ye giderek işçi olarak çalıştıklarını, yaptıkları birikimler ile "... bayırında bulunan tapuda kaim 8 Pafta 7752 parselde bulunan arsa niteliğinde ve üzerinde 5 katlı kargir yapı olan taşınmazda 8 daire 2 dükkan'ın" 06/12/2007 tarihinde satın alınarak davalı adına tescil edildiğini, taraflar arasında baş gösteren şiddetli geçimsizlik sonucu boşanma davası açıldığını ve davanın devam ettiğini, davalının boşanma davası sırasında davacının haberi ve rızası olmadan bu gayrimenkulün muvazaalı bir şekilde kardeşi ...'a devir edildiğini belirterek, taşınmazın satışının iptaline ve taşınmazın davalılardan ... adına kayıt ve tescil edilmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir. Davalı ... vekili; müvekkilinin dava konusu gayrimenkulü 04/06/2012 tarihinde 270.000,00 TL bedelle diğer davalı ...'...
nafakasının karar kesinleşinceye kadar devamına, Davacı birleşen davalı kadının maddi tazminat talebinin kısmen kabulü ile 5.000,00 TL maddi tazminatın davalı birleşen davacı erkekten alınarak davacı birleşen davalı kadına verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, Davacı birleşen davalı kadının manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile 5.000,00 TL manevi tazminatın davalı birleşen davacı erkekten alınarak davacı birleşen davalı kadına verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, Birleşen davada ; Davalı- birleşen davacı erkeğin boşanma davasının KABULÜ ile tarafların TMK 166/1 Maddesi gereğince ŞİDDETLİ GEÇİMSİZLİK NEDENİYLE BOŞANMALARINA," karar verilmiştir....
DAVA KONUSU : Boşanma KARAR : Taraflar arasındaki şiddetli geçimsizlik nedeni ile boşanma davasının yapılan açık yargılaması sonucunda ilk derece mahkemesince verilen hüküm süresinde davalı vekili tarafından istinaf edilmekle, duruşma açılmak suretiyle dosya incelendi....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Yerel mahkemece davanın terke dayalı boşanma istemli olmayıp şiddetli geçimsizlik sebebine dayalı boşanma talepli olduğu, terk sebebinin tek başına şiddetli geçimsizlik sebebi teşkil etmediği, başkaca davalının evlilik birliğinin ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenilmeyecek derecede temelinden sarsılmasında kusurlu eylemi iddia ve ispat edilemediğinden davanın reddine karar verildiği görülmüştür....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : Davacı erkek dava dilekçesinde, reddedilen boşanma davasından sonra 3 yıldan fazla süre geçtiğini, şiddetli geçimsizlik nedeniyle boşanmaya karar verilmesini istemiş, mahkemece, dava, TMK'nun 166/1- son fırkalarına dayalı boşanma davası olarak nitelendirilerek, reddedilen boşanma davasının kesinleştirilmediği, 166/1.maddesine dayalı davada da, davacının davalı kadının kusurlu bir davranışını ispat edemeyip, davacı erkeğin sadakat yükümlülüğüne aykırı davranarak kusurlu olduğu kabul edilerek her iki davanın reddine karar verilmiştir. Mahkemece yapılan hukuki nitelendirmeye karşı taraflarca istinaf itirazında bulunulmamıştır....
Tüm dosya kapsamı ve istinaf başvurusu birlikte değerlendirildiğinde; TMK.nun 166. maddesi gereğince şiddetli geçimsizlik nedeniyle boşanmaya kararı verilebilmesi için, davalının az da olsa kusurlu davranışları ile davacı için evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı hususunun ispat edilmesi gerekir. Öte yandan, geçmişte yaşanan ve af/hoşgörü kapsamında kaldığı anlaşılan olaylar boşanma sebebi olarak ileri sürülemez. Ayrıca, dava dilekçesinde dayanılmayan vakıaya dayalı kusur tespiti yapılarak boşanma kararı verilemez (HMK.m.141)....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava TMK'nun 166/1 maddesi gereğince açılmış şiddetli geçimsizlik nedeniyle evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenine dayalı boşanma davasıdır. İlk derece mahkemesince davanın reddine karar verilmiş, davacı vekili eksik inceleme ile karar verildiğinden bahisle kararı istinaf etmiştir....
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların 2015 yılında evlendiklerini, müşterek bir tane çocuklarının bulunduğunu, tarafların takriben 5 aydır ayrı olduklarını, davalının borçlarını ödemediğini, müvekkilinin bu duruma rıza göstermemesi üzerine taraflar arasında şiddetli geçimsizlik başladığını, davalının , müvekkiline sinkaflı küfür ederek istemediğini söylediğini, davacının haberi olmaksızın altınlarını satıp yediğini, evine ve çocuğuna bakmadığını, askerliğini yapmadığını, bir çok kişiye taahhüt vermesi nedeniyle gizlenip saklandığını, izah ettikleri nedenlerle tarafların şiddetli geçimsizlik nedeniyle boşanmalarına müşterek çocuğun velayetinin davacı anneye verilmesine, müvekkili lehine 1000 TL tedbir ve yoksulluk nafakası, 1000 TL tedbir iştirak nafakası ile yasal faizi ile birlikte 100 bin TL maddi, 100 bin TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Yaklaşık 1-2 hafta sonra okul bitimi kızımla İzmit’e gideceğim.” dediği, davacının birlikte ikamet ettiğini iddia ettiği kızı ...’in ... - ...’da ikamet ettiği, adres beyan tarihinin 05.11.2013 olduğu; oğlu ...’ın ise ... – ...’de ikametettiği, adres beyan tarihinin ise 02.01.2014 olduğu , denetmence; şiddetli geçimsizlik nedeniyle boşandığını iddia eden davacının, kızı ...’ın velayetinin kendisine verilmesine rağmen, ...’ın babasının yanında kalması ve annenin boşandıktan sonra haftada 3-4 kez boşanılan eşin evine gelmesi şiddetsiz geçimsizlik nedeniyle bitirilen evlilik sonrası yaşanması muhtemel bir durum olmadığı gerekçesiyle kişilerin resmi olarak ayrılmalarına rağmen fiilen beraber yaşadıkları kanaatine varıldığı, görülmüştür....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle davacının hem Türk Medeni Kanununun 164. maddesi uyarınca terk hukuksal sebebi ve hemde Türk Medeni Kanununun 166/1. maddesine dayalı şiddetli geçimsizlik sebebiyle boşanma talebinde bulunduğunun, davacı kocanın evi terk eden eşinin müşterek konuta dönmesini temin için almaya gidip dönmeyince akrabalarını aracı gönderdiği gibi, ihtar kararı da gönderdiği bu suretle önce yaşanan olayları affettiği, en azından hoşgörü ile karşıladığının anlaşılmış olmasına ve mahkeme tarafından dava harcı yatırtılmış olmasının davalı kadının cevap dilekçesindeki taleplerine karşı dava niteliği kazandırmayacağı, davalının süresinde ve...