DAVA KONUSU : Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni İle Boşanma KARAR : Dairemizce yapılan dosya üzerinden inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İSTEM:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların uzun yıllardır evli olduklarını ve son beş yıldır fiilen ayrı yaşadıklarını, tarafların bu evliliklerinden müşterek iki çocuklarının bulunduğunu, davalının müşterek konutu terk ettiğini, evlilik birliğinde üzerine düşen yükümlülükleri yerine getirmediğini, davalının müvekkiline evlilik birliği içinde onur kırıcı işlem ve eylemlerde bulunduğunu ve en son müvekkilini terk edip gittiğini belirterek tarafların şiddetli geçimsizlik nedeniyle boşanmalarına, müvekkili lehine aylık 500 TL yoksulluk nafakasına hükmolunmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
İncelenen dosya kapsamından; Sanık ile maktulenin 13.11.2001 tarihinde evlendikleri, bu evliliklerinden 7 yaşında ... ve 9 yaşında ... isimli çocuklarının olduğu, maktulenin cep telefonu ile gece geç saatlere kadar konuşması ve psikolojik sorunlarının olması nedeniyle aralarında geçimsizlik başladığı, sanığın maktulenin ailesi ile de görüşerek maktulenin annesine yakın bir yerde 07.05.2007 tarihinde bir daire kiraladığı, maktule ve çocukların bu evde kaldığı, ... tarihinde sanığın şiddetli geçimsizlik nedeniyle maktule aleyhine boşanma davası açtığı, maktulenin de karşı boşanma davası açtığı, 22.10.2008 tarihinde boşanma davalarının reddedildiği, bu kez 10.07.2009 tarihinde maktulenin şiddetli geçimsizlik nedeniyle sanık aleyhine boşanma davası açtığı, sanığın ise 25.08.2009 tarihinde akıl hastalığı, 15.10.2010 tarihinde de zina nedenlerine dayalı olarak boşanma davaları açtığı, dava sırasında maktulle ile ilgili alınan 01.11.2010 tarihli raporda, bipolar bozukluk nedeniyle müşterek çocuklarının...
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 13.02.2020 NUMARASI : 2019/669 ESAS, 2020/138 KARAR DAVA KONUSU : BOŞANMA KARAR : Mahalli mahkemece verilen karara karşı davacı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuş, dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilmiş olup, ön inceleme aşaması tamamlandıktan ve incelemenin duruşma yapılmadan karar verilmesi mümkün bulunan hallerden olduğu anlaşıldıktan sonra duruşmasız olarak yapılan inceleme neticesinde, Dosya incelendi; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı asil dava dilekçesinde özetle; davalı ile 2007 yılında evlendiklerini, müşterek çocuklarının olmadığını, davalı ile fikir ve kafa yapısı ayrı olması sebebiyle sürekli tartıştıklarını ve kavga ettiklerini, bu kavgalar ve tartışmalar sebebi ile birbirlerine olan sevgi ve saygıların kalmadığını, evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını ve fiilen bittiğini, karı koca olarak yaşamalarının mümkün olmadığını, davalı ile 3 aydır ayrı olduklarını belirterek şiddetli geçimsizlik nedeniyle boşanmalarına...
diye tehditte bulunduğunu, müvekkilde satmıyorum diye cevap verdiğini, müvekkili davalı hakkında boşanma davası açtığını, fakat davalının bir daha yapmayacağım sözü üzerine, aile büyüklerin baskısı ile geri birleştiklerini, fakat davalı huyundan vazgeçmediğini, Davalının müvekkilini dövmesi yanında, davalının babası da müvekkiline şiddet uyguladığını, davacının açtığı boşanma davası ile ilgili olarak; davacının açtığı boşanma davasının reddine, Davacının 20.000- TL maddî tazminat talebinin reddine, Davacının müşterek çocukların velayetinin kendisine verilmesi talebinin reddine, karşı boşanma davası ile ilgili olarak, Davanın kabulü ile şiddetli geçimsizlik nedeniyle tarafların boşanmalarına, boşanmayı gerektiren olaylarda davacı-karşı davalının kusurlu olması nedeniyle 75.000 TL. maddi ve 75,000 TL. manevî olmak üzere toplam 150.000 TL. tazminatın yasal faizi ile birlikte davacı-karşı davalıdan tahsili ile müvekkil davalı-karşı davacıya verilmesine, tarafların müşterek çocukları Muhammed...
gereğince davacı- karşı davalı babaya verilmesine, Velayeti davacı- karşı davalı babaya verilen çocuk ile davalı- karşı davacı anne arasında şahsi münasebet tesisine, Karşı davada; davalı- karşı davacı kadının boşanma davasının KABULÜ ile, tarafların TMK nın 166/1 maddesi gereğince şiddetli geçimsizlik nedeniyle BOŞANMALARINA, Davalı- karşı davacı kadının, müşterek çocuk için tedbir ve iştirak nafakası talebinin şartları oluşmadığından ayrı ayrı reddine," karar verilmiştir....
