İcra Müdürlüğü'ne teslimi ile haciz işlemlerinin kaldığı yerden devamına karar verildiği, mahkeme kararının 13.02.2015 tarihinde kesinleştiği, alacaklının 04.02.2016 tarihinde icra müdürlüğüne başvurarak, borçlu ... ve vekiline muhtıra çıkarılmasını talep ettiği, icra müdürlüğünce de şikayet konusu 08.02.2016 tarihli muhtıranın borçlu ... ve vekili Av. ... adına düzenlendiği anlaşılmaktadır. Yukarıda açıklandığı üzere iş makinesinin icra dosyasına teslimi için 3. kişi ... İşletmeciliği Tur. Tic. Ltd. Şti.'ne muhtıra gönderilmesi gerekmekte olup, mahkemece, şikayet konusu muhtıranın, ... İşletmeciliği Tur. Tic. Ltd. Şti. adına düzenlenmemesi nedeniyle şikayetin kabulüne karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile şikayetin kabulü doğru değil ise de, sonuçta şikayetin kabulüne karar verildiğinden sonucu doğru mahkeme kararının onanması gerekmiştir. SONUÇ: Alacaklının temyiz itirazlarının reddi ile sonucu doğru mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK.'...
Borçlunun 06.05.2019 tarihli dosya hesabına şikayet hakkı baki olup mahkemece bu hesaba yönelik borçlunun şikayeti olmadan inceleme yaparak hesabın düzeltilmesine karar verilmesi mümkün değildir. Kabule göre de ; şikayet tarihinden sonra düzenlenen dosya hesabında bakiye borç miktarı 1.267.783,84 TL olup, ilk derece mahkemesince hükme esas alınan 02/10/2020 tarihli bilirkişi raporuna itibarla toplam borç miktarının 1.278.952,18 TL olacak şekilde tespitine karar verildiği görülmektedir. Buna göre, başvuru yapan borçlunun aleyhine olacak şekilde, icra müdürlüğünce hesaplanan borç miktarının hükme esas alınan bilirkişi raporunda belirlenen miktardan düşük olduğu nazara alınmaksızın bu miktarın üzerine çıkılmak suretiyle karar verilmesi de doğru görülmemiştir....
Dava, icra müdürlüğünce yapılan kapak hesabına itiraza ilişkin olup, Mahkemece iki ayrı bilirkişiden bakiye borç miktarının belirlenmesi hususunda rapor alınmış, rapora itiraz üzerine ve raporlardaki çelişkinin giderilmesi için hesap bilirkişisi Aydemir Demirci'den rapor alınmış ve 17.12.2020 tarihli bu rapor hükme dayanak kılınarak şikayet reddetmiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Tüm dosya kapsamına göre; davacı kurum aleyhine başlatılan takiple ilgili olarak alacaklı tarafın talebi üzerine icra müdürlüğünce 05/07/2021 tarihi itibariyle dosya hesabı yapılarak 05/07/2021 tarihli 172.362,04- TL bakiye borcun ödenmesi için muhtıra düzenlendiği, takip borçlusu kurum vekilinin söz konusu muhtıranın iptali için şikayette bulunduğu, icra müdürlüğünce 14/07/2021 tarihinde yeni bir dosya hesabı yaparak toplam 112.335,73- TL bakiye borç muhtırası düzenlediği, takip borçlusu tarafın aynı şikayet nedenleri ile 14/07/2021 tarihli muhtıranın iptali için İstanbul 4....
