Bu kişilere ödenmiş olan tutarlar, 96 md. hükümlerine göre geri alınır." hükmünü gerekçe göstererek 23.10.2016 tarihi itibariyle yetim aylığını kesdiğini, ve 05.12.2016 tarihli yazı ile de muvazaalı boşanma yaptığının tespiti nedeniyle 24.10.2008- 23.10.2016 sürelerinde tarafına ödenen aylıkların iadesi için oluşturduğu toplam borç miktarı 96.613,74 TL geri ödenmesini istediğini, ancak davalı kurumun maaş kesmek ve ödenen aylıkların faizi ile birlikte geri ödenmesini istemek için ileri sürdüğü gerekçeler ve bununla ilgili yaptığı tüm soruşturmaların doğru olmadığını, gerçeği yansıtmadığını, müvekkilin eşinden muvazaalı boşanmadığını, aralarındaki uyumsuzluk ve şiddetli geçimsizlik nedeniyle müşterek hayatı devam ettiremeyeceklerini tespitle birlikte boşanma kararı aldıklarını, bu konuda mahkemeye kesin bir kanaat gelmekle de boşanmalarına karar verildiğini, eğer yetim maaşı almak için muvazaalı bir boşanma tasarlanmış olsaydı bu boşanmayı yıllar önce gerçekleştirebileceklerini, iki taraf...
Davalı-karşı davacı erkek cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; davacının, dava dilekçesinde sadece herhangi bir maddi delile dayanmaksızın evlilik birliği içerisinde devam eden ve artmakta olan bir şiddetli geçimsizlik olduğunu iddia ederek başta nafaka olmak üzere mehir adı altında bir takım taleplerde bulunduğunu, eşiyle evliliği süresince her ailede yaşanabilecek ufak tartışmalar yaşadıklarını, ancak kendisinin şiddetli geçimsizlik denilebilecek bir olaya mahal vermediğini, davacının ve çocuklarının daha önce yaşadıkları Çanakkale iline dönmek için, kendisine fiziksel ve psikolojik şiddet uyguladıklarını, büyük kızının evlenip Çanakkale'ye yerleştiğini, onun düğününü yapmak için kredi çektiğini, aynı zamanda ev kredisi ödediğini, bu sebeple davacının maddi taleplerinin reddedilmesini, davacının beyanlarının, açıklamalarının ve taleplerinin hukuken korunur ve kabul edilir hiçbir yanı bulunmadığından öncelikle nafaka ve maddi taleplerinin reddi ile akabinde davasının reddini, geçimsizliğe...
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 18/07/2019 NUMARASI : 2017/832 ESAS - 2019/628 KARAR DAVA KONUSU : Boşanma KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda; mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm hakkında istinaf talebinde bulunulmakla, evrak okunup, gereği görüşülüp düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Davacı dava dilekçesinde özetle; şiddetli geçimsizlik ve aile birliğinin temelinden sarsılması nedenleriyle boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; tarafların evliliklerinin davacının kusurlu davranışları sonucunda temelinden sarsıldığını, davacının evlilik birliği içinde sadakatsiz davranışlarda bulunduğunu belirterek, tarafların boşanmalarına, iş kurması amacıyla davacıya verilen 10.000 Euro'nun müvekkiline iadesine ve müvekkili lehine aylık 1.500 TL tedbir nafakasına hükmedilmesini talep etmiştir....
K A R A R Davacı, davalı olan eşiyle aralarında şiddetli geçimsizlik nedeniyle açtıkları boşanma davasının derdest olduğunu, davalı ile daha önce evlilik birliği içinde yapmış oldukları tasarruflarını müşterek hesaba yatırdıklarını, ancak davalının müşterek hesapta bulunan paranın tamamını çektiğini, bu paranın yarısının kendisine ait olduğunu ileri sürerek, 2271 Dolar ve 1033 DM.nın 11.1.2000 tarihinden itibaren işleyecek %12 yıllık faizi ile birlikte davalıdan alınmasını istemiştir. Davalı, davacının elinde bulunan eşyalarının değerlerinin tespitiyle davacının dava konusu ettiği alacağına karşılık takas edilmesini bildirerek, takas definde bulunmuştur....
