Asliye Hukuk Mahkemesince, davanın davacı ... tarafından 6183 sayılı Kanuna göre açılan tasarrufun iptali davası olduğu ve 5510 sayılı Kanunun 88/19 fıkrası uyarınca iş mahkemesinde görülmesi gerektiği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. İş Mahkemesi ise, 6183 sayılı Kanunun 24. maddesinde bu tür davalara genel mahkemelerde bakılacağının ve davanın genel hükümlere göre çözümleneceğinin düzenlendiği belirterek görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. 5510 sayılı Yasanın 88/19. maddesinde “Kurumun prim ve diğer alacaklarının tahsilinde, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usûlü Hakkında Kanunun uygulamasından doğacak uyuşmazlıkların çözümlenmesinde Kurumun alacaklı biriminin bulunduğu yer iş mahkemesi yetkilidir.” hükmü getirilmiştir....
Önemle vurgulamak gerekir ki, kanunda da menfi tespit davası açılmasını yasaklayan bir hüküm de bulunmamaktadır (Halil Özdemir; Sosyal Güvenlik Kurumunun 6183 Sayılı Yasaya Göre Ödeme Emri Ve İptali Davaları, Sicil İş Hukuku Dergisi, S:31, Yıl:2014, s. 101-102). 6183 sayılı Kanun'da menfi tespit davasına, "Üçüncü şahıslardaki menkul malların, alacak ve hakların haczini" düzenleyen 6183 sayılı Kanun'un 30.3.2006 tarihli ve 5479 sayılı Kanun ile değişik 79. maddesinde "...Herhangi bir nedenle itiraz süresinin geçirilmesi hâlinde üçüncü şahıs, haciz bildirisinin tebliğinden itibaren bir yıl içinde genel mahkemelerde menfi tespit davası açmak ve haciz bildirisinin tebliğ edildiği tarih itibarıyla amme borçlusuna borçlu olmadığını veya malın elinde bulunmadığını ispat etmek zorunda..." olduğuna ilişkin düzenleme ile üçüncü şahıslar yönünden yer verilmiş ise de, bu olanak, kamu alacağı borçluları yönünden öngörülmemiştir....
İcra Hukuk Mahkemesinin 27.12.2022 Tarihli ve 2022/444 Esas, 2022/803 Karar Sayılı Kararı Davanın 2004 sayılı Kanun'un 96 ncı ve devamı maddeleri kapsamında üçüncü kişinin istihkak iddiasına ilişkin olduğu, 39.200 TL dava değerinin gösterildiği, bu değer üzerinden nisbi harcın yatırıldığı, davacının talebinin istihkak iddiasının kabulüne ilişkin olduğu, açılan davanın istihkak davası olduğu, Kanun tarafından kesin yetki kuralı öngörülmediğinden yetki itirazının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 19 uncu maddesinin ikinci fıkrası gereğince cevap dilekçesiyle ileri sürülmesi gerektiği, dosyaya sunulmuş bir cevap dilekçesi bulunmadığı gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. II. GEREKÇE A. Uyuşmazlık Uyuşmazlık, üçüncü kişinin istihkak iddiasına ilişkindir. B. İlgili Hukuk 1....
Önemle vurgulamak gerekir ki, kanunda da menfi tespit davası açılmasını yasaklayan bir hüküm de bulunmamaktadır (...; Sosyal Güvenlik Kurumunun 6183 Sayılı Yasaya Göre Ödeme Emri Ve İptali Davaları, Sicil İş Hukuku Dergisi, S:31, Yıl:2014, s. 101-102). 6183 sayılı Kanun'da menfi tespit davasına, "Üçüncü şahıslardaki menkul malların, alacak ve hakların haczini" düzenleyen 6183 sayılı Kanun'un 30.3.2006 tarihli ve 5479 sayılı Kanun ile değişik 79. maddesinde "...Herhangi bir nedenle itiraz süresinin geçirilmesi hâlinde üçüncü şahıs, haciz bildirisinin tebliğinden itibaren bir yıl içinde genel mahkemelerde menfi tespit davası açmak ve haciz bildirisinin tebliğ edildiği tarih itibarıyla amme borçlusuna borçlu olmadığını veya malın elinde bulunmadığını ispat etmek zorunda..." olduğuna ilişkin düzenleme ile üçüncü şahıslar yönünden yer verilmiş ise de, bu olanak, kamu alacağı borçluları yönünden öngörülmemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İstihkak K A R A R Yargıtay 21. Hukuk Dairesinin İş Bölümü alanı, özel Kanunlarda başkaca hüküm bulunmadığı taktirde, "Yargıtay Kanunu" nun 14'ncü maddesiyle sınırlıdır. Anılan madde hükmünde ise, Dairemizin hasren 506 ve 1479 sayılı Yasalardan doğan uyuşmazlıklara ilişkin olarak İş Mahkemelerinden verilen hüküm ve kararları inceleyeceği öngörülmüştür. İnceleme konusu karar, 6183 Sayılı Yasa'dan kaynaklanan istihkak davasına ilişkin olup belirgin şekilde 14'ncü maddenin kapsamı dışında bulunmakta ve niteliği bakımından Yargıtay 15 Hukuk Dairesinin işbölümü alanı içine girmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle dava dosyasının Yargıtay 15 Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 08/04/2010 gününde oybirliği ile karar verildi....
