Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Üst sınır (limit) ipoteği sadece ipotek akit tablosunda belirtilen limit kadar alacağı teminat altına almış olup alacaklı ancak bu limit kadar ipotekli takip yapabilir. Taşınmazı üzerinde limit ipoteği kurulan üçüncü kişinin, aynı zamanda kredi sözleşmesinde kefil olması, ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile yapılan takipte ipotek limiti ile sorumlu olduğu ilkesini değiştirmez. Zira borcun teminatı olan taşınmazın sorumluluğu limitle sınırlıdır.(HGK 18.06.2019 tarih ve 2017/12- 356 E, 2019/711K) Somut olayda; 16/04/2012 tarihli 2616 yevmiye numaralı ipotek akit tablosunun incelenmesinde; şikayetçilerin murisi Halil Mengi'nin taşınmazı üzerinde, ipoteğin Mengi Turizm Tic...Ltd. Şti.'nin Halk Bankası A.Ş.'den açılmış ve açılacak kredilerine ilişkin olarak üst sınır ipoteği şeklinde tesis edildiği ve ipotek limitinin 1.000.000,00 YTL olduğu görülmektedir. Bankanın alacağının 06/04/2012 tarihinde 138.500,00 TL olarak T5 tarafından ödendiği ve ipoteğin banka tarafından Marmaris 2....

ın yine protokolde belirtilen bonoları davacı şirkete teslim ettiğinin düzenlendiği, ayrıca protokolün 2 nci maddesinde senetlerden birisinin tamamının veya bir kısmının vadesinde ödenmemesi halinde diğer senetlerin tamamının muacceliyet kesbedeceğinin kararlaştırıldığı, borcun ödenmemesi üzerine davacı şirket tarafından davalılar aleyhine ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamsız icra takibi başlatıldığı, her ne kadar davalılar tarafından takip konusu ipoteğin 2004 sayılı Kanun'un 150 nci maddesi koşullarını taşıyan limit ipoteği olmadığı gibi aynı Kanun'un 149 uncu maddesinde düzenlenen karz ipoteği de olmadığı bu nedenle de ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takip başlatılmasının usul ve yasaya aykırı olduğu ileri sürülmüşse de icra takibine konu ipotek akit tablosunda ipoteğin, doğmuş ve doğacak borçların teminatı olmak üzere tesis edildiği, 2004 sayılı Kanun'un 149 uncu ve 150 inci maddesinin alacaklı şirketin ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamsız icra takibi yapmasına...

    ipoteğinin bankalarından kullanmış olduğu konut finansmanı kredisinden kaynaklanan borçlarının ve buna ilaveten müvekkili bankaya olan asaleten kefaleten, doğmuş ve doğacak tüm borçlarının teminatına istinaden tesis edildiği de açıkça ortada olmasına rağmen verilen kararı kabul etmenin mümkün olmayıp, kaldırılmasının gerektiğini, müvekkili bankanın sadece konut kredisi için alınan ipoteğin diğer riskleri için de teminatı olmasının hukuken bir engel olmadığının da ortada olduğunu, bu husus Yargıtay kararları ile de sabit olduğunu, ayrıca 17.12.2020 tarihli raporda bilirkişi, kesin borç ipoteği ile üst sınır ipoteği ayrımına değindiğini, yapılan açıklamada kesin borç ipoteği (ana para ipoteği) ipoteğin sadece belli bir borç için alındığı ipotek çeşidi olup, limit ipoteği (üst sınır ipoteği) ise gerçek alacak miktarının önceden kesin olarak belli olmadığı durumlarda diğer bir ifade ile doğmadığını ancak doğacak veya doğması muhtemel alacakların ipotek ile güvence altına alınmak istenilen hallerde...

