Ve Tic.Ltd.Şti. arasında akdedilen genel kredi sözleşmelerinden kaynaklanan T1 T.A.O'na karşı olan borçların teminatı olarak alındığını, İşbu durumun ipotek belgelerinden açık olarak görüldüğünü, İpotek, ipotek resmi senedindeki hükümlerde de açıkça görüldüğü üzere, (müteselsil kefil sıfatlarından bağımsız olarak) dava dışı Korgun Yapı San....
Dosyaya celp ve davaya konu edilen bono senedi aslı, Mahkememizce alınan davacıya ait imza örnekleri ile ilgili kurumlardan davacının imza örneklerini içerir belge asılları, kül halinde ---------- gönderilmiş ve dava konusu bono senedindeki imzanın davacı --------- ait olup olmadığının tespiti ile rapor tanzim edilmesinin istenilmesine karar verilmiştir. ----------sayılı raporunda özetle; ''... alacaklısı---- borçlusu ----- düzenleme, ---- ödeme tarihli ------ bedelli senette atılı basit tersimli borçlu imzaları ile -------mukayese imzaları arasında; tersim biçimi, işleklik derecesi, alışkanlıklar, istif, eğim, doğrultu, seyir, hız ve baskı derecesi bakımından farklılıklar saptandığından söz konusu imzaların mevcut mukayese imzalarına kıyasla kuvvetle muhtemel ------ eli ürünü olmadığı..." belirtilmiştir....
Dava; 2004 Sayılı İİK'nin 72. maddesi hükmüne dayalı olarak açılmış olup; davacı- borçlunun------ sayılı takip dosyasına konu kambiyo senedindeki keşideci/borçluya atfen bulunan imzanın kendisine ait olmadığı dolayısıyla keşideci görüneni bağlamayacağı iddiası ile davalıya borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; Hukuki niteliği itibariyle ----- dosyasına konu ---- keşidecisi dava dışı ------ çekteki imzanın davacıya ait olmaması sebebiyle davacının davalıya borçlu olmadığının tespiti istemli menfi tespit davasıdır. Mahkememizce icra dosyası celp edilmiş, davacının imza örneklerinin bulunduğu kurumlardan evrak asılları ve çek aslı celp edilmiş, çekteki imzanın davacıya ait olup olmadığının tespiti için dosya ------ gönderilmiştir. --- tarafından tanzim edilen ---tarihli raporda özetle: "İnceleme konusu çekin arka yüz ------ üzerinde atılı ------- mukayese imzaları arasında, tersim biçimi, işleklik derecesi, alışkanlıklar, istif, eğim, doğrultu, seyir, hız ve baskı derecesi bakımından farklılıklar hesaplandığından söz konusu imzanın mevcut mukayese imzalarına kıyaslı ------ içeriğinde kanaat bildirmişlerdir....
Davalı vekili cevap dilekçesinde; dava konusu edilen işlemde müvekkili noter tarafından dikkat ve özen yükümlülüğü eksiksiz olarak yerine getirilmiş olmakla mahkemece ilgili belgelerin sahteliğinin tespiti halinde dahi konuya ilişkin müvekkiline atfedilebilecek herhangi bir kusur veya sorumluluk olmadığı, vekaletname düzenlenmesi işlemlerinde ibraz edilen nüfus kimliklerinin iğfal kabiliyeti bulunduğunu beyanla , davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonunda ; Bakırköy 12. Asliye Hukuk Mahkemesini 2021/160 Esas sayılı dosyasındaki 04/08/2021 tarihli adli tıp raporuna istinaden İstanbul 31....
