evrak üzerinde, icra dosyası celp edilip incelenmeden, şikayet dilekçesindeki iddiaların satışın durdurulmasını gerektirmediğini, iddiaların ihalenin feshi davasında ileri sürülebileceği belirtilerek, satış işleminin iptaline ilişkin şikayetin ve satışın durdurulması talebinin kesin olarak reddine karar verildiği ancak takibin iptali talebi yönünden bir karar verilmediği görülmektedir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI; Mahkemece, satış talimatına konu icra takibin yönelik itiraz ve şikayet hakkında verilen karara ilişkin temyiz incelemesinin henüz sonuçlanmadığını ve kararın kesinleşmediği, şikayet hakkında verilen kararın temyiz tarihinin satış talimatı yazılması tarihinden önce olduğu, takibin iptaline yönelik şikayet keşinleşmeden ve borçlunun satışın durdurulması talebi olduğu halde satışa gidilmesi ve bu hususta satış için talimat yazılmasının usul ve yasaya uygun olmadığı belirtilerek şikayetin kabulüne karar verilmiştir....
GEREKÇE: Davacı tarafça iş bu davada şikayet yolu ile takibin durdurulması, icranın geri bırakılması ve satışın durdurulması istenmiş, mahkemece tüm talepler yönünden şikayetin reddine karar verilmiş, davacı taraf ise sadece satışın durdurulması talebinin reddi yönünden istinaf kanun yoluna başvurmuştur. İcra Mahkemesi kararlarından hangilerine karşı istinaf yoluna başvurabileceği özel hükümlerle ayrıca hangi kararlara karşı istinaf yoluna başvurulamayacağı İİK'nun 363. maddesinde gösterilmiştir. Uyuşmazlık, satışın durdurulması talebine ilişkin şikayet olup, İİK'nun 363. maddesine göre bu şikayetlere ilişkin verilen kararlar kesindir. (emsal karar Yargıtay 12....
Fikri ve Sınai Haklar Mahkemesi'nde açılan davada verilen tedbir kararı nedeniyle satışın durdurulması talebi ile yapılan şikayette, İstanbul 12. İHM'nin 25.6.2014 tarih ve 2014/895-725 sayılı kararı ile ....'nce verilen tedbir kararının cebri satışları engellemeyeceği gerekçesi ile satışın durdurulması talebinin reddedildiği, bu kararın şikayetçilerce temyiz edildiği, şikayetçi alacaklının bu kez de icra dairesine başvurarak adı geçen kararın temyiz edilmiş olması nedeniyle İİK'nun 364/3. maddesi gereğince satışın durdurulması taleplerinin reddi kararını şikayet etmeleri üzerine aynı mahkemenin 13.8.2014 tarih ve 2014/1110-934 sayılı kararı ile şikayetin reddedildiği görülmektedir....
Bölge Adliye Mahkemesince incelenmesi istenilen kararın icra müdürlüğünce verilen "satışın durdurulması" kararı aleyhine yapılan şikayet üzerine verildiği ve istinaf yoluna başvurulabilecek kararlardan olmadığı, kesin nitelikte bulunduğu anlaşıldığından davalı vekilinin istinaf başvuru dilekçesinin İİK'nın 365/3. maddesi gereğince reddine dair aşağıdaki hüküm hukuka uygun bulunmuştur. HÜKÜM:Yukarıda açıklanan sebeplerle; Davacı vekilinin Adana 4. İcra Hukuk Mahkemesi'nin 23.06.2021 tarih 2021/285 esas 2021/483 karar sayılı kararına yönelik istinaf dilekçesinin İİK.'...
Somut olayda şikayet tarihinde henüz satış yapılmamış olduğundan, ihalenin feshi isteminin konusu yoktur. Kaldı ki şikayetçinin ihalenin feshine ilişkin bir talebi de yoktur. O halde mahkemece şikayetçinin satışın durdurulması talebi hakkında bir karar verilmesi gerekirken, HMK.nun 26.maddesine aykırılık teşkil eder biçimde talep de aşılmak suretiyle ihalenin feshi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ :Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK'nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 19.12.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Davacı tarafından kıymet takdirine ilişkin şikayet ile satışın durdurulması ve iptaline ilişkin karara yönelik istinaf başvurusunda bulunulmuş ise de icra mahkemesi kararlarından hangilerine karşı istinaf yoluna başvurulamayacağı İİK'nın 363/1. maddesinde açıklanmıştır. Kıymet takdirine ilişkin her türlü şikayet ile satışın durdurulması ve iptali hakkında verilen ilk derece mahkemesi kararları, İİK'nın 128/a ve 363/1 maddeleri gereğince niteliği itibariyle kesin olup, istinafı kabil değildir. Açıklanan nedenlerle, davacının meskeniyet şikayetine ilişkin istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1- b-1. bendi gereğince esastan reddine, davacının kıymet takdiri ile satışın durdurulması ve iptali istemine ilişkin şikayetleri yönünden istinaf başvurusunun usulden reddine karar vermek gerekmiştir....
GEREKÇE: Uyuşmazlık, İİK'nun 363/son maddesi hükmüne göre satışın durdurulması talebine ilişkindir. İcra Mahkemesi kararlarından hangilerine karşı istinaf yoluna başvurabileceği özel hükümlerle ayrıca hangi kararlara karşı istinaf yoluna başvurulamayacağı İİK'nun 363....
Şikayet tarihi olan 15/10/2014 tarihinde henüz ihale yapılmamış olup şikayet dilekçesinde satışın durdurulması ve iptali talebinde bulunulduğundan bu husustaki şikayet incelenip sonucuna göre karar verilmesi gerekirken şikayet tarihinden sonra 17/10/2015 tarihinde ihale yapılması sonrasında şikayetçinin talebinin dört adet taşınmaza yönelik ihalenin feshi olarak vasıflandırılıp şikayetin reddine, borçlular aleyhine %10 para cezasına karar verilmesi isabetsizdir. SONUÇ : Borçluların temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda (2) nolu bentte yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 21.04.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Satışın Durdurulması Yönünden Değerlendirme Satışın durdurulması ile ilgili icra mahkemesince verilen kararlar İİK'nın 363/1 hükmü gereğince istinaf yoluna tabi kararlardan olmadığından, davacının bu yöndeki istinaf başvurusunun HMK'nın 352/1- b hükmü gereğince usulden reddine karar vermek gerekmiştir. İhalenin Feshi Yönünden Değerlendirme Her şikayet, şikayet tarihindeki şartlara göre değerlendirildiğinden, şikayet tarihi itibariyle yapılmayan ihalenin feshinin istenmesi mümkün değildir (Yargıtay 12.HD 2016/21087 E, 2016/25718 K). Öte yandan menkul ihalelerinde de uygulanması gereken İİK'nın 134/2. maddesinde ihalenin feshini isteyebilecek ilgililer sınırlı olarak sayılmıştır. Bunlar satış isteyen alacaklı, borçlu ve pey sürmek sureti ile ihaleye iştirak edenlerdir (Yargıtay 12.HD 2016/31271 E, 2017/8732 K)....