Ancak davalı temyiz itirazları yönünden yapılan incelemede; mahkemece de kabul edildiği üzere dava; TMK.nın 197.maddesine göre ayrı yaşama nedeniyle tedbir nafakası istemine ilişkindir. TMK.nın 197.maddesinde de eşlerden birinin ortak hayat sebebi ile kişiliği, ekonomik güvenliği veya ailenin huzuru ciddi biçimde tehlikeye düştüğü sürece ayrı yaşama hakkına sahip olduğu, birlikte yaşamaya ara verilmesi haklı bir sebebe dayanıyorsa hakimin eşlerden birinin istemi üzerine birinin diğerine yapacağı parasal katkıya, konut ve ev eşyasından yararlanmaya ve eşlerin mallarının yönetimine ilişkin önlemleri alacağı belirtilmektedir. Somut olayda, taraflar 2 yıllık evli olup, müşterek konutu terk eden davacı kadın, şiddetli geçimsizlik nedeniyle evi terk etmek zorunda kaldığını belirterek, tanık dinletmiş ise de, tanıklar davalı erkekten kaynaklanan geçimsizliğe ilişkin görgüye dayalı bilgi verememiştir....
Cadde Uyum Sitesi No: 5 adresli villada ikamet eden davacının eşinden şiddetli geçimsizlik nedeni ile 28/08/2015 tarihinde boşandığı, boşanmasından sonra da tarafların birarada yaşamadığı, davacının 15/07/2015 doğumlu olan kızı Yağmur Naz'ın küçük olması nedeniyle boşanmış olduğu eşi Gürkan Erbalcı'nın çocuğunu görmek amacıyla davacının ikametgahına geldiği, Gürkan Erbalcı'nın 22/09/2018 tarihinde Sevcan Tuğba ile yeni bir evlilik yaptığı, boşanmadan sonra davacı ile Gürkan Erbalcı'nın farklı yerlerde oy kullandıkları, davacının ikamet ettiği sitenin yöneticisi olan Mehmet Kılıç ve site görevlisi olan Reşat Polat'ın alınan beyanlarında davacı ile Gürkan Erbalcı'nın fiilen birlikte yaşamadıklarını beyan ettikleri, ayrıca aynı sitede ikamet eden Emniyet Müdürlüğü tarafından tespit edilen şahıslardan Ayşe Neslihan Kayabay, Meral Alptekin'in davacının Gürkan Erbalcı'dan şiddetli geçimsizlik nedeniyle ayrıldığını, fiilen birlikte yaşamadıklarını beyan ettikleri, T3 denetmen raporunda beyanı...
İŞ MAHKEMESİ TARİHİ : 22/02/2021 NUMARASI : 2019/272 E., 2021/161 K., DAVA KONUSU : (Kurum İşleminin İptali İstemli) KARAR : GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ İDDİANIN ÖZETİ Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı müvekkilinin Aralık 2012 tarihinde Eskişehir Aile Mahkemesi'nin kararı ile şiddetli geçimsizlik nedeniyle eşinden boşandığını, boşanma sonrasında tarafların fiilen ayrı yaşamaya başladığını, müvekkilinin boşanma öncesinden itibaren 11 ay süresince Gültepe Mah. Akgüller Sok....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 17/03/2021 NUMARASI : 2019/644 ESAS-2021/203 KARAR DAVA KONUSU : Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni İle Boşanma KARAR : Yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm hakkında istinaf talebinde bulunulmakla; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müşterek çocuğun velayetinin tedbiren davalı anneye verilmesine ve tarafların şiddetli geçimsizlik nedeniyle boşanmalarına karar verilmesini istemiştir. CEVAP: Davalı cevap dilekçesinde özetle; açılan boşanma davasının reddine, kendi yararına 1.000 TL, müşterek çocuğu yararına 500 TL tedbir nafakasına, kendi yararına 100.000 TL maddi, 100.000 TL manevi tazminata hükmedilmesini istemiştir....
Ancak; 1-Sanığın kız kardeşi ile katılanın oğlunun evli olduğu, evlilerin aralarındaki şiddetli geçimsizlik yüzünden, katılan ile arasında husumet bulunduğu, sanığın, telefonda katılana "nefesim ensende olacak, seni de oğlunu da her yerde takibe alacağım" demek suretiyle tehdit ettiğinin anlaşılması karşısında, eyleminin, TCK'nın 106/1-2. cümlesinde düzenlenen sair tehdit suçunu oluşturduğu gözetilmeden, aynı Kanun maddesinin 1.cümlesi ile mahkumiyetine karar verilmesi, 2-Adli sicil kaydında mahkumiyeti bulunmayan sanığın, kişiliği, geçmişi, pişmanlığı, yargılama sürecindeki tutum ve davranışları olumlu değerlendirilerek yeniden suç işlemeyeceği kanaatiyle hapis cezasının ertelenmesi karşısında, öncelikle CMK'nın 231. maddesinde düzenlenen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilip verilmeyeceğinin tartışılması gerektiğinin düşünülmemesi, 3-Kabule göre de; kısa süreli hapis cezası ertelenen sanık hakkında TCK'nın 53. maddesi uyarınca hak yoksunluğuna hükmedilemeyeceğinin gözetilmemesi...