İcra Mahkemesi'nin 2014/753-835 Sayılı 11.12.2014 tarihli kararı ile süre yönünden reddine karar verildiği; alacaklının talebi ile taşınmaza 05.11.2013 tarihinde haciz konduğu ve bu ikinci haczin tapuya 18.11.2013 tarih ve 26606 yevmiye ile şerh verildiği; eldeki meskeniyet şikayetinin belirtilen 05.11.2013 tarihli ikinci haczin kaldırılmasına yönelik olduğu görülmektedir. Bu durumda, borçlunun ilk haczin kaldırılması istemi ile mahkemeye başvurduğu 27.10.2014 tarihinde, 05.11.2013 tarihinde konan şikayet konusu sonraki haczi de öğrendiği kabul edileceğinden, bu öğrenme tarihine göre, ikinci haczin kaldırılması için icra mahkemesine 28.05.2015 tarihinde yaptığı eldeki şikayet başvurusu, yasal 7 günlük sürenin geçmesinden sonradır....
Maddesine göre gönderilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, tebligat parçalarının incelenmesinde müvekkili şirket ile ilgisi olmayan şerh ve beyanların yazılı olduğunu, ayrıca incelenen tebligat parçalarında muhtar komşu ismi vs yasal zorunluluk taşıyan hiçbir isim ve imzasının bulunmadığını, bahse konu tebligatların kapıya yapıştırılıp yapıştırılmadığının tespit edilemediğini, haczin neye ilişkin olduğunu ve hangi miktar için yapıldığının belirtilmediğini, gönderilen haciz ihbarnamelerinde bu kısımların boş olduğunu, müvekkili şirketin mersis kayıtlarına göre "25999- 60167- 27535" nolu elektronik tebligat adresinin mevcut olduğunu, öncelikle hali hazırdaki elektronik tebligat adresine tebligat yapılması gerektiğini beyan ederek mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....
Mahkemece; satış vaadi şerhinden sonra konulan haczin sonuç doğurmayacağı gerekçesi ile davanın kabulü ile dava konusu taşınmazın 11/208 nolu hissesi üzerindeki haczin kaldırılmasına karar verilmiş, hüküm davalı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiştir. İİK’nun 96 ve bunu izleyen maddelerinde düzenlenen istihkak iddiasına ilişkin koşullar menkul mallar için uygulanmaktadır. Taşınmaz üzerine konulan haczin kaldırılması istemi icra memurunun işlemine yönelik şikayet mahiyetinde olduğundan şikayet koşulları doğrultusunda çözümlenmesi gerekir (HGK’nun 24.09.1997 tarih 1997/15-461 E. 1997/729 K.; HGK’nun 13.06.2001 tarih ve 2001/12-461 E. 2001/516 K.; HGK’nun 31.03.2004 tarih ve 2004/12-198 E. 2004/183 K.). HMK'nun 33. maddesi gereğince, bir davada ileri sürülen olgulara dayalı olarak uyuşmazlığı nitelemek ve yasa maddelerini doğru olarak uygulamak hakimin görevidir. Yani hukuki tavsif hakime aittir....
Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2020/188 D.İş ve 2020/188 Karar sayılı 06.11.2020 tarihli ihtiyati haciz kararı ile gidilen adreste 13.11.2020 tarihinde yapılan haciz işlemine karşı 3.kişi şirket tarafından istihkak iddiasında bulunulduğu, 2- İcra müdürlüğünce anılan haczin İİK'nun 96 - 97. maddelerine göre yapılması kararına karşı ise şikayetçi/3. kişi tarafından şikayet yoluna başvurulduğu, 3- Haciz yapılan adresin hiç bir zaman borçlu şirketin adresi olmadığı, 4- Şirketlerin yetkilileri ile ortaklarının farklı kişiler olduğu, 5- Şirketler arasında organik bağ bulunmadığı, 6- Borçlu şirket yetkilisinin... olduğu ve haciz mahallinde bulunmadığı, 7- Haciz sırasında izinleri olmadığı halde usulsüz evrak araştırması yapıldığı fakat borçlu şirkete ait evrak bulunamadığı halde icra müdürlüğünce haczin İİK'nın 96-97 maddesine göre yapıldığı şikayetleri ile gelerek haczin tümüyle geçersiz sayılmasına, aksi takdirde haczin İİK.'...