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, tahliye muhtırasının kiracıya 05/01/2022 tarihinde tebliğ edildiği, kiracı Hüseyin Filiz tarafından 07/01/2022 tarihinde "İzmir Sulh Hukuk Hakimliği'ne hitaben İzmir 5. Sulh Hukuk Mahkemesi Satış Memurluğu'nun 2020/17 ortaklığın giderilmesi satış dosyasında gönderilen tahliye muhtırasının iptaline, muhtıranın tedbiren durdurulmasına dair dava dilekçesidir." açıklaması ile sunmuş olduğu dilekçenin tevzi ön büro tarafından dava dilekçesi olarak değil satış dosyasına istinaden alınmış olduğu, İzmir 5....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki şikayet davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde şikayet olunan iflas idaresi temsilcisince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -K A R A R- Şikayetçi vekili, ... .... ... Vergi Dairesi’nin müflis davalıya ait araçların motorlu taşıt vergisinden kaynaklanan alacağının iflas masasına kaydı için yapılan başvurunun, taşıtların fiilen masada bulunmadığı , trafikten men için yazı yazıldığı ve vergi borcunun masa borcu kapsamında olmadığı, araçların satışı halinde öncelikli olarak ödeneceği,bakiye bir borç kaldığında ise müflise ait başka malların satış bedelinden ve 4. sırada karşılanacağından reddedildiğini bildirerek, 25.429,92 TL motorlu taşıtlar vergisi alacağının masa borcu olarak masaya kaydına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu icra takibinin 10.09.2021 tarihinde başlatıldığını, ödemenin takip tarihinden sonra yapıldığını, yapılan ödemenin eksik olduğunu, davacının bakiye borcunun bulunduğunu ve bakiye borç muhtırası tebliğ edildiğini, bu nedenlerle haksız ve mesnetsiz davanın reddine, alacağın %20 sinden aşağı olmamak üzere davacı aleyhine kötüniyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep emiştir. İzmir 3. İcra Hukuk Mahkemesince yapılan yargılama sonunda; davanın reddine karar verilmiştir....
Davalı vekili bakiye borç hakkında dava açılması gerekirken takibin tamamı üzerinden dava açılmasının yasaya aykırı olduğu, kömürlerin 02/11/2017 tarihinde teslim edildiğinden sözleşmede belirlenen süre beklendikten sonra takip yapıldığı ve davacı lehine tazminata hükmedilmesinin yasaya aykırı olduğu ileri sürülmüştür. Somut olayda, icra takibi yapıldıktan sonra davacı kurumun asıl alacak tutarını davalı alacaklının banka hesabına ödediği ve alacaklı vekilinin de bu tahsilatı icra dosyasına bildirdiği ve sonrasında da davacı kuruma bakiye borç muhtırasının tebliğ edildiğinde uyuşmazlık bulunmamaktadır. Buna göre, davalı/alacaklının kabulünde olan ve taraflar arasında uyuşmazlık konusu olmayan asıl alacaklar bakımından davacı/borçlunun menfi tespit isteminde bulunmasında hukuki yararı yoktur. (Yargıtay 11....
Davalı vekili bakiye borç hakkında dava açılması gerekirken takibin tamamı üzerinden dava açılmasının yasaya aykırı olduğu, kömürlerin 02/11/2017 tarihinde teslim edildiğinden sözleşmede belirlenen süre beklendikten sonra takip yapıldığı ve davacı lehine tazminata hükmedilmesinin yasaya aykırı olduğu ileri sürülmüştür. Somut olayda, icra takibi yapıldıktan sonra davacı kurumun asıl alacak tutarını davalı alacaklının banka hesabına ödediği ve alacaklı vekilinin de bu tahsilatı icra dosyasına bildirdiği ve sonrasında da davacı kuruma bakiye borç muhtırasının tebliğ edildiğinde uyuşmazlık bulunmamaktadır. Buna göre, davalı/alacaklının kabulünde olan ve taraflar arasında uyuşmazlık konusu olmayan asıl alacaklar bakımından davacı/borçlunun menfi tespit isteminde bulunmasında hukuki yararı yoktur. (Yargıtay 11....
Şikayete konu kapak hesabında bakiye borç miktarı olan 2.615,56- TL uyuşmazlık miktarı olup, bu miktar 18.710- TL'yi geçmediğinden davacının istinaf başvurusunun usulden reddine karar vermek gerekmiştir. Davacının taşkın haciz şikayeti yönünden yapılan incelemede: Taşkın haciz şikayeti yönünden ise; icra mahkemesi kararlarından hangilerine karşı istinaf yoluna başvurulamayacağı İİK'nın 363/1. maddesinde açıklanmıştır. Davacının icra mahkemesine başvurusu, İİK'nın 85. maddesinin uygulanma biçiminden kaynaklanan taşkın hacizlerin kaldırılmasına ilişkin şikayet olup, ilk derece mahkemesince şikayet hakkında verilen karar kanunen kesin kararlardandır. Bu nedenle davacının aşkın haciz şikayetine yönelik istinaf başvurusunun da usulden reddine karar vermek gerekmiştir....