Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi ŞİKAYETÇİ : ŞİAKAYET OLUNANLAR : Taraflar arasındaki sıra cetveline şikayet davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı şikayetin kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde şikayet olunan ... vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -K A R A R- Şikayetçi vekili, dava dışı borçluya ait menkul malların satışından sonra düzenlenen sıra cetvelinde 1. sıradaki haczin süresinde satış istenmemesi ve satış ilanının yapılmaması nedeniyle düşmüş olduğunu ileri sürerek, sıra cetvelinin iptalini talep ve dava etmiştir. Şikayet olunan Vildan vekili, süresinde satış istendiğini, ancak satış talebinin dosyadan düşmüş veya çekilmiş olabileceği, satış masrafının yatırıldığını, gazete ilanının yetişmemesi nedeniyle yapılamadığını savunarak, şikayetin reddini istemiştir. Diğer şikayet olunan, cevap vermemiştir....

    DAVA Şikayetçi vekili şikayet dilekçesinde; borçluya ait aracın satıldığını, düzenlenen sıra cetvelinde rehin alacağından sonra kalan paranın şikayet olunan dosyasına ödendiğini, şikayet olunan adına haciz talebinde bulunan avukatın vekaleti ve yetki belgesi bulunmadığından, haciz talebinin geçersiz olduğunu, sıra cetvelinde şikayet olunana pay ayrılmaması gerektiğini ileri sürerek, sıra cetvelinin iptalini istemiştir. II. CEVAP Şikayet olunan vekili cevap dilekçesinde; yetki belgesinin ve haciz koyma talebini içeren evrak aslının dosyada mevcut olmadığını, bunların kasıtlı olarak dosyadan alındığını, şikayetin reddini istemiştir. III....

      Mahkemece, 05.08.2009 tarihinde alacaklı tarafından talep edilen satış talebinin süresi geçtikten sonra yapıldığı sonucuna varılarak şikayetin kabulüne karar verilmişse de mahkemenin gerekçesi dosya kapsamına uygun düşmemiştir. Zira mahkemece bu sonuca varılırken haciz tarihi 02.08.2007 olarak kabul edilmiştir. Oysa tapu kayıtları incelendiğinde haciz tarihinin 06.08.2007 tarihli olduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda avans yatırılarak satış talebinde bulunulan 05.08.2009 tarihinde iki yıllık süre henüz dolmamıştır. Mahkemece, ikinci satışın düşürüldüğü 11.05.2007 tarihi ile satış avansının yatırıldığı 05.08.2009 tarihi arasında İ.İ.K.'nun 106.maddesinde öngörülen iki yıllık sürenin dolduğu ve şikayet olunan alacaklının haczinin düştüğü gerekçesi ile şikayetin kabulüne karar verilmesi gerekirken, aynı sonuca yazılı gerekçelerle varılması isabetsiz ise de, sonucu itibariyle doğru olan kararın HUMK. nun 438/son maddesi gereğince değişik gerekçe ile onanması gerekmiştir....

        evrak üzerinde, icra dosyası celp edilip incelenmeden, şikayet dilekçesindeki iddiaların satışın durdurulmasını gerektirmediğini, iddiaların ihalenin feshi davasında ileri sürülebileceği belirtilerek, satış işleminin iptaline ilişkin şikayetin ve satışın durdurulması talebinin kesin olarak reddine karar verildiği ancak takibin iptali talebi yönünden bir karar verilmediği görülmektedir....

          Muhakemat Müdürlüğü'nce tebliğ tarihi olarak düzeltilmesini gerektiğini, şikayet olunanın bedeli paylaşıma konu araç üzerindeki haczinin düştüğünü, bu nedenle sıra cetvelinde vergi dairesine birinci sırada yer verilmesi gerektiğini, satış tarihinde müvekkili idarenin 24.982,49 TL vergi alacağı bulunduğunu, birinci sıra talebi kabul görmese bile 6183 sayılı Kanun'un 21. maddesi gereği satış tutarının garameten taksimi gerektiğini ileri sürerek, sıra cetvelinin iptalini talep etmiştir. Şikayet olunan vekili, şikayetçinin tebligatın usulsüz olduğu iddiasının hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, davanın esasa girilmeden zamanaşımından reddi gerektiğini, müvekkilinin haczinin bir yıllık süre içerisinde satış talep edilmesi ve avansın yatırılması nedeniyle ayakta olduğunu, satış bedelinin alacaklılar arasında garameten paylaştırılması nedeniyle sikayetçinin garame talebinin anlaşılamadığını savunarak, şikayetin reddini istemiştir....

