Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İhalesi yapılan taşınmaza ilişkin borç konut kredisinden kaynaklanmakta olup buna göre ihalenin feshi talebinin reddine karar verilmesi halinde hükmolunması gereken para cezası ihale bedelinin %20'sidir. İlk Derece Mahkemesince ihale bedelinin %10'u oranında para cezasına hükmedilmiştir. Bahsedilen husus kamu düzenine ilişkin bulunmakla ilk derece mahkeme kararının resen kaldırılmasına, ihalenin feshi nedenleri bulunmamakla buna ilişkin talebin reddine ve davacının ihale bedelinin %20'si oranında para cezası ile cezalandırılmasına karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

İcra Mahkemesi'nin 24.03.2015 tarih ve 2014/620-2015/168 sayılı kararıyla reddine karar verildiği, temyiz yoluna başvurulması üzerine anılan kararın Dairemizin 08.02.2016 tarih ve 2015/32921 E., 2016/2881 K. sayılı ilamıyla onandığı, alacaklının yerel mahkeme kararı ve onama ilamını dosyaya sunarak ipotekli taşınmazın satışına yönelik talebinin icra müdürlüğünce reddedilmesi üzerine bu işleme karşı şikayet yoluyla icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, söz konusu karara ilişkin karar düzeltme isteminde bulunulduğundan satış işlemlerine geçilemeyeceği gerekçesiyle şikayetin reddine karar verildiği anlaşılmaktadır. İİK'nun 364/3. maddesinde icra mahkemesi kararının temyiz edilmesinin satıştan başka icra işlemlerini durdurmayacağı hükme bağlanmıştır. Anılan yasal düzenleme uyarınca, temyiz incelemesi sonuçlanmadan satış yapılması mümkün değildir....

    Maddesinde gösterilmiş olup buna göre İcra Mahkemesi'nce 85. maddenin uygulanma biçimi, İcra Dairesi tarafından hesaplanan vekalet ücreti 103. maddenin uygulanma biçimi ve bu maddede düzenlenen davetiyenin içeriği, yediemin ücreti, yedieminin değiştirilmesi, hacizli taşınır malların muhafaza şekli, taşkın haciz itirazı, ihaleye katılabilmek için teminat yatırılması ve teminatın miktarı, satışın durdurulması, satış ilanının iptali, satış talebinin reddi, süresinde satış istememesi nedeniyle satışın düşürülmesi, 263. maddenin uygulanma biçimi, iflas idaresinin oluşturulması, İcra Mahkemesi'nin iflas idaresinin işlemleri hakkında şikayet üzerine verdiği kararlar, iflas idare memurunun ücret ve masrafları hakkındaki hesap pusulası, İİK 36. maddeye ilişkin kararlar kesin nitelikte olup istinaf kanun yoluna başvurulması mümkün değildir....

    Mahkemece, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; şikayet olunan vergi dairesinin icra takibinin, ödeme emri tebliğinin ve haczinin usulüne uygun olduğu, ilk haciz olup halen devam ettiği, bu nedenle şikayet olunana 1. sırada pay ayrılmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bunun yanında şikayet olunana fazla pay ayrılmış ise de, şikayetçinin şikayet olunanın sıra cetvelinde belirtilen alacak miktarını niza konusu yapmadığı, kaldı ki, miktarı da niza konusu yapmış olsaydı uyuşmazlığa bakma görevinin genel mahkemenin alanına gireceği, alacağın miktarına itiraz edilmediğinden görevsizlik değil, şikayetin esastan reddine karar verilmesi gerektiği belirtilerek, şikayetin reddine karar verilmiştir. Karar, şikayetçi vekilince temyiz edilmiştir....

      Hukuk Dairesi tarafından, şikayet olunanın haczinin kesinleşen haczin ilk kesin haciz olduğu ve satış talebinin de yasal 2 yıllık süre içinde yapıldığı gerekçeleriyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. Bu karara karşı süresinde Şikayetçi vekilince süresinde temyiz yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, şikayetçi vekilinin tüm temyiz sebepleri yerinde görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17.Hukuk Dairesi kararına ilişkin şikayetçi vekilinin tüm temyiz sebeplerinin reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğininde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17.Hukuk Dairesine gönderilmesine, 15.09.2020 tarihinde kesin olarak oybirliği ile karar verildi....

        Yine, HMK'nun 357.maddesi gereğince dava dilekçesinde ileri sürülmeyen hususların istinaf aşamasında ileri sürülmesi mümkün olmadığından, davacının taşınmazın esaslı niteliklerinde hata yapıldığına ilişkin itirazları istinaf aşamasında incelenemez. Kesinleşen kıymet takdiri esas alınarak yapılan satışta, taşınmazın satış bedeli muhammen bedelin üzerinde olduğundan zarar unsuru gerçekleşmemiştir. (Yargıtay 12 Hukuk dairesi 2018/9890 Esas - 2019/637 Karar) Taşınmaz ilgililerine usulüne uygun olarak satış ilanı tebliğ edilmemiş olması kamu düzenine ilişkin olmadığı gibi ancak kendisine tebligat yapılmadığını iddia eden ilgilisi tarafından bizzat ileri sürülebilecek bir husustur. Şikayete konu ihalede resen dikkate alınması gereken kamu düzenine aykırı bir durum bulunmadığından İhalenin feshi talebinin hukuki yarar yokluğundan reddine ilişkin mahkeme kararı doğrudur. İstinaf başvurusunun HMK'nun 353- (1)-b-1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir....

        Açıklanan nedenlerle istinaf talebinin kısmen kabulü ilk derece mahkeme kararının kaldırılmasına, davanın reddine, %5 oranında para cezasının davacıdan tahsiline karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur....

        e satılması üzerine, borçlu ve alacaklı icra mahkemesine başvurarak, satışın durdurulmasına ilişkin olarak icra mahkemesine yapılan talebin reddi kararını temyiz ettiklerini, İİK'nun 364/3. maddesi gereğince temyizin satışı durduracağı gerekçesiyle icra dairesine yaptıkları talebin reddi üzerine bu ret kararını da icra mahkemesinde şikayet ettiklerini, mahkemece bu talebin de reddedildiğini, ancak kanunun amir hükmü gereğince temyizin satışı durdurması gerektiğini ve sair fesih nedenlerini ileri sürerek ihalenin feshini talep etmişler, mahkemece İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2014/895 Esas sayılı dosyasında verilen satışın durdurulması talebinin reddine ilişkin kararın şikayetçilerce temyizi nedeniyle İİK.'nun 364. maddesi gereğince bu karar kesinleşmeden satış yapılamayacağı gerekçesiyle ihalenin feshine karar verilmiştir. Somut olayda; alacaklı ... tarafından borçlu .... hakkında .......

          HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; A)Davalı vekilinin ek karara ilişkin istinaf talebinin kabulü ile Torbalı İcra Hukuk Mahkemesinin 2020/164 Esas, 2021/3 Karar sayılı 11/02/2021 tarihli ek kararının HMK 353/1- b/2....

            CEVAP Şikayet olunan vekili cevap dilekçesinde; borçlunun taşınmazı üzerine haciz konulduğunu, taşınmaz haczine ilişkin süresinde satış talebinde bulunduklarını, şikayet dışı borçlunun hacizlerin düştüğüne ilişkin talebi üzerine icra müdürlüğünce sehven 04.03.2016 tarihinde hacizlerin fekkine karar verildiğini, konulan haczin halen geçerliliğinin devam ettiğini, sıra cetvelinin usul ve yasaya uygun olduğunu savunarak, şikayetin reddini istemiştir. III....

              UYAP Entegrasyonu