Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

-K A R A R- Şikayetçi vekili, şikayet olunan banka tarafından başlatılan icra dosyasında yapılan sıra cetvelinde borçlunun 3. şahıs nezdinde haczedilen parasının tamamının şikayet olunana ödenmesine karar verildiğini, müvekkili şirketin alacaklı olduğu dört adet icra dosyasında ihtiyati haciz tarihi 22.12.2008 tarihli olduğu halde, şikayet olunanın ihtiyati haczinin 24.12.2008 tarihli olduğunu bu durumda şikayet olunanın haczi daha önce kesinleşse bile İİK'nun 268. maddesi hükmüne göre müvekkili şirketin icra dosyalarının kendiliğinden hacze iştirakinin söz konusu olacağını ileri sürerek, sıra cetvelinin iptali ile sıra cetveline konu 28.814,56 TL'nin müvekkili şirkete ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Şikayet olunan ... A.Ş. vekili, davanın reddini istemiştir....

    Her ne kadar Dairemiz bozma kararında şikayet olunanın alacaklı olduğu dosyadan, borçlu...’ın payına ....08.2005 günü haciz konulduğu ve satışın istendiği ....08.2007 günü itibariyle iki yıllık yasal sürenin (İİK.m.106, 110) geçmesi nedeniyle haczin düştüğü belirtilmiş ise de, yeniden yapılan incelemede tapu kaydında haczin ....08.2005 günü konulduğu, Dairemizce dikkate alınan ....08.2005 tarihinin tapuya konulan şerh tarihi olmayıp, haciz yazısının tarihi olduğu; bu durumda yasal iki yıllık sürenin sona erdiği ....08.2007 gününün hafta sonuna isabet etmesi karşısında, ....08.2007 günü yapılan satış istemi üzerine haczin ayakta olduğu anlaşıldığından şikayet olunan vekilinin karar düzeltme itirazının kabulü ile hükmün onanmasına karar verilmesi gerektiği sonucuna varılmıştır....

      Kararı şikayet edilen vekili temyiz etmiştir. Talep sıra cetvelindeki sıraya şikayet davasıdır. Bedeli paylaşıma konu hacizli malın taşınmaz olduğu, şikayetçinin haciz tarihi olan ........2012 tarihinde yürürlükte bulunan 106. maddeye göre satış isteme süresinin iki yıl olduğu, bu nedenle şikayetçinin haczinin ayakta olduğu, şikayet edilenin hacizlerinden sonra haciz talebinde bulunmadığı, son haciz tarihi olan ....04.2015 tarihinde satış isteme süresinin değişen 106. maddeye göre taşınmazlarda bir yıl olduğu, bu süre içinde satış da yapılmadığından haczinin düştüğü, bu nedenle sıra cetvelinin iptal edilmesi gerektiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken kısmen değişik gerekçe ile kabule karar verilmesi doğru görülmemiş sonucu itibariyle doğru olan kararın değişik gerekçe ile onanmasına karar verilmiştir....

        SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle, şikayet olunan vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, şikayet olunan yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcın talep halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 10 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 22.01.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

          Şikayet olunanlar vekili, müvekkillerinin sıra cetveline konu taşınmazlar üzerine 17.11.2003 tarihinde haciz koydurduğunu, ancak haciz tarihinde dava dışı borçlunun hissesinin iştirak halinde olduğunu, İcra Mahkemesince satış şeklinin ortaklığın giderilmesi davası açılması suretiyle olması kararlaştırıldığından müvekkillerinin açtığı ortaklığın giderilmesi davası ile satış süresinin işlemesinin durduğunu, hacizlerinin düşmediğini savunarak, şikayetin reddini istemiştir....

            yönelik hükmün incelenmesinde, Şikayet dilekçesinde icra takibi borçlusuna 483.245,16 TL, 14/08/2012 tarihinde 296.517,86 TL, 17/08/2012 tarihinde 36.270,58 TL ödeme yapıldığının belirtilmesine nazaran, 2004 sayılı İİK’nın 338. maddesinde düzenlenen gerçeğe aykırı beyanda bulunmak suçunun oluşabilmesi için İİK’ya göre istenen beyanın hakikate aykırı olarak yapılmasının gerekmesi, İİK’nın 89/4 maddesine göre alacaklı, üçüncü şahsın verdiği cevabın aksini icra mahkemesinde ispat ederek üçüncü şahsın 338. maddenin 1. fıkrası hükmüne göre cezalandırılmasını isteyebileceğinin düzenlenmiş olması, üçüncü kişilere gönderilen haciz ihbarnameleriyle henüz doğmamış veya muaccel olmamış alacaklara haciz konulamayacak olması, İİK’nın 347. maddesinde belirtilen fiilin öğrenilmesi hususunun sadece haciz ihbarnamesine itirazın öğrenilmesi olmayıp aynı zamanda bunun gerçeğe aykırı bir itiraz olduğunun öğrenilmesini de kapsaması karşısında, haciz ihbarnamelerinin tebliği tarihi itibariyle takip borçlusuna...