Somut olayda, 26.10.2009 tarihinde 30 yıl süreyle ipotek tesis edildiği halde, bu süre beklenmeden 24.08.2012 tarihinde takibe geçilmiştir. Bu durum İİK'nun 149/1. maddesine aykırıdır. Kaldı ki taraflar arasında düzenlendiği belirtilen 16.06.2009 tarihli ana sözleşmenin ek sözleşmesi niteliğindeki 26.10.2009 tarihli sözleşmede de “Söz konusu ipoteğin süresi 30 senedir ve 26.10.2039 tarihinde bitecektir. Taraflar hiçbir şart altında 1.2 maddedeki tarih süresi dolmadan bu ipoteğin iptali için veyahut paraya çevrilmesi için hukuki işlem başlatmayacaktır” şeklinde hükümler bulunduğu görülmektedir. Bu nedenlerle Mahkemece borçlu şikayetinin kabulüne karar verilmesi gerekirken ipotek senedindeki süreye farklı anlam yüklenerek şikayetin reddi isabetsizdir....
Somut olayda 13.05.2010 tarihinde 66 ay süreyle ipotek tesis edildiği halde bu süre beklenmeden 06.01.2011 tarihinde takibe geçilmiştir. Bu durum İİK.149/1. maddesine aykırı olduğundan mahkemece borçlu şikayetinin kabulü ile icra emrinin iptaline karar verilmesi gerekirken ipotek senedindeki süreye farklı anlam yüklenerek şikayetin reddi isabetsizdir. SONUÇ: Borçlunun temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK.nun 366 ve HUMK.nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 03.05.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Davalılar, davada dayanılan senet altındaki imzanın murislerine ait olmadığını, imza incelemesi yapılması gerektiğini, imza murise ait bulunsa bile sözleşmenin geçersiz olduğunu savunarak davanın reddini dilemişlerdir. Mahkemece, senet kapsamı esas alınmak ve davalıların miras hisseleri gözönünde bulundurulmak suretiyle davanın 8.990 YTL üzerinden kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalılarca temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalıların sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Davalılar 4.3.2005 tarihli cevap dilekçelerinde davada dayanılan 2.10.1994 tarihli mihir senedindeki imzanın murislerine ait olmadığını savunarak imza incelemesi yapılması talebinde bulunmuşlardır. Bu durumda mahkemece, davalıların bu talepleri üzerinde durulup senet ... davacıdan istenilmeli, ilgili resmi kurum ve kuruluşlardan tarafların ortak murisleri olan ... ...'...
İcra Müdürlüğü'nün 2007/2112 E. sayılı dosyasında yaptığı icra takibinin dayanağı olan kambiyo senedindeki imzanın müvekkiline ait olmadığını, müvekkilinin eski eşinin işleri nedeniyle sürekli haciz baskısı altında olması nedeniyle senetteki imzayı yeni fark ettiğini, haksız yere müvekkilinin maaşından kesintiler yapıldığını ve halen de yapılmakta olduğunu, imzasının kendisine ait olmadığını, bu nedenle senedin ve takibin iptaline, haciz baskısı altında yapılan ödemelerin istirdatına ve takipteki toplam alacağın %40' ından az olmamak üzere müvekkili lehine kötü niyet tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
İcra Hukuk Mahkemesinde 2015/162 sayılı dosyası ile imzaya itiraz ettiğini, bu dosyadan alınan raporda dava konusu çekteki ciro ve altındaki imzanın müvekkiline ait olmadığının belirlendiğini, çekteki ciro ve altındaki imzanın müvekkiline ait olmadığını ileri sürerek müvekkilinin borcunun olmadığının tesbitine karar verilmesini ve davalı aleyhine %20'den az olmamak kaydıyla kötüniyet tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, dava konusu çekteki imzanın davacıya ait olmasa bile çek üzerindeki imzanın kalikrafik özelliklerini taşıyan benzer mahiyetteki imzanın atılmış olduğu başka bir çekin ödenmiş olması hususunun varlığı halinde davaya konu çeke yapılan itirazın konusuz kalacağını savunarak davanın reddini, ... Ağır Ceza Mahkemesinde dava konusu çek nedeniyle müşteki olduğu davalının sanık olduğu 2016/60 Esas sayılı dosyanın sonucunun beklenmesini istemiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, ......