İcra Müdürlüğü 2017/192 Tal sayılı dosya üzerindne yapılan menkul haczine ilişkin istihkak davası açmış olup; Esas dosyası olan Bursa 15. İcra Müdürlüğüne müzekkere yazılmış ve 2017/10152 E sayılı dosyasında 23/11/2017 tarihinde dosyanın ödeme ile infazen kapatıldığı, ödemenin Davacı-3. Kişi tarafından ihtirazı kayıtla yapıldığı, dava açıldıktan sonra dosyanın infaz edilmesi halinde davanın konusunun kalmayacağı ve dava açılış tarihi itibariyle haklılık durumuna göre yargılama giderlerinin tahmil edileceği, dava tarihinden önce dava konusu edilen dosyanın infaz edilmesi ve hacizlerin kalkması halinde ise istihkak davası için ön koşulun gerçekleşmediğinin kabulü gerekir. Keza üçüncü kişinin İİK’nun 96 ve devamı maddelerine dayalı istihkak iddiasında geçerli bir haczin varlığı davanın ön koşullarından biridir....
İcra Müdürlüğü'nün 2019/9949 esas sayılı dosyasında 10/10/2022 tarihli karar ile "Alacaklı vekilinin gösterdiği adres olması, tebligat adreslerinin farklı olması, borçluların hazır olmaması ve adresin borçlulara ait olduğuna dair herhangi bir emareye de rastlanmaması da gözönüne bulundurulduğunda alacaklı vekiline istihkak iddiasını kanıtlamak üzere İİK'nın 99. maddesi uyarınca 3. şahıs hakkında istihkak davası açmak üzere 7 gün süre verilmesine" şeklinde karar verildiğini, İcra Müdürlüğü tarafından açıkça belirgin olan organik bağ dikkate alınmadan verilen kararın hukuka aykırı olduğunu belirterek müdürlük tarafından verilen hukuka aykırı olan kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. DOSYADA TOPLANAN DELİLLER: Sakarya 3. İcra Müdürlüğü'nün 2019/9949 esas sayılı dosyası....
ün davacıda alacağı olduğu iddiasıyla davacıya haciz ihbarnamesi gönderdiği, davacının 6183 sayılı Yasanın 79. maddesinin ikinci fıkrası uyarınca 7 gün içinde itiraz etmediği, süre geçtikten sonra iş bu menfi tespit ve istirdat davasını açmış bulunduğu tartışmasızdır. Keza, haciz ihbarnamesi 6183 sayılı Yasanın 55 maddesi anlamında bir "ödeme emri" niteliğini taşımadığından bu konu bozma kararına uyulmakla kesinleşmiştir. Haciz ihbarnamesi kesinleşmiş bulunsa bile üçüncü kişi ödeme emrinin tebliği edilmesinden önceki evrede prim borçlusunun, kendisinde herhangibir alacağının bulunmadığına ilişkin menfi tespit ve istirdat davası açabilir. Zira aynı Yasanın 58 maddesine göre borçlu, borçlu bulunmadığına dair dava açabilir. İddiasını yöntemince kanıtladığı taktirde ödeme emrinin iptaline karar verilebilir. Çoğun içinde azın da bulunduğu kuralı gereğince borçlu, ödeme emrinin çıkarılmasından önceki evrede de böyle bir dava açma hakkına sahip bulunduğu açık-seçik ortadadır....
İş Mahkemeleri, 5521 sayılı Kanun ile kurulmuş istisnai nitelikte özel mahkemeler olup, 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun 106’ncı maddesi ile mülga 1479 sayılı Kanunun 70’inci ve mülga 506 sayılı Kanunun 134’üncü maddesinde, bu Kanunların uygulamasından doğan uyuşmazlıkların yetkili iş mahkemelerinde görüleceği, 5510 sayılı Kanun’un 101’inci maddesinde de, aksine hüküm bulunmayan hallerde, 5510 sayılı Kanun hükümlerinin uygulanmasıyla ilgili ortaya çıkan uyuşmazlıkların iş mahkemelerinde görüleceği düzenlenmiştir. Somut olayda; davacı, davalıya ait ... plakalı traktörün kendisine ait olduğunun tespiti ile davalı Kurum tarafından konulan araç üzerindeki haczin kaldırılmasını dava ettiği anlaşılmaktadır. Görev konusu, kamu düzeni ile ilgili olup, taraflarca ileri sürülmese bile mahkeme tarafından yargılamanın her aşamasında ele alınması gereken bir husustur....
O halde, davacı alacaklının İİK'nin 99. maddesi hükümlerine göre istihkak davası açmakta hukuki yararı bulunmadığından, 6100 sayılı HMK'nin 114/ h ve 115/2 maddeleri uyarınca, davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmesi doğru olmamış, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar vermek gerekmiştir. SONUÇ : 3. Kişinin temyiz itirazlarının kabulü ile ... Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesinin 5.4.2021 tarih ve 2020/884 Esas, 2021/679 Karar sayılı kararının yukarıda yazılı nedenlerle 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK’nın 364/2.maddesi göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK’nın 373/2. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 18/05/2022 gününde oy birliği ile karar verildi....