Yerel mahkemece 3. haciz ihbarnamesinin tebliğ tarihinden itibaren İcra ve İflas Yasası'nın 89. maddesindeki 15 günlük ve aynı Yasa'nın 72. maddesindeki 1 yıllık sürelerin geçtiği gerekçesiyle dava, hak düşürücü süre yönünden reddedilmiş; karar, davacı tarafından temyiz olunmuştur. İcra ve İflas Yasası'nın 89/5. maddesinin ikinci tümcesinde yer alan “Her halde üçüncü şahıs, borçlu ile kötü niyetli alacaklıya karşı dava açarak ödemek zorunda kaldığı paranın veya teslim ettiği malın iadesini isteyebilir.” biçimindeki düzenleme ile dava dilekçesindeki anlatım birlikte değerlendirildiğinde eldeki davanın, İcra ve İflas Yasası'nın 89/5. maddesi uyarınca açılmış, ödenen paranın geri alınması davası olduğu anlaşılmaktadır. Davacının icra dosyasına ödeme yaptığı tarihi 09.08.2010 olup eldeki dava 16.09.2010 günü, 1 yıllık süre içinde açılmıştır....
Şti. aleyhine 28/06/2006 gününde verilen dilekçe ile istirdat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne dair verilen 29/12/2009 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, İcra ve İflas Yasası'nın 89. maddesi gereğince gönderilen haciz ihbarnameleri nedeniyle borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkindir. Yerel mahkemece istem kabul edilmiş; karar, davacı tarafından temyiz olunmuştur. Karar gününde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 12. maddesi uyarınca dava konusunun para veya para ile değerlendirilebilir olması durumunda avukatlık ücreti, Tarife’nin üçüncü kısmına göre nispi olarak belirlenir....
Maddesi gereğince kamu düzenine aykırılık halleri dışında istinaf sebepleriyle bağlı olarak yapılan inceleme sonunda; Taraflar arasındaki uyuşmazlık; yapıldığı iddia edilen fazla ödemenin hukuki nitelemesinin istirdat davası mı yoksa sebepsiz zenginleşme davası konusu mu olduğu, buradan varılacak sonuca göre davanın süresinde açılıp açılmadığına ilişkindir. Yerel mahkeme yapıldığı iddia edilen fazla ödemenin istirdat davası konusu olabileceğini, bu durumda da hak düşürücü sürenin geçtiğinden bahisle davanın usulden reddine karar vermiştir. İstirdat ve sebepsiz zenginleşme arasında farklar vardır. İstirdat davası, borç olmayan bir şeyin icra takibi sonucunda ödenmesi durumunda, ödenen paranın geri alınması için açılan bir davadır. Sebepsiz zenginleşme davası ise, haklı bir sebep olmaksızın bir başkasının mal varlığından veya emeğinden zenginleşen kişiye karşı bu zenginleşmenin geri verilmesi için açılan bir davadır. Sebepsiz zenginleşmede, iradi olarak bir ödeme söz konusudur....
Maddesi gereğince kamu düzenine aykırılık halleri dışında istinaf sebepleriyle bağlı olarak yapılan inceleme sonunda; Taraflar arasındaki uyuşmazlık; yapıldığı iddia edilen fazla ödemenin hukuki nitelemesinin istirdat davası mı yoksa sebepsiz zenginleşme davası konusu mu olduğu, buradan varılacak sonuca göre davanın süresinde açılıp açılmadığına ilişkindir. Yerel mahkeme yapıldığı iddia edilen fazla ödemenin istirdat davası konusu olabileceğini, bu durumda da hak düşürücü sürenin geçtiğinden bahisle davanın usulden reddine karar vermiştir. İstirdat ve sebepsiz zenginleşme arasında farklar vardır. İstirdat davası, borç olmayan bir şeyin icra takibi sonucunda ödenmesi durumunda, ödenen paranın geri alınması için açılan bir davadır. Sebepsiz zenginleşme davası ise, haklı bir sebep olmaksızın bir başkasının mal varlığından veya emeğinden zenginleşen kişiye karşı bu zenginleşmenin geri verilmesi için açılan bir davadır. Sebepsiz zenginleşmede, iradi olarak bir ödeme söz konusudur....
Eldeki dosyada davacı, icra müdürlüğünce İİK 89. Md gereğince tebliğ olunan haciz ihbarnamesi gereğince, borçlu şirketin unvanı itibariyle yanılarak hatalı ödeme yaptığından bahisle bu ödemeyi takip alacaklısı durumundaki davalıdan talep etmektedir.Dosya içeriğine göre; İstanbul ... İcra Müdürlüğü'nün ... Esas sayılı dosyasının tetkikinde, davalı ... Bankası tarafından borçlular ... AŞ, ... ve ... aleyhine ticari krediden kaynaklanan toplam 307.897,61 TL alacağın tahsili talebiyle icra takibine girişildiği, takibin kesinleşmesi üzerine borçluların mal varlığı üzerine haciz konulduğu, bu kapsamda takip borçlularına borcu olduğu bildirilen üçüncü kişilere İİK 89.md gereğince haciz ihbarnamesi tebliğ olunarak takip borçlusuna ödenmesi gereken alacağın icra dosyasına ödenmesi hususunun ihtar olunduğu, Davacının esasen takip ve dava dışı ... Ltd. Şti. unvanlı şirkete borçlu olmasına ve takip borçlusu durumundaki ......
