WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dairemizce yapılan değerlendirmede; Develi İcra Dairesi'nin 2009/268 Esas ile davalı alacaklı tarafından borçlu T5 aleyhine 07/04/2009 tarihinde kambiyo senetlerine mahsus ilamsız icra takibi başlatıldığı, borçluya ödeme emrinin tebliğ edildiği, takibin kesinleştiği takip borçlusu T5'un 16/02/2021 tarihinde vefat ettiği, alacaklı vekilinin talebi üzerine borçlunun mirasçıları olan davacılara borç muhtırasının düzenlenerek gönderildiği, davacılar tarafından takibin iptali istemiyle ilgili iş bu şikayeti yaptıkları anlaşılmıştır. Şikayetçiler murislerinin 16/02/2021 tarihinde ölümü üzerine 02/03/2021 tarihinde mirası red davası açtıkları, Ankara 11. Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 11/03/2021 tarih 2021/490 Esas 2021/489 Karar sayılı ilamı ile kayıtsız şartsız olarak TMK'nın 609 maddesi uyarınca mirasın gerçek reddinin tespitine karar verildiği, kararın 27/03/2021 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır....

Mahkemece; alacaklı tarafından borçlu aleyhine yapılan ilamsız takipte gönderilen ödeme emrinin tebliğ tarihinin düzeltilmesi kararı neticesinde icra takibinin durdurulmasına karar verilmiş olması öncesinde yapılan ödemelerin İİK 361 ve İİK 40/2 maddeleri kapsamında alacaklı tarafından borçluya geri ödenmesi sonucunu doğurmayacaktır. Yargıtay içtihatları uyarınca borçlu ödenen parayı ancak istirdat davası açarak alacaklıdan isteyebilecektir. Bu nedenle şikayet konusu İcra Müdürlüğünün 23/06/2020, 05/11/2020 tarihli kararlarında yapılan ödemelerin iadesi için alacaklıya muhtıra çıkarılmasına dair verilen kararlarda hukuka uyarlık görülmemiş olduğundan devamında bu paraların ödenme şekline ilişkin 30/11/2020 tarihli kararın tartışılmasına ise gerek görülmeyerek şikayetin kabulüne karar verilmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesindeki beyanlarını tekrarla birlikte aleyhlerine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilemeyeceğini beyanla kararın kaldırılmasını talep etmiştir....

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Şikayet KARAR Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Alacaklı vekili tarafından, kamulaştırma bedeli artırımı ilamına dayalı olarak yürütülen ilamlı takipte borçlu, icra dairesince yapılan bakiye borç hesabının ilama aykırı olduğunu ve alacağın zamanaşımına uğradığını bildirerek itirazda bulunmuş, mahkemece borçlunun icra emri tebliği tarihinden itibaren İİK.nun 33. maddesi gereğince yedi günlük yasal sürede bildirmediğinden bahisle, itirazlarını süre aşımından reddine karar verildiği görülmektedir. İİK.nun 33/2. maddesinde "icra emrinin tebliğinden sonraki devrede tahakkuk etmiş itfa, imhal ve zamanaşımına dayanan geri bırakma istekleri her zaman yapılabilir"....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki sıra cetveline şikayetin yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı şikayetin kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde şikayet olunanlar vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -K A R A R- Şikayetçi vekili, şikayet dışı borçluya ait taşınmazın satımı sonucu düzenlenen sıra cetvelinde, ilk sırada şikayet olunanlara ödeme yapılmış ise de, borç miktarı içinde borçlunun vadesi gelmemiş borçları bildirildiği gibi hacze konu alacak miktarının net olarak bildirilmediğini, ayrıca ... Vergi Dairesi'nin haciz tarihinin müvekkilinin haciz tarihinden sonra olması nedeniyle garameten paylaştırma yapılması gerektiğini ileri sürerek, sıra cetvelinin iptalini talep etmiştir. Şikayet olunanlar vekili, sıra cetvelinin usulüne uygun olduğunu savunarak, şikayetin reddini istemiştir....

      Öte yandan, icra müdürlüğünce yapılıp iptali istenen 25.06.2014 tarihli işlemle bakiye borcun 19.381,31 TL olarak hesaplandığı görülmektedir. Mahkemece şikayet konusu hesabın denetimi için yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucunda düzenlenen 14.10.2014 havale tarihli bilirkişi raporunda ise 13.10.2014 hesap tarihi itibarı ile 11.654,11 TL borç kaldığının belirtildiği görülmektedir. Sözkonusu raporda, 25.06.2014 tarihi itibarı ile dosya borcunun hesaplanması yerine, şikayet tarihinden sonraki 13.10.2014 tarihindeki borç miktarının hesaplanması doğru değildir. TBK’nun 100. maddesi uyarınca borçlunun faiz ve giderleri ödemede gecikmesi halinde kısmi ödemelerin öncelikle faizden düşülmesi gerekmekte olup aynı raporda takip tarihinden sonra yapılan kısmi ödemelerin asıl alacaktan mı yoksa faizden mi mahsup edildiği belirgin değildir....

        DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Tüm dosya kapsamı uyarınca; Şikayet,3. Kişiye gönderilen 13/12/2021 tarihli yedieminlik muhtırasının iptali istemine ilişkindir. Somut olayda, davacı 3. Kişiye 13/12/2021 tarihli yedieminlik muhtırasının gönderildiği anlaşılmakta ise de; 3. Kişiye yediemin olarak teslim edilen mahcuzlarla ilgili, 3. Kişi şirket tarafından açılan istihkak davasında, İnegöl İcra Hukuk Mahkemesinin 2020/108 esas - 2021/107 karar sayılı ilamı ile davanın reddine karar verildiği, ancak davacı 3. Kişinin istinaf başvurusu üzerine, Dairemizin 2022/1066 esas - 2023/48 karar sayılı ilamı ile, davacı 3. Kişinin istinaf başvurusunun kabulüne, istihkak davasının kabulü ile söz konusu hacizlerin kaldırılmasına dair kesin olarak karar verildiği anlaşılmakta olup, istinaf incelemesine konu iş bu şikayetin konusuz kaldığı aşikardır....

        DELİLLERİN TARTIŞILMASI, HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE: İdare mahkemesi kararına göre davacı hakkında borçlu olarak başlatılan ilamlı icra takibinde, davacıya icra dairesi tarafından gönderilen bakiye borç muhtırasına karşı şikayet istemidir. İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK'nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır. Mahkemece 24.12.2018 tarih ve 2016/327 Esas, 2018/483 Karar sayılı ilâmı ile davanın kısmen kabulü ile Van 1....

        Mahkemece, sigorta şirketinin sorumlu olduğu miktar hesaplandıktan sonra hakkında herhangi bir haciz işlemi uygulanmadan dosyaya sunulan teminat mektubunun yargılama sonunda paraya çevrildiği, tahsil harcı oranı ile harca esas alınan miktarın şikayet konusu İcra Müdürlüğü'nün karar tarihi itibariyle, 5.855,05 TL olduğu, bu miktar üzerinden borçluya bakiye borç müzekkeresi gönderilmesi gerektiği gerekçesiyle şikayetin kabulü ile İcra Müdürlüğü kararının kaldırılmasına karar verilmiş, hüküm borçlu vekilince temyiz edilmiştir. İİK'nun 15. maddesine göre; “İcra ve iflas harçlarını kanun tayin eder. Kanunda hilafı yazılı değilse, bütün harç ve masraflar borçluya ait olup neticede ayrıca hüküm ve takibe hacet kalmaksızın tahsil olunur.”...

          İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 20/12/2018 NUMARASI : 2018/590 ESAS - 2018/1098 KARAR DAVA KONUSU : Şikayet (İcra Memur Muamelesi) KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı İcra Hukuk Mahkemesince verilen karara karşı davacı borçlu vekili tarafından istinaf kanun yolu başvurusunda bulunulmakla; dosyadaki tüm kayıtlar okunup gereği düşünüldü; Davacı borçlu vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili hakkında başlatılan genel haciz yolu ile ilamsız takibe itiraz edilmesi üzerine, alacaklının Ankara 3.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/195 Esas 2016/293 Karar sayılı dosyasında itirazın iptali davası açtığını, 460.652,00 TL asıl alacak ile 21.798,15 TL işlemiş faiz yönünden itirazın iptaline karar verildiğini, alacaklının talebi üzerine müvekkiline 19/04/2018 tarihli ödeme muhtırasının tebliğ edildiğini, muhtırada belirlenen borç miktarının nasıl hesaplandığının anlaşılamadığını, müvekkili bankanın 696 sayılı KHK gereği tahsil harcından muaf olduğunu belirterek, muhtıranın 834.875,10...

          Karara karşı davacı vekili istinaf başvurusunda bulunarak; davanın açılmasına sebebiyet vermediklerinden ve davalı tarafın bu davanın açılmasına sebebiyet verdiğinden ve davada haksız çıkan taraf davalı olduğundan yargılama gideri ve vekalet ücretini ödemek durumunda olduğunu, ayrıca karara göre alacaklı vekilinin talebine göre ödenmesi gereken borç alacaklı vekiline ödendiğini, alacaklının kötü niyetli hareket ettiğini, alacaklının borcun eksik ödendiğini düşünmesi halinde ödemeyi aldığı tarih olan 27/01/2020 tarihinden hemen sonra bakiye borç muhtırası göndermesi gerektiğini, alacaklı tarafın ödemeleri kendine yapılıncaya kadar geçen sürede kendisine yapılan ödemelerin taksitler halinde olmasına hiçbir itirazda bulunmadığını, alacaklının son ödemeyi aldığı tarihten yaklaşık 2 yıl sonra kötü niyetli olarak itirazda bulunduğunu, yine davalı tarafın yapılacak kısmi ödemeleri faiz ve ferilerinden mahsup edileceğini beyan etmekte, diğer taraftan ise hiç ödeme yapılmamış gibi ilk defa 2021...

          UYAP Entegrasyonu