Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu icra takibinin 10.09.2021 tarihinde başlatıldığını, ödemenin takip tarihinden sonra yapıldığını, yapılan ödemenin eksik olduğunu, davacının bakiye borcunun bulunduğunu ve bakiye borç muhtırası tebliğ edildiğini, bu nedenlerle haksız ve mesnetsiz davanın reddine, alacağın %20 sinden aşağı olmamak üzere davacı aleyhine kötüniyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep emiştir. İzmir 3. İcra Hukuk Mahkemesince yapılan yargılama sonunda; davanın reddine karar verilmiştir....

Davalı vekili bakiye borç hakkında dava açılması gerekirken takibin tamamı üzerinden dava açılmasının yasaya aykırı olduğu, kömürlerin 02/11/2017 tarihinde teslim edildiğinden sözleşmede belirlenen süre beklendikten sonra takip yapıldığı ve davacı lehine tazminata hükmedilmesinin yasaya aykırı olduğu ileri sürülmüştür. Somut olayda, icra takibi yapıldıktan sonra davacı kurumun asıl alacak tutarını davalı alacaklının banka hesabına ödediği ve alacaklı vekilinin de bu tahsilatı icra dosyasına bildirdiği ve sonrasında da davacı kuruma bakiye borç muhtırasının tebliğ edildiğinde uyuşmazlık bulunmamaktadır. Buna göre, davalı/alacaklının kabulünde olan ve taraflar arasında uyuşmazlık konusu olmayan asıl alacaklar bakımından davacı/borçlunun menfi tespit isteminde bulunmasında hukuki yararı yoktur. (Yargıtay 11....

Davalı vekili bakiye borç hakkında dava açılması gerekirken takibin tamamı üzerinden dava açılmasının yasaya aykırı olduğu, kömürlerin 02/11/2017 tarihinde teslim edildiğinden sözleşmede belirlenen süre beklendikten sonra takip yapıldığı ve davacı lehine tazminata hükmedilmesinin yasaya aykırı olduğu ileri sürülmüştür. Somut olayda, icra takibi yapıldıktan sonra davacı kurumun asıl alacak tutarını davalı alacaklının banka hesabına ödediği ve alacaklı vekilinin de bu tahsilatı icra dosyasına bildirdiği ve sonrasında da davacı kuruma bakiye borç muhtırasının tebliğ edildiğinde uyuşmazlık bulunmamaktadır. Buna göre, davalı/alacaklının kabulünde olan ve taraflar arasında uyuşmazlık konusu olmayan asıl alacaklar bakımından davacı/borçlunun menfi tespit isteminde bulunmasında hukuki yararı yoktur. (Yargıtay 11....

Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, tahliye muhtırasının kiracıya 05/01/2022 tarihinde tebliğ edildiği, kiracı Hüseyin Filiz tarafından 07/01/2022 tarihinde "İzmir Sulh Hukuk Hakimliği'ne hitaben İzmir 5. Sulh Hukuk Mahkemesi Satış Memurluğu'nun 2020/17 ortaklığın giderilmesi satış dosyasında gönderilen tahliye muhtırasının iptaline, muhtıranın tedbiren durdurulmasına dair dava dilekçesidir." açıklaması ile sunmuş olduğu dilekçenin tevzi ön büro tarafından dava dilekçesi olarak değil satış dosyasına istinaden alınmış olduğu, İzmir 5....

İş Mahkemesi'nin 25/12/2018 tarih, 2018/329 Esas ve 2018/1158 sayılı kararında belirtilen alacak kalemleri dikkate alınarak, takip tarihi olan 04/01/2018 ve 28/03/2019 tarihi baz alınarak dosya kapak hesabı yapılmış (dosya hesap raporu dosya içerisinde bulunmaktadır) ve bu hesaba göre dosyaya daha önce yatırılan paralar düşüldükten sonra 213,98 TL bakiye borç kaldığı ve borçlu tarafından 08/04/2019 tarihinde 220,00 TL bakiye borcun ödendiği; dosyadaki paralar ödendikten sonra 18/07/2018 tarihinde dosyamız infazen kapatıldığı bildirilmiştir. Mahkememizce dosya kapak hesabı yönünden bilirkişiye tevdi edilmiş olup; bilirkişinin hüküm kurmaya elverişli raporunda bakiye borç miktarının ödemeler düştükten sonra 472,04 TL olduğu hesaplanmış ve itiraz doğrultusunda ek rapor alınmıştır Takibe dayanak ilamın icrası devam ederken hüküm bozulmuş ise bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda takip konusu alacak miktarı yeniden belirlenir....