              Şti. vekili, müvekkilinin ihtiyati haciz tarihinin şikayetçi tarafın haciz tarihinden önce olduğunu, İcra Müdürlüğünce düzenlenen kendilerine ait 29.05.2013 tarihli haciz müzekkeresinin posta yolu ile gönderildiğini, davacı tarafın ise haciz müzekkeresini tapuya elden götürdüğünü, bu yüzden her iki haczin de 03.06.2013 tarihinde uygulandığını, buna rağmen müvekkilinin ihtiyati haczinin tapuya işlenme sırasının önce olduğunu, bu nedenle davacının 4. sırada yer alsa dahi garameye iştirak edemeyeceğini savunarak, şikayetin reddini istemiştir. Şikayet olunanlar SGK ve Defterdarlık Gelir İdaresi vekilleri, şikayetin reddini istemişlerdir. Mahkemece, garameye iştirak ettirilen ... 2....

                İİK'nun 16. maddesi; “Kanunun hallini mahkemeye bıraktığı hususlar müstesna olmak üzere İcra ve İflas dairelerinin yaptığı muameleler hakkında kanuna muhalif olmasından veya hadiseye uygun bulunmamasından dolayı icra mahkemesine şikayet olunabilir. Şikayet bu muamelelerin öğrenildiği tarihten yedi gün içinde yapılır.” hükmünü amirdir. Somut olayda, her ne kadar şikayetçi tarafından 89/1 haciz ihbarnamesinin usulsüz tebliğ edildiği ileri sürülmüş ve Bölge Adliye Mahkemesince de tebliğ işleminin usulsüz olduğu isabetli olacak şekilde tespit edilmiş ise de; şikayet dilekçesinde 89/2 ve 89/3 haciz ihbarnamelerinin tebliğine ilişkin bir usulsüzlük iddiası bulunmadığı görülmüştür. İcra mahkemesine şikayet süresi muamelenin öğrenildiği tarihten itibaren 7 gün olup, şikayetçi 3. kişiye 2. haciz ihbarnamesi 20.8.2021 tarihinde tebliğ edildiğinden, şikayete konu 89/1 haciz ihbarnamesine en geç bu tarihte muttali olunduğunun kabulü gerekir....

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Taraflar arasında görülen sıra cetveline şikayetin sonucunda verilen hükmün bozulmasına ilişkin Dairemizin 16.04.2012 gün ve 2012/955 Esas 2012/2873 Karar sayılı ilamının karar düzeltme yoluyla incelenmesi şikayet olunan vekili tarafından istenilmekle, dosya incelendi, gereği görüşüldü: - KARAR - Şikayetçi vekili, dava dışı borçluya ait taşınmazın satışı sonucu satış bedelinin şikayet olunan ile şikayetçi arasında paylaştırılmasına karar verildiğini, şikayet olunanın, dava dışı limited şirketin borcundan dolayı şirketten tahsilin olanaksız hale geldiğini tespite yönelik prosedürü işletmeden şirket müdürü borçlunun taşınmazına haciz koyduğunu, anılan kişi hakkında yapılmış bir takip ve kesinleşmiş ödeme emri olmadığını ileri sürerek, şikayet olunanın haczinin geçersizliğine ve sıra cetvelinden çıkartılmasına karar verilmesini talep etmiştir....

                    Birleşen 2013/268 Esas sayılı dosyada şikayetçi vekili, tüm alacaklılar tarafından sigorta şirketine gönderilen haciz ihbarnamelerine itiraz edildiğini, bu nedenle geçerli hacizleri olmadığını ileri sürerek, sıra cetvelinin iptalini talep ve dava etmiştir. Şikayet olunan, ...... vekili bazı icra takip dosyalarında takibin iptaline karar verildiğini ve kararın kesinleştiğini, sıra cetvelinde takibi iptal olunan alacaklılara pay ayrıldığını savunarak, sıra cetvelinin düzeltilmesine karar verilmesini istemiştir. Şikayet olunan ...... vekili ve..... vekili davanın reddini istemiştir....

                      UYAP Entegrasyonu