Bir diğer deyişle genel haciz yolu ile ilamsız takipte borçluya ödeme emri tebliğ edilmeden itiraz süreleri başlamaz. Öte yandan 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 11 ve Tebligat Kanunu'nun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 18. maddeleri gereğince vekil ile takip edilen işlerde, tebligatın vekile yapılması zorunludur. Somut olayda takip başlatıldıktan sonra ve fakat ödeme emri tebliğe çıkarılmadan borçlu vekilinin takip dosyasına vekaletname sunduğu anlaşıldığına göre yukarıda açıklanan maddeler gereğince, icra müdürlüğünce düzenlenen ödeme emrinin vekile tebliği gerekir. Emredici nitelikteki bu düzenlemelerden kaynaklanan yasal zorunluluğa aykırı olarak, vekili varken asile gönderilen ödeme emri tebligatı yok hükmündedir. Bu husus kanunun emredici hükümlerine aykırılık niteliğindedir. Bu nedenle her kadar davacı taraf usulsüz tebliğ şikayetinde bu hususu dile getirmese de kamu düzenine aykırı olan bu durum mahkemece re'sen gözönünde bulundurulmalıdır....
Bir diğer deyişle genel haciz yolu ile ilamsız takipte borçluya ödeme emri tebliğ edilmeden itiraz süreleri başlamaz. Öte yandan 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 11 ve Tebligat Kanunu'nun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 18. maddeleri gereğince vekil ile takip edilen işlerde, tebligatın vekile yapılması zorunludur. Somut olayda takip başlatıldıktan sonra ve fakat ödeme emri tebliğe çıkarılmadan borçlu vekilinin takip dosyasına vekaletname sunduğu anlaşıldığına göre yukarıda açıklanan maddeler gereğince, icra müdürlüğünce düzenlenen ödeme emrinin vekile tebliği gerekir. Emredici nitelikteki bu düzenlemelerden kaynaklanan yasal zorunluluğa aykırı olarak, vekili varken asile gönderilen ödeme emri tebligatı yok hükmündedir. Bu husus kanunun emredici hükümlerine aykırılık niteliğindedir. Bu nedenle her kadar davacı taraf usulsüz tebliğ şikayetinde bu hususu dile getirmese de kamu düzenine aykırı olan bu durum mahkemece re'sen gözönünde bulundurulmalıdır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının onanmasını mutazammın 24.09.2014 tarih ve 2014/18056-22345 Karar sayılı daire ilamının müddeti içinde tashihen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından genel haciz yolu ile ilamsız icra takibine başlandığı, borçlunun ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğunu ileri sürerek tebligat işleminin iptalini istemi ile icra mahkemesine başvurduğu anlaşılmıştır. Ödeme emri tebliğ işleminin usulsüzlüğü iddiasının yasal dayanağı İİK. nun 16.maddesi olup, bu yöndeki şikayet, aynı maddenin 1.fıkrası uyarınca usulsüz tebliğ işleminin öğrenildiği tarihten itibaren 7 günlük sürede yapılmalıdır....
Davanın İİK uyarınca açılan kiralananın tahliyesi davası olduğu, Niksar İcra Müdürlüğü'nün 2021/149 sayılı takip dosyasından borçlu davalıya gönderilen ihtarlı ödeme emrinin davalı tüzel kişi olmasına rağmen bizzat kendisine tebliğ şerhi ile 28/06/21 tarihinde tebliğ edildiği, mazbatada yalnızca imza bulunduğu, tebligatı kimin aldığının mazbatadan anlaşılamadığı bu haliyle tüzel kişiye yapılan tebligatın gerçek kişi gibi bizzat kendisine şerhi ile yapılması ve tebligatı alan kişinin isim ve soy isminin yazılı olmadığı gözetilerek tebligatın Tebligat Kanununun 12- 13 maddeleri uyarınca usulsüz olduğu belirtilerek davanın reddine karar verilmiştir ancak, borçluya gönderilen 13 örnek ihtarlı ödeme emri bizzat ilginin imzasına tebliğ edilmiştir. Ödeme emri usule uygun tebliğ edilmemiş olsa bile şikayet yoluyla ödeme emri tebliğinin usulsüz olduğunu davalı şikayet yoluyla düzelttirmediği sürece icra mahkemesi ödeme emrinin tebliğindeki usulsüzlüğü kendiliğinden nazara alamaz....
ne çıkarılan örnek no: 10 ödeme emri tebligatının şirket adına ''adreste tebligat almaya yetkili olduğunu beyan eden yetkili çalışanına'' şerhi ile ...isimli şahısa 06.06.2014 tarihinde tebliğ edildiği, aval veren şirket vekilinin, 08.07.2014 tarihinde yaptığı başvuruda, itirazları ile birlikte ödeme emri tebliğ işleminin usulsüzlüğü şikayetinde bulunduğu, mahkemece; şikayet ve itirazların reddine karar verildiği anlaşılmıştır. 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun "Hükmi şahıslara ve ticarethanelere tebligat" başılıklı 12. maddesinde; "Hükmi şahıslara tebliğ, salahiyetli mümessillerine, bunla birden ziyade ise, yalnız birine yapılır. Bir ticarethanenin muamalelerinden doğan ihtilaflarda, ticari mümessile yapılan tebliğ muteberdir."...