İcra Müdürlüğü'nün 2011/1692 Esas sayılı dosyası ile ilamlı icra takibi başlatıldığını, 20/02/2015 tarihli hesap tablosu ile bakiye borç miktarının hesaplandığını, 31/03/2015 tarihinde İcra Müdürlüğüne yazılı beyanda bulunularak 20/02/2015 tarihli hesap özetinde belirtilen işlemiş faiz kısmının açıklanması, faiz hesabında hangi oranlara göre hesaplama yapıldığının müvekkili Kurum tarafından ödenmiş olan yasal kesintiler tutarının da dosya hesabından mahsubunun talep edildiğini, İcra Müdürlüğünce taleplerinin reddolunduğunu belirterek ret kararının kaldırılmasını, bakiye faiz borcunun ne kadar olduğunun tespitini, yasal kesintilerin borçtan mahsubunu talep etmiştir. Mahkemece, şikayetin süreden reddine karar verilmiş, hüküm borçlu vekilince temyiz edilmiştir....

    Bakiye borç hesabı işlemi sırasında uygulanan faiz oranının, takipte kesinleşen faiz oranına ve yasalara aykırılığı, ancak icra müdürlüğünce dosya hesabı yapılması halinde şikayete konu edilebilecek ve mahkemece denetlenebilecektir....

      Davalı alacaklılar vekili cevap dilekçesinde özetle; borçlu Belediyeye mal bildirim muhtırasının tebliğ edildiğini, süresi içinde mal beyanında bulunduğunu, haczedilemez haklara ilişkin haciz talebinde bulunulmadığını belirterek şikayetin reddine karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesi tarafından; icra dosyasında yapılan tahsilatların Ankara 12. İcra Hukuk Mahkemesinin 30/09/2015 tarihli ve 2015/1009 Esas 2015/904 Karar sayılı kararına istinaden borçlu T1sine Hazinece satışı yapılan taşınmazlardaki belediye hissesinden Defterdarlık Muhasebe Müdürlüğüne gönderilen haciz müzekkeresine istinaden yapıldığı, tahsilatların şikayet konusu haciz işlemleri ile doğrudan bir bağlantısının olmadığı, kaldı ki icra dosyasına şikayet konusu haciz talepleri nedeniyle yapılmış bir tahsilatın da bulunmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir....

      İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; bilindiği üzere İİK m. 16 gereğince memur işlemlerine karşı şikayet bu işlemin öğrenildiği tarihten itibaren 7 gün içerisinde yapılabildiğini, söz konusu hüküm emredici nitelikte olup işin esasına girilmeden evvel mahkemelerce re'sen göz önüne alınarak inceleneceğini, somut olayda, davacı şirkete 23.10.2019 tarihinde maaş haczi müzekkeresi, 17.03.2020 tarihinde maaş haczi tekid müzekkeresi ve 22.10.2020 tarihinde ise borç muhtırası tebliğ edildiğini, davacı şirkete 22.10.2002 tarihinde tebliğ edilen borç muhtırasının ikinci paragrafında "Müdürlüğümüzün yukarıda numarası yazılı dosyasına olan borç bakiyeniz yukarıda gösterilmiştir....

      İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 16/02/2021 NUMARASI : 2020/810 ESAS- 2021/338 KARAR DAVA KONUSU : ŞİKAYET (İCRA MEMUR MUAMELESİ) KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili bankanın 18.04.2018 düzenleme ve 01.11.2018 vade tarihli 10.000.000 TL tutarlı 1 adet senedin yetkili hamili olduğunu, ödeme yapılmaması üzerine İstanbul 6. İcra Müdürlüğü'nün 2020/4705 Esas sayılı dosyasından takip başlatıldığını,borçlu ile aralarında yapacakları borç ödeme taahhüdünün icra müdürlüğünce damga vergisi alınmaksızın onaylanması taleplerinin icra müdürlüğünün 05.10.2020 tarihli karar tensip tutanağı ile akdedilecek olan borç ödeme taahhüdünün damga vergisine tabi bulunduğundan taleplerinin reddine yönelik karar verildiğini, kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu beyanla borç ödeme taahhüdünün damga vergisi alınmaksızın Müdürlükçe onaylanmasına karar verilmesini talep etmiştir....

      UYAP Entegrasyonu