nin borcunun devam ettiğini, ipoteğin terkin edilemeyeceğini savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, yapılan yargılama ve toplanan delillere göre, ipoteğin ticari ilişkinin teminatı olarak davacı tarafından, oğlunun ortağı olduğu şirket olan ... Ltd.Şti ile davalı alacaklı şirket arasında düzenlenen 23/07/2007 tarihli üretici bayilik sözleşmesinin teminatı olarak verilen ipotek olduğu, bu ipoteğin üst sınır ipoteği olarak 100.000,00TL'lik olarak verildiği, iki şirket arasındaki alacak verecek ilişkisinin devam ettiği, ipoteğin asıl borca bağlı fer'i bir borç olması nedeniyle, asıl borç ödenmeden ipoteğin sona ermeyeceği, asıl borcun ödenmediği, ipoteğin terkin edilemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, ipoteğin kaldırılması istemine ilişkindir....
Diğer bir ifadeyle taraflar, anapara ipoteği ile güvence altına alabilecekleri miktarı belirli bir alacağı da üst sınır ipoteği ile güvence altına alabilirler. Bu durumda, miktarı belirli bir alacak için kurulmuş ipoteğin, anapara ipoteği mi yoksa üst sınır ipoteği mi olduğu sorunu ortaya çıkabilir. Sorunun çözümünde, tarafların ipotek sözleşmesinde kullanmış oldukları ibarelerden ve tarafların iradelerinin yorumlanmasına yardımcı nesnel ölçütlerden (faiz şartı gibi) yararlanılabilir. Tarafların iradelerinin açık olmaması hâlinde ipoteğin çeşidi güvence altına alınan alacağın miktarının belirli olup olmamasından hareketle belirlenmelidir. (Atilla Altop, Anapara İpoteği- Limit (Üst Sınır) İpoteği Ayrımının Uygulamaya Yansıyan Sonuçları, Aysel Çelikel’e Armağan, 1999- 2000, s. 37, 38). (Bknz....
İcra Müdürlüğü'nün 2011/10790 sayılı dosyası ile ipotek alacaklısı davalının ipoteği çözmesi için takip yapıldığını, usulüne uygun muhtıra gönderildiğini, yapılan tebliğe rağmen davalının depo edilen ipotek bedelini tahsil etmediği gibi ipoteğin fekki hususunda muvafakat de vermediğini, bu nedenle ipoteğin fekkine karar verilmesini talep etmiştir. İİK'nun 153. maddesinde; “İpotekle temin edilmiş ve vadesi gelmiş bir alacağın borçlusu İcra Dairesine müracaatla alacaklısının gaip ve yerleşim yerinin meçhul bulunduğunu veya borcu almaktan ve ipoteği çözmekten imtina ettiğini beyan ederse İcra Dairesi on beş gün içinde Daire'ye gelerek parayı almasını ve ipoteği çözmesini alacaklıya usulüne göre tebliğ eder....
- K A R A R - Davacı vekili, davalının müvekkilinin yetkili satıcısı olduğunu, cari hesaptan kaynaklı borcun tahsili için davalı aleyhine ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile icra takibine girişildiğini, takibin yetkiye ve borca itiraz sonucu durduğunu ileri sürerek itirazın iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, yetkili icra dairesinin ve mahkemelerinin Düzce olduğunu, davacı şirketin öncelikle alacak davası yolu ile alacağını tespit ettirip, daha sonra ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip yapabileceğini, ayrıca ipoteğin 60.000 TL bedelli üst limit ipoteği olup, davacının alacağını ispat etmesi gerektiğini, faiz oranının fahiş olduğunu belirterek, davanın reddine ve icra inkar tazminatına karar verilmesini istemiştir....
Şayet alacaklı onbeş günlük süre içinde daireye gelmez veya parayı almaktan ve ipoteği çözmekten imtina ederse yapılacak iş icra dairesi tarafından dosyanın İcra Mahkemesine gönderilmesidir. İcra Mahkemesi borçlu ipotek borcunu tam olarak yatırdığını saptarsa yatırılan paranın alacaklı adına saklanmasına ve ipoteğin kaldırılmasına karar verir. Somut olayda, İİK'nun 153. maddesinin uygulanması amacıyla İcra Müdürlüğüne yapılmış bir ipoteğin fekki talebi mevcuttur. Ortada bir icra takibi olduğuna göre İİK'nun 153. maddesi hükümleri uyarınca ipoteğin kaldırılmasının gerekip gerekmediğine İcra Mahkemesi karar vermekle görevli olup, ipoteğin niteliğinin görevli mahkemenin tayinine etkisi bulunmamaktadır. Bu durumda uyuşmazlığın Manisa 2. İcra Hukuk Mahkemesinde görülerek çözümlenmesi gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, HUMK’nun 25. ve 26 . maddeleri gereğince Manisa 2....