    'in davalı bankaya olan tüm borçlarının ödenmesi koşuluyla ipoteğin fek edileceğinin davacı bankaya bildirildiğini, ... 'in 2 adet krediden kaynaklı borcu olduğunu, davacıdan alınan kredi ile ... 'in davalı bankaya olan kredi borçlarındann sadece 1 tanesinin kapatıldığını, bu kapatmanın karşılığı olarak da 2. derecede olan ipoteğin fek edildiğini, ... 'in 2. kredi borcu kapatılmadığı için 1. derecede olan ipoteğin fek edilmediğini savunarak davanın reddini istemiştir. İlk derece mahkemesince; yapılan yargılama, toplanan delillere göre, TMK 883 maddesi uyarınca taşınmaz üzerindeki ipoteğin terkinini taşınmazın malikinin talep edebileceği, davacı bankanın bu davada aktif dava ehliyeti bulunmadığı gerekçesiyle davanın aktif dava ehliyeti yokluğu dava şartı nedeniyle usulden reddine karar verilmiş, hükme karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur....

      İlk derece mahkemesince, dava dışı borçlu şirketin borcunun tamamen ödendiği, davalı bankanın ipotek fek bedelinin ödenmediği gerekçesiyle, ipoteği fek etmemesinin doğru olmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne, davacıya ait davalı banka lehine konulan ipoteğin fekkine karar verilmiş, hükme karşı davalı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuştur....

        Alacak var olmadan mevcut bir ipoteğin devam etmesinin mümkün olmadığını....

        E., 2010/18099 K. sayılı ilamı ile, 21.03.1990 tarih ve 1120 yevmiye nolu ipotek akit tablosu içeriğine göre; ipoteğin, 100.000.000 TL. için "faizsiz ve 3 ay müddetle" tesis edildiği, bu niteliğe göre ipoteğin, kesin borç (karz) ipoteği olduğu, T.M.K.'...

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki ipoteğin fekki davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, müvekkilinin maliki olduğu taşınmaz üzerinde dava dışı şirketin kredi borçları için ipotek tesis edildiğini, borcun ödenmemesi üzerine davalı ile 10.02.2009 tarihli sözleşme ile 100.000 TL. ödendiğinde ipoteğin kaldırılacağının kararlaştırıldığını, davalıya değişik tarihlerde toplam 100.000 TL. ödeme yapılmasına rağmen ipoteğin kaldırılmadığını bildirerek ipoteğin fekkine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur....

            İleride gerçekleşecek veya gerçekleşmesi muhtemel bir alacağın teminatı olarak tesis edilen ve MK'nun 851.ve 881.maddelerinde belirtilen azami meblağ ipoteğinde (üst sınır ipoteği, limit ipoteği) borcun ulaşacağı miktar belirsiz olduğundan taşınmazların ne miktar için teminat oluşturacağı ipotek akit tablosunda limitle sınırlanabilir. MK'nun 875. maddesinde belirtildiği üzere, ipotekle teminat altına alınan alacak, faiz, icra takip giderleri ve taraflarca kararlaştırılan eklentilerden oluşan toplam borç miktarının bu limiti aşması mümkün değildir (HGK’nun 1989/11- 294 E, 1989/378 K.ve 24.05.1989 tarihli kararı). İpoteğin üst sınır ipoteği olması halinde, borçlu sadece ipotek akit tablosunda belirtilen miktar ile sınırlı olmak üzere sorumludur....

            İpotek akit tablosu ile bu açıklamalara göre uyuşmazlığa konu ipoteğin bir borcun teminatı için verilmediği ve karz (ödünç) ipoteği olmadığı, üst limit ipoteği olduğu anlaşılmaktadır. Üst sınır ipoteğinin temin ettiği azami miktar belirli olduğundan uyarlanması mümkün değildir (Yargıtay 19. HD, 09.10.2017 tarih ve 2016/12423 Esas, 2017/6753 Karar). Bu nedenle davacının istinaf isteminin reddi gerekmiştir. Gerekçeli karar başlığında; davalı vekilinin adresinin yazılmaması 6100 sayılı HMK'nın 297. maddesine aykırı ise de, bu eksiklik mahallinde her zaman düzeltilebileceğinden eleştirilmekle yetinilmiştir....

            UYAP Entegrasyonu