WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Petrol Ürünleri...Ltd.Şti ve şikayetçi borçlu ... aleyhine ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı takip başlatıldığını, icra emrinin şikayetçi borçluya 29.11.2018 tarihinde, dava dışı borçlu şirkete ise 08.03.2019 tarihinde tebliğ edildiğini, alacaklı vekili tarafından bir yıllık satış isteme süresi geçmeden 17.06.2019 tarihinde taşınmazların satışının talep edildiği ve aynı sürede 1.000,00 TL satış avansının yatırıldığını, alacaklı vekili tarafından satış talebinin süresinde yapılması ve satış avansının yatırılması nedeniyle takibin düştüğünden bahsedilemeyeceğini, satış ilanının şikayetçi vekiline 02.01.2022 tarihinde tebliğ edildiğini, ihalenin feshini isteyen şikayetçinin kendisi dışındaki diğer ilgililere satış ilanının tebliğ edilmediği hususunu ileri süremeyeceğini, satış kararına uygun olarak gazete ilanının yapıldığını, ihaleye ilişkin şartname ve satış ilanının kıymet takdiri raporuna uygun olarak hazırlandığını, ihalenin elektronik ortamda usulüne uygun olarak ilan edildiğini...

    Değerlendirme Dava sıra cetvelinin iptali istemine ilişkin olup şikayet olunan sıra cetvelinde ilk sıra alacaklısının geçerli bir haczi olmadığı gerekçesi ile şikayetin kabulüne karar verilmiş ise de şikayet olunanın 01.08.2016 tarihinde koyulan hacze henüz satış süresi içerisinde 02.06.2017 tarihinde satış avansı olarak 500,00 TL para yatırıldığı, buna göre satış avansını yatıranın satış talebinde bulunmuş olduğu da kabul edilmesi gerektiği, bu durumda mahkemece şikayet olunan ...’nın alacaklı olduğu dosyada haczinin geçerli olduğunun kabulü gerektiği dikkate alınarak şikayetin reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir. VI. KARAR: Açıklanan sebeplerle; 1-Temyiz olunan Konya Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesinin 2022/905 Esas, 2022/1046 Karar ve 25.05.2022 tarihli kararının ortadan kaldırılmasına, 2-İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA, Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde şikayet olunan ...'...

      İhalenin feshini isteyen borçlunun, takip dosyasında yer alan satış ilanının tebliğ edildiği adrese yönelik olarak yurt dışında olduğunu ileri sürerek şikayette bulunduğu ve takip dosyasında kendisi tarafından kabul edilen bir adresinin de olmadığı anlaşılmış olup, bu durumda, yasanın aradığı anlamda ihalenin feshini isteyen borçludan yurt içinde adres bildirme şartı aranmalıdır. İhalenin feshi istemine ilişkin şikayet dilekçesinde, borçlunun yurt içi adresi bulunmamaktadır. Şikayet dilekçesi ekindeki vekaletnamede de borçlunun yurt dışı adresi belirtildiğine göre, mahkemece, İİK'nun 134/2. maddesindeki koşulu taşımayan şikayet dilekçesinin reddine karar verilmesi gerekirken, şikayetin esasının incelenerek, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz ise de, sonuçta istem reddedildiğinden karar sonucu itibari ile doğrudur....

        Bu durumda; ilk haciz tarihi ile satış talebi tarihi arasında geçen süreye, ihalede alıcı çıkmaması halinde, ihalenin düştüğü tarihten şikayetçinin tekrar satış istediği tarihe kadar geçen süre eklenerek, bu sürenin haciz tarihi itibariyle taşınmaz haczi için geçerli olan 2 yıllık süre içerisinde olması halinde haczin düştüğünden bahsedilemez. Somut olayda; ilk haciz tarihi 14.11.2011, ilk satış isteme tarihi 30.04.2012 ve alıcı çıkmayan ihale tarihinin ise 29.06.2012 olması dikkate alındığında, şikayetçinin 02.05.2013 tarihinde yeniden satış talep etmesi karşısında, ihale öncesi ve ihaleden sonra satış talep edilen tarihe göre şikayetçinin haczinin düştüğünden bahsedilemeyecektir. Bu husus göz ardı edilerek şikayetin reddine karar verilmesi doğru değildir. Sıra cetveline şikayet başvurularında şikayet nedeniyle hakları etkilenecek olan alacaklılara husumet yöneltilmesi gerekir....