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle: ilk derece mahkeme kararının kaldırılması gerektiği zira, Edremit icra müdürlüğünün 26/08/2020 tarihli kararı ile kesinleşme şerhinin dosyaya ibrazı halinde değerlendirilmesine yönelik kararın isabetli olduğunu, anılan karara dayalı mahkeme ilamının da istinaf safahatında olup, henüz sonuçlanmadığı tebligatın usulsüz olduğuna ilişkin kesinleşmiş bir mahkeme ilamı bulunmaması sebebiyle hacizlerin kaldırılmasının hukuka aykırı olacağını, hacizlerin kaldırılması nazara alındığında da alacaklı tarafça bir çok usulü ve esaslı işlemlerin aleyhe sonuç doğuracağını istinaf talebinin kabulü ile ilk derece mahkeme kararının kaldırılması ve şikayetin kabulüne karar verilmesini istinaf etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE: Uyuşmazlık; usulsüz tebligatın kesinleşmeksizin infazının mümkün olmadığına dairdir. İİK. 4....
İcra Mahkemesi'nce verilen kararlar, kural olarak maddi anlamda kesin hüküm teşkil etmemekle birlikte, aynı takip dosyası nedeniyle, aynı taraflar arasında ve aynı konuda daha önce verilen icra mahkemesi kararı kesinleşmesi koşuluyla sonraki şikayet yönünden kesin hüküm teşkil eder. Somut olayda, şikayetçi borçlu ...'in aynı takip dosyasına ilişkin olarak 19.02.2010 tarihinde, emekli maaşı üzerine konulan haczin kaldırılması istemiyle İcra Mahkemesi'ne başvurduğu, ... İcra Mahkemesi'nin 19.03.2010 tarih ve 2010/5 Esas, 2010/6 Karar sayılı kararı ile haczin kaldırılması talebinin reddedildiği, bu ilamın taraflarının ve konusunun, temyiz konusu karar ile aynı olduğu anlaşılmıştır. ......
Müdürlüğü'nün 2008/6013 Esas sayılı dosyası üzerinden düzenlenen ....05.2011 tarihli İİK'nun 100. maddesine yarar bilgileri içeren müzekkerede haczin düştüğünün bildirildiği, ... müdürlüğünce bu bilgiler doğrultusunda sıra cetveli düzenlediği, haczin düşürülmesinin usulsüz olduğu yönündeki iddiaların mahkemece incelenmesinin mümkün olmadığı, bu iddianın ayrı bir dava konusu edilebileceği ve bu yönde açılmış bir dava bulunmadığı gerekçesiyle şikayetin reddine dair verilen karar şikayetçi vekilinin temyiz istemin üzerine Dairemizin ........2012 tarih 2012/4433 Esas 2012/6150 Karar sayılı ilamıyla bozulmuştur. Bu kez, şikayet olunan vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur. ... ilamında belirtilen gerektirici sebeplere göre, HUMK'nun 440.maddesinde sayılan hallerden hiçbirisine uymayan karar düzeltme isteminin reddi gerekmiştir....
Hukuk Dairesi No : Dava, usulsüz tebligat nedeniyle ödeme emrinin kesinleşmediğinin ve konulan haczin kaldırılması istemine ilişkindir. İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne dair verilen karara karşı davalı Kurum vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesince verilen kararın, davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi....
iddiasına ilişkin varakanın alacaklı ve borçluya tebliğ edildiğini ancak taraflarca istihkak iddiasına itiraz edilmediğini, bu nedenle istihkak iddiasının kabul edilmiş sayıldığını ve haczin kaldırılması gerektiğini, bu doğrultuda icra müdürlüğüne istihkak iddiasının kabul edilmiş sayılması sebebiyle haczin kaldırılması talebinde bulunulduğunu ancak talebin usul ve yasaya aykırı şekilde reddedildiğini beyan etmiş, müdürlük kararın kaldırılmasına ve hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Tüm dosya kapsamı uyarınca; uyuşmazlık, ilamsız icra takibinde usulsüz tebligat şikayeti ve sair şikayetlere ilişkindir. HMK'nun 297/2 maddesi gereğince, hükmün sonuç kısmında gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi usulen zorunludur. Somut olayda, davacı borçlu tarafça, usulsüz tebligat şikayeti ile birlikte sair şikayet ve itirazlarda bulunulduğu halde, mahkemece maaş kesintilerinin iadesine ve takibin durdurulmasına şeklinde karar verilmiş, usulsüz tebligat şikayeti hakkında herhangi bir hukuki değerlendirmede bulunulmamış ve hüküm kurulmamıştır. Yukarıda belirtilen usuli eksiklik kamu düzenine ilişkin esaslı hata niteliğinde olup, HMK 'nun 355....