İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ: "Dava dilekçesi, cevap dilekçesi, cevaba cevap dilekçesi, dinlenen tanıkların beyanları, yaptırılan zabıta araştırmaları, incelenen nüfus aile kayıt tablosu ve dosyada bulunan tüm bilgi ve belgeler birlikte değerlendirildiğinde; dava, şiddetli geçimsizlik nedenine dayalı açılmış boşanma davası olup, yapılan yargılama sonucunda; tarafların 24/06/1986 tarihinde evlenmiş olup, bu evliliklerinden müşterek altı çocukları bulunmaktadır. Davacı, dava dilekçesinde ve cevaba cevap dilekçesinde tanık deliline dayanmamıştır. Davacı dava dilekçesinde tanık deliline dayanmadığından dayanılmayan delilin bildirilmesi için tensiple veya ön inceleme aşamasında verilen süre sonuç doğurmaz. (HGK 20.04.2016 tarih 2014/695 ve 2016/522 karar sayılı kararı)....
DAVA KONUSU : Ziynet Eşyası Alacağı KARAR : Dairemizce yapılan dosya üzerinden inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İSTEM:Davacı dava dilekçesinde özetle; Şiddetli geçimsizlik nedeniyle davalı ile boşanmalarına, tarafıma aylık 500,00 TL'nin dava tarihinden itibaren tedbir nafakasına, boşanma tarihinden itibaren de yoksulluk nafakası olarak takdirine, davalıdan tahsiline, ziynet eşyalarının aynen iade yahut tazminine, maddi ve manevi tazmin taleplerinin ve sair alacak haklarımın saklı kalmasına, yargılama giderlerinin ve ileride avukat tuttuğum takdirde vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir....
Tüm dosya kapsamı ve istinaf başvurusu birlikte değerlendirildiğinde; TMK.nun 166. maddesi gereğince şiddetli geçimsizlik nedeniyle boşanmaya kararı verilebilmesi için, davalının az da olsa kusurlu davranışları ile davacı için evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı hususunun ispat edilmesi gerekir. Öte yandan, geçmişte yaşanan ve af / hoşgörü kapsamında kaldığı anlaşılan olaylar boşanma sebebi olarak ileri sürülemez. Ayrıca, dava dilekçesinde dayanılmayan vakıaya dayalı kusur tespiti yapılarak boşanma kararı verilemez (HMK.m.141)....
Mahkemece; "Tüm dosya kapsamı bir bütün olarak incelendiğinde; davacı vekilinin vekaletnamesinde feragat yetkisinin bulunduğu, davacı vekilinin 14/02/2020 tarihli dilekçesi ile davadan vazgeçtiklerini beyan ettiği, feragatin mahkememizin yahut karşı tarafın kabulüne bağlı olmadığı ve mahkememize ulaşmakla hüküm doğuracak nitelikte olduğu anlaşılarak davanın feragat nedeniyle reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur." şeklindeki gerekçe ile "Açılan davanın feragat nedeniyle reddine" karar verilmiştir. Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; 14/02/2020 tarihli beyan dilekçesinde davadan vazgeçtiklerine ilişkin dilekçe verdiklerini, vazgeçme nedeniyle davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerekirken, feragat nedeniyle reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğundan kararın kaldırılmasını talep etmiştir....