          ŞİKAYET Şikayetçi ipotek borçlusu şikayet dilekçesinde; mükellefiyetler listesi hazırlanmadan satış yapılmasının usulsüz olduğunu, belediye hoparlör ilanının yapılmadığını, satış ilanının taraflara usulüne uygun tebliğ edilmediğini ve şikayete konu her iki taşınmazın da rayiç piyasa değerlerinin altındaki bedellere ihale edildiğini ileri sürerek tapunun 5 ve 6 parselinde kayıtlı taşınmaz ihalelerinin feshini talep etmiştir. II. CEVAP Şikayet edilen ihale alıcısı İlamet ... Ltd. Şti cevap dilekçesinde; mükellefiyetler listesinin hazırlanmamasının ihalenin feshi nedeni olmadığını, satış ilanının şikayetçiye usulüne uygun tebliğ edildiğini, kıymet takdir raporunun itirazsız kesinleşmesi nedeniyle şikayetçinin kıymete ilişkin itirazlarını ihalenin feshi aşamasında ileri süremeyeceğini belirterek şikayetin reddini istemiştir. III....

            Mahkemece şikayet olunan bankanın alacaklı olduğu takip dosyasından yapılan ödeme emri tebligatının Yasa’ya uygun olduğu, şikayet olunan ...'a ise sıra cetvelinde pay ayrılmadığı gerekçesiyle şikayetin reddine dair verilen karar, şikayetçi vekilinin temyiz itirazı üzerine Dairemizce şikayet olunan banka yönünden kararın onanmasına, şikayet olunan ... yönünden ise bozulmasına karar verilmiştir. Bu kez şikayetçi vekili kararın düzeltilmesini istemiştir. ...- ... ilamında belirtilen gerektirici sebeplere ve yapılan ödeme emri tebligatının usulüne uygun bulunmasına göre, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 440. maddesinde sayılan hallerden hiçbirisine uymayan ve aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan karar düzeltme istemlerinin reddi gerekmiştir. ...- ... ve İflâs Kanunu'nun 106. maddesine göre işlem tarihi itibariyle taşınmazlarda satış isteme süresi iki yıl olup, aynı Yasa’nın 110. maddesine göre bu süre içinde satış istenmemesi halinde haciz düşer. Şikayet olunanlardan........

              GEREKÇE: Başvuru; takip borçlusuna İİK 111/a maddesi gereğince rızaen satış yetkisi verilmesi yönündeki talebin reddine ilişkin icra dairesi kararının şikayet yolu ile iptali istemine ilişkindir....

              Takip dosyası incelendiğinde; alacaklı T4 tarafından borçlular T2 ve F-Elmed T6 ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı takip başlatıldığı, şikayet eden adına kayıtlı ihalenin feshi istemine konu taşınmazın 27/04/2021 tarihinde toplam 285.000,00 TL bedelle şikayet olunan bankaya alacağa mahsuben ihale ile satıldığı görülmüştür. Davacılar vekili, satış ilanının ve kıymet takdirinin usulsüz tebliğ edildiğinini belirtmiş ise de satış ilanının şikayet eden asilin bizzat kendisine 05/03/2021 tarihinde, şikayet eden vekiline ise e-tebligat yoluyla 28/02/2021 tarihinde, şikayet eden şirketin ise bizzat yetkilisine 03/03/2021 tarihinde usulüne uygun şekilde tebliğ edildiği, yine kıymet takdir raporunun da şikayet eden asile ve şikayet eden şirkete 18/12/2019 tarihinde usulüne uygun şekilde tebliğ edildiği görülmüştür....

              Şikayet olunan vekili şikayetçinin ihtiyati haczinin müvekkilin ihtiyati haczinden daha sonra kesinleştiğini, satış masrafları ayrıldıktan sonra ihale bedelinin paylaştırıldığını savunarak, şikayetin reddini istemiştir. Mahkemece; iddia, savunma, dosya kapsamına göre; satış masrafları mahsup edildikten sonra bakiye bedelin paylaşıma konu edildiği, şikayetçi ihtiyati haczinin şikayet olunan haczinden daha sonra kesinleştiği, İİK 100. madde gereğince iştirak koşulları oluşmadığı gerekçesiyle şikayetin reddine karar verilmiştir. Karara karşı şikayetçi vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 12....

                Satış ilanın 07.02.2020 tarihinde ihale tarihinden bir ay öncesinde yapılmış olduğu, ilanın yayınlandığı gazetenin tirajının gerekli şartları taşıdığı , ihale bedelinin taşınmazın muhammen değerinin yüzde ellisi ve satış masraflarından fazla olduğu ,ihalenin usul ve yasaya uygun olarak gerçekleştiği anlaşılmakla, mahkeme kararı usul ve yasaya uygun olmakla yerinde bulunmayan istinaf talebinin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur....

                UYAP Entegrasyonu