Taraflar arasındaki boşanma davası şiddetli geçimsizlik nedeniyle açılmış ve evlilik birliğinin temelden sarsıldığını ve yeniden kurulması mümkün olmadığı anlaşıldığından tarafların boşanmalarına karar verildiği ve temyiz edilmeksizin 08.02.2011 tarihinde kesinleştiği anlaşılmaktadır.... 3.Aile Mahkemesinin 2009/95 Esas sayılı boşanma dava dosyası içerisinde 08.09.2009 tarihli duruşmada, davacının zapta geçen beyanından, açıkça yoksulluk nafakası isteminden vazgeçtiğini kabul etmek hukuken mümkün değildir.Mahkemece; gerekli inceleme yapılıp, TMK'nun 175.maddesindeki koşulların oluşup oluşmadığı araştırılarak sonucu dairesinde bir karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile yoksulluk nafakası yönünden davanın reddi doğru görülmemiştir.Bundan ayrı olarak; müşterek çocuk İlker için de iştirak nafakası talep edilmiş olmasına rağmen, bu hususda hüküm kurulmamış olması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı...
Davacının, davalı aleyhine ... 1.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/703 esas, 2011/708 karar sayılı kararı ile evlilik birliğinin sarsılması (TMK m.166/1) hukuki sebebine dayalı olarak açtığı boşanma davasında, tarafların şiddetli geçimsizlik nedeniyle bir çok defa kavga ettikleri, karşılıklı sevgi ve saygılarının kalmadığı, kavgalardan sonra fiili ayrılık yaşadıkları belirtilerek tarafların boşanmalarına karar verildiği ve kararın 21.02.2012 tarihinde kesinleştiği anlaşılmaktadır. Evliliğin boşanma sebebiyle sona ermesinden sonra açılan, boşanmanın fer'i niteliğindeki tazminat taleplerinin değerlendirilmesinde esas alınacak kusur; boşanma davasında belirlenen ve boşanma sebebi olarak kabul edilmiş olan kusurdur. Boşanmaya dair dosyanın incelenmesinde; tarafların mahkemece kabul edilen kusurlu davranışlarına göre eşit kusurlu bulundukları anlaşılmaktadır....
Oysa, yoksulluk nafakasının hükmedildiği ve eldeki dosya içerisinde bulunan Emirdağ Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 1988/320 sayılı dosyası tetkik edildiğinde; dosyanın şiddetli geçimsizlik nedeniyle açılan boşanma dosyası olduğu, davacısının Atilay Gürkan, davalısının Şenay Gürkan (eldeki davanın davacı ve davalısı olmayan) olduğu ve davanın red ile neticelendiği anlaşılmaktadır....
Şirketindeki hisselerini 20.4.2007 tarihinde devrettiğini, devir tarihine kadar takip yapılmadığını, şiddetli geçimsizlik nedeniyle eşinden boşandığını, ödeme emri tebliğ edilmeden konulan hacizlerin kaldırılması ve 14.6.2007 tarihli ödeme emirlerinin iptali için vergi mahkemesine dava açtığını, tasarrufun takipten önce yapıldığını belirterek, davanın reddini savunmuştur. Davalı ... Çakmak, tebligata rağmen savunma yapmamıştır. Mahkemece, iddia, savunma, toplanan delillere göre, davacı borçlu hakkında çıkarılan ödeme emirlerinin vergi mahkemesi kararıyla iptal edildiği, ödeme emrinin kesinleşmiş olması dava şartı olduğundan ve ödeme emri kesinleşmeden tasarrufun iptali davası açılamayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
DAVA KONUSU : Boşanma (Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni İle Boşanma (Çekişmeli)) KARAR : Taraflar arasındaki şiddetli geçimsizlik nedeni ile boşanma ve ferileri davasının yapılan açık yargılaması sonucunda ilk derece mahkemesince verilen hüküm süresinde taraf vekilleri tarafından istinaf edilmekle dosya incelendi....
GEREKÇE: Asıl davanın konusu terk ve geçimsizlik; karşı davanın konusu geçimsizlik nedeniyle açılmış boşanma davasıdır. Mahkemece, asıl davanın reddine, karşı davanın kabulüne karar verilmiş, hükme karşı davacı/k.davalı erkek tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur. HMK'nun 355.maddesine göre resen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Tüm dosya kapsamı ve istinaf başvurusu birlikte değerlendirildiğinde; her davanın açıldığı tarihteki koşullara göre incelenmesi gerekli olup, boşanma dava tarihinden sonraki olaylar değerlendirme konusu yapılamaz. Ayrıca, taraflar arasında affedilmiş olaylar boşanma sebebi oluşturamaz. TMK.nun 166. maddesi gereğince şiddetli geçimsizlik nedeniyle boşanmaya kararı verilebilmesi için, davalının az da olsa kusurlu davranışları ile davacı için evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı hususunun ispat edilmesi gerekir....