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ'ne GÖNDERİLMESİNE, 4- Davacı tarafça yatırılan istinaf karar ve ilam harcının talepleri halinde kendisine iadesine, 5- Davacının istinaf aşamasında yapmış olduğu istinaf posta/yargılama giderlerinin ve istinaf kanun yoluna başvuru harçlarının görevli ilk derece mahkemesince yapılacak yargılama sonunda dikkate alınmasına, 6- İstinaf incelemesi aşamasında duruşma yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, 7- HMK'nın 302/5.maddesi gereğince kesinleşme kaydı ve kesinleşme kaydı yapılan kararların yerine getirilmesi için gerekli bildirimlerin; harç tahsil işlemlerinin, HMK'nın 359/4 maddesi gereğince işbu kararın taraflara tebliği işlemlerinin yapılması ve varsa artan gider avansının ilgili tarafa iadesi işlemlerinin İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılmasına Dair, dava dosyası üzerinden yapılan inceleme sonucunda, HMK'nın 353/1- a.3- 6 maddesi gereğince, KESİN olarak oybirliği ile karar verildi....
YARGILAMA VE GEREKÇE: Dava konusu uyuşmazlık, İİK'nın 89/5. maddesine dayalı olarak ödenen tutarın istirdatı istemine ilişkindir. 6102 sayılı TTK'nın 4. maddesinde, bu hükümde sayılan mutlak ticari davaların yanısıra "Her iki tarafın da ticari işletmesi ile ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ticari dava sayılır." hükmü ile nispi ticari davaya ilişkin de düzenleme yapılmış olup, buna göre tarafların her ikisinin de tacir olması ve uyuşmazlık konusu işin tarafların ticari işletmesi ile ilgili olması gerekir. İİK'nın 89/5. maddesi, “Üçüncü şahıs, kusuru olmaksızın bir mani sebebiyle müddeti içinde haciz ihbarnamesine itiraz etmediği takdirde 65 inci madde hükmü uygulanır. (Değişik son cümle: 17/7/2003-4949/22 md.) Her hâlde üçüncü şahıs, borçlu ile kötü niyetli alacaklıya karşı dava açarak ödemek zorunda kaldığı paranın veya teslim ettiği malın iadesini isteyebilir" hükmünü içermektedir....
Maddesi gereğince inceleme Kamu düzenine aykırılık halleri dışında istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılmıştır. HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: Dava Kayseri Genel İcra Dairesi' nin 2019/41406 Esas sayılı dosyasında haksız haciz sonucu kendisinden tahsil edilen 10.534,35- TL'nin tahsiline ilişkin açılmış istirdat davasıdır. Taraflar arasında Kayseri Genel İcra Dairesi'nin 2019/41406 esas sayılı dosyasında davacıya iflas Kanunu 89/1 madde hükmü uyarınca birinci haciz ihbarnamesi gönderildiği, davacının bu ihbarnameye itiraz etmediği ancak aynı dosyada davacıya icra iflas kanunu 89/2 madde hükmü uyarınca gönderilen ihbarnamenin Kayseri 4. İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2019/857 esas karar sayılı ilamı ile iptal edilerek ihbarnamenin öğrenme tarihinin 10.10.2019 tarihi olarak düzeltildiği, İİK 89/3 hükmü uyarınca gönderilen ihbarnamenin ise hükümsüz olduğu noktasında herhangi bir uyuşmazlık bulunmamaktadır....
Mahkemece İİKnun 170/3. maddesi gereğince imzaya itirazın kabulü halinde takibin durdurulmasına karar verilmesi gerekirken iptaline karar verilmesi isabetsiz olup, kararın bu nedenlerle bozulması gerekir ise de anılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığından kararın düzeltilerek onanması yoluna gidilmiştir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile Bakırköy 5.İcra Hukuk Mahkemesinin 24.02.2015 tarih ve 2014/68 E. - 2015/204 K. sayılı kararının hüküm hüküm bölümünün 2. bendinde yer alan; "takibin davacı yönünden iptaline" sözcüklerinin karar metninden çıkarılarak, yerine "takibin durdurulmasına" sözcüklerinin yazılmasına, kararın düzeltilmiş bu şekliyle İİK'nun 366. ve HUMK’nun 438. maddeleri uyarınca (ONANMASINA), mahkeme kararı düzeltilerek onandığından harç alınmasına yer olmadığına, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 09/11/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- Davacının istinaf başvuru talebinin ESASTAN REDDİNE, 2- Alınması gereken 179,90 TL harçtan peşin alınan 80,70 TL harcın mahsubu ile bakiye 99,20 TL karar ve ilam harcın davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına, 3- İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından ücret-i vekalet ile ilgili hüküm kurulmasına yer olmadığına, 4- İstinafa başvuran davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, 5- Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 359/4. maddesi gereğince; kararın tebliği işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yapılmasına, 6- Dava dosyasının ilk derece mahkemesine gönderilmesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 03/02/2023 tarihinde oybirliği ile HMK'nın 362/1.f maddesi gereğince kesin olarak karar verildi....