Satış ilanı tebligatı kesinleştiğinden ödeme emri ve kıymet taktiri tebligatı usulsüz olsa bile borçlu en geç satış ilanı tebligatı ile kıymet taktirini öğrenmiş olduğundan ve satış ilanı tebliğ tarihi olan 02/01/2019 tarihinden itibaren de, borca ve kıymet taktirine yasada belirtildiği üzere 7 gün içinde itiraz etmediğinden bu husus ihalenin feshi olarak kabul edilemez. - Aynı kabule göre satış ilanı tebligatı usulsüzlüğü ileri sürülmediğinden, KDV oranı ile ilgili iddia ve diğer satışa hazırlık işlemlerine yönelik iddiaların şikayet konusu yapılmamış olması nedeniyle ihalenin feshi sebebi olarak ileri sürülemez. - İİK'nun 129. maddesinde, arttırma bedelinin, malın tahmin edilen kıymetinin yüzde ellisini bulması ve satış isteyenin alacağına rüçhanı olan diğer alacaklar o malla temin edilmişse bu suretle rüçhanı olan alacakların mecmuundan fazla olması ve bundan başka paraya çevirme ve paraların paylaştırılması masraflarını aşması gerektiği düzenlemesi yer almaktadır....
Ödeme emrinin iptali talebi yönünden yapılan incelemede; Ödeme emri tebliğinin usulsüzlüğüne ilişkin şikayete dair hiçbir karar verilmediği ileri sürülmüş ise de, mahkemece talepler hakkında ayrı ayrı hüküm kurulmaksızın davanın süre yönünden reddine karar verildiği görüldüğünden, gerek ödeme emrinin iptali, gerekse meskeniyet şikayetine dayalı olarak haczin kaldırılması talebi yönünden davanın süre aşımı nedeniyle reddine karar verildiğinin kabulü gerekmektedir. Bu nedenle ödeme emrinin iptali talebi yönünden hiçbir karar verilmediğine yönelik istinaf başvurusunun yerinde olmadığı görülmüştür. Davacı tarafça her ne kadar ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğu ileri sürülerek ödeme emrinin iptali talep edilmiş ise de, davacının İİK'nın 103 maddesi uyarınca gönderilen davet kağıdı ile takipten haberdar olduğu açıktır. Davacı tarafça buna ilişkin tebligatın usulsüzlüğü de ileri sürülmemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklı tarafından genel haciz yolu ile ilamsız icra takibine başlandığı ve borçluya örnek 7 nolu ödeme emri tebliğ edildiği, borçlunun icra mahkemesine başvurusunda, meskeniyet şikayeti ile birlikte 103 davetiyesinin kendisine tebliğ olunmadığını, tebligatı eşinin aldığını ancak kendisine vermediğini iddia etmiş ancak mahkemece davanın süre yönünden reddine karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla icra takibine başlandığı, örnek 10 numaralı ödeme emrinin 05.11.2009 tarihinde borçluya tebliği üzerine borçlu icra mahkemesine başvurusunda, ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz1üğünü ileri sürerek, ödeme emri tebligatının ve ödeme emrinin iptali ile yapılan haciz ve icra işlemlerinin kaldırılmasını talep etmektedir. Borçlu şirkete ödeme emri tebliğ işleminin 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun 21. maddesine göre yapıldığı görülmektedir....
Şikayet konusu ödeme emri tebligatı, tebliğ memurunun ad ve soyadını içermediğinden, usulsüzdür. 7201 Sayılı Kanun'un 32. maddesi gereğince tebligatın usulsüz olması halinde muhatabı tebliğden haberdar olmuş ise muteber sayılır. Muhatabın beyan ettiği tarih tebliğ tarihi olarak kabul edilir. Her ne kadar Dairemiz bozma kararında; borçlu tarafından 05.03.2012 tarihinde dosya borcunun ödenerek infaz edilmesi sebebiyle borçlunun 05.03.2012 tarihinde takibi ve usulsüz tebliğ işlemini öğrendiği belirtilmiş ise de; anılan ödemenin borçlu veya vekilince yapılmadığı, borçlunun banka hesabına haciz konulması sonucu, banka hesabından tahsil edildiği, bu itibarla bu ödemenin borçlunun takibi ve tebligatı öğrendiği anlamına gelmeyeceği anlaşılmıştır. Bu sebeple borçlunun karar düzeltme isteminin kabulü ile mahkeme kararının onanması gerekmiştir. SONUÇ : Borçlunun karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin 2012/13872 E, 2012/31849 K....