            ya yapılan satış ilanı tebliğ işleminin usulsüzlüğü şikayeti yanında sair şikayet nedenlerini de belirterek 06.11.2013 tarihli taşınmaz ihalesinin feshini istediği, mahkemece ileri sürülen diğer fesih nedenleri hiç tartışılmayarak borçlu ...'ya satış ilanının usulsüz tebliğ edildiği gerekçesiyle şikayetin kabulüne dair verilen kararın, alacaklıların temyizi üzerine Dairemizin 08.12.2014 tarih, 2014/20319 E., 2014/28517 K. sayılı ilamı ile özetle; “tebligat usulsüzlüğünün bizzat muhatabı tarafından ileri sürülmesi gerektiği diğer ilgililerin bu tebligata ilişkin şikayet hakkı olmadığı diğer takip borçlusuna satış ilanının usulsüz tebliğ edildiğinden bahisle ihalenin feshine karar verilmesinin isabetsiz olduğu, ihalenin feshi talebinin reddine karar verilmesi” gerekçesiyle kararın bozulmasına karar verildiği anlaşılmıştır....

              Hukuk Dairesi tarafından şikayetçinin haciz tarihinin 17.12.2009 olduğu, 02.12.2011 tarihinde satış avansı yatırıldığı ancak satış talebinin dosyada bulunmadığı, sadece satış avansı yatırmasının yeterli olmadığı gerekçesiile şikayetin reddine karar verilmiştir. Karar, şikayetçi vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava sıra cetvelinin iptali istemine ilişkin olup şikayetçinin geçerli bir haczi olmadığı gerekçesi ile şikayetin reddine karar verilmiştir. Şikayetçi tarafından satış isteme süresi içerisinde 02.12.2011 tarihinde “satış avansı” adı altında 1.000,00 TL para yatırıldığı dosyaya ibraz edilen icra memurunun imzasını taşıyan makbuzda yatırılan paranın satış avansı olduğunun yazılı olduğu anlaşılmaktadır. Dairemiz’in 2015/4779 E., 2016/1585 K. sayılı ve 14.03.2016 Tarihli ilamında da belirtildiği üzere yatırlan paranın makbuzunda açıkça satış avansı yazdığına göre satış avansını yatıranın satış talebinde bulunmuş olduğu da kabul edilmelidir....

                Şikayet olunan vekili süresi içinde satış talebinde bulunduklarını ve konulan satışa arz şerhinin haczin düşmesini engelleyeceğini ileri sürerek şikayetin reddi gerektiğini savunmuştur. İcra Mahkemesince şikayet olunanın ihtiyati haczinin 15.10.2006 günü kesin hacze dönüştüğü, 5.5.2008 günü satışa esas olmak üzere kıymet takdiri istendiği ve bu nedenle haczin düşmediği gerekçesiyle şikayetin reddine karar verilmiş, hüküm şikayetçi vekili tarafından temyiz edilmiştir. İcra ve İflas Kanunu'nun 106 ve 110'uncu maddeleri uyarınca kesin haciz tarihinden itibaren 2 yıl içinde satış talebinde bulunulmazsa, haciz düşer. Satış talebinin bu konudaki iradeyi içermesi ve gerekli masrafın avans olarak yatırılması gerekir (İİK.m.59).İcra Mahkemesi'nce itibar edilen talep satış talebi olmayıp, kıymet takdirine ilişkindir ve dosya içinde satış masraf avans alındığına dair bir belge de bulunmamaktadır....

                  na İİK'nun 100. maddesi uyarınca müzekkere gönderildiği, ... cevabında, 77.000 TL kefaletten dolayı rehin şerhinin devam ettiğini, araç satışına muvafakati olmadığını bildirdiği, alacaklının satış talebi üzerine, icra müdürlüğünce, rehin alacaklısının satışa muvafakat etmediği gerekçesi ile satış talebinin reddi yönünde işlem tesis edildiği, alacaklının icra mahkemesine şikayet yolu ile başvurarak, satış talebinin reddine ilişkin memurluk işleminin iptalini talep ettiği, mahkemece şikayetin reddine karar verildiği anlaşılmaktadır. Rehin hakkı; bir alacağı temine yarayan, başkasına ait menkul mal veya hak üzerinde tesis edilen sınırlı bir ayni hak olup, alacaklıya, borçlulardan alacağını alamaması halinde, rehinli malın satış bedelinden alacağını tahsil yetkisi veren bir haktır. Rehin hakkı, sahibine, satışa muvafakat etmeme hakkı tanımaz....

                    Yukarıdaki açıklamalar doğrultusunda ilk derece mahkemesince verilen karar usul ve yasaya uygun olduğu, HMK'nun 355. maddesi uyarınca resen yapılan inceleme sonucunda kararda kamu düzenine aykırılık da bulunmadığı anlaşılmakla davacı vekilinin satış talebinin ve muhafaza talebinin reddi kararına karşı istinafının USULDEN, haciz talebinin reddi kararına karşı istinaf başvurusunun HMK'nun 353/1- b.1. maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE karar verilmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur....

                    UYAP Entegrasyonu