Temyiz edilen yerel mahkeme kararında, taraf tanıklarının beyanları belirtilerek tarafların boşanmaya sebebiyet veren olaylarda eşit kusurlu oldukları, fiilen ayrı yaşadıkları, evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı, bundan sonra bir araya gelip evlilik birliğini devam ettirmelerinin mümkün olmadığı, birbirlerine saygı ve sevginin kalmadığı belirtilip, davaların kabulü ile şiddetli geçimsizlik nedeniyle tarafların boşanmalarına karar verilmiş olup, davanın kabulünde hangi delillerin üstün tutulduğu, hangi vakanın kabul edildiğine dair gerekçe yer almadığı gibi davacı kadının kusursuz olduğunun belirtilerek yoksulluk nafakasına hükmedilmesine karar verilmesi ile gerekçede kendi içinde çelişki yaratılmıştır. Bu nedenle kendi içinde çelişkili ve yetersiz gerekçe ile yazılı şekilde büküm kurulması usul ve yasaya aykırı olduğundan bozmayı gerektirmiştir....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi Suç : Kişiler arasındaki konuşmaların dinlenmesi ve kayda alınması Hüküm : CMK'nın 223/2-a maddesi gereğince beraat Kişiler arasındaki konuşmaların dinlenmesi ve kayda alınması suçundan sanığın beraatine ilişkin hüküm, katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü: Sanık ile katılan arasında şiddetli geçimsizlik nedeniyle boşanma kararı verildiği ve kararın temyiz aşamasında olduğu, ayrıca taraflar arasında ...mahkemelerinde devam etmekte olan ceza davalarına konu başka davaların da bulunduğu, katılanın olay tarihinde, sanık ...'in kardeşi olan ve aynı suçtan hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilen sanık ... ile telefonda konuştuğu sırada, sanık Hacı'nın katılanın sesini telefonun hoparlörüne verdiği, sanık ...'un da katılanın konuşmalarını kendi cep telefonu ile kaydedip, aralarında tehdit, hakaret ve yaralama suçlarından ... 4....
İlk derece mahkemesi gerekçeli kararında özetle; asıl dava yönünden; davacı erkeğin davasını ispatlayamadığı, dinlenilen tanıkların soyut ve aktarıma dayalı beyanda bulundukları, taraflar arasında geçimsizliğe ilişkin görgü ve bilgiye dayalı beyanda bulunmadıkları, davalı- birleşen dosya davacısı kadının kusuru nedeniyle evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını ispatlayamadığı, usulüne uygun terk ihtarı çekmediği gerekçesiyle şiddetli geçimsizlik ve terke dayalı boşanma davalarının ayrı ayrı reddine, birleşen dava yönünden davacı- birleşen dosya davalısı erkeğin davalı- birleşen dosya davacısı kadını döverek fiziksel, hakaret ederek, söverek psikolojik şiddet uyguladığı, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebep olduğu anlaşıldığından birleşen davanın kabulü ile tarafların şiddetli geçimsizlik sebebi ile boşanmalarına, davalı- birleşen davanın davacısı kadın yararına 1.000,00 TL tedbir- yoksulluk nafakası ile kararın kesinleşmesinden itibaren 20.000,00 TL maddi, 15.000,00 TL manevi...
Dava; kişilik haklarına saldırı nedeniyle uğranılan manevi zararın ödetilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece, istemin zamanaşımından reddine dair verilen karar, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, dava dışı eşiyle gönül ilişkisi yaşayan davalının eylemleri nedeniyle eşinden boşandığını, yaşanan bu ilişki nedeniyle manevi olarak yıprandığını belirterek uğradığı manevi zararın ödetilmesini istemiştir. Davalı, zamanaşımı def'inde bulunarak haksız ve yersiz açılan davanın reddini savunmuştur. Dava, haksız eylem nedeniyle uğranılan zararın tahsili istemine ilişkin olup , TBK'nın 72. maddesi (818 sayılı BK 60. maddesi) uyarınca zamanaşımı süresi, zarar görenin zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten itibaren 2 yıl, her halde zarar veren eylemin gerçekleşmesinden itibaren 10 yıldır. Eğer fiil ceza kanunları uyarınca daha uzun zamanaşımı süresi bulunan cezayı gerektiren bir eylemden doğmuş ise ceza zamanaşımı süresi uygulanır....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava fiili ayrılık nedeniyle evlilik birliğinin yeniden kurulamaması hukuki nedenine, (TMK 166/3), kadının birleşen davası ise şiddetli geçimsizlik nedeniyle evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenine dayalı boşanma davasıdır. Davacı davalı erkek kadın aleyhine Beyşehir Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesinin 2012/613 esas sırasına kayden boşanma davası açmış, 10.02.2015 tarih 2012/613 esas 2015/124 karar sayılı kararı ile davanın reddine karar verilmiştir. Karar 24.03.2015 tarihinde kesinleşmiştir....
Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, kadın tarafından açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, davanın kabulü, tazminatlar ve tedbir nafakası noktasında toplanmaktadır. 2. İlgili Hukuk 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü, 6 ncı, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu 50 ve 51 inci maddeleri. 3....