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 16. maddesi uyarınca ödeme emri tebliğinin usulsüzlüğü nedeniyle tebliğ tarihinin düzeltilmesi istemine ilişkindir. Somut olayda, davacının Yiğitler Mah., Fevzi Çakmak Cad., No:1/8, Buca/İzmir adresine çıkarılan ödeme emri "şirket sekreteri Nevin Öztaş'a tebliğ edildi" açıklaması yazılarak, 30/10/2020 tarihinde tebliğ edilmiştir....
, mahkemece, usulsüz tebliğ şikayetinin adrese yapılan tebligatın Tebligat Kanunu'nun 10.maddesine uygun olduğu belirtilerek reddine karar verildiği kararın borçlu tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemiz'in 2017/1119 Esas 2017/2681 Karar 27.02.2017 tarihli ilamı ile "Somut olayda; asıl şikayet dosyasında borçlu vekili, ödeme emri tebligatının usulsüzlüğü ile takip talebi ve ödeme emri ekinde takibe dayanak belgelerin bulunmaması sebebiyle takibin ve ödeme emrinin iptali talebinde bulunmuş, mahkemece; tefhim edilen kısa kararda, “asıl dosyada tebliğ tarihinin düzeltilmesi talebinin reddine” karar verilmiş, gerekçeli kararda ise; asıl şikayet dosyasındaki her bir talebin neden reddedildiğine dair gerekçe oluşturarak, “şikayetin reddine” hükmedilmek suretiyle, kısa karar ile gerekçeli karar arasında çelişki meydana getirildiği, mahkemece çelişkinin giderilmesi amacıyla yeni bir karar verilmesi gerekçesi ile kararın bozulduğu, mahkemece bozmaya uyularak asıl dosya olan usulsüz tebliğ şikayeti...
İhbarnamenin kapıya yapıştırıldığı tarih, tebliğ tarihi sayılır. " Ödeme emri tebliğ tarihinin tebligattan farklı olarak kabulü istemi İİK'nun 16. maddesi kapsamında şikayet olup, aynı maddenin 1. fıkrası uyarınca öğrenme tarihinden itibaren yedi günlük sürede icra mahkemesine yapılmalıdır. Somut olayda, borçlu şikayet dilekçesinde ödeme emrini 18.11.2020 tarihinde aldığını beyan etmiş olup (dolayısıyla bu tarihte öğrenme gerçekleşmiştir.)18.12.2020 tarihinde yapılan ödeme emri tebliğ tarihinin tebligattan farklı olarak kabulü şikayetinin süre aşımı nedeniyle reddi gerekir. İcra müdürlüğüne tebligatın geç alındığına dair yapılan bildirim hukuki sonuç doğurmaz. Çünkü ödeme emri tebliğ tarihinin tebligattan farklı olarak kabulü şikayetinin icra mahkemesine yapılması gerekir....
Ödeme emri tebliğ işleminin usulsüzlüğü iddiasının yasal dayanağı İİK.nun 16. maddesi olup, bu yöndeki şikayetin, aynı maddenin 1. fıkrası uyarınca usulsüz tebliğ işleminin öğrenildiği tarihten itibaren 7 günlük süre içinde yapılması zorunludur. Somut olayda, borçlu, 16.6.2014 tarihli şikayet dilekçesinde ödeme emri tebliğ işleminden 06.5.2014 tarihinde haberdar olduğunu bildirdiğine göre, usulsüz tebligat şikayetini de bu tarihten itibaren en geç 7 gün içinde icra mahkemesinde ileri sürmesi gerekmektedir. Bu durumda, borçlunun bildirdiği öğrenme tarihine göre, 16.6.2014 tarihinde icra mahkemesine yaptığı başvuru, İİK'nun 16/1. maddesinde öngörülen yasal yedi günlük süreden sonra olup, mahkemece, şikayetin süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken, işin esasının incelenerek yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz ise de sonuçta istem reddedildiğinden sonucu itibariyle doğru olan kararın onanması gerekmiştir....
nın 21/2. maddesine göre tebligat yapıldığını, usule aykırı olduğunu, icra dosyasında yasal süreler geçip dosyanın düştüğü halde harç yatırılmadan dosyanın yeniden işleme alındığını, şikayet dilekçelerinin tamamen reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, öğrenme tarihi olan 03/12/2021 tarihinin tebligat tarihi olarak kabul edilmesine, ödeme emrine ilişkin tebligat işlemlerinin ve sonraki icra işlemlerinin her iki borçlu yönünden ayrı ayrı iptaline, müdürlük kararının kaldırılmasına ve icra takibinin durdurulmasına karar verilmesini istemiştir. DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 16. maddesi uyarınca ödeme emri tebliğinin usulsüzlüğü şikayetidir. İzmir 14....