Bu şerh hususunun yerine getirilmemesi tebligatı usulsüz kılar. Somut olayda borçlu ... adına çıkartılan ödeme emri “... Kağıthane/İstanbul” adresinde, aynı adreste daimi çalışan oğlu... imzasına” şerhi ile tebliğ edilmiş olup; borçlu ... adlı muhatabın tebliğ esnasında tebligat adresinde bulunup bulunmadığı araştırılmadan daimi işçisi sıfatıyla oğlu...'a tebliğ edilmiştir. Söz konusu tebligat bu hali ile 7201 Sayılı Kanunun 17. maddesi ile Yönetmeliğin 26/2 maddesine aykırı olup tebligat usulsüzlüğü şikayetinin reddi isabetsizdir. O halde mahkemece, borçlu ...'a çıkarılan tebligatın usulsüzlüğü şikayetinin açıklanan nedenlerle kabulü ile Tebligat Kanunu 32. madde uyarınca tebliğ tarihinin bildirilen öğrenme tarihi olarak düzeltilmesine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde şikayetin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir....
Bu şerh hususunun yerine getirilmemesi tebligatı usulsüz kılar. Somut olayda borçlu ... adına çıkartılan ödeme emri “... Kağıthane/İstanbul” adresinde, aynı adreste daimi çalışan oğlu... imzasına” şerhi ile tebliğ edilmiş olup; borçlu ... adlı muhatabın tebliğ esnasında tebligat adresinde bulunup bulunmadığı araştırılmadan daimi işçisi sıfatıyla oğlu...'a tebliğ edilmiştir. Söz konusu tebligat bu hali ile 7201 Sayılı Kanunun 17. maddesi ile Yönetmeliğin 26/2 maddesine aykırı olup tebligat usulsüzlüğü şikayetinin reddi isabetsizdir. O halde mahkemece, borçlu ...'a çıkarılan tebligatın usulsüzlüğü şikayetinin açıklanan nedenlerle kabulü ile Tebligat Kanunu 32. madde uyarınca tebliğ tarihinin bildirilen öğrenme tarihi olarak düzeltilmesine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde şikayetin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir....
Tebliğ tarihi itibariyle yürürlükte olan Tebligat Yönetmeliği'nin 21. maddesinde ise, tüzel kişi adına tebligatı kabul edecek kişi herhangi bir sebeple mutad iş saatlerinde bulunmadığı veya o sırada evrakı bizzat alamayacak durumda olduğu takdirde tebliğin, orada hazır bulunan memur veya müstahdemlerinden birine yapılacağı, kendisine tebliğ yapılacak memur veya müstahdemin tüzel kişinin o yerdeki teşkilatı veya personeli içinde vazife itibariyle tüzel kişinin yetkilisinden sonra gelen kimse veya evrak müdürü gibi esasen bu kabil işlerle vazifelendirilmiş biri olması lazım geldiği, bunların da bulunmadığı tebliğ mazbatasında tespit edilmek şartıyla, o yerdeki diğer memur veya müstahdemlerinden birine yapılacağı hüküm altına alınmıştır. Somut olayda, şikayetçi borçlu şirkete çıkartılan ödeme emri tebligatı, 13.03.2014 günü, "işyerinde yetkili bulunmadığından adreste hazır ... imzasına teslim edilmiştir." şerhi ile tebliğ edilmiş ise de; borçlunun şikayet dilekçesinde; tebligatı alan ...'...
Bu nedenle ancak, ceza yargılaması dosyasının ödeme emrinin tebliğinden sonraki aşamalarında, borçlunun takipte yapılan tebliğ işleminden haberdar olduğunu kanıtlayan bir yazılı belge ile usulsüzlüğünü ileri sürdüğü ödeme emrinden daha önce haberdar olduğu sonucuna varılabilir. İncelenen ceza dava dosyası içeriğinden; borçuya şikayet dilekçesi ile birlikte gönderilen duruşma günü davetiyelerinin bila tebliğ iade edildiği, borçlu vekiline, takip dosyası bilgilerinin yazılı olduğu şikayet dilekçesinin tebliğ edilmemiş olduğu, sanık vekili olarak Av. Cansel Işık 11/12/2018 tarihli duruşmaya katılmış ise de, duruşmada şikayet dilekçesi okunmadığı, kendisine de tebliğ edilmediği, ancak davacı/borçulunun ödeme emri tebliğinden sonra 26/02/2019 tarihinde vekili Av....
Dava ve takip dosyası içeriğine, dosyadaki yazılara göre; Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde müvekkiline ödeme emri tebliğinin usulsüz olduğu iddiasıyla ödeme emri tebliğ tarihinin düzeltilmesinin talep edildiği, ayrıca icra müdürlüğüne yaptıkları itirazın reddine ilişkin kararın iptaliyle birlikte konulan hacizlerin kaldırılmasının ve müvekkili lehine tazminata hükmedilmesinin de talep edildiği, ilk derece mahkemesince sadece usulsüz tebligat şikayeti yönünden değerlendirme yapılıp karar verildiği, diğer taleplerle ilgili değerlendirme yapılmadığı, bu taleplerle ilgili hüküm kurulmadığı, yine usulsüz tebligatla ilgili şikayet değerlendirilirken davacının ödeme emri tebliğ tarihindeki mernis adresine göre değerlendirme yapılması gerekirken, güncel mernis adresine göre değerlendirme yapıldığı, ayrıca ödeme emri tebligatı aynı konutta oturan davacının babasına tebliğ edilmiş olması sebebiyle ve davacı tarafça da davacı borçlunun babasıyla aynı konutta birlikte ikamet etmediği...