İcra Müdürlüğü'nün 2016/8887 Esas sayılı dosyası üzerinden ipotek alacaklıları ile iyilikle taşınmaz üzerindeki ipoteğin çözülemediğini, karşı tarafın tebligatı usulüne göre almasına rağmen ipoteği çözmekten kaçındığını, ipotek bedelinin ödenmesine rağmen gayrimenkul üzerindeki ipoteğin kalkmaması sonucu mahkemece karar verilerek ipoteğin kaldırılmasına karar verilmesini mahkememizden talep etmiştir....
Şti. hakkında başlatılan 2017/163 Esas sayılı takip dosyası ile birleştirilmek üzere şikayetçi ve dava dışı diğer taşınmaz hissedarları hakkında ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı takip başlatılmıştır. Şikayetçi borçlunun hissedarı olduğu 1069 ada 1 parsel sayılı taşınmaz üzerine, 26.03.2014 tarih ve 2351 yevmiye numaralı 4.923.511,92 TL bedelli ana para ipoteği ile "...aralarında düzenlemiş oldukları 26.03.2014 tarihli sözleşmede yazılı şartlar dahilinde doğmuş doğacak borçlarının teminatını teşkil etmek üzere 1. derece faizsiz 15.12.2016 süre ile 4.000.000,00 TL bedelle" ipotek tesis olunduğu, 4.000.000,00 TL bedelli ipoteğin kesin borç (ana para) ipoteği niteliğinde olmadığı, bu nedenle İİK'nun 149. maddesinin uygulanmasının mümkün bulunmadığı anlaşılmaktadır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki ipoteğin fekki davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı, daha önce hissedarı olduğu dava dışı ... Akaryakıt Ltd. Şti. ile davalı arasında yapılan bayilik sözleşmesinin teminatı olarak taşınmazı üzerinde davalı lehine ipotek tesis edildiğini, davalı ile protokol yapılarak edimleri yerine getirdiği halde davalının taşınmazı üzerindeki ipoteği kaldırmadığını ileri sürerek taşınmazı üzerindeki ipoteğin fekkine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, ipoteğin fekki işlemini gerçekleştireceklerini, davanın açılmasına sebep olmadıklarını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir....
İcra Mahkemesince ipoteğin kural olarak sıra cetveline girmeden ödeneceği, davalı banka ile dava dışı borçlu arasında akdedilen sözleşme hükümlerine göre ipoteğin 743 sayılı ... Kanunu Medenisi’nin 790 ncı maddesinde sayılan fer’... de kapsadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Gayrımenkul mükellefiyeti olan ipoteğin teminat teşkil ettiği alacak miktarının belirlenmesi için öncelikle niteliğinin kesin borç ipoteği mi, yoksa üst sınır ipoteği mi olduğunun belirlenmesi gerekir. İpoteğin tesisi tarihinde yürürlükte bulunan 743 sayılı ... Kanunu Medenisinin 790 ncı maddesine göre anapara, takip masrafları, geçen günlerin faizleri ve satışın talep edildiği zamanda vadeleri hulul etmiş bulunan üç senelik faizler ile son vadeden itibaren işleyen faizler, ipoteğin teminat kapsamındadır. Üst sınır ipoteğinde ise alacaklının taleplerinin toplamı üst sınırı geçemez....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki ipoteğin fekki davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, dava dışı ...'nin davacının eski eşi olduğunu, 11/02/2005 tarihli mahkeme kararı ile boşandıklarını, ... adına kayıtlı taşınmazın davacı adına tesciline karar verilmesi nedeniyle taşınmazın davacı adına tescil edildiğini, taşınmaz üzerinde ...'nin davalı bankadan 16/01/2003 tarihinde kullandığı kredi nedeniyle bankanın teminat ipoteği bulunduğunu, ...'nin davalı bankaya bakiye borcunun davacı tarafından 27/10/2005 tarihinde ödendiğini, bankanın ipoteği kaldırmadığını belirterek taşınmaz üzerindeki ipoteğin kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....