183 K.). HMK'nun 33. maddesi gereğince, bir davada ileri sürülen olgulara dayalı olarak uyuşmazlığı nitelemek ve yasa maddelerini doğru olarak uygulamak hakimin görevidir. Yani hukuki tavsif hakime aittir....